Yazar "Toy, Hasan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Konya ili ve ilçelerinde hemodiyalize giren 400 hastanın hemodiyaliz kalite göstergeleri yönünden değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2006) Toy, Hasan; Tonbul, H. ZekiHaziran, temmuz ve ağustos 2005 aylarında, Konya ili ve ilçelerindeki resmi ve özel 8 HD merkezindeki ulaşılabilen ve görüşmeyi kabul eden toplam 400 hasta çalışmaya alındı. Hastaların klinik, laboratuar ve demografik verileri toplandı ve değerlendirildi. Çalışmamıza katılan hastaların verileri TND, USRDS ve DOPPS çalışmasına katılan hastaların sonuçları ile karşılaştırıldı. Ayrıca HD'de kalite standartları ile ilgili kılavuzları (NKF-K/DOQI ve EBPG) karşılama oranlarına bakıldı. Buna göre; hastalarımızın yaş ortalaması daha küçüktü. Erkek/kadın oranları benzerlik gösteriyordu. Böbrek hastalığının nedenleri olarak diğer verilerde (TND ve USRDS) olduğu gibi ilk sırada diabetes mellitus, ikinci sırada hipertansif nefroskleroz ve üçüncü sırada glomerulonefritler bulunuyordu. Hastalarımız damara ulaşım yolu, haftalık HD seans sayısı ve diyaliz seansının süresi yönünden kılavuzların önerilerine uygun düzeydeydi. Diğer verilere göre A-V fistül oranımız daha yüksek idi (%96,8). Hastalarımız kılavuzların önerdiği şekilde nefroloji kliniğine zamanında refere edilmemişti. Nefroloji kliniğine erken refere edilme konusunda DOPPS çalışmasına katılan hastalara göre daha kötüydü. Kardiyak problem görülme oranı açısından hastalarımız diğer verilerdeki hastalarla benzerlik gösteriyordu. HD'e giren hastalarımızda hipertansiyon görülme sıklığı (%46) TND verilerine göre daha yüksek; ancak DOPPS çalışmasına katılan hastalara göre daha düşüktü. Hastalarımızın interdiyalitik kilo artışı ortalaması, DOPPS çalışmasındaki hastaların interdiyalitik kilo artışı ortalamasına göre daha azdı. Hastalarımızın anemi parametreleri açısından kılavuzları karşılama oranı DOPPS, TND ve USRDS verilerine göre daha kötüydü. Aynı şekilde DOPPS ve USRDS verilerine göre EPO kullanma oranımız (%66,8) daha düşüktü. Kılavuzları karşılama açısından hastalarımızın albümin düzeyleri (4.1±0.4 g/dl); TND, DOPPS ve USRDS verilerine göre daha iyi durumdaydı. Hastalarımızın serum iPTH düzeyleri (351.2±301.9 pg/ml) yönünden, NKF- K/DOQI'nin önerilerini karşılama oranı (%32,6), DOPPS ve TND verilerine göre daha yüksek bulundu. Aynı şekilde serum fosfor ve CaXP açısından NKF-K/DOQI'nin önerilerini karşılama oranı DOPPS çalışmasındaki hastalara kıyasla hastalarımızda daha yüksekti. Hastalarımızda D vitamini kullanım oranı (%38.8), TND verilerine kıyasla daha azdı. 53 Hastalarımızın CRP açısından EBPG'nin önerilerini karşılama oranı %69.5 idi. Hastalarımızın %30.5'inde CRP > 8 mg/L idi. Hastalarımızın %39.6'sı serum HCO3 açısından NKF-K/DOQI'nin önerilerini karşılıyordu. DOPPS çalışmasındaki hastaların HCO3 değerlerinin ortalaması ile hastalarımızın değerlerinin ortalaması birbirine yakın idi. Çalışmamızda çok az hastanın HCO3 değerlerine bakılmıştı. Asidoz takibinin yetersiz olduğu sonucuna varıldı. Transplantasyon bekleyen hasta oranımız (%23.8), USRDS verilerine göre daha düşüktü. Çalışmamızda olduğu gibi TND ve USRDS verilerinde de ölüm nedenlerinin başında kardiyovasküler problemler gelmekteydi. Hastalarımızda, TND ve USRDS verilerine göre ölüm nedeni olarak kardiyovasküler nedenler daha ön planda görülmekteydi. Buna karşın enfeksiyon nedeniyle ölen hasta oranımız TND ve USRDS verilerine göre daha azdı. Hastalarımızın %16'sında diyalize giriş serum K+ >6 mEq/l ve %84'ünde K+â ¤ 6 mEq/l'dir. Hastalarımızın serum K+ düzeylerinin ortalaması, DOPPS çalışmasına katılan ülkelerin ortalamasına göre daha iyiydi. Hepatit B'li (%4.3) ve hepatit C'li (%19) hasta oranımız TND verilerine göre daha az; ancak DOPPS çalışmasındaki hastaların oranlarına göre daha fazla idi. Diyaliz yeterliliği açısından hastalarımızın eKt/V (1.2±0.2) ve URR değerleri ile TND, DOPPS ve USRDS verileri karşılaştırıldığında hastalarımızın kılavuzları karşılama oranı (eKt/V'e göre %58.7) oldukça düşüktü. Hastalarımızda fistüllerdeki yetersizlik nedeniyle kan akım hızlarının yeterince artırılmamamış olması neden olarak düşünülebilir. Diyalizde kullanılan membranlar açısından, hastalarımızla TND ve DOPPS verileri karşılaştırıldığında EBPG'nin önerdiği sentetik high-flux membranlar hastalarımızda daha az kullanılmakta idi. Hastalarımızın %45.8'inde sentetik membranlar kullanılıyordu. KBY'li diyabetik hastalarda kullanılmaması gereken bazı oral antidiyabetik ilaçların kullanıldığı tespit edildi. KBY'li diyabetik hastalarda oral antidiyabetik kullanılacaksa uygun olan ilaç tercih edilmelidir. Çalışmamızda, diyabetik hastaların daha kilolu olduklarını ve bu hastalarda kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı ve HT sıklığının daha fazla olduğunu tespit ettik. Diyabetik olmayan hastaların hemodiyaliz sürelerinin daha uzun olduğunu ve albümin düzeylerinin daha yüksek olduğunu tespit ettik. Sonuç olarak; diyaliz merkezlerinin kayıt sistemi güçlendirilmeli, standartları oluşturan kılavuzlara tüm merkezlerin uyması sağlanmalı ve diyaliz hastalarının yaşam süresini ve kalitesini arttırmak için kılavuzlardaki kalite göstergelerine ulaşma hedeflenmelidir.Öğe Predictors of Sleep Quality in Hemodialysis Patients(Wichtig Editore, 2010) Güney, İbrahim; Atalay, Hüseyin; Solak, Yalçın; Altıntepe, Lütfullah; Toy, Hasan; Tonbul, H. Zeki; Türk, SüleymanPurpose: Poor sleep quality (SQ) is common in hemodialysis (HD) patients. Factors associated with poor SQ are not well understood. The objectives of the present study were to determine the prevalence of poor SQ in HD patients in our region and to examine the association between SQ and health-related quality of life (HRQoL), depression, and certain clinical and laboratory parameters. Methods: A total of 233 HD patients at 5 centers in the city center of Konya, Turkey were included in this study. Their demographic data and biochemical parameters were analyzed. All patients were instructed to complete Turkish versions of three questionnaires, namely, a modified post-sleep inventory (PSI), Beck Depression Inventory (BDI) and a Short Form of Medical Outcomes Study (SF-36). Results: The mean age of the patients was 52.8+/-15.3 years and the male to female ratio was 1.33:1. The prevalence of poor sleepers, defined as those having a total sleep score (PSI-4 score) >= 4, was 60.9%. Compared with good sleepers, poor sleepers had higher BDI scores and as well as lower PCS and MCS domains of HRQoL. In addition, poor sleepers were older and more likely to be unemployed. There was a significant inverse correlation of PSI-4 score with PCS and MCS, and significant positive correlation of PSI-4 score with BDI and age (p<0.001). The significant independent predictors of PSI-4 score were BDI score, MCS score and employment status. Conclusions: Depression, MCS score and employment status were the most important predictors of sleep quality in HD patients.