Yazar "Topcu, Ali" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Is there a link between premature ovarian failure and serum concentrations of vitamin D, zinc, and copper?
    (LIPPINCOTT WILLIAMS & WILKINS, 2013) Kebapcilar, Ayse Gul; Kulaksizoglu, Mustafa; Kebapcilar, Levent; Gonen, Mustafa Sait; Unlu, Ali; Topcu, Ali; Demirci, Fatih
    Objective: The risk of primary ovarian insufficiency (POI) increases in association with autoimmune conditions. Adequate intake of vitamin D (vit D) and trace elements is required for the immune system to function efficiently. The aim of this study was to evaluate vit D, zinc, and copper blood levels in women with POI who had given birth to at least one child and in women with normal menstrual cycles. Methods: This was a cross-sectional, case-control study involving 63 participants divided into two groups: the study group, which is composed of 35 women with POI, and the control group, which is composed of 28 women with normal menstrual cycles. Serum concentrations of zinc, vit D, and copper were determined for each participant. Results: Women with POI had significantly higher serum copper levels and copper-to-zinc ratio but significantly lower serum vit D and zinc levels when compared with the healthy control group. Serum follicle-stimulating hormone levels were inversely correlated with zinc and vit D levels and positively correlated with the copper-to-zinc ratio and copper levels. Vit D levels were inversely correlated with follicle-stimulating hormone levels, copper-to-zinc ratio, and copper levels and positively correlated with zinc levels. Conclusions: Most women with POI are deficient in vit D. Zinc, copper, and vit D seem to correlate with hormonal status in the participants. The present study may generate hypotheses for future studies that will investigate the possible mechanisms behind alterations in trace elements and vit D deficiency in women with POI and whether these changes could be used to screen for the risk of developing POI.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Tip 2 diyabetes mellitus'a bağlı kronik böbrek hastalığı olan hastalarda serum paratiroid hormon düzeyi ile arteriyel sertlik parametreleri arasındaki ilişki
    (Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2014) Topcu, Ali; Afşar, Rengin Elsürer
    Diyabetes mellitus, kronik böbrek hastalığı (KBH)'nın en sık nedenlerindendir. Kardiyovasküler hastalıklar, KBH hastalarında morbidite ve mortalitenin en önemli nedenidir. Nabız dalga hızı ile değerlendirilen arteriyel sertlik, kardiyovasküler hastalıklar için bağımsız bir risk faktörüdür. Yüksek paratiroid hormon (PTH) düzeyleri kronik inflamasyon, vasküler kalsifikasyon, endotel disfonksiyonu, ateroskleroz, hipertansiyon, kalp yetmezliği ile ilişkilidir. Bu çalışmada, tip 2 diyabetes mellitus'a bağlı KBH olan hastalarda serum PTH düzeyi ile arteriyel sertlik parametreleri arasındaki ilişki araştırılmıştır. Kesitsel nitelikteki bu çalışmaya tip 2 diyabetes mellitus'a bağlı KBH olan ve renal replasman tedavisi almayan 120 hasta alındı. Hastaların demografik, laboratuar ve ambulatuar kan basıncı parametreleri kaydedildi. Hastaların yaşı 62.39±9.53, beden kitle indeksi 30.74±5.51 kg/m2, KBH süresi 36 ay (12-108 ay) idi. Hastaların 11'i (%9.2) Evre 1, 16'sı (%13.3) Evre 2, 59'u (%49.2) Evre 3, 27'si (%22.5) Evre 4 ve 7'si (5.8) Evre 5 KBH idi. PTH düzeyi, hipertansiyon süresi (r=+0.196, P=0.032), KBH süresi (r=+0.359, P<0.0001), serum üre (r=+0.527, P<0.0001), kreatinin (r=+0.630, P<0.0001) ve fosfor düzeyleri (r=+0.204, P=0.025) ile pozitif, hemoglobin (r=-0.314, P<0.0001), hemotokrit (r=-0.287, P=0.001), kalsiyum (r=-0.319, P<0.0001), vitamin D (r=-0.395, P<0.0001) ve glomerüler filtrasyon hızı (r=-0.649, P<0.0001) ile negatif korelasyon göstermekteydi. Paratiroid hormon düzeyi ile 24 saatlik (r=+0.296, P=0.001), gündüz (r=+0.275, P=0.002) ve gece (r=+0.303, P=0.001) sistolik kan basınçları ile 24 saatlik (r=+0.325, P<0.0001), gündüz (r=+0.316, P<0.0001) ve gece (r=+0.350, P<0.0001) diyastolik kan basınçları, ve 24 saatlik NDH (r=+0.206, P= 0.024), gündüz NDH (r=+0.208, P=0.023) ve gece NDH (r=+0.222, P=0.015) arasında pozitif korelasyon saptandı. Multivariate (çok değişkenli) lineer regresyon analizinde [bağımsız değişkenler; yaş, cinsiyet, sigara kullanımı, RAAS blokeri (ACE-I ya da ARB) kullanımı, β-bloker kullanımı, kalsiyum kanal blokeri kullanımı, α-bloker kullanımı, diüretik kullanımı, trigliserit ve total kolesterol düzeyi ve GFH] logPTH, tüm değişkenlerden bağımsız olarak 24 saatlik NDH (=0.479, %95 CI=0.148-0.810, P=0.005), gündüz NDH (=0.466, %95 CI=0.142-0.789, P=0.005) ve gece NDH (=0.548, %95 CI=0.164-0.933, P=0.006) ile anlamlı olarak ilişkili idi. Sonuç olarak, tip 2 diyabetes mellitus'a bağlı KBH olanlarda serum PTH düzeyi, arteriyel sertlik ile bağımsız olarak ilişkilidir. Bu hastalarda, serum PTH düzeyinin kontrolüyle arteriyel sertliğin modifiye edilmesini ve kardiyovasküler risk azaltılmasını amaçlayan prospektif kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Treatment of recurrent hypoglycemia with plasmapheresis and steroid in nondiabetic patient
    (PERGAMON-ELSEVIER SCIENCE LTD, 2013) Kulaksizoglu, Mustafa; Gonen, Mustafa Sait; Kebapcilar, Levent; Sahin, Fatih; Demirci, Fatih; Topcu, Ali
    We recently encountered a 35-year old man who suffered from frequent hypoglycemia. His blood test revealed the presence of high and suppressed level of insulin with supressed C-peptide levels, hypothalamic-pituitary axis was normal response in hypoglycemia and negative for anti-insulin antibody. Endocrinological and imaging data eliminated the possibility of insulinoma. His symptoms responded well to the therapy of prednisolone (60 mg/day) and plasmapheresis. We followed up the patient over the subsequent 6 months without remarkable lesions. He has had no further recurrences of hypoglycemia. We believe that the antiinsulin receptor antibody might have induced hypoglycemia in this patient. (C) 2012 Elsevier Ltd. All rights reserved.