Yazar "Çizmeci, Sakine Ülküm" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bazı yerli koyun ırklarında süperovulasyon cevaplarının değerlendirilmesi(Selçuk Ünivesitesi Veterinerlik Fakültesi, 2012) Köse, Ayşe Merve; Çizmeci, Sakine Ülküm; Tur, İrfan; Güler, MehmetAmaç: Sunulan çalışmada bazı yerli koyun ırklarında süperovulasyon uygulamasının karşılaştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın materyalini Dağlıç (19), Herik (27) ve Norduz (30) ırkı koyunlar oluşturdu. Aşım sezonundaki koyunlara 12 gün süreyle progesteron emdirilmiş intravaginal sünger yerleştirildi ve azalan dozlarda FSH uygulandı. Süngerin çıkartılmasından sonra östrustaki koyunlar fertil koçlarla çiftleştirildi ve 750 IU hCG uygulandı. Çiftleşmeyi izleyen 7. günde laparatomi yoluyla oviduct yıkaması yapıldı. Bulgular: Dağlıça’ta %57.9, Herik’te %78 ve Norduz’da %80 oranında süperstimülasyon, Dağlıça’ta %63, Herik’te %66 ve Norduz’da %76 oranında süperovulasyon belirlendi. Ortalama korpus luteum ve embriyo sayıları Dağlıç’ta 7.71 ile 4.29, Herik’te 9.30 ile 3.00 ve Norduz’da 10.3 ile 3.33 olarak tespit edildi. Minimum fertilizasyon ve geri kazanım oranları sırasıyla Dağlıç için %55 ile %68, Herik için %32 ile %63 ve Norduz için %32 ile %62 olarak belirlendi. Araştırılan parametrelerde türler arasında istatistiki fark alınmadı (p>0.05). Öneri: Uygulanan süperovulasyon tekniğinin incelenen her üç koyun türünde de aynı derecede etkili olduğu ifade edilebilirÖğe In vivo elde edilen Saanen keçisi embriyolarının yavaş dondurulması üzerine farklı kriyoprotektanların etkisinin karşılaştırılması(2018) Çizmeci, Sakine Ülküm; Güler, Mehmet; Kaymaz, MustafaBu çalışmada farklı kriyoprotektanların, yavaş dondurma yöntemi ile dondurulup çözdürülmüş Saanen keçisi embriyolarının canlılığı üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın hayvan materyalini 15 baş Saanen ırkı keçi ve 3 baş teke oluşturdu. Keçilere siklusun dönemi gözetilmeksizin 12 gün süreyle fluorogeston asetat (20 mg) emdirilmiş intravaginal sünger yerleştirildi. Sünger uygulamasının 9. gününden itibaren 3 gün süreyle 12 saat arayla azalan dozlarda folikül uyarıcı hormon (FSH) (5050; 30-30; 20-20 mg) kas içi yolla enjekte edildi. Sünger çıkarıldıktan 24 saat sonra doğal aşım yaptırıldı. İlk aşımdan sonraki 7. gün laparatomik uterus yıkaması yapılarak embriyolar elde edildi. Toplanan embriyolar 3 farklı kriyoprotektan [etilen glikol (EG), gliserol ve dimetil sulfoksit (DMSO)] kullanılarak yavaş dondurma yöntemiyle donduruldu. Çözdürülen embriyolar 38.5 ºC'de %5 CO2'de inkübasyona bırakıldı ve 24, 48 ve 72. saatlerde canlılık muayeneleri yapıldı. Çalışmada süperovulasyon cevabı (4 Cl) %93.3, embriyo toplama oranı %72.3, transfer edilebilir embriyo oranı ise %58 olarak belirlendi. Dondurulup çözdürülen embriyoların 24, 48 ve 72. saatlerdeki canlılık oranları EG'de %64.86; %56.76; %54.05, gliserolde %54.55; %45.45; %36.36, DMSO da ise %46.88; %40.63; %28.13 olarak belirlendi. Embriyoların 72. saate ulaşmalarında EG ile dondurulanların gliserol ve DMSO ile dondurulanlardan istatistiki olarak daha iyi olduğu tespit edildi (P0.05). Saatlere göre blastosistlerin yaşama oranları EG'de %76; %64; %60, gliserolde %54.6; %45.5; %36.4 ve DMSO'da %42.1; %36.8; %21.1 olarak belirlendi ve 72. saatte EG ve DMSO arasında farkın önemli olduğu görüldü (P0.05). Yapılan çalışma sonucunda çözdürme sonrası 24, 48 ve 72. saatlerdeki canlılık oranları EG ile dondurulan embriyolarda diğer kriyoprotektanlarla dondurulanlardan daha yüksek olduğu belirlendiÖğe İn vivo olarak elde edilen saanen keçisi embriyolarının farklı kriyoprotektanlar kullanılarak yavaş yöntemle dondurulması(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2014) Çizmeci, Sakine Ülküm; Güler, MehmetBu çalıĢmada yavaĢ embriyo dondurma yöntemi ve bazı kriyoprotektanların dondurulup çözdürülmüĢ Saanen keçisi embriyolarının canlılığı üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıĢtır. Projenin hayvan materyalini 15 adet Saanen ırkı diĢi keçi ve 3 adet teke oluĢturdu. Hayvanlardan yeterli embriyo toplanabilmesi için iki sezon uygulama yapıldı. Keçilere 12 gün süreyle 20 mg Fluorogeston asetat emdirilmiĢ intravaginal sünger (Chronogest CR, Ġntervet, Holland) yerleĢtirildi. Sünger uygulandıktan sonraki 9. gün itibariyle 3 gün 12 saat arayla azalan dozlarda FSH (2,5; 1,5; 1 cc) enjekte edildi. Sünger 12. gün çıkarıldı ve 24 saat sonra doğal aĢım yaptırıldı. Ġlk aĢımdan sonraki 7. gün laparoskopik uterus yıkaması yapılarak embriyolar elde edildi. Toplanan embriyolar değerlendirilerek kaliteli olanlar etilen glikol, gliserol ve DMSO kullanılarak yavaĢ dondurma yöntemiyle donduruldu. Bu amaçla. Her kriyoprotektan grubu için ortalama 30 embriyo donduruldu. Embriyolar sıvı azot içerisinde çödürülüp değerlendirilene kadar muhafaza edildi. Embriyolar 37 º C‟de su banyosunda çözdürüldü. Çözdürme sonrasında embriyolar 38,5 ºC‟de % 5 CO2‟de inkübasyona bırakıldı. Embriyo geliĢimleri 24, 48 ve 72. saatlerde değerlendirilidi. Elde edilen verilerin istatistiki analizi % t testi kullanılarak yapıldı. Birinci ve ikinci sezonda bütün hayvanlarda östrus görüldü. Süperovulasyon cevapları ( 4≥ Cl) sırasıyla % 93,3 ve % 84,6, embriyo toplama oranı ise % 61,4, % 72,3 olarak belirlendi. Hayvanların % 26,7 ve % 15,4‟inde erken luteal regresyon oranı tespit edildi. Transfer edilebilir embriyo oranı birinci sezonda % 58, ikinci sezonda ise % 61,6 olarak belirlendi. Çözdürme sonrasında canlılık oranlarında, bütün gruplarda saatlerin önemli derecede etkili olduğu ve 72. saate ulaĢmada isatistiki farkın oluĢtuğu görüldü (p<0,05). Gruplar arasında etilen glikolle dondurulan blastosislerin DMSO ile dondurulanlardan daha iyi olduğu (p<0,05) ancak grup içerisinde değerlendirildiğinde morulaların canlılıklarında 24-72. saatler arasında önemli farklılıkların (p<0,05) olduğu görüldü. Saanen keçisi embriyolarının yavaĢ yöntemle dondurulması sırasında kriyoprotektan olarak en iyi sonucun etilen glikolle alındığı ve 72. saate ulaĢma da etilen glikolün özellikle DMSO olmak üzere her iki kriyoprotaktandan daha baĢarılı olduğu görüldü. Elde edilen bilgiler ıĢığında etilen glikolün keçi embriyolarının yavaĢ yöntemle dondurulmasında baĢarıyla kullanılabileceği kanaati oluştu.Öğe L-ergotiyonin ve fetuinin blastosist gelişim oranlarına etkisi(Selçuk Üniversitesi, 2022) Çizmeci, Sakine Ülküm; Dinç, Dursun Ali; Bucak, Mustafa Numan; Yeşilkaya, Ömer Faruk; Çiftçi, Muhammed Furkan; Ağır, Vahit; Gölbaşı, Maide; Sarı, Ayşe; Çay, Hasan AliAmaç: Bu çalışmada kültür vasatına ilave edilen L-Ergotiyonin ve Fetuin’in blastosist gelişimine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın materyalini mezbahadan alınan ovaryumlardan toplanan oositler oluşturmuştur. Maturasyon (IVM) medyumunda 22 saat inkübe edilen oositler fertilizasyon (IVF) medyumunda sperma ile 20-22 saat inkübe edilmiştir. Fertilizasyon aşamasından sonra antioksidan (Grup 1: L-Ergotiyonin (L-Erg) 0.05 mM (n:100), Grup 2: Fetuin 1 mg/ml (n:100), Grup 3: kontrol (n:120) ilave edilen kültür (IVC) droplarına aktarılan zigotlar kültüre edilmiştir. Blastosist gelişimi 6. ve 7. günde kontrol edilmiştir. İn vitro embriyo üretim aşamalarında oluşan farklılıklar Ki-kare testi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: In vitro maturasyona alınan toplam 320 oositin 299’unun (%93,44) mature olduğu belirlenmiştir. Grup I, II ve III’ün maturasyon oranları sırasıyla %94, %92 ve %94,17 olarak tespit edilmiştir. Grupların cleavage oranlarının sırasıyla %92,55, %94,57 ve %92.04 olduğu belirlenmiştir. Kültür aşamasına alınan 299 zigottan 65 (%21,74) adet blastosist elde edilmiş ve gruplardaki blastosist oranlarının sırasıyla %45,74, %11,96 ve %18,58 olduğu görülmüştür. Yapılan çalışma sonrasında blastosist oranlarında L-Erg ve diğer iki grup arasında istatistiki farkın önemli olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Öneri: Sonuç olarak L-Erg’in blastosist gelişim oranlarını iyileştirdiği görülmüştür. L-Erg’in farklı dozlarda kullanımının araştırılarak antioksidan etkinliğinin en yüksek olduğu dozunun in vitro embriyo üretiminde kullanılabileceği ve daha fazla sayıda blastosist üretilebileceği düşünülmüştür.Öğe Transmissible venereal tümörlü dişi köpeklerde otojen aşı uygulaması(Selçuk Ünivesitesi Veterinerlik Fakültesi, 2012) Çizmeci, Sakine Ülküm; Köse, Ayşe Merve; Aydın, İbrahim; Dinç, Dursun Ali; Maden, Mehmet; Köse, Serkan İrfanAmaç: Yapılan bu çalışmada transmissible venereal tümör (TVT) tedavisinde otojen aşı uygulamalarının başarısının belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın hayvan materyalini 8 adet TVT’li dişi köpek oluşturdu. Köpeklere uygulanan otojen aşı bovine papillomatozis aşısı esas alınarak yapıldı. Yaklaşık 24 g tümör dokusuna 48 mL tris buffer (pH: 7.5) solüsyonu eklenerek otoklavize edilmiş steril kum yardımıyla soğuk şartlarda (+4 0 C) 15-20 dakika havan içerisinde ezilerek parçalandı. Karışımın yarısı (36 mL) alınıp tris buffer ile 60- 65 mL’ye tamamlandı ve %0.5 oranında formalin katılıp 10 mL’lik 6 kısma ayrıldı. Hazırlanan aşı 1 hafta ara ile 4 kez (SC) uygulandı. Köpekler 4. uygulamanın ardından 3 aylık takibe alındı ve tümörün gerilemesi yönünden değerlendirmeler yapıldı. Bulgular: Köpeklerde otojen aşı uygulaması öncesinde serosanguinöz veya hemorajik genital akıntı tespit edildi. Vagina ve vulvada bulunan kitleler karnabahar biçiminde ve dokunulduğunda kolayca kanayan bir yapıda gözlendi. Otojen aşı uygulamaları sonrasında köpeklerin dış genital organlarında bulunan kitlelerden gelen serosanguinöz veya hemorajik genital akıntının kesilmediği ve kitlenin frajilitesinde bir değişiklik olmadığı tespit edildi. Otojen aşı uygulaması yapılan hayvanlarda, uygulanan 4 doz aşı sonrasında vagina ve vulvada bulunan kitlelerde herhangi bir gerileme ve iyileşmenin olmadığı belirlendi. Öneriler: TVT oluşumunda viral bir ajanın etken olabileceğine inanılmaktadır. Orijini bovine papilloma virüs olan sığırların papillomatozisinin tedavisinde başarılı sonuçlar alınan otojen aşı uygulama tekniğinin köpeklerde TVT tedavisinde etkili olamayabileceği kanaatine varıldı.