Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Yaman, Özgür" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bor bileşiklerinin obez tavşanlarda lipoprotein alt sınıflarına ve nükleer hormon reseptörlerine etkileri
    (Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2014) Yaman, Özgür; Başoğlu, Abdullah
    Obezite insan hekimliğinde özellikle gelişmiş ülkeler için önemli bir sağlık sorunudur. Kö-peklerde obezite insidansı % 24-44 arasında olup tedavisi de zordur. Karaciğer yağlanması (fatty liver, steatozis), insanlarda (alkole bağlı olmayan) oldukça yaygın bir hastalık olup steatohepatitis, siroz ve hepatoselüler kanser de dâhil olmak üzere ilerleyici karaciğer hastalığına neden olabilmektedir. Karaciğer yağlanması yüksek verimli sütçü sığırlarda da periparturient periyodu etkileyen ve süt sığırcılığı işletmelerinde ciddi ekonomik kayıplara neden olan metabolik bir hastalıktır. İnsanlarda bu hastalık için, kilo kaybından bağımsız ve doğrudan karaciğer hasarını azaltacak veya tersine döndürecek ilaçlar henüz onaylanmamıştır. Sütçü sığırlarda da önlem ve tedavi benzer olup bunlar, negatif enerji balansından korunmayı ve adipoz dokudan yağ asitleri mobilizasyonunu en aza indirmeyi hedefler. İleri teknolojilerde çok büyük avantajlar sağlayan stratejik madenimiz bor, sağlık alanında da insan ve veteriner hekimliği ile tarımı ilgilendiren konularda çeşitli yönlerden araştırılmaktadır. Ana-bilim dalımızda borun obezite ve karaciğer yağlanması başta olmak üzere sağlıkla ilgili etkinlikleri hakkında önemli çalışmalar (projeler ve yayınlar) vardır. Bunların devamı olarak, bu proje doğmuş ve borun obezite, karaciğer yağlanması ve steatohepatitise etkinliği, lipoprotein alt sınıfları ve nükleer hormon reseptörleri yönünden 'omik' bir yaklaşımla metabolomik ve transkriptomik olarak değerlendirilmiştir. Bunun için, yüksek proteinli ve enerjili diyetle beslenen ve bir kontrol ve üç deneme grupla-rından oluşan 40 New Zeland dişi tavşan kullanıldı. Deneme gruplarının her birinin 30 mg bor/L dozundaki borlu içme suları, farklı bor bileşiklerinden sağlandı. Üç ay deneme süresini takiben kilo kazanımları, vücut kütle indeksleri, lipid profil ve antioksidan etkinliğe yönelik biyokimyasal parametrelerle birlikte, NMR bazlı metabolomikler ve lipoprotein alt sınıfları ile real time PCR bazlı nükleer hormon reseptörlerinden PPAR ailesi çalışıldı. Karaciğer ve böbrek dokularının histopatolojik analizi yapıldı ve çalışma bor analizleri ile tamamlandı. Obezite ve karaciğer yağlanmasından daha çok karaciğer hepatositlerinde dejeneratif değişikliklere rastlandı. Biyokimyasal parametrelerden LDL kolesterolün düştüğü, lipid profilde lipoprotein alt sınıflarından küçük LDL partikülleri azalırken küçük HDL ve küçük VLDL partiküllerinde artış belirlenmiştir. Bu değişiklikler susuz boraks ve borik asit gruplarında daha belirgin olmuştur. Metabolomik değerlendirmede asetat, kolin ve tirozin seviyelerinin yine aynı gruplarda artırmıştır. Karaciğerdeki dejeneratif değişikliklerin düzelmesine paralel olarak PPAR-α ve PPAR-β/sigma ekspresyonlarının azaldığı ve bu etkinlikte borik asidin öne çıktığı dikkat çekmiştir. Bor seviyeleri, serum ve karaciğerde değişmezken içme suyuna katılan borun bir kısmı dışkıyla atılmıştır. Sonuç olarak, yüksek proteinli ve enerjili diyet, obezite ve karaciğer yağlanmasından ziyade hepatositlerde dejeneratif değişikliklere yol açmış, bu değişikliklerin içme suyuna bor katkısıyla özel-likle borik asit ile düzeldiği gözlenmiştir. Metabolomik ve transkriptomik değerlendirmelerde PPAR-α ve PPAR-β/sigma ekspresyonlarının azaldığı, geleneksel lipid parametrelerine göre lipoprotein alt sınıfları seviyelerindeki değişikliklerinin önemli olduğu ve enerji metabolizmasını ilgilendiren bazı metabolitlerin arttığı dikkat çekerken bu etkinliklerde borik asidin öne çıktığı belirlenmiştir. Böylece, bu çalışmayla borla ilgili daha önceki çalışmalarımız daha ileriye taşınmış ve 'omik' yaklaşımla patojenik mekanizmalar daha iyi anlaşılmıştır.

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim