Yazar "Aydoğdu, Uğur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acute phase proteins, clinical, hematological and biochemical parameters in dairy cows naturally infected with anaplasma marginale(2012) Coşkun, Alpaslan; Güzelbekteş, Hasan; Derinbay, Özlem Ekici; Aydoğdu, Uğur; Şen, İsmailBu çalışmanın amacı Anaplasma marginale ile doğal enfekte sığırlarda haptoglobin ve serum amyloid-A konsantrasyonlarında meydana gelen değişimleri belirleyerek akut faz cevabı değerlendirmektir. Çalışmanın ikinci amacı ise anaplazmozisli ineklerde gözlenen klinik, hematolojik ve biyokimyasal değişimleri belirlemektir. Araştırmaya anaplasmosis tanısı konulmuş 40 sütçü inek ve sağlıklı 10 sütçü inek dahil edildi. Çalışmada akut faz proteinlerin ölçümü, hematolojik ve biyokimyasal parametrelerin analizleri yapıldı. Enfekte gruptaki ineklerin serum haptoglobin ve serum amyloid-A konsantrasyonları kontrol grubundaki sığırlardan önemli ölçüde yüksek bulundu. Anaplasma marginale ile enfekte olan gruptaki tüm hayvanlar da anaplazmozisin klinik semptomları tespit edildi. Enfekte ineklerdeki serum aspartat aminotransferaz, alkalen fosfataz, kreatinin ve bilirubin konsatrasyonları kontrol grubuna göre önemli oranda yüksek tespit edilirken eritrosit sayısı, hematokrit değeri ve hemoglobin konsantrasyonu ise önemli oranda düşük olarak belirlendi. Sonuç olarak, anaplasmosisli sığırlarda, hematojik ve biyokimyasal değişiklikler aneminin ve doku hasarının bir göstergesi olabilir. Anaplasma marginale ile enfekte sığırlarda gelişen akut faz cevabın değerlendirilmesinde serum haptoglobin ve serum amyloid-A konsantrasyonları kullanılabilir.Öğe The effects of local and systemic inflammatory status on iron metabolism and lipid profile in calves(Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2020) Aydoğdu, Uğur; Yurdakul, İbrahimAmaç: Bu çalışmanın amacı, buzağılarda lokal ve sistemik inflamatuar durumun demir metabolizması ve lipit profili üzerine etkilerinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmada farklı ırk ve cinsiyette 39 hasta ve 17 sağlıklı olmak üzere toplam 56 buzağı kullanıldı. Hasta buzağılar lokal (8 omfalit ve 11 artritis) ve sistemik (10 enterit ve 10 pnömoni) yangı olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Tüm buzağıların rutin klinik muayeneleri yapıldıktan sonra kan analizleri için 8 ml kan alındı ve biyokimyasal analizleri yapıldı. Bulgular: Lokal ve sistemik yangılı buzağılarda serum demir, total kolesterol (TC), yüksek dansiteli lipoprotein (HDL) ve albümin düzeylerinin kontrol grubuna göre önemli düzeyde (p <0.05) düştüğü tespit edildi. Serum üre ve kreatinin düzeyleri ise sistemik yangılı buzağılarda kontrol grubuna göre önemi düzeyde (p <0.05) yüksekti. Öneri: Sonuç olarak, düşük demir, total kolesterol, HDL ve albümin düzeylerinin buzağılarda lokal ve sistemik yangıyı işaret edebileceği değerlendirildi.Öğe Evaluation of acute phase proteins, some cytokines and hemostatic parameters in dogs with sepsis(2015) Ok, Mahmut; Er, Cenk; Yıldız, Ramazan; Çöl, Ramazan; Aydoğdu, Uğur; Şen, İsmail; Güzelbekteş, HasanBu çalışmanın amacı; sepsisli köpeklerde akut faz proteinler, bazı sitokinler ve hemostatik sistem parametrelerin değişimlerini değerlendirerek, hastalığın tanısında bu parametrelerin önemini ortaya koymaktır. Bu çalışmanın materyalini 30 sepsisli ve 9 sağlıklı köpek oluşturdu. Sepsisli köpeklerde iştahsızlık, durgunluk, depresyon, vücut ısısında artış, mukoz membranlarda konjesyon, kapiller dolum zamanında uzama, taşikardi, takipnea, lökositozis veya lökopeni belirlendi. Bütün köpeklerin interlökin-1ß (IL-1ß), tümör nekroz faktör ? (TNF ?), interferon ? (INF- ?), C-reaktif protein (CRP), serum amiloid A (SAA) ve protrombin zamanı (PT), aktive edilmiş parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT), antitrombin III (AT III), fibrinojen, protein C ve D-dimer seviyeleri ölçüldü. Sepsisli köpeklerde serum IL-1ß, TNF-?, INF-?, CRP ve SAA düzeylerinde önemli artış belirlendi. Sepsisli köpeklerde plazma PT ve APTT sürelerinde önemli uzama, fibrinojen, D-dimer ve protein C düzeylerinde önemli artış, AT-III düzeyinde ise önemli azalma tespit edildi. Sonuç olarak sepsisli köpeklerde SAA, IL-1ß ve TNF? paramterelerinin yangısel olaylarda önemli rol aldığı belirlendi. Sepsisli köpeklerde tespit edilen hemostatik anormallikler dissemine intravaskuler koagulasyon (DİK) gelişimi ile ilgili olabilir.Öğe Sistemik yangısal cevap sendromlu buzağılarda hematolojik parametreler ve serum demir düzeyindeki değişimler(2018) Aydoğdu, Uğur; Çoşkun, Alparslan; Yıldız, Ramazan; Güzelbekteş, Hasan; Şen, İsmailAmaç: Bu çalışmanın amacı, sistemik yangısal cevap sendromlu yenidoğan buzağılarda serum demir seviyesi ve hematolojik parametrelerdeki değişimlerin ortaya konulmasıdır.Gereç ve Yöntem: Bu araştırmada hayvan materyali olarak, sistemik yangısal cevap sendromlu 19 buzağı ile kontrol amaçlı 8 sağlıklı buzağı kullanıldı. Tüm buzağıların rutin klinik muayeneleri yapıldı. Hematolojik analizleri ve serum demir seviyeleri belirlendi.Bulgular: Sistemik yangısal cevap sendromlu buzağılarda kontrol grubuna göre kan demir seviyesi ve ortalama eritrosit hemoglobin konsantrasyonu (MCHC) önemli oranda (P0.05) düşük belirlenirken, akyuvar (WBC) ve ortalama eritrosit hacmi (MCV) ise önemli oranda (P0.05) yüksek tespit edildi,Öneri: Buzağılarda serum demir seviyesinin sistemik yangısal cevabın bir belirteci olabileceği değerlendirilmiştir.Öğe Sistemik yangısal cevap sendromlu buzağılarda hematolojik parametreler ve serum demir düzeyindeki değişimler(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2018) Aydoğdu, Uğur; Coşkun, Alparslan; Yıldız,RamazanAmaç: Bu çalışmanın amacı, sistemik yangısal cevap sendromlu yenidoğan buzağılarda serum demir seviyesi ve hematolojik parametrelerdeki değişimlerin ortaya konulmasıdır. Gereç ve Yöntem: Bu araştırmada hayvan materyali olarak, sistemik yangısal cevap sendromlu 19 buzağı ile kontrol amaçlı 8 sağlıklı buzağı kullanıldı. Tüm buzağıların rutin klinik muayeneleri yapıldı. Hematolojik analizleri ve serum demir seviyeleri belirlendi. Bulgular: Sistemik yangısal cevap sendromlu buzağılarda kontrol grubuna göre kan demir seviyesi ve ortalama eritrosit hemoglobin konsantrasyonu (MCHC) önemli oranda (P<0.05) düşük belirlenirken, akyuvar (WBC) ve ortalama eritrosit hacmi (MCV) ise önemli oranda (P<0.05) yüksek tespit edildi. Öneri: Buzağılarda serum demir seviyesinin sistemik yangısal cevabın bir belirteci olabileceği değerlendirilmiştir.Öğe Sütçü İnek ve düvelerde postpartum dönem serum IgG ve biyokimyasal parametrelerin karşılaştırılması(2018) Aydoğdu, Uğur; Güzelbekteş, HasanBu araştırmada, sütçü inek ve düvelerde doğum sonrası serum immunoglobulin G (IgG), makromineraller vebazı biyokimyasal parametreler karşılaştırıldı. Yirmidört baş yeni doğum yapan düve ve 24 baş iki veya daha fazla doğumyapan inek olmak üzere 48 inekten doğumdan hemen sonra kan örnekleri alındı. Serum IgG seviyesi ELISA metoduile makromineral ve biyokimyasal parametreler ise otoanalizör kullanılarak belirlendi. Düve ve ineklerin serum biyokimyasalparametreleri ve IgG seviyeleri karşılaştırıldığında; düvelerde serum alkalen fosfataz (ALP), laktat dehidrogenaz(LDH) ve fosfor seviyeleri ineklere göre önemli oranda (P0.05) yüksek, IgG ve magnezyum (Mg) seviyeleri iseönemli oranda (P0.05) düşük bulundu. Sonuç olarak, doğum sonrası düve ve inekler arasında serum immunoglobulinG, makromineral ve bazı biyokimyasal parametrelerde önemli farklılıkların olduğu ve sütçü sığırlarda postpartum dönemdebu değişimlerin göz önünde bulundurulmasının yararlı olacağı kanısına varılmıştır.Öğe Sütçü ineklerde kolostrum kompozisyonu ve kalitesinin buzağı pasif immunitesine etkileri(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2014) Aydoğdu, Uğur; Güzelbekteş, HasanBu araştırmanın amacı sütçü inek ve düvelerde kolostrum kalitesi ve kompozisyonunun buzağı pasif immunitesi üzerine etkilerini araştırmaktır. Bu çalışmada 24 adet düve ile 24 adet iki veya üzerinde doğum yapan inek ve bu hayvanlardan doğan 48 adet sağlıklı buzağı kullanıldı. Düvelerden doğan buzağılar birinci grubu, ineklerden doğan buzağılar ise ikinci grubu oluşturdu. Doğumdan hemen sonra sığırlardan kolostrum ve v. jugularisten 8 ml kan örneği alındı. Buzağılardan kolostrum içirilmeden (0. gün) ve kolostrum içirildikten sonra 2., 7., 14. ve 28. günlerde v.jugularisten 8 ml kan örnekleri alındı. Kan ve kolostrum örneklerinde biyokimyasal analizler (otoanalizer), IgG seviyeleri (ELISA) ve mineral ölçümleri (ICP-AES) yapıldı. Kolostrum yağ analizi için gerber tekniği, ham protein analizi için kjeldahl tekniği uygulandı. İnek kolostrumlarının IgG seviyesinin düve kolostrumlarına göre önemli oranda yüksek, yağ oranı, LDH aktivitesi, Ca, Mg, P ve K seviyelerinin ise önemli oranda düşük olduğu gözlendi. Ayrıca kolostrum IgG seviyesi ile ham protein, total protein ve GGT aktivitesi arasında pozitif korelasyon tespit edildi. Kolostrum tüketimi sonrası buzağıların serum IgG, TP, GLB seviyeleri ve GGT aktivitesinde önemli artışlar belirlendi. Kolostrum tüketimi sonrası ikinci grup buzağıların serum IgG, TP, GLB seviyeleri ve GGT aktivitesindeki artışın birinci grup buzağılardan önemli oranda yüksek olduğu gözlendi. Ayrıca buzağılarda kolostrum tüketimi sonrası serum IgG düzeyi ile serum TP, GLB seviyeleri ve GGT aktivitesi arasında pozitif korelasyon tespit edildi. Doğum sonrası 14 gün süresince tüm buzağıların Fe seviyesinin azaldığı, ikinci grup buzağılardaki Fe seviyesinin birinci grup buzağılardan daha düşük olduğu görüldü. Sonuç olarak, inek kolostrumlarının düve kolostrumlarına göre daha kaliteli olduğu ve kolostrum kalitesinin tespitinde kolostrum IgG düzeyinin yanı sıra ham protein, total protein ve GGT aktivitesininde kullanılabileceği belirlendi. Buzağılarda kolostrum tüketimi sonrası pasif immunitenin değerlendirilmesinde serum IgG seviyesi ile birlikte TP, GLB seviyeleri ve GGT aktivitesinin de kullanılabileceğini tespit edilmiştir. Ayrıca neonatal dönemde demir ilavesinin önemli olduğu ve özellikle düvelerden doğan buzağılarda bu durumun göz önüne alınması gerektiği ortaya konmuştur.