Yazar "Yücedağ, Seçil" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Küçük Resim
    Öğe
    La femme Turque chez Pierre Loti
    (Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016) Yücedağ, Seçil; Baldıran, Galip
    Yüzyıllar boyunca, Doğu kadını Batılıların sürekli merak kaynağı ve çekim noktası olmuştur. Batı dünyası kadını Doğunun bir yansıması olarak gördü; "Doğu kadındır, kadın Doğudur. Doğu kadının gizlenmesi gibi gizlenir." Nitekim kadının peçesi bütün Doğu'nun gizemini saklar. Bu nedenle, Batılılar doğu kadınını yakından tanıma isteklerini her zaman korudular. Pierre Loti kadınları "egosunu tatmin edebildiği araçlar" olarak görür. Loti bu kadınları kullanarak, aslında bütün kusurlarını saklamaya çalışır. Doğu kadınlarının gizeminden çok etkilenmesine rağmen, Loti kadınların olumsuz yönlerini sıklıkla vurgulamaktan kaçınmaz. O doğulu sevgilisi Aziyade'yi küçümseyici bir tavırla anlatırken kişisel sıkıntılarından uzaklaşır. Loti'nin gözünde, Aziyade kaygısız, cahil ve tüm diğer kadınlar gibi uçarıdır. Ona göre, doğulu kadınlar entelektüel bir yeteneğe sahip değillerdir. Loti buna rağmen onların güzelliğine hayran olup bunu över. Ona göre, haremin karanlığına hapsedilmiş bu kadınlar genç erkekleri cezbetmeye meraklıdırlar. Diğer taraftan, batılı kadınlar doğulu kadınlardan daha çok değer görürler. Loti batılıları basit kadınlar olarak görmez. Bundan dolayı, Loti'nin farklı kültürün kadınlarına karşı çelişkili tavrı onun batı zihniyetinin ve oryantalist bakışının baskınlığını gösteriyordu.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Une nouvelle forme d’autobiographie dans Les Années d’Annie Ernaux: autobiographie impersonnelle
    (Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2017) Yücedağ, Seçil
    Annie Ernaux, considérée comme l’une des femmes écrivaines les plus célèbres du XXIe siècle, a exprimé l’angoisse commune de son âge et de son passé en rédigeant Les Années. Elle n’avait pas non seulement le but de décrire sa vie, mais aussi d’esquisser l’histoire de la société française à laquelle elle appartient. Lorsqu’elle est venue au monde en 1940, le monde était au seuil de la Seconde Guerre mondiale. Etant élevée dans cette atmosphère chaotique, elle a appris beaucoup de choses de sa société, de sa famille et de son environnement. Annie Ernaux a découvert le monde comme une jeune fille, une mère, une épouse et une grand-mère. Ses expériences sociales et familiales l’ont beaucoup mûrie et elle a commencé à rédiger ses pensées. Ses souvenirs ont fait partie de ses écritures autobiographiques. Dans Les Années, Annie Ernaux a profité de toutes ses expériences personnelles et sociales avec de différents moyens. Elle a essayé d’établir des liens entre l’histoire de sa vie et celle de la société. Elle a accordé une importance à la vie sociale plutôt que sa propre vie dans Les Années. Elle y a développé des propres techniques d’écriture en se servant des photos familiales et personnelles, d’un film, d’une vidéo, des marques de publicité, des chansons, d’un tableau, des notes de journal ainsi que des événements sociologiques et historiques. Elle a ainsi créé une nouvelle forme d’autobiographie : autobiographie impersonnelle.