Yazar "Yaman, Hakan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Altayca Keli?me Sonu –N Sesi? Üzeri?ne(Selçuk Üniversitesi, 2016) Yaman, HakanBu çalışma W. Bang’ın T’ong Pao dergisinde 1895 yılında yayımladığı “Zum auslautenden N im Altaischen” isimli makalesinin tercümesidir. W. Bang, incelemesinde kısaca şu sonuçlara varmıştır: Grunzel’in, Altay Dillerinin Karşılaştırmalı Grameri Taslağı isimli eserinde değindiği Altaycada kelime sonundaki n sesinin yapısal olmayarak sonradan eklendiği tezinden, bu nazal sesin analoji yoluyla geliştiği sonucuna ulaşılır. Ancak sözcüklerdeki analojiye dayalı değişimin fonetik olarak açıklanması gerekirken, -n sesi için Altay dillerinde bu mümkün değildir. Bang, çalışmasında Mançuca baktambi, dabambi ve toktombi fiillerini incelemiş, Buryatça, Moğolca ve Mançucada aynı olan matan eyleminin geniş zaman çekimlerini karşılaştırmış ve geniş zaman karakterini veren ögenin n olduğunu tespit etmiştir. Bu fikri desteklemek için Altayca +nar, +ner, +lar, +ler çoğul eklerinin kullanımlarından örnekler verilmiştir. Mançucadaki çoğullar ere ve tere incelenince r’nin düşmesiyle ese ve tese haline geldikleri ve biçimsel olarak mi-n, si-n’e karşılık oldukları görülür. Bu yazıda Altayca sözcük sonu n sesinin inorganik değil yapısal bir ek olduğu tezi savunulmuş ve ispat edilmeye çalışılmıştır.Öğe Ta`bîrnâme-i Fârsî (Çeviri-inceleme)(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013-01-17) Yaman, Hakan; Şimşekler, NuriBu çalışma, Yusuf b. Muhammed b. Ahmed tarafından kaleme alınan Farsça bir eser olan Ta`bîrnâme-i Sultânî (Ta`bîrnâme-i Fârsî) adlı eserin çeviri ve incelenmesinden oluşmaktadır. Ta`bîrnâme-i Fârsî, Kâmilü't-ta`bîr adlı eser başta olmak üzere muhtelif eserlerden istifade edilerek derlenmiştir. Bu derleme esnasında üstat ve büyüklerden duyulan ve nakledilenlere de yer verilmiştir. Rüyalar tâbir edilirken alfabetik sıra takip edilmemiştir. Rüyalar konularına göre tasnif edilerek bablar halinde tâbir edilmiştir. Elli beş babdan müteşekkil bu eserin başında Farsça olarak kaleme alınan on bir beyitlik naat yer almaktadır. XVI. yüzyılda yazılan Ta`bîr-nâme-i Fârsî isimli eser çalışılarak hem bu yüzyılda kullanılan Farsça hakkında bilgi sahibi olmak hem de bu yüzyılda yapılan rüya tâbirleri araştırılarak bu konuya değişik yaklaşımlarda bulunmak amaçlanmıştır. Aslı Farsça olan bu eserin Türkçeye tercüme edilmesiyle günümüz rüya tâbirleriyle mukayese etme imkânı da elde edilmektedir. Bu çalışma, Giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında, Eski çağlardan yakın tarihimize kadar olan süreç içerisindeki din ve kültürlerde, rüya ve rüya tâbirine bakış hakkında kısa bilgiler verilmiş, İslamiyet'te rüya ve rüya tâbirine değinilerek Batıdaki psikologların rüya hakkındaki düşüncelerine yer verilmiştir. Birinci bölümde nüsha tavsifi, üslup ve imla özellikleri açılarından eserin değerlendirmesi yapılmıştır. İkinci bölüm eserin Türkçe çevirisi ve tıpkı basımından oluşmaktadır. Son bölümde ise, eserde geçen ayetlerin, hadislerin, özel isimlerin ve rüya maddelerinin indeksi yer almaktadır. Çalışma sonucunda XVI. yüzyıl Farsçasının genel özellikleri ortaya çıkarılmış, bu yüzyılda rüya ve rüya tâbiri hakkında yazılan eserler konusunda bilgi verilmiş ve sonraki yüzyıllardaki eserlerle mukayese edebilme imkânı ortaya çıkmıştır.Öğe Türk ortopedisinin elektronik haberleşme ve tartışma grubu "Türk-Ortoped" üzerine bir anket çalışması(2004) Arazi, Mehmet; Yaman, Hakan; Heybeli, NurettinAmaç: Türkçe konuşan Ortopedi ve Travmatoloji hekimleri arasında iletişimi sağlamak amacıyla kurulmuş olan, Türk-ortopod e-grubu kullanıcılarının demografik özellikleri ve grubun akademik anlamda eğitime katkı ve etkisi değerlendirildi. Çalışma planı: Web sayfası üzerinde doldurulabilecek 27 sorulu bir anket formu hazırlandı. Anket duyurusu elektronik posta mesajı ile gruba iletilerek üyelerin katılımı sağlandı. Sonuçlar: Anketi 225 üye (%33) yanıtladı. Katılımcıların (224 erkek, 1 kadın; ort. yaş 36.5; dağılım 25-64) büyük çoğunluğu (%74.2) aktif olarak eğitim ortamında bulunuyorlardı; 104'ü bir tıp fakültesi bünyesinde çalışırken, 76'sı (%33.8) öğretim üyesi konumundaydı. Katılımcılar tarafından, interneti en sık kullanma amacı (%55.1) bilgiye erişmek olarak belirtildi. En çok ilgi çeken mesajlar, olgu tartışmaları (%60.9) ve bilimsel duyurular (%27.6) ile ilgili olanlardı. Katılımcıların %56.4'ü gelen mesajları genellikle her zaman okuduklarını, %35.1'i ise gruba hiç mesaj göndermediklerini belirtti. Çıkarımlar: Türk-ortopod, Türk ortopedisinde hızlı ve farklı bir iletişim ağı oluşturmuştur. Bu yeni iletişim kaynağı ortopedi ve travmatoloji eğitimine katkı sağlayabilecek potansiyele sahip görünmektedir.