Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Ameti, Bejadin" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Makedonya'da hadis çalışmaları
    (Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008) Ameti, Bejadin; Saklan, Bilal
    Dünya tarihinin hem siyasi hem medeniyet olarak en büyük imparatorluklarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu gittiği her yerde büyük eserler bırakmıştır. Orta Avrupa'dan Balkanlar'a Anadolu'dan Arabistan'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada Osmanlı Medeniyetinin parmak izlerini bulmak mümkündür. Bu büyük medeniyetin hadis ilmine hizmet ettiği yerlerden birisi de Makedonya olmuştur. Makedonya'ya hadis ilminin ilk girişi bölgenin Müslüman olmaya başlamasıyla eş zamanlı olarak ortaya çıkmıştır. Bölge onların elinde Müslümanlaşmıştır. Taşköprülüzade'nin Üsküp'e gelerek hadis ilminin temellerini atan ilk kişilerden biri olduğunun söyleyebiliriz. Osmanlı Devletinde dini eğitim sisteminde Kur'an ve hadis öğretimine daha özel bir yer verilmiştir. Dahası sadece bunun için müstakil medreseler dahi bina edilmiştir. Bunlar Daru'l-kurrâ ve Dâru'l-hadîs diye isimlendirilmiştir. Osmanlı medeniyeti her şeyden önce bir İslam ve vakıf medeniyetidir. Araştırmamızda görebildiğimiz kadarıyla eserlerin çoğu da vakıf eserleridir. Birçok zengin Paşa ya da diğer devlet adamları Osmanlı ülkesinin her yerinde olduğu gibi bu topraklarda da kitaplar vakfetmişler ve birçok anıtsal eserler inşa ettirmişlerdir. Böylece Osmanlı devletinin hakim olduğu bu bölgede müstakil hadis medreseleri yaygınlaşmıştır. Ancak bu topraklardan Osmanlı'nın geri çekilmesiyle birlikte bölge Müslümanlarının felaket günleri de başlamıştır. Bölgede Osmanlının bıraktığı her türlü iz/eser hunharca silinmeye çalışılmıştır. İnsanlık mirasına karşı her türlü muamele reva görülmüştür. İslam'ın her türlü kültürel mirası yok edilmek istenmiş ve bundan da en çok nasibini dini kitaplar almıştır. Kitapların bulunduğu yerler ve kütüphaneler zaman zaman bilinçli olarak yakılarak yok edilmiştir. Bugün çok şükür onca badirelere rağmen, küçümsenmeyecek miktarda ecdâd yadigarı eserler günümüze ulaşmayı başarabilmiştir. Türkiye'nin İslami ilimler alanında katettiği devasa birikim, geçmişte olduğu gibi bugün de yeniden bölgeye transfer edilmelidir. Anayurt Türkiye'de gerek akademik alanda gerekse halkın anlayabileceği düzeyde tüm İslam ilimleri alanında pek çok kitap ve makale yayınlanmıştır. Bu müktesabattan sadece Balkanların değil diğer ülkelerin de alacağı çok şey vardır. Bu sebeple bizlerin Türkçe'den çevirmesi gereken bir çok çalışma bulunmaktadır.

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim