Yazar "Şen, Gonca" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bir keçide hermafroditizm olgusu: Klinik ve genetik yaklaşım(2014) Özel, Çağlayan; Şen, Gonca; Hitit, Mustafa; Koçak, Nadir; Güzeloğlu, Aydın; Semacan, Ahmet; Kurar, ErcanBu vaka takdiminde, 2010 yılında Selçuk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Doğum ve Jinekoloji Kliniğine getirilen ve hermafroditizm olgusu saptanan Maltız melezi bir keçinin klinik muayenesi ile sitogenetik ve moleküler genetik analizleri gerçekleştirildi. Anamnezde keçinin tek olarak doğduğu, klinik muayenede boynuzsuz, klitorisin 1.9x0.9 cm büyüklüğünde, vajinanın normalden daha kısa olduğu gözlendi. Palpasyon ve ultrasonografik muayenede inguinal bölgede, deri altında sağ (4.88 cm) ve sol (2.87 cm) testis tespit edildi. Meme ve meme başları normal konumunda ve büyüklükte belirlendi. Deri altı rüdimenter penis varlığı tespit edildi, ancak scrotum ve açık prepisyum gözlenmedi. Karyotip analizi için periferik kandan hazırlanan kromozom preparatları GTG bantlama tekniği ile boyanmış ve image analyzer programı ile uygun metafazlar belirlenerek analiz edildi. Kan örneğinden DNA izolasyonu geçekleştirildi, sex-determining region Y (SRY) ve amelogenin gen bölgeleri pozitif ve negatif kontroller kullanılarak polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) ile yükseltgendi. Karyotip analizinde metafaz plağı 60,XY olarak tespit edildi. PZR analizlerinde SRY lokusu negatif, amelogenin lokusunda ise yalnızca AMX alleli tespit edildi. Keçilerde yaygın olarak gözlenen hermafroditizm vakalarının şekillenmesinde farklı mekanizmalar bildirilmektedir. Hermafroditizm vakalarının karyotip ve moleküler genetik analizler ile detaylı incelenmesi ve boynuzsuz keçilerin damızlıktan çıkarılması tavsiye edilmektedir.Öğe Bir keçide hermafroditizm olgusu: Klinik ve genetik yaklaşım(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2014) Özel, Çağlayan; Şen, Gonca; Hitit, Mustafa; Koçak, Nadir; Güzeloğlu, Aydın; Semacan, Ahmet; Kurar, ErcanBu vaka takdiminde, 2010 yılında Selçuk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Doğum ve Jinekoloji Kliniğine getirilen ve hermafroditizm olgusu saptanan Maltız melezi bir keçinin klinik muayenesi ile sitogenetik ve moleküler genetik analizleri ger- çekleştirildi. Anamnezde keçinin tek olarak doğduğu, klinik muayenede boynuzsuz, klitorisin 1.9x0.9 cm büyüklüğünde, vajinanın normalden daha kısa olduğu gözlendi. Palpasyon ve ultrasonografik muayenede inguinal bölgede, deri altında sağ (4.88 cm) ve sol (2.87 cm) testis tespit edildi. Meme ve meme başları normal konumunda ve büyüklükte belirlendi. Deri altı rüdimenter penis varlığı tespit edildi, ancak scrotum ve açık prepisyum gözlenmedi. Karyotip analizi için periferik kandan hazırlanan kromozom preparatları GTG bantlama tekniği ile boyanmış ve image analyzer programı ile uygun metafazlar belirlenerek analiz edildi. Kan örneğinden DNA izolasyonu geçekleştirildi, sex-determining region Y (SRY) ve amelogenin gen bölgeleri pozitif ve negatif kontroller kullanılarak polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) ile yükseltgendi. Karyotip analizinde metafaz plağı 60,XY olarak tespit edildi. PZR analizlerinde SRY lokusu negatif, amelogenin lokusunda ise yalnızca AMX alleli tespit edildi. Keçilerde yaygın olarak gözlenen hermafroditizm vakalarının şekillenmesinde farklı mekanizmalar bildirilmektedir. Hermafroditizm vakalarının karyotip ve moleküler genetik analizler ile detaylı incelenmesi ve boynuzsuz keçilerin damızlıktan çıkarılması tavsiye edilmektedir.Öğe Erken gebelikte embriyonun endometriyal antioksidan yanıta etkileri: Koyun modeli(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2015) Şen, Gonca; Güzeloğlu, Aydın; Başpınar, NuriReaktif oksijen türleri (ROS) diğer organ ve sistemlerde olduğu gibi reprodüktif sistemdeki birçok fizyolojik ve patalojik süreçte rol oynamaktadırlar. Başarılı bir fertilizasyon ve implantasyon ROS'un konsantrasyonundan etkilenebilmektedir. Ayrıca östrojenin ve progesteronun pro-oksidan ve antioksidan parametrelerini etkilediği ve gebelik gibi fizyolojik süreçlerde antioksidan savunma sisteminde değişikliklere yol açabileceği bilinmektedir. Transkripsiyon faktörü Nrf2, güçlü bir trankripsiyonal aktivatör olarak oksidatif ve elektrofilik streste; hücrelerde birçok koruyucu geni indüklemekte, gen anlatımının düzenlenmesinde merkezi bir rol oynamaktadır. Bu çalışmadaki amacımız koyunlarda gebeliğin preimplantasyon aşamasında pro-oksidan ve antioksidan sisteminin hem enzim hem de gen anlatımı düzeyinde araştırılması, gebeliğe bağlı antioksidan yanıt yolağındaki farklılıklarının belirlenmesidir. Gebeliğin ve siklusun 13. günlerinde toplanan endometriyum doku örneklerinden total RNA izolasyonu yapıldı, cDNA üretildi. Çalışmada RT-qPZR yöntemiyle HO1, NQO1, GPX2, GSTP1, GCLC, TXNRD1, G6PDH, CAT, SOD1, Nrf2, Cul3, Keap1, GR genlerinin anlatım düzeyleri belirlendi. Gebe ve gebe olmayan koyunlar istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulunan verilere göre gebe koyunlarda siklik koyunlara göre GR anlatımında 1,95 kat, HO1 anlatımında 1,39 kat artış gözlendi (p<0,05). Diğer genler numerik olarak %5-20 farklılık göstermesine rağmen istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Doku örneklerinde biyokimyasal oksidatif stres parametrelerinin göstergesi olan LPO, T-GSH düzeyleri ve total antioksidan aktivitesi spektrofotometrik olarak ölçüldü. İstatistiksel değerlendirmede erken gebelikte endometriyumda gebe ve gebe olmayan karşılaştırmasında biyokimyasal parametrelerde anlamlı bir sonuç bulunmadı (p>0,05). Araştırmada koyun endometriyumunda antioksidan yanıt yolağının komponentlerinin gen düzeyinde anlatımları olduğu belirlendi. Elde edilen sonuçlara göre preimplantasyon döneminde gebeliğin uterus üzerinde oksidatif bir stres oluşturmadığı, ancak GSH üretimi/rejenerasyonu ve demir birikimi ile ilgili yolakların gebeliğe bağlı endometriyumda gen anlatımı farklılıkları oluşturabileceği kanaatine varıldı. Bu yolakların gebelikteki rollerinin anlaşılması için yolaklara ait diğer genlerin araştırması, erken gebelikte oksidatif stresin rolüyle ilgili bilgi birikimimizi arttıracaktır.