Yazar "Çiçekçi, Faruk" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Blind Ending Uriner: A Rarely Diagnosed Ureteral Duplication Anomaly in Childhood(2010) Balasar, Mehmet; Pişkin, Mehmet Mesut; Çiçekçi, Faruk; Gürbüz, RecaiBlind ending ureıer is a rare congenital malformation of the urinary system and is classified as a ureteral duplication anomaly. Mast cases are not diagnosed until they become symptomatic. Although it is a congenital malformation, patients are usually diagnosed in the 3rd and 4th decades and presentation in childhood is very rare. Mostly they manifest with loin pain, urinary tract infection, or stone disease. Intravenous pyetogram, retrograde pyelogram, and computerized tomography can be used for diagnosis. Voiding cystourethrography must be performed to exclude associated vesicoureteral reflux. Herein, we report an 11-year-old child who hud a blind ending duplicated ureter associated with vesicoureteral reflux causing renal atrophy.Öğe Effect of Gabapentin on Postoperative Pain: A Randomized, Placebo-controlled Clinical Study(2005) Tuncer, Sema; Bariskaner, Hulagu; Reisli, Ruhiye; Şarkılar, Gamze; Çiçekçi, Faruk; Otelcioğlu, ŞerefBackground: Both clinical and experimental studies suggest that gabapentin (GBP) has analgesic effects in neuropathic pain. The aim of the study was to investigate the effect of gabapentin on postoperative pain. Methods: This study was performed on 45 (ASA I-II) patients planned for major orthopaedic surgery. 45 patients were randomized into three equal groups. Patients received 1200 mg GBP (Group I), 800 mg GBP (Group II) or placebo (Group III) 1 h before surgery. Anaesthesia was standardized for all patients. Morphine by intravenous patient-controlled analgesia was applied as 1 mg bolus dose and 7 min lockout time for postoperative analgesia. The pain was evaluated at the first 2 and 4 h after operation. The amount of morphine used was recorded at the same hours. Results: In all groups, there were no significant differences in the demographic characteristics, duration of surgery and anaesthesia, or dose of fentanyl received in the operating room. Pain scores and side effects were similar in all groups. Morphine consumption was lower in the Groups I and II than in the Group III at 2 h and 4 h postoperatively (p < 0.05). Morphine consumption was lower in the Group I than in the Group II at 2 h and 4 h (p < 0.05). Conclusion: Our results demonstrate that a single dose of 1200 or 800 mg oral gabapentin reduces morphine consumption in the early postoperative period. However, gabapentin 1200 mg is more effective than gabapentin 800 mg for pre-emptive analgesic effect.Öğe Measuring Medical Students’ Awareness of Rational Drug Use and Assessing Associated Factors(Selçuk Üniversitesi, 2023 Haziran) Çiçekçi, Faruk; Poçan, Berna; Ayyıldız, Burak; Koyuncu, Dilara Aylin; İnan, Hatice Beyza; Kakat, Aleyna Betül; Kamış, Ayşe; Kurağ, Mustafa; Tavlı, Yusuf Emre; Poçan, BüşraAim: To measure Selcuk University Medical Faculty (SUMF) students’ levels of awareness of rational drug use (RDU) in adults and to assess related factors. Material and Methods: The data for this descriptive, cross-sectional study were derived from an online questionnaire completed by SUMF students; the questionnaire employed a sociodemographic survey and the Rational Drug Use Scale. Statistical analysis was conducted using the SPSS software, and a p-value of <.05 was considered statistically significant. Results: Four hundred and forty-six students (51.1% women, 48.9% men) participated in this study. The results showed that awareness of correct drug use was higher in women than in men (p=.01) and that awareness of correct drugs (p=.007), correct use (p=.003), and RDU (p=.002) were higher in clinical students than in preclinical students. Awareness of correct information (p=.008), correct drugs (p=.03), correct use (p=.009), and RDU (p=.002) were higher in students who took RDU education than in those who did not. Awareness of correct information (p=.018), correct use (p=.002), and RDU (p=.015) were also higher in students who considered RDU education necessary than in those who did not. Conclusion: The results of this research indicate that students’ RDU awareness levels should be improved. Effective, formal and non-formal education opportunities should continue to be used and developed to create and spread awareness of RDU.Öğe Propofol, desfluran ve sevofluran anestezisinin bronkoalveolar lavaj hücreleri üzerine etkisi(2005) Çiçekçi, Faruk; Reisli, Ruhiye; Toy, Hatice; Sarkılar, Gamze; Otelcioğlu, ŞerefÇalışmamızda desfluran, sevofluran ve propofol anestezisinin alveolar makrofaj, polimorfçekirdekli lökosit (PMNL), bronş epitel hücre sayısı ve morfolojik yapısı üzerine etkileri karşılaştırıldı. 18-60 yaş arasında, ekstremite cerrahisi planlanan, 60 hasta çalışmaya alındı. Olgular 20'şer kişilik 3 gruba ayrıldı. Her hastaya 2-3 mg kg1 propofol, 1 jıg kg'1 fentanil, 0.6 mg kg'1 rokuronyum bromür uygulandı. Anestezi idamesinde inhalasyon ajanları 1 MAC olacak şekilde Grup D'de desfluran yaklaşık %6 oranında, Grup S'de sevofluran yaklaşık %2 oranında verildi. Grup P'de ise propofol infüzyonu 12 mg kg'sa1 dozunda başlanarak 20 dk'da bir 4 mg kg'sa1 dozuna kadar azaltıldı. Anestezi idamesinde tüm hastalara %50 O2-%50 kuru hava 4 L dk ' şeklinde verildi. Gereğinde rokuronyum 0.2 mg kg'1 dozunda, fentanil ise 1 jıg kg1 dozunda eklendi. Hastalardan indüksiyonu takiben (To) ve operasyon sonu yaklaşık 120. dakikada (Tj) bronkoalveolar lavaj (BAL) sıvısı alındı. To ve Tı preperatlarında ışık mikroskopisinde immatür ve matür alveolar makrofajlar, PMNL ve bronş epitel hücreleri sayıldı. Her üç grupta grup içi karşılaştırmada zaman bağımlı olarak PMNLlerdeki artış ve bronş epitel hücresinde istatistiksel olarak anlamlı derecede azalma gözlendi. Sonuç olarak her üç grupda uygulanan anestezi yönteminin 2 saatlik anestezi ve cerrahi süresince alveolar lavaj hücrelerinde değişikliğe yol açmadığı ve böylece her üç grubun birbirine üstünlüğü olmadığı, PMNL artışı ile de alveolar enflamasyonun zaman içerisinde arttığı ve bu değişikliklerin değerlendirilmesi için daha ileri çalışmalara gereksinim olduğu kanısına varıldı.Öğe Sezaryen doğum sonrası geliflen akut akciğer ödemi: Olgu sunumu(2017) Çintesun, Ersin; Çiçekçi, Faruk; Kebapçılar, Ayşe Gül; Özbiner, Hüseyin; Çelik, ÇetinAmaç: Önceden tanı konulmamı kalp kapak hastalığı olan gebede sezaryen sonrası ani gelişen akciğer ödemi olgusunun sunulması ve kalp hastalıklarının gebe hastalardaki önemi hakkında farkındalı k oluşturulması amaçlanmıştır. Olgu: Gebelik yaşı 33 hafta primigravid gebe hasta, kanama ve kontraksiyon ile hastaneye başvurdu. ıntrauterin tekil gebelik tespit edildi. Tokoliz ve betametazon başlandı. Yaklaşık 48 saat sonra NST’de non-reaktif ve variable deselerasyonlar saptanması üzerine spinal anestezi ile sezaryene alındı. Hasta postoperatif serviste takip edilirken iki saat sonra ani başlayan maternal hipotansiyon, taşikardi, dispne, takipne meydana geldi ve akciğer ödemi teşhisi konuldu ve yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımda tedavi sonrası1 hafta sonra şifa ile taburcu edildi. Sonuç: Gebelikte meydana gelen değişiklikler bazı kardiyak patolojilerin semptomlarıyla benzerlik gösterdiğinden gebelik planlayan kadınlarda kardiyak aç›dan risk faktörleri mevcut ise prekonsepsiyonel kardiyak değerlendirme yapılması uygun olacaktır.