Yazar "Özdemir, Canan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Numerical Comparison of Anatomical Features of Lamiaceae Taxa Named After Spil Mountain(Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi, 2021) Memmedova, Peri Ilgar Kızı; Özdemir, CananIn this study, the anatomical features of some taxa (Origanum sipyleum, Satureja parnassica subsp. sipylea, Sideritis sipylea, Thymus sipyleus subsp. sipyleus var. sipyleus) belonging to the Lamiaceae distributed on the Spil Mountain of Turkey were compared statistically. Lamiaceae family to which the investigated taxa belong are of high importance for their antioxidant potential, multiple pharmaceuticaluses in folk medicine. The some anatomical features of the stem were selected and measurements were taken. The data obtained from the anatomical features were evaluated statistically. By this study it has been determined that cortex length and diameter of pith are the best character pairs which represent the variations in them. Thus, the cortex length and diameter of pith can be viewed as a taxonomic character for classification of species. The results showed that investigated taxa also could be distinguished from each other not only by their morphological features but numerical anatomical characters as well.Öğe Toksisite düzeyinde bor uygulamalarının besin çözeltisi koşullarında hibrit mısır çeşitlerinin anatomik özellikleri üzerine etkisi(2016) Hamurcu, Mehmet; Özdemir, Canan; Kocabaş, Okan; Hakkı, Erdoğan E; Demiral, Tijen; Gezgin, SaitBu çalışma farklı düzeylerde uygulanan borun bor toksisitesine toleranslı RX 770 ve hassas TTM 81.19 mısır çeşitlerinin kök ve gövde anatomisine etkilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bunun için in vitro'da hibrit mısır çeşitlerine 1/5 oranında seyreltilmiş hoagland çözeltisi ile kontrol (0,3 mg.L-1 B), 2,5, 25, 50 ve 100 mg.L-1 seviyelerinde bor uygulanmıştır. Bitkiler ilk üç yapraklı evrelerinde araştırmada belirtilen seviyelerde borun uygulanmaya başlandığı 0. günde, daha sonra bor uygulamasını takip eden günden itibaren ilk tepkilerin görülmeye başlandığı gün olan 5. Günde, son olarak da 10. günde alınan örneklerde kök, gövde ve yaprakların anatomik özellikleri belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar artan seviyelerde bor uygulamaları ile kontrol uygulamalarına göre her iki mısır çeşidinde de kök metaksilem, gövde trake ve korteks çaplarının önemli düzeylerde azaldığını göstermiştir. Bu azalmalar bor toksitesine toleranslı RX 770 çeşidinde hassas TTM 81.19 çeşidine göre daha fazla olmuşturÖğe Uzman Diş Hekimlerinin Tükenmişlik Düzeyleri(Selçuk Üniversitesi, 2021) Çalışkan, Seçil; Özdemir, Canan; Tüloğlu, Nuray; Bayrak, ŞuleAmaç: Bu çalışmada; uzman diş hekimlerinin tükenmişlik düzeylerini ve ilişkili faktörleri belirlemek ve uzman olmayan diş hekimleri ile karşılaştırmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: İnternet aracılığıyla ulaşılan diş hekimlerine sosyo-demografik özelliklerini, tükenmişlik ile ilişkili faktörlerini ve Maslach Tükenmişlik Ölçeğini (MBI) içeren anket formu uygulandı. Gizlilik nedeniyle, isim veya diğer kişisel bilgiler kaydedilmedi ve çalışmaya kendi rızaları ile katılmayı kabul eden hekimler dâhil edildi. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirmesi SPSS 22.0 (SPSS Inc. Chicago, IL, ABD) programı kullanılarak; tanımlayıcı istatistikler ki-kare, Kruskal Wallis ve Kolmogorov-Smirnov testleri ile yapıldı. Bulgular: İnternet üzerinden ulaşılan 222 diş hekiminden, anketi eksiksiz dolduran 182 (% 82) diş hekimi çalışma grubuna dâhil edildi. Hekimlerin 97'si uzman (% 53.3), 85'i genel diş hekimi (% 46.7) idi. Çalışmamıza katılan uzman diş hekimlerinin % 32.0’si ile genel diş hekimlerinin % 28.2’sinde tükenmişlik tespit edildi. Tükenmişliğin en fazla tespit edildiği uzmanlık dalı Endodonti, en az tespit edildiği uzmanlık dalı ise Ortodonti idi. Uzmanlık dalını istemeyerek seçen uzman diş hekimlerinde mesleki tükenmişlik oranı, isteyerek seçenlere göre yaklaşık 7 kat daha yüksek bulundu. Sonuç: Genel diş hekimlerinin ve uzman diş hekimlerinin mesleki tükenmişlikleri güncel bir sorun olmakla birlikte, hekimlerin tükenmişlik düzeylerini azaltmak için olumsuz çalışma ortamlarının ve fiziki koşullarının daha sağlıklı hale getirilmesi, tükenmişlikle baş etmeye yönelik eğitim programlarının uygulanması gerektiği kanısındayız.