Organik Tarım İşletmeciliği/Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 7 / 7
  • Öğe
    Kestel Bölgesinde (Kadınhanı-Konya) Yaygın Olarak Bulunan Bazı Makromantarların Mineral Kompozisyonu
    (Selçuk Üniversitesi, 2022) Aydemir, R. Büşra; Kaşık, Gıyasettin; Öztürk, Celaleddin; Alkan, Sinan
    Bu çalışmada Kestel Bölgesinde (Kadınhanı-Konya) yaygın olarak yetişen makromantarların ve yetiştikleri topraktaki mineral kompozisyonları ve aralarındaki korelasyonun incelenmesi amaçlanmıştır. Bu maksatla bölgede yapılan arazi çalışmaları sonucunda tespit edilen makrofunguslar “Macrolepiota procera (Scop.) Singer (Şemsiye Mantarı), Suillus collinitus (Fr.) Kurtze (Benekli Süngermantarı), Boletus edulis Bull. (Çörek Mantarı)” türleridir. Arazi çalışmalarında elde edilen mantar örneklerinin ve yetiştikleri substratlara ait toprak örnekleri ayrı ayrı polietilen torbalar içinde alınarak, laboratuvar getirilmiştir. Makromantarların ve toprak örneklerinin mineral madde analizinde ICP-MS cihazı kullanılarak 15 elementin varlığı PPB(Parts Per Billion=Milyarda bir) oranında araştırılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda toprakta bulunan elementlerin yoğunlukları ile mantar örneklerindeki element yoğunlukları pozitif yönde korelasyon gösterdiği tespit edilmiştir. Bundan dolayı ağır metal kirliliği veya endüstriyel kirlilik bulunan alanlarda yetişen makromantarların besin olarak tüketilmelerinin sağlık açısından uygun olmadığı yönünde değerlendirme yapılmıştır.
  • Öğe
    Bazı Yenilebilir Doğal Basidiomycota Türlerinin Mineral Bileşimleri ve Morfolojik Karakterizasyonları
    (Selçuk Üniversitesi, 2022) Alkan, Sinan; Kaşık, Gıyasettin; Akın, İlker
    Mantarlar, bakterilerle birlikte ekosistemin döngüsel olarak çalışmasını ve besin sirkülasyonunu sağlayan önemli ayrıştırıcılardır. Yenen mantarların toprak ve substrat üstü dokuları besin açısından zengindir ve insanlar tarafından çeşitli amaçlarla kullanılırlar. Özellikle substrat üzerinde çürükçül olarak yetişen mantarların kültüre alınıp yetiştirilmesi nispeten daha kolaydır. Mantarların çoğu saprofit canlılardır. Özellikle besin kaynağı olarak kullandıkları bitki artıklarını (ağaç gövdesi, dal parçaları, yapraklar, ibreler, otlar, meyveler, kozalaklar vb.) parçalayarak beslenirler. Üzerinde yaşadıkları substratların bünyesinde bulunan makro ve mikro elementleri absorblayarak kendi bünyelerinde biriktirebilirler. Bu çalışmanın amaçlarından biri, yapılarında biriken minerallerin insan sağlığı açısından nasıl etki yapacağını tespit etmektir. Çalışmamıza konu olan örnekler (Auricularia auricula-judae (Bull.) Quél., Lentinus arcularius (Batsch) Zmitr., Lentinus tigrinus (Boğa) Fr., Schizophyllum commune Fr., Trametes versicolor (L.) Lloyd, Tremella mesenterica (Schaeff.) Pers.) doğal ortamlarından toplanan beyaz çürükçül meydana getiren Basidiomycota bölümüne ait örneklerdir. Bu mantar örneklerinin ağır metal (Al, As, Cd, Co, Cu, Cr, Fe, Mg, Mn, Ni, Pb, Se ve Zn) iyon içerikleri ICP-OES (Inductively Coupled Plasma Optical Emission Spectrometry) spektrometresi kullanılarak belirlenmiştir. Bu çalışmanın bir diğer amacı ise mantarların doğadaki önemli görevlerinden birini gerçekleştirmek için özellikle çevre temizleyici olarak hangi mantarlar kullanılabilir? sorusuna cevap aramaktır. Bu çalışmadan elde edilen veriler sayesinde mikoremediasyon yöntemleri geliştirilebilir. Mantarlar çok çeşitli kirleticileri kontamine ortamlardan veya atık sudan ayrıştırmak için ucuz, etkili ve çevreye duyarlı bir yöntem olarak kullanılabilir. Sonuç olarak kullanılan mantar örnekleri için minimum ve maksimum ağır metal iyon konsantrasyonları tespit edilmiştir. İncelenen örneklerde Arsenik (As) hiç belirlenmemiştir. Nikel (Ni) ve Kurşun (Pb) bazı örneklerde eser miktarda gözlemlenmiştir. Selenyum (Se) ve Kobalt (Co) tüm örneklerde çok düşük seviyelerde ölçülmüştür. Magnezyum (772.1-2739 mg/kg), Demir (49.91-1583 mg/kg) ve Alüminyum (8.009-1298 mg/kg) mineralleri araştırmada kullanılan tüm örneklerde en yüksek oranlarda tespit edilen ağır metal iyonlarıdır.
  • Öğe
    Highly sensitive fluorometric method based on nitrogen-doped carbon dot clusters for tartrazine determination in cookies samples
    (SCIENTIFIC TECHNICAL RESEARCH COUNCIL TURKEY-TUBITAK, 2020) Gümrükçüoğlu, Abidin.; Başoglu, Aysel.; Kolaylı, Sevgi.; Dinç, Saliha.; Kara, Meryem.; Ocak, Miraç.; Ocak, Ümmühan.
    Nitrogen-doped carbon nanodots (CDs) were prepared via the solvothermal method, using urea and triethylene glycol as the starting materials. The as-prepared CDs had individual diameters of approximately 100 nm and were in clusters of different sizes. The surface composition and optical properties of the as-prepared CDs were characterized. They exhibited multicolor emission properties in the visible range when excited with a wide wavelength range. The aqueous solution of the CDs was used in highly sensitive tartrazine determination. The fluorescence quenching of the CDs was in a linear relationship with the concentrations of tartrazine in the range of 0.5-30.0 mu M. The detection limit of the assay was 0.18 mu M. Acceptable recovery results were obtained via spike-recovery experiments on cookie samples.
  • Öğe
    The use of native halophytes in landscape design in the central anatolia, Turkey
    (2018) Sağlam, Coşkun; Onder, Serpil
    In this study, the usability of some herbaceous halophytes grown naturally in salt marshesthat dry most of the year in Central Anatolia Region were investigated in landscapedesign. Within the scope of the research, in the years of 2016 and 2017, seasonal fieldstudies were carried out in saline habitats in the vicinity of Konya, Ankara, Aksaray andNevşehir, and taken photographs and herbarium samples of halophytic plant species. Thegeneral botanical and ecological characteristics of the selected species are given and thevalues used in landscape design have been determined considering the aesthetic andfunctional properties. As a result of the field studies carried out during the vegetationperiods, 59 halophytic plant species, belonging to 38 genera and 19 families that could beused in landscape design were identified. The most representative family was theAsteraceae with 11 species, followed by Plumbaginaceae (9 species) andChenopodiaceae (8 species). The genus Limonium from Plumbaginaceae family is wellrepresented with 8 species for landscape use. The endemism rate of halophytes used inlandscape design is 42% (25 species) in the research area. The most common uses inlandscape design are determined in roof gardens by 49 species, followed in groundconservation and erosion prevention by 31 species. Since these halophytic species, whichare mostly succulent and endemic, are well adapted into both wet and dry areas. Their usein landscape design is of great importance for restoration of arid and barren land, whichmay increase as a result of global climate change, conservation of biodiversity as well assustainable agricultural practices.
  • Öğe
    The way of yield increasing and cost reducing in agriculture: Smart irrigation and fertigation
    (2018) Karaşahin, Muhammet; Dündar, Özgür; Samancı, Ahmet
    The plants can only use the around 50% of the applied nitrogenous fertilizer. It has beenobserved that the dynamic fertigation applications help to improve the fertilizereffectiveness. In the dynamic fertigation approach, water and plant nutritional elementsare calculated and determined according to the plant dry matter generation rate and rootvolume. Smart agriculture is an knowledge based decision making approach establishedupon quantification and observations of the changes in each level of production. With thissystem, saving can be provided by only supplying the plant’s daily need of water andfertilizer and preventing the excess irrigation and fertilizing, so yield increase can beachieved by keeping away the plants from the stress conditions. Agricultural productioncan be increased five times by irrigation but shortening in water sources and decrease inquality reasoned by fast growing are restricted of irrigation which is the main user offreshwater sources. Increasing the water and fertilizer effectiveness with the smartirrigation techniques which can save water and fertilization management applications arethe essential strategies to be able to reach the yield increase in order to supply thegrowing food needs of developing population and help to minimize the environmentaldamage. In the study, the researches and applications related to smart irrigation andfertilization were tried to be included in a wide scope and tried to keep a light to obtainhigher yield with less water and fertilizer use in agriculture.
  • Öğe
    Kestane balından sentezlenen karbon noktaların tetrasiklin analizinde kullanılabilirliğinin araştırılması
    (2017) Dinç, Saliha
    Dünya için bir tehdit olan antibiyotik direncinin önüne geçme yollarından birisi de gıdalarda bulunan antibiyotik kalıntılarını önlemektir. Ülkemizde antibiyotik kalıntıları et, süt, bal, yumurta gibi hayvansal gıdalarda bulunmaktadır. Antibiyotik kalıntılarının hızlı, basit ve ucuz yöntemlerle tespiti gıdalarda ki antibiyotik kalıntılarını izlemeyi kolaylaştıracaktır. Karbon noktalar 10 nm'den küçük nanopartiküller olup analitik çalışmalarda yararlanılmaktadır. Floresans özellikleri, suda çözünür olmaları ve toksik olmamaları karbon noktaların üstün özelliklerinden bazılarıdır. Bu çalışmada balda en çok rastlanan tetrasiklinin hızlı tayini için karbon noktalar kullanılmıştır. Karbon noktalar, kestane balından herhangi bir kimyasal kullanılmadan mikrodalga yöntemi ile sentezlenmiştir. UV ışık altında mavi floresans veren karbon noktaların emisyon şiddetindeki azalma (sönümleme) esas alınarak tetrasiklin analizi yapılmıştır. Artan tetrasiklin konsantrasyonlarına karşı artan sönümleme miktarları grafiğe geçirilerek kalibrasyon doğrusu elde edilmiştir. Korelasyon katsayısı (R2) 0.99 olarak hesaplanmıştır Tetrasiklin analizi başarı ile yapılmış ancak geliştirilen yöntemin gıda numunelerindeki uygulamasının yapılması gerekmektedir. Anathar Kelimeler: Karbon noktalar, Tetrasiklin, Kestane Balı, Antibiyotik kalıntısı, Nanoteknoloji
  • Öğe
    Chemical Composition of the Essential Oil of Salvia Cryptantha
    (Har Krishan Bhalla & Sons, 2010) Saadia, Zrira; Özcan, Mehmet Musa; Bağcı, Yavuz; Ünver, Ahmet; Arslan, Derya; Durak, Gülşah; Er, Fatih; Sağlam, Coşkun
    The essential oil for the present investigation was obtained from the air-dried leave + flowers of Salvia cryptantha as described in the experimental. Composition of water-distilled essential oils of S. cryptantha growing wild in Turkey were analysed by GC and GC-MS. At least 16 compounds were isolated and identified, corresponding to 98.5 % of the oil. The major compounds were camphor (25.6 %), 1,8-cineole (20.3 %), beta-pinene (12.8 %), n-hexane (10.6 %), heptane (8.9 %), borneol (5.1 %) and alpha-pinene (4.1 %). The oils consisted of monoterpenic hydrocarbons and oxygenated monoterpenes.