Yazar "İnam, Şaban" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Arazi ve Arsa Düzenlemesi Çalışmalarında Değer Esaslı Uygulama Yönteminin Benimsenmesi Gerekliliği Üzerine Bir Çalışma(Selçuk Üniversitesi, 2022) Salalı, Vuslat; İnam, ŞabanKüresel ölçekte birçok ülke sanayileşme ve kentleşme sürecini birlikte ve yoğun şekilde yaşamaktadır. Ülkelerin çoğunda hızlı kentleşme oranı ve kontrolsüzlük; farklı kentsel gelişim türleri için sınırlı arazi kaynakları hoyratça kullanma, kentsel merkezlerde arazinin uygun olmayan niteliklerde kullanımı veya düşük arazi kullanım verimliliği ile sonuçlanmaktadır. Ayrıca, bilinçsiz ve kontrolsüz kentleşmeden kaynaklanan sorunlar, yapılı çevrenin ciddi şekilde bozulmasına sosyal tabakalaşma sorunlarına da neden olmaktadır. Aşırı nüfus artışı, yüksek kiralar, kötü kentsel yaşam koşulları, fiziki düzensizlik, ekonomik olarak verimsiz işgücü ve istihdam şartları, kurumsal olarak güvensiz ve uyumsuz bir toplumsal yapı, yetersiz teknik altyapı hizmetleri; hızla gelişmekte olan kentsel alanlara kapsamlı bir müdahaleyi gerektiren sorunlar arasında sayılabilir. Kentsel mekanlarda yeni alanların gelişim bölgesi olarak planlanması ve mevcut yerleşmeler ile bütünleşmiş bir şekilde kullanıma açılması, ancak Arazi ve Arsa Düzenlemesi (AAD) yönteminde plan uygulamasını etkin olarak kullanmakla mümkün olacaktır. Ülkemizde neredeyse 160 yıldır uygulanan AAD kentsel arazi gelişimi kapsamında imar ve mülkiyet sorunlarını çözerek hem idare hem de taşınmaz sahipleri açısından pek çok fayda sağlamıştır. Ancak AAD’nin daha etkin, adil, güvenilir ve sürdürülebilir olması için tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de eleştirilmekte; teknik uygulama yönüyle geliştirilerek evrilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Mevcut uygulama mevzuatımız kapsamında yapılan ‘alan esaslı’ AAD çalışmalarına ilişkin olumsuz eleştiriler neticesinde uygulayıcılar, kullanıcılar, akademisyenler ve yöneticiler ‘değer esaslı’ yönteme geçilmesinin gerekli olduğunda ortak fikri benimsemektedirler. Özellikle mevcutta uygulanan alan esaslı yöntemin “katılımcı olmaması, eşitliği sağlayamaması ve taşınmazların değerinde oluşan artışı kamuya adaletli bir şekilde aktaramaması” gibi konularda toplumsal beklentilere hakkaniyet ölçüsünde cevap verememesi ‘AAD yöntem uygulamasının değiştirilmesini’ sürekli ülke gündeminde tutmaktadır. Bu çalışma kapsamında, sorumlu merkezi yönetim birimi olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “GAP Eylem Planı kapsamında, planlı alanlarda kentsel gelişim ve dönüşümün sağlanması amacıyla ve Örnek İmar Uygulamaları Projesi örnekleminde” 2016 yılında Adıyaman ili, Gölbaşı ilçesinde yapılan ‘pilot saha imar uygulaması’ incelenerek, değer eşitliğini benimseyen bir yönteme geçilme gerekliliği ortaya konacaktır.Öğe Arazi ve arsa düzenlemesinde 3194 sayılı imar kanununun 18. maddesi uygulamaları(Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 1989) İnam, Şaban; Barışkaner, AbbasKanuni dayanağına, 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 18. Maddesinden alan, imar planı uygulaması yollarından birisi ve zaman-verim eşleme si itibarı ile en uygunu kabul edilen "Arazi ve Arsa Düzenlemesi" yoluyla plan uygulamaları bu tez çalışmasının konusunu oluşturmaktadır. Bu çalışmada, kentsel mekanı oluşturan alanlarda yapılan plan uygulamaları, işlem sırası önceliğinde ve uygulamaya yönelik olarak ele alınmış, detayları gerekçeleriyle beraber ortaya konmuştur. Ayrı ca, seçilen bir pilot bölgede yapılmış sayısal uygulama ile konu pekiştirilmiştir. Uygulamaların, bu konuda oluşturulmuş bilgi-işlem programları kullanılarak bilgisayar destekli çözüme ulaştırılması, bir takım olumsuz gelişmeleri de önlemesi düşüncesiyle günümüzde geçerlilik kazanmıştır. Ancak bu çalışmada yer almış sayısal uygulama, çeşitli aşamalarındaki işlem mantığını ortaya koymak düşüncesiyle klasik işlemler le yapılmıştır.Öğe Harita Mühendisleri Özelinde Mühendislik Etiği Ölçeğinin Geçerlilik ve Güvenirlik Analizi Üzerine Bir Çalışma(Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi, 2020) İnam, Şaban; Akdeni̇z, Halil BurakBu çalışma harita mühendislerinin meslek etiği eğilimlerini belirlemek için oluşturulan mühendislik etiği ölçeğinin geliştirilmesi, geçerlilik ve güvenirliğinin değerlendirilmesi amacıyla planlanmıştır. Bu çalışmanın örneklemini, İç Anadolu bölgesinde görev yapan ve ankete gönüllü olarak katılan 88 harita mühendisi oluşturmuştur. Verilerin analizinde; sayı/yüzde, ölçeğin iç tutarlılık katsayısı, madde toplam puan korelasyon katsayısı, test tekrar test güvenirliliği ve açıklayıcı – doğrulayıcı faktör analizi yöntemleri kullanılmıştır. Mühendislik Etiği Ölçeği, 21 maddeden ve 2 alt ölçekten oluşmaktadır. Kaiser Meyer-Olkin değerinin (0.864) 0.50’nin üstünde olması nedeniyle, örneklem büyüklüğünün faktör analizi yapmaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Açıklayıcı faktör analizi sonucunda 2 alt ölçeğin, toplam varyansın %56.44’ünü açıkladığı bulunmuştur. Tüm ölçeğin Cronbach ? güvenirlik katsayısı 0.926’dır. Madde toplam puan korelasyonları ise 0.182-0.829 arasında değer almaktadır (p<0.001). Ölçeğin test tekrar test sonuçları 0.859 olarak bulunmuştur. Toplam faktör yükleri hem açıklayıcı hem de doğrulayıcı faktör analizlerinde 0.30’dan büyük çıkmıştır. Doğrulayıcı faktör analizinde; GFI ile NFI’nın >0.80, CFI’nın >0.90 ve RMSEA’nın <0.08 olduğu bulunmuştur. Ölçeğin yapı geçerliği ile ilgili faktör analizi sonuçları, verilerin modelle uyumlu olduğunu; iki faktörlü yapıyı doğruladığını, ölçeğin madde ve alt boyutlarının ölçekle ilişkili olduğunu, her bir alt boyuttaki maddelerin kendi faktörünü yeterli olarak tanımladığını göstermiştir. Bu çalışma, mühendislik etiği ölçeğinin geçerli ve güvenilir olduğunu göstermiştir. Bu sonuçlar, geliştirilen ölçeğin Türkiye’nin tüm bölgelerinde görev yapan harita mühendisleri ve harita mühendisliği bölümlerinde lisans/lisansüstü öğrenim gören öğrencilerin mesleki etik araştırmalarında başarıyla kullanılabileceğini göstermiştir.Öğe Kentsel dönüşüm uygulamalarına çok amaçlı yaklaşım, Bursa (İnegöl) kenti örneği(Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, 2011) Bozdağ, Aslı; İnam, Şaban; Durduran, S. SavaşDünyada ve Türkiye’deki kentlerde sanayi devrimiyle beraber değişim başlamıştır. Bu değişim sağlıksız kent merkezlerinin oluşmasına neden olurken yüksek gelir sahibi insanlar da kent merkezlerinden sağlıklı kent çevresine yönelmiştir. Bu nedenle kent çeperinde yer alan, gecekondular da bir değer artışı kazanmıştır. Bu durum, ülkemizde öncelikle gecekondu alanlarının dönüşümü ihtiyacını gündeme getirmiştir. Günümüzde ise kentsel alanlar sosyal, ekonomik çevresel, yönetsel ve planlama gibi nedenlerle etkilenerek değişmekte ve zamanla dönüşüme ihtiyaç duymaktadır. Kentsel dönüşüm uygulamaları bu değişikliğin pozitif etkilere sahip olması için sistematik bir planlama aracıdır. Ancak uygulamaların başarısı için, kalıcı, kaliteli ve yaşanabilir çözümler sunan kentsel dönüşüm yaklaşımına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada, İnegöl (Bursa/Türkiye) kentinde yapılacak kentsel dönüşüm uygulaması çok amaçlı yaklaşım çerçevesinde incelenmiştir. Dönüşüm kavramının yerel çerçevesi ve yaşayanların beklentileri, anket uygulaması analizleri kapsamında çok amaçlı yaklaşım tekniği ile değerlendirilmiştir.Öğe Planlama ve imar kanunu tasarısının uygulanabilirliğinin araştırılması(Selçuk Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, 2015) İnam, Şaban; Çay, Tayfun; İşcan, FatihGünümüzde yerleşim birimlerinde global ölçekte yaşanan kentsel değişimdönüşüm süreci, ülkemizde de kentleşmeye yönelik yaklaşımların yeniden gözden geçirildiği; düzenli, sağlıklı ve sürdürülebilir kent mekanlarının oluşturulmasının ifade edildiği; bu bağlamda mevcut imar planlarının ve bunların uygulamasının sorgulanarak yeniden içerik kazandırılacağı bir dönem olarak algılanmalıdır. Bu sebeple, kentlere “yaşayan yerleşimler” olgusunu verecek olan imar planlaması ve uygulaması ile ortaya çıkarılacak doğal, kültürel, tarihi, ekolojik, tarımsal amaçlı korumaya ve afete karşı dayanıklı yapılaşmanın ortaya konulması, kaçak ve gecekondu yapılaşmaların getireceği çarpık kentleşmelerin önüne geçilmesi, bu yolda kurumsal iletişim ve sorumlulukların yeniden değerlendirmeye alınması, birincil görevimiz olmalıdır. Bu yaklaşımla, 200 hektarlık düzenleme sahası üzerinde yapılan çalışmada, imar planlarının zemin/mülkiyet uyuşumu, güncelliği, teknik ve sosyal donatı alanlarının homojenliği ve olası plan değişikliği talepleri eşliğinde yaşanan uygulama sorunları, ülke gündemindeki “Planlama ve İmar Kanunu Tasarısı” ile de ilinti kurularak ele alınıp; imar planı uygulama yöntemleri ve sonuç etkileri imar tüzesi içeriğinde analiz edilecektir. Bu çalışmada, ülkemizde günümüze kadar yapılmış olan imar planı uygulamalarının toplumsal yansımaları mal sahibi, uygulamacı, denetleyici, yargı mensubu ve yapımcı sivil toplum örgütlerinden oluşan kitle üzerinde yapılan anket çalışması ile değerlendirilmiş; beklentilere cevap verebilecek şehir mekânı oluşumunda alınması gereken kurumsal tedbirler öneri olarak sunulmuştur.Öğe Türkiye' de farklı zaman ve sistemlerde üretilmiş kadastro paftalarının zemine uygulanma incelikleri üzerine bir araştırma I: Eski (Klasik) ve grafik kadastro paftaları(2005) İnam, ŞabanTürkiye 'de Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar yaşanan süreçte farklı zaman kesitinde, farklı mevzuatlar çerçevesinde, farklı yöntemler içerisinde, farklı fiziki altlıklar üzerine yapılan çalışmalar ile üretilmiş kadastro paftalarının, günümüzde mevcut kadastro mevzuatı uyarınca hassasiyet bakımından tescile esas çalışmalara konu edilip edilemeyeceği, pafta-zemin uyumunu yansıtıp yansıtmadığı hep tartışılan konu olmuştur. Bu amaçla, üretilmiş kadastro paftalarını temsil etmek üzere seçilmiş iki ayrı üretim uygulamaya konu edilmiş ve sonuçlan yorumlanmıştır. Her bir paftanın ve buna ait çalışma alanının kendi içerisinde özel şartlan olduğu bilinmesine rağmen, çoklu üretimde test amaçlı ve örnekleme olarak seçilmiş temsilci paftaların da ortalama bir yorum vereceği kabulüyle değerlendirmeler yapılmıştır.Öğe Türkiye'de farklı sistemlerde üretilmiş kadastro paftalarının kullanılabilirliği üzerine bir araştırma(Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 1999-06-18) İnam, Şaban; Yerci, MehmetÜlkelerin artan nüfuslarına paralel olarak kentleşme, yerleşme ve arazi kullanım ilişkilerinde ülke kaynaklarının optimum verimlilikte değerlendirilmeleri, fiziksel planlama ve projelerin uygulamaya konu edilmesi, merkezi ve yerel yönetimlerin ihtiyaç duyacağı türdeş, doğru ve güvenilir arazi bilgilerini hazır bulundurması gibi işlevleri üstlenen kadastro, mekana dayalı bilgi sistemlerinin önemli bir kısmını oluşturmuştur. İleri dünya ülkelerinin mekana dayalı bilgi sistemlerini oluşturup - uygulamaya koydukları günümüzde, ülkemizin böylesi oluşuma entegre olmaması düşünülemez. Ancak, bunu sağlaması için de sistemin temel öğeleri olan kadastro haritalar ve kayıtları TMK'nun öngördüğü tarzda oluşturmak ve sisteme veri tabanı olacak şekilde hazırlamak / güncel tutmak zorundadır. Değişen ülke şartları ve gelişen toplumsal ihtiyaçlar karşısında bugüne kadar yapılmış üretimlerin büyük kısmı eskimiş, teknik anlamda kullanılabilirlik ve güncellikten uzak kalmışlardır. Uygulama süreci içerisinde zaman zaman kadastronun tüzel olduğu kadar teknik bir işlem olduğu da gözardı edilmiş ve çalışmalar ülkede tapusuzluk sorununun çözümüne yöneltmiştir. Bu bağlamda, tapu sicilinde kayıtlı taşınmazların sınır güvencesini oluşturan kadastro haritalarının, ülke genelinde tüzel standartlardan uzak ve ülke nirengi ağına dayalı olmaması, günümüzde toprak insan ilişkilerinde önemli sorunların yaşanmasına neden olmaktadır. Mevcut kadastro bilgilerinin, bilgi sistemlerine hazırlanması çalışmaları "Kadastro Yenileme" olarak isimlendirilirse; ülkemiz şartlarında farklı ölçek, altlık, koordinat sistemi, yöntem ve zaman kesitlerinde üretilen kadastro haritaları ve haritaya dayalı bilgilerin yeniden değerlendirmeye alınıp kullanılabilirlik şartlarının ortaya konulması, kadastro sisteminin çok amaçlı kullanımlar için güncelleştirilmesi ve yetersizliklerin giderilmesi; çalışmamızın temasını oluşturacaktır. Bu amaçla yapılan çalışmanın birinci bölümünde içerik ve hedefler ile kadastronun tanımı, amacı ve günümüz kadastrosundan beklentiler ifade edilmiştir. İkinci bölümde Türkiye kadastrosunun tarihsel gelişimi içerisinde bilgi sistemlerinin çerçevesi çizilmiş ve kadastro bilgi sisteminin gerekliliği ve şartlan üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde Türkiye'de kadastro çalışmalarının tüzel ve teknik yapılanması içerisinde çeşitlilikleri, üretimleri ve bu ürünlerin uygulanma hassasiyetleri ortaya konulmuştur. Dördüncü bölümde günümüze kadar uygulamada kullanılmış pafta altıkları, nitelikleri ve deformasyon etkileri irdelenmiştir. Beşinci bölümde grafik paftaların sayısallaştırılmaları ele alınmıştır. Altıncı bölümde uygulamalara yer verilerek günümüze kadar farklı yöntemlerle yapılmış üretimleri örneklemeli temsil eden beş ayrı pafta üzerinde analizler yapılmış ve tabloda verilen değerler elde edilmiştir: Ayrıca adı geçen paftaların "Büyük Ölçekli Haritalar Yapım Yönetmeliği" uyarınca tescile esas uygulamalara altlık teşkil edecek ve pafta-zemin uyumunu sağlayabilecek altlıklar olup olmadıkları irdelenmiştir.Öğe Türkiye’de yapılan kentsel dönüşüm uygulamalarının harita-tapu ve kadastro sektörü için önemi(Selçuk Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, 2014) İnam, Şaban; Sonel, EsraKentler; üzerinde yaşayan toplumun özelliklerine, göç, sanayileşme, savaş, afet vb. etkenlere bağlı olarak değişip şekillenmektedir. Kentlerin bu şekillenmelerinin daha sağlıklı ve yaşam kalitesinin daha yüksek olması, planlama ve bu planın yaşama geçirilmesiyle gerçekleşir. Son dönemlerde kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yapılan planlamalar da nitelikli şehirler oluşturulmasını hedeflemektedir. İnsanların yerleşik hayata geçmesi ile harita-tapu-kadastro sektörü de oluşmuştur. Tapu ve kadastro hizmetleri yanında kent planlaması ve şehirleşmenin düzenli bir şekilde yürütülebilmesi için bu sektöre büyük görevler düşmektedir. Bu sayede sektör bir taraftan hizmet üretirken diğer taraftan da kendisini yenileme ve mülkiyete ilişkin bilinen sorunları giderme şansı bulacaktır. Günümüzde, planlı kentleşmede etkin olarak önemli görevler üstlenen harita-tapu-kadastro sektörünün, kentsel dönüşüm uygulamalarında karşılaşılan sorunları ve başarılı bir dönüşüm için ne yapılması gerektiğini incelemek, bu çalışmanın içeriğini oluşturacaktır.Öğe Urban regeneration projects to achieve sustainable urban land development, Konya kase study(2018) Bozdağ, Aslı; İnam, Şaban; Durduran, S. SavaşIn Turkey, urban regeneration projects are being used as an important land policy instrument to achievesustainable development. However, the failure to meet residents’ expectations and to establish a soundlegal framework, together with a and failure to establish an effective dialogue with the stakeholders, allhave implications for the sustainability and eventual success of these policies. Firstly, this study is anexamination of urban land development policies in Turkey, focusing on problems of urbanization andland management. Subsequently, urban regeneration projects in Konya, Turkey, were studied from anurban land development perspective and a proposal made for spatial objectives in an area planned forurban regeneration. The purpose of this study is to present spatial solutions the physical and socialstructural problems experienced in the old city center of the province of Konya in Turkey with urbanregeneration applications, which are implementation methods for sustainable estate policies. For thispurpose, firstly the methods that are used in Turkey for implementation of urban estate policies wereexamined in the light of the literature. Then, the urbanization-related problems in the selected site ofurban regeneration were presented, and spatial solution recommendations were made in relation torenewal of the physical structure and increasing the quality of life. This study is important in terms ofpresenting and discussing the process of creating spatial-functional goals for producing sustainableestate policies and urban regeneration applications related to the urban sprawl, property issues andsocial structure problems that occur in city centers that are getting old.