Yazar "Aker, Hacer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Televizyon haberciliğinde Anchor'ların kullandıkları beden dilinin izleyicinin kanal tercihi üzerine etkisi(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Aker, Hacer; Kazaz, MeteKitle iletişim araçlarında görsel bağlamda yerini alan beden dili etkinliği, ciddi olarak nitelendirilebilecek söylemleri de biçimlendirmektedir. Televizyon kanallarının kimliği olarak adlandırılabilecek ana haber bültenleri, söz konusu görsel öğelerden ayrı düşünülemez. Haber bültenlerinin, yayın akışı içerisinde televizyonun en çok izlendiği düşünülen yayın kuşağında yer alması; en çok izlerkitleye ulaşması, içeriğinin ilginç ve dikkat çekici olması ile doğru orantılıdır. Televizyon haberlerinin, bilgilendirici, etkileyici, inandırıcı, yönlendirici ve kanaat geliştirici özelliklere sahip olduğu kabul edilirse haberlerin sunum, biçim ve teknikleri ile bu haberleri sunanlar, televizyonun etkin bir kitlesel iletişim aracı olması açısından önem arz etmektedir. Televizyon haberciliğinde ?anchor?ların işlevi; birbirinden ayrı onlarca haberin arasında bir yapı harcı gibi kaynaştırıcı görevi üstlenerek bütünlüğü sağlamak, akışı yönlendirmek ve seyircilerin ilgi ve dikkatlerinin `onlardan biri'nin öncülüğünde habere yoğunlaşmasına önderlik etmek biçimindedir. Kişilik uyumlu bu yeni habercilik anlayışı ?anchor?ları televizyon kanalının kamuoyundaki uzantısı konumuna getirmiştir. Dil, estetik ve formüller yardımıyla kurgulanan, kültürel ve iletişimsel birer ikon olarak simgeleşen ?anchor?ların toplumsal yaşam içindeki belirleyicilikleri ise artan bir önemdedir. Bu çalışmanın temel amacı, ?anchor?ları yıldızlaştıran etkenleri ortaya koymak, yıldızlaştırılan ?anchor?ların haberin izlenmesine etkilerini saptamak ve bu sürece, ?anchor?ların, kullandıkları sözsüz iletişim öğeleriyle katkı yapıp yapmadıklarını tespit etmektir. Bu bağlamda Şubat 2010 dönemindeki izlenme oranlarının ortalamaları alınarak özel televizyon kanalları arasında en çok izlenen ilk dört ana haber bülteni ve buna ek olarak iki tematik kanal belirlenmiş; Şubat 2010 dönemindeki hafta içi ana haber sunucuları araştırmanın çalışma konusunu oluşturmuştur. ?Anchor?larla beden dili kullanımı temelinde yapılan yüzyüze görüşmelerden elde edilen veriler, Türkiye genelinde 1500 denek üzerinde yapılan ?İzleyici Odaklı Anchor?? başlıklı anket verileriyle karşılaştırılarak, literatürdeki kavramlara dayanan kategoriler odağında çözümlemeye gidilmiştir. Elde edilen bulgular, beden dili hareketleri ölçeğinde yorumlandığında, ?anchor?ların ana habere kendi kişilikleriyle damgasını vurdukları ve kanallar arasındaki yarışın önemli aracıları olarak konumlandırıldıkları görülmektedir.Öğe Türk sinemasında yoksul-madun öznenin direniş pratikleri(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Aker, Hacer; Serarslan, MeralYoksul-madun öznenin gündelik direniş pratikleri siyasal krizlerin yoğun olduğu dönemlerde ve mekânlarda ortaya çıkan, siyasalın gündelik kuruluşu bağlamında aktörlerin, kendi alanlarını korumalarına ve genişletmelerine fırsat veren zaman ve uzam düzenlemelerine alan oluşturduğunu düşündüğümüz Türk komedi sineması üzerinden sorgulanmıştır. Komik unsurların yoğun olarak kullanıldığı bu filmlerde tahakkümün işleyişi ve tahakküme karşı geliştirilen direniş pratiklerinin değerlendirilmesi aracılığıyla, politik ve toplumsal değişimin yarattığı kişisel ve toplumsal gündelik direnme pratiklerinin izini sürmek mümkün hale gelmiştir. Bu bağlamda Yeşilçam’dan günümüze Türk komedi sinemasında yoksul-madun öznenin gündelik direniş pratiklerine ilişkin temel eğilimler Cilalı İbo, Turist Ömer, Şaban ve Recep İvedik tiplemelerinin temsilleri üzerinden ortaya konmuş ve filmler maduniyet, gündelik direniş paradigması ve komik üzerine düşünsel izleklerin teorik ardalanına dayanarak postyapısalcı yaklaşımın argümanlarıyla, ideolojik metaforlara karşılık onların altını oyan metonimik bir yaklaşımla, diğer bir deyişle yapıçözücü yöntemin referanslarıyla çözümlemeye tabi tutulmuştur. Böylece filmlerin kendi ideolojik dayanaklarını nasıl çökerttikleri sorusuna yine filmlerin kendi anlatıları içerisinden yanıt aranmıştır.