Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Polat, Selahattin" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Gümüşsu (Homa) Şelalesi (Çivril-Denizli)
    (Selçuk Üniversitesi, 2012) Polat, Selahattin; Karğı, Süleyman; Güney, Yıldız
    Turizmin temelini oluşturan unsurlardan biri çekiciliklerdir. Çekicilikler, doğal ve insan yapısı (kültürel) turistik çekicilikler olarak ikiye ayrılırlar ve turizm işletmelerinde talebi yönlendiren, turist akışını sağlayan faktörlerdendir. Çivril-Dinar tektonik havzası, doğal ve beşeri çekicilikler açısından oldukça zengindir. Işıklı ve Gökgöl gölleri, Akdağ Tabiat Parkı, Işıklı, Yuva, Gökgöl, Suçıkan kaynakları, Işıklı antik kenti, Beycesultan höyüğü önemli çekiciliklerdir. Hiç şüphesiz bunlardan biri de Gümüşsu (Homa) kasabası sınırları içindeki Gümüşsu Şelalesi’dir. Çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen akarsu yatağı boyundaki eğim kırıklıklarından, suların hızlı düşüm yaptığı yerler olan şelaleler (çağlayanlar) önemli doğal turistik çekiciliklerden biri olup, eşsiz görselliğe sahiptirler. Türkiye de, oluşum şekli, su düşüm yüksekliği ve su miktarı bakımından birbirinden farklı birçok şelale bulunmaktadır. Araştırma konumuz olan Gümüşsu (Homa) şelalesi de önemli turizm potansiyeline sahip şelalelerden biri olmasına rağmen yeterince değerlendirilememiştir. Şelale, tektono-karstik kökenli Pınarbaşı kaynağından çıkan suların 150 metre aktıktan sonra 15 ve 30 m. yüksekliğinde faya bağlı olarak gelişmiş iki eğim kırıklığından düşüş yapması ile oluşmuştur. Sular, ofiolitli melanjı kesen fayların oluşturduğu eğim kırıklığından düşüm yapar. Araştırma sahası karasal ve Akdeniz ikliminin mücadele sahasında yer alır. Bu nedenle geçiş tipi iklim özellikleri görülür. Yörenin iklim özelliklerini ortaya koymak için Dinar ve Çivril meteoroloji istasyonlarının rasatlarından yararlanılmıştır. Şelale ve yakın çevresinde başlıca üç litolojik birim seçilmektedir. Bunlar kalkerler, ofiolitli melanj ve alüvyonlardır. Kalkerler, Akdağ formasyonu, Çamoluk formasyonu, Akçay formasyonu ve Kartal formasyonu şeklinde adlandırılmıştır. Melanj, Akçay vadisi boyunca küçük bir sahada tabanda peridotit ve piroksenitler görülür. Yöredeki en genç birim Kuaterner yaşlı alüvyonlardır. Kuaterner birimleri, daimi ve sürekli akışa sahip akarsuların çevredeki dağlardan yağışlı mevsimlerde getirip graben tabanına bıraktıkları çakıl, kum, silt ve kil içerikli alüvyonlardan, dağ ile ovanın temas kısmında gelişmiş olan birikinti yelpaze çökellerinden, Beydilli-Yuva arasında ve Akçay vadisinde fay diklikleri önünde gelişmiş yamaç molozlarından oluşmaktadır. Gümüşsu ve çevresi başlıca iki jeomorfolojik üniteden oluşur: Akdağ ve Dinar grabeni. Şelale, Akdağ’ın güney yamacında yer alır. Akdağ, etrafı faylarla çevrili, Sandıklı, Çivril-Dinar, Dombay depresyonları arasında yükselen kuzeybatı-güneydoğu yönlü uzun eksene sahip bir horsttur. Depresyon tabanından kütleye geçiş eğim atımlı fayların bir neticesi olarak ani olarak gerçekleşmektedir. Fay diklikleri, periyodik ve daimi akışlı akarsular tarafından yarılmıştır. Uşak-Isparta karayolunun Yuva-Dinar arasında kalan kısmı boyunca faya ait morfolojik özelliklerin hemen hemen hepsini görmek mümkündür. Fay façetaları, fay aynaları, fay breşleri, asılı vadiler, sıralı kaynaklar, sıralı birikinti koni ve yelpazeleri bunlardandır. Araştırmamıza konu olan Gümüşsu ve çevresinde de bu özellikleri görmek imkân dâhilindedir. Çivril-Dinar depresyonu tabanı alt basamaktan fay dikliği ile ayrılır. Diklik, BeydilliGümüşsu arasındaki karayolu boyunca izlenmektedir. Diklik, ofiolitli melanjdan yapılıdır. Periyodik akışlı akarsular tarafından kısmen parçalanmıştır. Şelale, bu yamaçta yer alır. Çok kısa mesafede eğim atımlı faylarla deforme edilmiştir. Sahanın en önemli akarsuyu Gümüşsu doğusunda akış gösteren, Akdağ üzerinde geniş bir beslenme havzasına sahip olan, Akçay’dır. Akçay, Gümüşsu doğusunda Dinar grabenine iner. Şelaleyi besleyen Pınarbaşı kaynağı (Kocapınar), 1020 metre yükseltiye sahip olup, ortalama debisi 85 l/s’dir. Debi miktarı 70-93 l/s arasında değişmektedir. İlkbahar sonu yaz başı, debinin maksimum olduğu sezondur. Sonbaharda debi düşmektedir. Kaynak suları, kasabanın içme suyu ihtiyacının bir kısmının karşılanmasında ve Akçay’ın oluşturduğu birikinti yelpazesi üzerindeki tarım alanlarının sulanmasında kullanılmaktadır. Bunun yanında bir ara şişelenerek piyasaya sürülmüştür. Gümüşsu’nun güneybatısında Işıklı Gölü, güneydoğusunda ise Gökgöl bulunur. Akçay’ın oluşturduğu birikinti yelpazesi bu iki gölü birbirinden ayırır. Doğal bir göl olan Işıklı Gölü, çevredeki tarım alanlarını ve yerleşmeleri tehdit etmesi nedeni ile 1953 yılından itibaren yapılan çalışmalarla batı, güney ve doğu kıyılardan seddelerle çevrilmiş ve baraj gölü haline dönüştürülmüştür. Göl, A Sınıfı Sulak Alan niteliğindedir. Birçok yerli ve göçmen kuşun korunma ve barınma alanıdır. Bitki coğrafyası bakımından saha Akdeniz ve İran-Turan Flora bölgelerinin geçiş zonunda bulunur. Coğrafi konumu, jeomorfolojik yapısı ve klimatik özellikleri nedeni ile Akdağ, çeşitli bitki topluluklarından oluşmuş bir vejetasyona sahiptir. Şelale ve çevresinin hâkim doğal bitki örtüsünü, meşe toplulukları oluşturur. Rekreasyon alanındaki gür bitki örtüsü, ilkbahar ve yaz mevsiminde şelalenin uzaktan açık bir şekilde görülmesini engellemektedir. Gümüşsu Şelalesi, tektono-karstik kökenli Pınarbaşı kaynağından çıkan suların 150 metre aktıktan sonra iki eğim kırıklığından düşüş yapması ile oluşmuştur. Eğim kırıklıkları, ofiolitli melanjı kesen eğim atımlı fayların eseridir. Bu fayları şelalenin batısındaki yürüyüş patikasına ait yarma boyunca görmek mümkündür. Su düşüş yüzeyi oldukça kıvrımlı ve kırıklı bir yapıya sahip olan radiyolaritlerden oluşur. Eğim kırıklıkları arka arkaya basamaklar şeklinde sıralanır. Üst basamaktan sular daha görkemli şekilde dökülmektedir. Bu durum eğim kırıklığının açısal değeri, yüksekliği ve suların toplu ya da dağınık şekilde düşüş yapması ileilişkilidir. Nitekim üst basamakta sular toplu olarak dökülür iken alt basamakta sular kollara ayrılarak düşüm yapmaktadır. Üst basmağın güneybatıya bakan cephesinde eğim değeri yaklaşık 85 derece iken alt basamakta eğim 75 derece kadardır. Her iki basamakta da suların düşüm yaptığı yerde dev kazanı gelişme imkânı bulamamıştır. Şelale çevresinde, Gümüşsu Belediyesi tarafından kavak, söğüt ve çınar gibi bitkilerle kaplı alan içinde yapılmış piknik masaları, barbeküler (20 tane), mescit ve çocuk oyun parkı bulunmaktadır. Gümüşsu Şelalesi’nin en önemli avantajı, birçok doğal ve kültürel çekiciliği bünyesinde barındıran çevreye yakın bir konumda bulunması ve ulaşımının kolay olmasıdır. Nitekim Akdağ Tabiat Parkı sınırı, Pınarbaşı (Kocapınar) kaynağının birkaç yüz metre kuzeyinden geçmektedir. Bilindiği üzere bu tabiat parkı, flora, fauna, jeolojik ve jeomorfolojik unsurları bünyesinde barındırmaktadır. Tabiat Parkı’nda, Yılkı atları, Anadolu Sıvacısı, Geyik, Kara Akbaba, Kaya Kartalı, Küçük Kerkenez, nesilleri tehlike altında olan Kızıl Akbaba, Sakallı Akbaba gibi hayvanlar ile 124’ü endemik olmak üzere 1058 bitki türü bulunmaktadır. Tokalı kanyonu, Kurtini mağarası gibi jeomorfolojik şekiller, Romalılar döneminden kalma kalıntılar, Kocayayla ve Oktur yaylaları park alanı içindeki diğer çekiciliklerdir. Dağlık kütle yamaç paraşütü, jeep safarisi, doğa fotoğrafçılığı gibi turistik aktiviteler için uygun özellikler taşımaktadır. Gökgöl ve Işıklı Gölü şelaleye yakın konumdaki diğer cazibe unsurlarıdır. Bu sulak alanlar kuş gözlemciliği, su sporları, sportif balıkçılık açısından çok uygundur. Ayrıca göl kıyılarında ziyaretçilere hizmet veren balık lokantaları bulunmaktadır. Daha çok yakın çevrede yaşayan halk tarafından tercih edilmektedir. Rekreasyonal faaliyet sezonu, Mayıs-Ekim arasındaki dönemdir. Gümüşsu şelalesi ve çevresi önemli turistik potansiyele sahip olmasına rağmen yeterince değerlendirilmemiştir. Şelalenin en önemli avantajı ulaşım yollarına yakınlığı ve diğer çekiciliklerle iç içe olmasıdır. Bu makalede, Gümüşsu Şelalesi ve yakın çevresinin fiziki ve beşeri coğrafyası ele alınarak yöre ekonomisine daha iyi katkı sağlayabilmesi için yapılması gereken hususlar dile getirilmiştir.

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim