Yazar "Terzi, Yüksel" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Plasma-soluble urokinase plasminogen activator receptor (suPAR) levels in Behcet's disease and correlation with disease activity(WILEY, 2018) Kurtipek, Gülcan Saylam; Kesli, Recep; Akyürek, Fatma Tunçez; Akyürek, Fikret; Ataseven, Arzu; Terzi, YükselBackgroundSoluble urokinase plasminogen activator receptor (suPAR), a new biomarker, is a soluble form of membrane-bound receptors secreted from different immune cells. The aim of the present study is to determine plasma suPAR levels in Behcet's disease and their correlation with disease activity. MethodsThirty Behcet's disease patients determined according to the International Study Group criteria for Behcet's disease diagnosis and 41 healthy subjects were included in the present study. Micro-enzyme-linked immunosorbent assay was employed to obtain quantitative data. Data of both groups were statistically analyzed. ResultsThe comparison of C-reactive protein and suPAR plasma levels of the control and Behcet's disease group revealed statistically significant differences (respectively, P = 0.003 < 0.05 and P = 0.020 < 0.05). However, plasma suPAR levels related with disease activity revealed no statistically significant differences (P > 0.05). ConclusionThe present study is the first study analyzing suPAR levels in Behcet's disease patients and their correlation with disease activity. However, further prospective studies with larger patient series using suPAR as a new plasma biomarker are required to diagnose and monitor Behcet's disease and to support the findings of the present study.Öğe Plasma-soluble urokinase plasminogen activator receptor (suPAR) levels in psoriasis patients and correlation with disease severity(DERMATOVENEROLOGICAL SOC SLOVENIA, 2015) Kurtipek, Gülcan Saylam; Kesli, Recep; Akyürek, Fatma Tunçez; Akyürek, Fikret; Terzi, YükselObjective: Psoriasis is a chronic, relapsing, inflammatory, hyper-proliferative skin disease. Plasma-soluble urokinase plasminogen activator receptor (suPAR) is released from the cell membrane-bound plasminogen activator and is a new biomarker of systemic inflammation. The aim of this study is to investigate plasma levels in psoriasis patients and determine their correlation with the Psoriasis Area and Severity Index (PASI) score. Materials and methods: The plasma suPAR levels of 50 healthy individuals and 65 psoriasis patients were measured using the Micro-ELISA method and the relation with PASI was investigated. Results: On comparing plasma suPAR levels of the psoriasis patients with the control group consisting of healthy individuals, no statistically significant difference was determined (5.29 ng/ml +/- 2.12 and 6.03 ng/ml +/- 2.42, respectively, p = 0.326; Table 1). Likewise, there was no significant correlation between the suPAR levels and PASI score (r = 0.147, p = 0.243 > 0.05). Conclusions: There was no statistically significant difference in the plasma SuPAR levels of psoriasis patients compared to the control group. Nevertheless, we firmly believe that plasma SuPAR, a new biomarker, could indicate disease severity if conducted with larger patient series and with moderate to severe psoriasis patients.Öğe Türkiye’nin farklı bölgelerinde otizmli çocuğu olan ailelerin aşılar hakkındaki bilgi düzeylerinin, aşı reddinin sıklığının, ve nedenlerinin araştırılması.(Selçuk Üniversitesi, 2021) Terzi, YükselAmaç: Otizm spektrum bozukluğu (OSB), erken çocukluk dönemlerinde sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinde yetersizlik, kısıtlı ilgi alanı ve stereotipik davranış örüntüleri ile karakterize nörogelişimsel önemli bir bozukluktur. Bu çalışmanın amacı OSB tanısı almış çocuğu olan ebeveynlerin aşılar hakkında genel bilgilerini ölçme, aşıya karşı tutumlarını belirleme, aşı karşıtlığının oranı ve nedenlerini saptamaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışma, OSB tanılı çocukları olan ebeveynlerden birisi ile, yüz yüze görüşmek sureti ile, anket yaparak gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Elde edilen verilere göre; kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, otizmli çocukları olan ebeveynlerin; aşılar hakkındaki bilgi düzeylerinin, ve aşı reddi tercihlerinin daha yüksek olduğu, aşıların içeriklerinden daha çok şüphe duydukları, özellikle canlı virus aşılaması ile otizmin başlaması arasında, zamansal ilişki olduğuna inandıkları belirlenmiştir. Sonuç: OSB tanılı çocukların rutin çocuk-ergen psikiyatristleri tarafından, rutin kontrollerinde; ailelerin aşılar hakkındaki düşünceleri, kaygıları ve kaçınmaları değerlendirilmelidir.