Yazar "Beyoğlu, Abdullah" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Katarakt cerrahisinin koroid kalınlığına etkisinin değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2015) Beyoğlu, Abdullah; Köktekir, Bengü EkinciAmaç: Optik koherens tomografi (OKT) cihazının teknolojik açıdan gelişmesi ile koroidin ayrıntılı değerlendirilmesi mümkün hale gelmiştir. Bu çalışmada katarakt cerrahisi planlanan sağlıklı bireylerde koroid kalınlıklarının spektral domain OKT (Spectralis, Heidelberg Mühendislik, Almanya) cihazı ile ölçülmesi ve cerrahinin koroid kalınlığı üzerine etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Elli dört katarakt cerrahisi planlanan sağlıklı bireylerin ayrıntılı oftalmolojik muayenesi yapıldıktan sonra SD-OKT ile koroid kalınlıkları ölçüldü. Olguların ölçümleri cerrahi öncesi ve cerrahi sonrası 1. Gün, 10. Gün ve 1. Ay da gerçekleştirildi. Koroid kalınlığı öçlümleri foveal, süperior ve inferiordan horizontal olarak elde edildi. Bu kesitlerin üzerinden 500 μm aralıklarla üç noktadan alınan ölçümlerin ortalama değerleri kullanıldı. Tarama kesitlerinden hiperreflektif retina pigment epitelinin arka kenarı ile koroid/sklera bileşim yeri arası mesafe olacak şekilde cihazın üzerinde manuel olarak ölçüldü. Ortalama koroid kalınlıklarının ve ortalama GİB değerlerinin karşılaştırması için tekrarlı ölçümlerde varyans analizi (repeated measured ANOVA) kullanıldı. İkili karşılaştırmalar için Bonferroni güven aralıkları uygulandı. Yaş, cinsiyet, cerrahi sonrası steroid kullanımı ve katarakt çeşidi parametreleri ile ortalama koroid kalınlıklarındaki değişimlerin karşılaştırılması için İki örneklem Hoteling testi kullanıldı. Bulgular: Ortalama koroid kalınlıklarındaki değişimin cerrahi sonrasında cerrahi öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdiği saptandı (p<0.05). Bu değişim en fazla cerrahi sonrası 1. Günde olmaktadır (cerrahi öncesi ort. 245.62 cerrahi sonrası 1. Gün 256.55 mikron). Daha sonraki kontrollerde ise bu değişim korunmaktadır (cerrahi sonrası 10. Gün ort. 256.26 cerrahi sonrası 1. Ay 256.90 mikron). Cerrahi öncesi ve sonrasında GİB değişimleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p<0.05). Yaş, cinsiyet, cerrahi sonrası steroid kullanımı ve katarakt çeşidi parametreleri ile ortalama koroid kalınlıklarındaki değişimlerin arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı (p> 0.05). Sonuç: Günümüzde çeşitli retinal ve koroidal hastalıkların tanı ve takibinde koroid kalınlığının önemi giderek artmaktadır. Koroid kalınlığı oküler patolojilerde değişkenlik gösterebilir. Bu çalışmada katarakt cerrahisi planlanan sağlıklı bireylerde cerrahi sonrasında koroid kalınlığının arttığı saptanmıştır. Koroid kalınlığıyla ilgili yapılacak çalışmalarda katarakt cerrahisi gibi göziçi cerrahi faktörlerinin dikkate alınması gerekir.Öğe Medikal tedaviye dirençli göziçi basınç yüksekliği bulunan komplike hifemalı olgunun yönetimi: Ön Kamara Lavajı(2014) Beyoğlu, Abdullah; Gönül, Şaban; Köktekir, Bengü Ekinci; Gedik, ŞansalYedi yaşında erkek hasta sağ göze künt travma sonucunda oluşan hifema nedeniyle başka bir merkezde medikal olarak tedavi edilmişti. Taburcu olduktan sonra görmesinin tekrar azalması sonucu kliniğimize başvurdu. Yapılan biyomikroskobik muayenede total hifema tespit edildi. Göz içi basıncı (GİB) sağ gözde Goldman aplanasyon tonometresi ile 48 mmHg idi. Medikal tedavi ile GİB kontrol altına alınamadığı ve hifemada gerileme olmadığı için ön kamara lavajı yapıldı. Olgumuzda da olduğu gibi, genellikle çocuk yaşlarda olan hifemalarda ilk bir hafta içerisinde rehemoraji gelişebileceği unutulmamalıdır. Bununla birlikte medikal tedavi ile hemorajide gerileme olmuyorsa, GİB yüksekliği devam ediyorsa ve korneal boyanma (disk hematik) riski mevcutsa cerrahi tedavi göz önünde bulundurulmalıdır. (Turk J Ophthalmol 2014; 44: 400-2)Öğe Metilentetrahidrofolat Redüktaz Enzimi Mutasyonuna Bağlı Bilateral Papilloflebit Olgusu(2016) Güzel, Hüseyin; Turgut, Banu Öztürk; Gedik, Şansal; Bakbak, Berker; Beyoğlu, Abdullah; Koçak, NadirPapilloflebit genç hastalarda görülen santral retinal ven tıkanıklığı olarak bilinmektedir. Genellikle tek taraflı optik diskte şişkinlik ile beraber peripapiller sahada atılmış pamuk manzarası ve hemorajilerle karşımıza çıkmaktadır. Otoimmün ve enflamatuvar birçok nedene bağlı olabileceğinden hastanın sistemik açıdan detaylı olarak incelenmesi gerekmektedir. Bu olgu sunumunda metilentetrahidrofolat redüktaz enziminde (C677T) polimorfizmine ikincil hiperhomosisteinemiye bağlı geliştiğini düşündüğümüz bilateral, eş zamanlı bir papilloflebit olgusu sunulmuşturÖğe Quantitative assessment of the effect of fasting on macular microcirculation: An optical coherence tomography angiography study(BMJ Publishing Group, 2019) Karaküçük, Yasin; Beyoğlu, Abdullah; Çömez, AyşegülAim: To analyse the effect of fasting on the retinal vascular plexus and choriocapillaris structures in healthy subjects via Optical Coherence Tomography Angiography (OCTA). Methods: In this prospective study, OCTA scans of 98 eyes in 49 healthy subjects were compared in fasting and non-fasting period. All cases had a full ophthalmological examination, with OCTA parameters measured, including superficial flow area (SCP) (mm2), deep flow area (DCP) (mm2), choriocapillaris flow area (CC) (mm2), superficial and deep vascular density (SVD and DVD, respectively) (%), superficial foveal avascular zone area (FAZs) (mm2), deep foveal avascular zone area (FAZd) (mm2), subfoveal choroidal thickness (SFCT) (?m) and central macular thickness (CMT) (?m). Results: The mean SCP, DCP and CC flow area values were induced to be significantly lower in a fasting than a non-fasting period (p<0.001, p<0.001, p=0.049, respectively). The mean VD in a fasting period was statistically significantly lower than in a non-fasting period at the SCP level (p=0.009). No statistically significant difference was found between the two periods in respect to DVD, FAZd and CMT (p=0.068, p=0.653 and p=0.531, respectively); however, FAZs were significantly lower in a non-fasting than fasting period (p=0.038). The SFCT was determined to be statistically significant and thicker during a fasting period (p<0.001). Conclusion: The current study documented several physiological changes in a fasting period, such as changes in SCP, DCP, CC flow, SVD and DVD, via OCTA. © Author(s) (or their employer(s)) 2019. No commercial re-use. See rights and permissions. Published by BMJ.Öğe Travmatik hifema sonrası gelişen tonik pupilla: olgu sunumu(2013) Gönül, Şaban; Ekinci, Bengü Köktekir; Bakbak, Berker; Gedik, Şansal; Beyoğlu, AbdullahYedi yaşında kız çocuğu sağ gözüne havalı tabanca boncuğunun çarpması nedeniyle kliniğimize başvurdu. Yapılan biyomikroskobik muayenede yoğun ön kamara reaksiyonu ve hifema tespit edildi. %1 siklopentolat %1 prednizolon asetat ve %0,3 lomefloksasin ile hifema tedavisinden sonra, hastanın kontrol muayenesinde anizokorinin bulunduğu, sağ pupillanın sola oranla daha büyük olduğu, karanlıkta her iki pupilla arasındaki farkın daha az olduğu saptandı. Travma sonrası gelişen tonik pupilla olabileceği düşünülerek %0.125 seyreltilmiş pilokarpin testi uygulandı. Bu test ile sağ pupillanın sağlam olan diğer göze kıyasla pilokarpine aşırı yanıt verdiği belirlendi. Olgumuzda da olduğu gibi, orbital künt travma sonrası gelişen anizokori olgularında ayırıcı tanıda tonik pupilla da akılda tutulmalıdır.