Rekreasyon/Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 1 / 1
  • Öğe
    Myriokephalon Savaşı’nın Konya Bağırsak Boğazı’na lokalize edilmesine mikrotoponimik katkılar
    (Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi, 2017) Arslan, Mustafa
    Bizans Devleti ve Türkiye Selçuklu Devleti arasında 17 Eylül 1176 yılında yapılan Myriokephalon Savaşı Türklerin zaferi ile sonuçlanmıştır. Bu savaş sonunda Anadolu bir Türk yurdu haline gelmiş, savaşın etkileri aradan geçen sekiz yüzyılı aşkın süre boyunca devam etmiş, Türkler Anadolu topraklarını bir daha bırakmamışlardır. Günümüzde savaşın yeri ile alakalı tartışmalar bilim dünyasının bu mühim hadiseyi tekrar incelemeye başlamasına sebebiyet vermiştir. Bilim dünyası son zamanlarda savaşın yapıldığı yeri belirleme hususunda yeni bir gayrete girmiştir. Savaş hakkında bilgi veren kaynaklardan yola çıkarak çeşitli önermelerde bulunulmuştur. Bu önermeler genelde Denizli Çivril’de yer alan Kufi Boğazı, Isparta Gelendost, Isparta Yalvaç Karamık Beli ve Konya Beyşehir Bağırsak Boğazı ekseninde yapılmaktadır. Araştırmacılar Bizans ordusunun Kelainai (Dinar)’ye uğradığı noktasında hemfikirdir. Ancak Kelainai’den sonra ordunun izlediği güzergâh ve savaşın yeri tartışmalıdır. Bu tartışmalar kroniklerde geçen Çivril ve Homa adlarının hem Konya’da hem de Denizli’de olması sebebiyle tam anlamıyla açıklığa kavuşmamaktadır. Hem Kufi Boğazı’nın hem de Bağırsak Boğazı’nın savaş yeri olarak tartışılmasında Çivril ve Homa yerleşimlerinin varlığı bu iki mekânı savunan bilim insanlarını diğer konumları savunanlara karşı avantajlı hale getirmektedir. Ancak, kaynaklarda geçen Çivril (Çivrilçimeni) adı bu iki yerleşimden farklı ve onlardan bağımsız bir yeri de işaret edebilir. Bağırsak Boğazı’na yakın bir konumda tespit ettiğimiz Çivriller ve bundan biraz daha uzakta bulunan Çivrelliler adlı yerler bu olasılığın mümkün olabileceğini göstermektedir. Bu çalışma ile bazı mikrotoponimik bulgulardan faydalanarak savaşın yerini tespit etmeye katkı sağlamak amaçlanmıştır. Bununla birlikte yüzey araştırmaları ve arkeolojik kazılar olmadan savaşın yerini tam olarak tespit etme yönündeki gayretler yine de tartışmaları hep beraberinde getirecektir.