Yazar "Ünlü, Sezen" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi mezunlarının mesleki yaşamları üzerine bir araştırma(Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2000) Atabek, Nejdet; Ünlü, Sezen; Taşcı, Denizİletişim fakültelerinin sayısının hızla arttığı günümüz Türkiye'sinde, bu kurumlar dan mezun olanların iş yaşamına atılmalarıyla birlikte ne gibi durumlarla karşılaştıklarının bilinmesi önemlidir. Mezunların, eğitim kurumunun eleman yetiştirmeyi hedeflediği sektöre veya meslek gruplarına ne oranda girebildiği araştırılması gereken bir konudur. Böyle bir araştırma, sadece mevcut durumu ortaya çıkarmaya hizmet etmez. Daha da önemlisi, söz konusu eğitim kurumuna ders programlarım ve eğitim politikalarını amaçları doğrultusunda gözden geçirme olanağı da sağlar. Bu makalede Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi mezunlarının okulu bitirmeleriyle birlikte karşı karşıya geldikleri iş yaşamına ilişkin iş bulma, meslek seçimi gibi sorunları araştırmıştır.Öğe Göçmenlerin Uyum Sağlama Sürecinde Yaşadıkları Çatışmalar ve Sayısal Topluluklar(Selçuk Üniversitesi, 2018) Ünlü, Sezen; Kızılhan, Taner; Elciyar, KemalBireyler göç ettikleri yerlerde oluşturdukları topluluklarla, karşılaştıkları sorunlarda birbirlerine destek olmakta ve böylece göç edilen yeni yerlere uyum sürecini kolaylaştırmaktadırlar. Oluşturulan bu topluluklar her zaman fiziksel olmamakta; zaman zaman bilgisayar ve internet tabanlı ortamlar kullanılarak da göç eden bireyler birbirlerine ulaşmaktadırlar. Peki oluşturulan bu sayısal topluluklar gerçekten fiziksel toplulukların yaptığı gibi bireylerin uyum sürecini kolaylaştırma işlevini yerine getirebilmekte midir? Bu soru bağlamında bu çalışmada göç eden bireylerin iş ortamlarında ve özel hayatlarında çatışma yaşayıp yaşamadıkları, eğer yaşıyorlarsa bu çatışmaları nasıl çözdükleri ele alınmıştır. Bunun yanı sıra sayısal toplulukların bu çatışmaların çözümünde bir rol oynayıp oynamadıkları, eğer oynuyorlarsa bu rolün ne olduğu; eğer oynamıyorlar ise sayısal toplulukların göç sürecinde nasıl bir işleve sahip oldukları irdelenmiştir.Öğe Kadına yönelik şiddet: TV dizilerinde kadına yönelik şiddet üzerine bir araştırma(Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2009) Ünlü, Sezen; Bayram, Nazlı; Uluyağcı, Canan; Bayçu, Sevil UzoğluKitle iletişim araçlarında şiddetin sunumu günümüzde tartışılan konulardan birisidir. Medyada şiddet içeren haber olaylarına her gün rastlamak olanaklıdır. Bunlar gözle görülür, örtük olmayan şiddet olaylarıdır. Bunun yanı sıra bir de izleyicilerin farkında olmadığı, örtük olarak sunulan şiddet vardır. Özellikle reklamlardan dizilere kadar birçok yayında kadına yönelik şiddet örtük olarak sunulmaktadır. Böylece şiddet sıradanlaştırılmakta ve kadına yönelik şiddet normal bir davranış olarak sunulmaktadır. Bu çalışmada da Türkiye’de ulusal kanallarda yayınlanan ve izlenme oranları yüksek dizilerde kadına yönelik şiddetin nasıl gündeme geldiği araştırılmıştır. Çünkü araştırmalar dizilerin en yaygın olarak tüketilen popüler kurmaca ürünler olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla izleyicilerin bu dizilerdeki karakterlerle özdeşleşmeleri ve onlar arasında rol modeller bulmaları dizileri daha da önemli kılmaktadır. Yapılan araştırmada da şiddetin dizilerde nasıl gündeme geldiğini tartışabilmek için içerik çözümlemesi yöntemi ile seçilen dizilerdeki sahneler çözümlenmiştir.Öğe Örgütsel Çatışma Çözüm Yöntemleriyle Duygusal Zeka Arasındaki İlşki: Bir Tasarım Mühendisliği Örneği(Selçuk Üniversitesi, 2014) Ünlü, Sezen; Özcihan, Türker; Özbaş, Züleyha; Bakıner, AyçaSosyal ortamlarda çatışma kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır. Örgütlerde etkin bir çalışma ortamı yaratmak için bu çatışmanın doğru bir biçimde yönetilmesi gerekmektedir. Bir çok farklı iş kolunda yapılan araştırmalar, çalışan profiline bağlı olarak değişen duygusal zeka seviyesi ile çatışma yönetiminde kullanılan çözüm strateji ve metotlarının ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu zamana kadar ülkemizde bu alanda yapılan çalışmaların sağlık ve eğitim sektörlerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Bu çalışmanın ana motivasyonu iyi yönetilen çatışmanın bir gereklilik olduğu tasarım ve mühendislik bölümlerinde örgütsel çatışma çözüm yöntemleriyle duygusal zeka arasında bir ilişki olup olmadığını ve hangi çatışma yönetimi stratejilerinin uygulandığını irdelemektir. Eskişehir’de bulunan bir kurumun tasarım mühendisliği departmanı yönetici ve çalışanlarına (n=99) duygusal zeka, örgütsel çatışma stratejileri ve çatışma yönetimi stratejileri ölçekleri uygulanmış, evrendeki bütün çalışanlara ulaşılmıştır. Duygusal zeka ölçümü için Bar-on’un geliştirmiş olduğu Duygusal Zeka Envanteri (EQ-i)’nin daha önce Türkçeye çevrilmiş ve geçerlilik araştırmaları yapılmış bir versiyonu kullanılmıştır. Çatışma yönetim stilleri (bütünleştirme, kaçınma, uzlaşma, hükmetme, uyma) ise Rahim Örgütsel Çatışma Envanteri (ROCI-II) ise tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan yöneticilerden verilmiş çatışma yönetim metotlarından hangilerini ne sıklıkla kullandıklarını işaretlemeleri istenmiştir. Son olarak kişisel özellikleri belirlemek için araştırmacılar tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Toplanan verilerin istatistiksel çözümlemeleri SPSS 20 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Demografik özellikler ile çatışma yönetimi ve duygusal zeka değerlerinin karşılaştırılması amacıyla bağımsız örneklemler için t-testi ve ANOVA; çatışma yönetimi stratejileri ve duygusal zeka arasındaki ilişki için ise korelasyon analizi yapılmıştır. Kullanılan ölçeklerin güvenilirlik değerleri için Cronbach Alpha sayılarına bakılmış ve duygusal zeka anketi için .95, çatışma yönetimi anketi için ise .88 gibi yüksek alfa katsayılarına ulaşılmıştır. Çalışmanın sonucunda, duygusal zeka ve çatışma çözüm stratejileri arasında yapılan korelasyonda zayıf ama anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Yaş, cinsiyet ve eğitim durumu gibi demografik etkenlerinin duygusal zeka ve çatışma çözüm becerileri üzerinde bir etkisi olmadığı tespit edilmiştir. Yöneticiler arasında çatışma yönetimi yöntemlerinde ilk sırayı ise fikirlerin rahat söylenebildiği ve tartışmanın teşvik edildiği bir örgüt kültürü yaratma yöntemi almıştır.Öğe Popülerleşme Sürecindeki Altkültür Temsilcilerinin Yaşadığı Çatışmalar: Joker Örneği(Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2018) Ünlü, Sezen; Ünügür, Nasif Ali; Kır, BilalSosyal bir varlık olan insan, gündelik hayatta ve iş yaşamında diğer bireylerle etkileşim halindedir. Bireyler bu etkileşime iletişim yoluyla dâhil olmaktadırlar; duygularını, düşüncelerini ve isteklerini paylaşma eyleminde bulunurlar ve bu yolla kendilerini ve diğerlerini değerlendirme olanağı bulurlar. İş yaşamı da sosyal bir sürecin içinde gerçekleşmektedir. İster bireysel ister bir grup ya da takımın üyesi olarak çalışma biçimine sahip olunsun, bireyler bireysel ve sosyal yönlerden yani hem psikolojik hem de sosyolojik bir varlık olarak hayatlarını sürdürmektedirler. Dolayısıyla iş yaşamındaki kazanımlar, değişimler, kaygılar, hatalar, kayıplar, çatışmalar kısacası olan biten her şey, bireye psikolojik, sosyolojik ve ekonomik olarak olumlu ya da olumsuz şekilde yansımaktadır. Bireyler, iş yaşamı süresince değişen ve gerilim yaratan durumlara uyum sağlama çabası göstermektedir; ancak çatışmalarla baş etme yöntemleri bireyden bireye değişebilmektedir. Bu çalışmada temsil ettiği alt kültür popülerleşme sürecinde olan alt kültür temsilcisinin yaşadığı çatışmaların düzeyleri, bireysel olarak ve iş yaşamında ne tür çatışmalar yaşadığı, çatışmalar karşısındaki davranış biçimi, yaşadığı çatışmaların olumlu veya olumsuz etkileri, çatışmaları yönetim biçimi ve çözüp çözememe durumu üzerine odaklanılmıştır. Bu doğrultuda, yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile elde edilen veriler yorumlanarak amaca ulaşılmaya çalışılmıştır.Öğe Popülerleşme Sürecindeki Altkültür Temsilcilerinin Yaşadığı Çatışmalar: Joker Örneği(Selçuk Üniversitesi, 2018) Ünlü, Sezen; Ünügür, Nasıf Ali; Kır, BilalSosyal bir varlık olan insan, gündelik hayatta ve iş yaşamında diğer bireylerle etkileşim halindedir. Bireyler bu etkileşime iletişim yoluyla dâhil olmaktadırlar; duygularını, düşüncelerini ve isteklerini paylaşma eyleminde bulunurlar ve bu yolla kendilerini ve diğerlerini değerlendirme olanağı bulurlar. İş yaşamı da sosyal bir sürecin içinde gerçekleşmektedir. İster bireysel ister bir grup ya da takımın üyesi olarak çalışma biçimine sahip olunsun, bireyler bireysel ve sosyal yönlerden yani hem psikolojik hem de sosyolojik bir varlık olarak hayatlarını sürdürmektedirler. Dolayısıyla iş yaşamındaki kazanımlar, değişimler, kaygılar, hatalar, kayıplar, çatışmalar kısacası olan biten her şey, bireye psikolojik, sosyolojik ve ekonomik olarak olumlu ya da olumsuz şekilde yansımaktadır. Bireyler, iş yaşamı süresince değişen ve gerilim yaratan durumlara uyum sağlama çabası göstermektedir; ancak çatışmalarla baş etme yöntemleri bireyden bireye değişebilmektedir. Bu çalışmada temsil ettiği alt kültür popülerleşme sürecinde olan alt kültür temsilcisinin yaşadığı çatışmaların düzeyleri, bireysel olarak ve iş yaşamında ne tür çatışmalar yaşadığı, çatışmalar karşısındaki davranış biçimi, yaşadığı çatışmaların olumlu veya olumsuz etkileri, çatışmaları yönetim biçimi ve çözüp çözememe durumu üzerine odaklanılmıştır. Bu doğrultuda, yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile elde edilen veriler yorumlanarak amaca ulaşılmaya çalışılmıştır