Yazar "Tüzer, Verda" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Şizofreni tanılı hastalarda prolaktini yükselten ve az etkileyen antipsikotiklerin prolaktin seviyesi ve kemik mineral yoğunluğu üzerine etkileri(2014) Doğan, Süheyla Bulut; Bulut, Serdar; Tüzer, Verda; Ak, Mehmet; Ak, Emine; Kısa, Cebrail; Aydemir, ÇiğdemGiriş: Bu çalışmada şizofreni tanısı alan hastalarda antipsikotiklerin prolaktin seviyeleri üzerine etkisinin ve uzun süre antipsikotik kullanan hastalarda hiperprolaktineminin kemik mineral yoğunluğu (KMY) üzerine etkilerinin araştırılması amaçlandı. Yöntem: Çalışmaya DSM-IVe göre şizofreni tanısı konulan, en az on iki aydır aynı antipsikotiği kullanan ve çalışmaya alınma kriterlerini karşılayan ardışık 80 hasta alındı. Hastaların sosyodemografik özelliklerini içeren bilgi formu dolduruldu. Klinik durumlarını değerlendirmek için pozitif ve negatif semptomları değerlendirme ölçekleri (SAPS ve SANS) uygulandı, beden kitle indeksleri (BKİ) belirlendi. Prolaktin düzeyleri Luminesan Immun Assay (LIA) ile ölçüldü. KMY ölçümleri ise Dual Enerji Xray Absorbsiyometri (DEXA) yöntemi ile femoral ve lumbar bölgeden yapıldı. Çalışmada haloperidol (n20) ve risperidon (n20) prolaktini yükselten, olanzapin (n20) ve ketiapin (n20) ise prolaktini az etkileyen antipsikotik olarak kabul edildi. Antipsikotiklerin KMY üzerine olan etkileri bu gruplar arasında karşılaştırıldı. Bulgular: Haloperidol kullanan hastaların %60ında, risperidon kullanan hastaların %90ında, olanzapin kullanan hastaların %25inde ve ketiapin kullanan hastaların %10unda hiperprolaktinemi saptandı. Ortalama prolaktin seviyesi prolaktini yükselten antipsikotik kullanan grupta anlamlı ölçüde yüksek bulundu (p0,001). Ölçüm yapılan bölgelerde KMY açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktu. Prolaktini yükselten grupta, tedavi süresi ve klorpromazin eşdeğer dozları ile lumbar vertebra ve femur KMY, t ve z skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif korelasyon vardı (p0,05). Her iki grubun BKİ ve KMY değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif korelasyon bulundu (p0,05).Sonuç: Çalışmamızda gruplar arasında ortalama prolaktin seviyeleri ve hiperprolaktinemili hasta sayısı yönünden istatistiksel olarak anlamlı farklılığın bulunması prolaktin yükselten ve prolaktini az etkileyen antipsikotikler tarzında bir sınıflamanın doğruluğunu güçlendirmektedir. Prolaktini yükselten antipsikotik kullanan grupta tedavi süresi ve tedavi dozları ile KMY arasında bir ilişkinin bulunmuş olması, KMYdeki azalmanın uzun süreli tedavi ile beklenebilecek bir durum olmasına işaret etmesi açısından önemli olduğu değerlendirilmiştir.