Yazar "Bilim, Niyazi" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çayırhan yer altı kömür ocağında kazı makinelerinin performanslarının araştırılması ve kayaç özellikleri ile ilişkilendirilmesi(Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2007-10-22) Bilim, Niyazi; Özkan, İhsanGünümüzde yeraltı kazılarında kazıcı makina kullanımı giderek artma eğilimi göstermektedir. Özellikle de TBM, kollu galeri açma makinası ve tamburlu kesiciyükleyici makinaların kullanımı yaygınlaşmaktadır. Mekanize kazı için ilk yatırım oldukça büyüktür. Bundan dolayı kazıcının yanlış seçimi çok büyük verim düşüklüğüne ve zaman kaybına neden olabilecektir. Uygulayıcı mühendis tarafından en uygun kazıcının seçiminde veya mevcut kazıcının performans tahmininde spesifik enerji değerinin bilinmesi büyük önem arz etmektedir. Birim hacimdeki malzemenin kazılmasında makinanın harcadığı enerji spesifik enerji olarak tanımlanmaktadır (kWh/m3). Kazıcı makinanın performans analizlerinde kullanılan spesifik enerji yardımıyla net kazı hızı (m3/h)ve makinanın ilerleme hızı hesaplanabilmektedir. Bu doktora tez çalışması Çayırhan kömür havzasında kullanılan kazıcı makinaların performans analizleri için gerçekleştirilen arazi ve laboratuar çalışmalarını içermektedir. Çayırhan kömür havzasında faaliyet gösteren B sektöründeki B06 ve B08 üretim panoları ile B810 ve C1310 taban yollarında yürütülen kazı çalışmaları dikkate alınmıştır. B06 ve B08 üretim panolarında kazı çalışmalarının yürütüldüğü 230 m boyundaki uzun ayak kazı arınının orta noktasında seçilen 48 m uzunluğundaki deneysel arın bölgesinde iki temel çalışma gerçekleştirilmiştir. Birinci çalışma arındaki kömür malzemesinin mekanik özellikleri olurken ikincisi kazı yapılan bu bölgede, kazıcı makinanın (Eickhoff SL 300) çekmiş olduğu akım değerleri ve ayak içi parametrelerinin izlenmesi olmuştur. Bu iki temel çalışma her iki panonun tavan ve taban ayağında 14 kez tekrar edilmiştir. B06 ve B08 üretim pano arınlarında gerçekleştirilen bu çalışmalar ile; 2733 adet Schmidt sertlik verisi, 1035 adet nokta yükleme dayanımı verisi, 702 adet doğal yoğunluk verisi, 10469 akım ölçüm verisi, 512 adet tahkimata gelen yük ölçüm verisi elde edilmiştir. Ayrıca B810 ve C1310 taban yollarında yürütülen çalışmalarda yine iki temel üzerinde olmuştur. Taban yollarında gerçekleştirilen 4 farklı çalışma ile 483 adet Schmidt sertlik verisi, 97 adet nokta yükleme dayanımı verisi, 82 adet doğal yoğunluk verisi ve 502 adet kazıcı makinanın (Dosco Mk2B) çekmiş olduğu akım verisi kayıt edilmiştir. B06 ile B08 üretim pano arınlarında ve B810 ile C1310 taban yolu arınlarında gerçekleştirilen kazı çalışmalarıyla spesifik enerji (kWh/m3), net kazı hızı (m3/h) ve ilerleme hızı (m/dk) değerleri hesaplanmıştır. Daha sonra belirlenen bu değerler ile kazı arınlardan tespit edilen mekanik sonuçlar karşılaştırılmıştır. Parametrik değerlendirmeler dikkate alınarak spesifik enerjinin, tahmininde kullanılacak bir matematiksel yaklaşım geliştirilmiştir. Bu yaklaşımda girdi parametreleri; nokta yükleme dayanımı, Schmidt sertliği, doğal yoğunluk ve kömür damarı içerisindeki süreksizlik sayısı (#/m3) dır. Uygulayıcı mühendislerin kazıcı makina seçimlerine birinci derecede yardımcı olacak net kazı hızı (m3/h) ve ilerleme hızı (m/dk) değerlerinin hesaplanabilmesi için de ayrıca matematiksel yaklaşımlar geliştirilmiştir.Öğe Çözelti Madenciliği Yöntemiyle Kaya Tuzu Üretimi(Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2020) Bilim, Niyazi; Karakaya EmreTuz, tüm canlılar için önemli bir maden kaynağı olmasının yanında tıp, kimya, ilaç, deri, tarım vb. birçok endüstride kullanılmaktadır. Tuz üretiminde kullanılan madencilik metotları; buharlaştırma, yeraltı madenciliği ve çözelti madenciliği olarak üç çeşittir. Çözelti madenciliği ile tuz üretim teknolojisinin kullanımı dünyada son yıllarda teknolojinin gelişimine bağlı olarak artmıştır. Madencilik sektöründe son derece güvenli, teknolojik ve çevre dostu bir yöntem olan çözelti madenciliği yöntemi ile çözücüsü genelde su olan tuz, soda vb. minerallerin işletilmesi oldukça ekonomik olmaktadır. Genellikle jeolojik ve epirojenik hareketlerle belli bir yönden bağlantısı kesilen bir iç deniz çukurunun dolmasıyla yüzlerce metre aşağıda oluşan halit domundan tuz üretimi, boru hattından pompalar yardımıyla tatlı su gönderip tuzun çözdürülmesini sağlayarak tuzlu su eriyiği elde edilmesiyle sağlanmaktadır. Bu çalışmada, tuz madeninde uygulanan çözelti madenciliği ile ilgili bilgilere ilaveten yeraltında oluşan tuz domlarından çözelti madenciliği yöntemiyle tuzun nasıl kazanılacağına dair açıklamalar, şekiller ve kaynaklara yer verilmiştir.Öğe Determination of drillability of some natural stones and their association with rock properties(ACADEMIC JOURNALS, 2011) Bilim, NiyaziRapid and economic drilling of the holes for placement of diamond wires of diamond wire cutting machine which are opened in development work and production activities in underground, open pit mining and boreholes are important issues. For this purpose, drilling rates on different natural stone of diamond bit which mounted to a laboratory scale core drilling machine were determined. Later, relationships between mechanical properties and penetration rates of natural stones were investigated and interpreted. As a result, this study has demonstrated that to estimate penetration rates of natural stones, it would be appropriate to consider several characteristics.Öğe Determination of the effect of roof pressure on coal hardness and excavation productivity: an example from a Cayirhan lignite mine, Ankara, Central Turkey(ELSEVIER SCIENCE BV, 2008) Bilim, Niyazi; Oezkan, IhsanMechanized longwall mines require a systematic excavation schedule to control roof stress. Excavation sometimes becomes easier when the cutting cycle is interrupted and the face is subjected to in-situ strain, because the excavation machine may perform more efficiently. However, under those circumstances, it is important to determine the critical point at which this advantage overcomes the negative safety (high roof pressure) and productivity (long wait) aspects. This study was conducted in a retreating longwall underground mine in which a mechanized excavation system is used. To determine the most efficient extraction rate, time-dependent changes in the support pressures and coal hardness measurements made with the Schmidt hammer method were determined at the coal face. Thus, a time-dependent relationship between the hardness of the coal face and roof pressure was established. As a result of these analyses, the optimum waiting time before excavation was determined (for the mine in which the measurements were carried out) in terms of support safety and excavation productivity. (C) 2008 Elsevier B.V. All rights reserved.Öğe DETERMINATION OF THE UNIAXIAL COMPRESSIVE STRENGTH OF COAL WITH INDIRECT TESTS(INT SCIENTIFIC CONFERENCE SGEM, 2008) Bilim, Niyazi; Ozkan, IhsanThe uniaxial compressive strength (UCS) is one of the important input parameters used in rock engineering designs of underground spaces, or rock blasting, drilling, slope stability, excavation rate and many other civil and mining operations. Although, the method is relatively simple, it is time consuming and expensive; also, it requires well prepared rock cores. Therefore, indirect tests are often used to predict the UCS, such as Schmidt hammer, point load index and sound velocity. Besides, these indirect tests can usually preferred for coal, because preparing core sample from coal is so difficult. The main objective of this study is to evaluate these simple methods of estimating the UCS of coal. The result of uniaxial compression test carried out on 46 different coal samples were compared with the corresponding results of the point load, the natural density, the Schmidt hammer and the sound velocity tests. The data were analyzed to determine the correlation of results for each test.Öğe Elektriksel direnç yöntemi aracılığıyla kaya maddelerinde süreksizliklerin belirlenmesi(Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2002-01-30) Bilim, Niyazi; Özkan, İhsanBugün kaya mühendislik tasarımlarında yaklaşık 30 adet kaya kütle parametresi vardır. Bu parametreler tasarım mühendisleri tarafından kaya kütlelerinin karakteristik özelliklerinin belirlenmesinde kullanılırlar. Yeraltında gaz, su, petrol depo kazı açıklıklarında, atıkların depolandığı yeraltı kazı açıklıklarında, maden topuklarında veya uzun ayak panolarında bu parametreler birçok farklı mühendislik problemi yaratabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, kaya madde özellikleri ve elektriksel iletkenlik değerlerinin su içerikleri ile ilişkisini belirlemek ve kaya kütlesi içerisindeki süreksizlik düzlemlerinin pozisyonlarım ve boyutlarını belirlemek olmuştur. Bu çalışmada, homojen kaya birimlerini tanımlayan 6 adet model malzeme ve kaya maddesini tanımlayan 15 adet orijinal model kaya maddesi seçilmiştir. Seçilen bu malzemelere bağlı olarak toplam 217 adet model numune hazırlanmıştır. Seçilmiş model malzemeler için hazırlanan deney model numuneleri iki ayrı kategoriye ayrılmıştır. Birincisi orijinal malzemeler iken diğerleri cam, metal pul, alçı ve gaz beton tutkalı içermektedir. Bu cam, metal pul, alçı ve gaz beton tutkalı doğal kaya kütlesi içerisindeki süreksizlik düzlemlerini modellemek amacıyla kullanılmışlardır. Bu çalışmanın ikinci aşamasında ise, kaya kütlesi veya maddesi içerisindeki orijinal süreksizlik düzlemlerini belirlemek amacıyla seçilen orijinal model kaya-karotları ve kaya-bloklarından hazırlanan model numuneler ile deneyler yapılmıştır. Hazırlanan model deney numuneleri üzerinde elektriksel iletkenlik ve mekanik deneyler yapılmadan önce, numunelerin suya doygunluk dereceleri belirlenmiştir. Bu deney sonuçlan deney numunelerinin 15-20 dakika içerisinde % 95-98 su doygunluk derecesine ulaştıklarını göstermiştir. Tespit edilen bu değerler, su içeriklerine göre deney numunelerinin elektriksel iletkenliklerinin belirlenmesinde kullanılmıştır. Elektriksel iletkenlik ve mekanik deneyler Selçuk Üniversitesi Maden, İnşaat ve Jeoloji Mühendisliği Bölüm Laboratuarlarında gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen deney sonuçlarının ifade ettiği toplam 581 adet grafik MS-Excel programı ile çizildi ve bu grafikler değerlendirildi ve yorumlandı. Gerçekleştirilen deney sonuçlarının yorumlanmalarına göre süreksizlik düzlemleri etrafında yüksek miktarlarda birken su elektriksel iletkenliği artırmaktadır. Laboratuardan elde edilen sonuçlar kaya kütlesi içerisindeki süreksizlik düzlemlerinin nasıl ifade edilebileceğim göstermiştir. Deney sonuçlan incelendiğinde tez kapsamında geliştirilen yöntemlerin gizli çatlakları bile belirlediği görülmektedir. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, kaya blok veya numunelerdeki süreksizliklerin belirlenmesinde bu yaklaşım kullanılabilir. Sonuç olarak, bu deney sonuçlan süreksizlikleri içeren kaya kütlesinde gerçekleştirilen tasarım çalışmaları esnasında dikkate alınmalıdır.Öğe Evaluation of the effect of vibrational wave propagation of different artificial discontinuous planes in rock samples(SPRINGER HEIDELBERG, 2015) Kekec, Bilgehan; Gokay, M. Kemal; Bilim, NiyaziVibrational waves can progress far away from their sources. Therefore, such waves have the capacity to cause damage to human environments. Such waves originating from mining activities (especially rock blasting) should be studied to understand their propagation mechanism in fractured rock masses. To determine how the vibrational shock wave is distributed in fractured rock masses, laboratory tests were performed. Rock samples with different discontinuity geometry combinations were tested by applying exactly the same vibrational shock to the test samples. The cumulative effects of exposure to vibrational shock waves and the propagation of waves at discontinuities in the rock samples were observed from the other end of the sample using vibration seismographs. The measured data indicated which rock mass properties have the most effect on wave propagation. In this study, different discontinuity systems were used in the rock specimens. These discontinuity systems were referred to as the groups 1, 2, 3 and 4 models. Based on the results of the vibration tests, each group was determined to have behaved differently in terms of wave propagation.Öğe Kömür madenlerinde kullanılan sabanların önemi ve seçim kriterleri(Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2018) Bilim, NiyaziYenilenebilir enerji kaynakları dünyadaki enerji ihtiyacını karşılayamadığından, günümüzde fosil yakıtlar enerji üretiminin ana unsuru olmaya devam etmektedir. Dünyadaki elektrik enerjisinin % 41’i kömürden elde edilmektedir. Gelecek yılarda da kömürün enerji üretiminde liderliğini devam ettireceği ön görülmektedir. Ülkelerin enerji ihtiyacını karşılamak için kömüre olan bu büyük talep sebebiyle, üretim kapasitesinin artırılmasında etkili yöntemlerden olan tam mekanize kazı sistemleri yaygınlaşmıştır. Maden mekanizasyon ve otomasyon sistemleri, cevher üretimlerinin artmasına, birim üretim maliyetlerinin düşmesine ve iş güvenliğine önemli katkılar sağlamaktadır. Yeraltı mekanize kömür madenciliğinde, tamburlu kesici-yükleyiciler ile sabanlar günümüzde sıklıkla tercih edilen makinalardır. Kalın damarlı kömür madenleri dünyada tükenmeye başladığından dolayı, ince damarlı kömür madenlerinin önemi artmaya başlamıştır. Bu nedenle ince kömür damarlarının üretiminde sabanların rolü artmıştır ve artmaya devam edecektir. Günümüzde sabanların kullanım alanları, tipleri ve seçim kriterleri ile ilgili çalışmaların çok az olduğu tespit edilmiştir. Literatürdeki bu eksikliğin giderilmesi amacıyla bu çalışmanın oluşturulması amaçlamıştır. Ayrıca ülkemizdeki ince kömür damarlarının mekanize bir şekilde üretilebileceği konusunda farkındalık oluşturmak diğer bir hedeftir. Bu çalışmada, kömürün ülkemiz için önemi vurgulanarak kömürün enerjide kullanımı ile ilgili bazı istatistikler verilmiştir. İlk olarak kömür kazısında kullanılan sabanların tarihsel gelişimi anlatılmıştır. Daha sonra, sabanların kullanım alanları, tamburlu kesiciler ile farkları, dünyadaki saban üretici firmalar ve sabanları hakkında teknik bilgiler verilmiştir. Son olarak, ülkemizde sabanların kullanım durumu hakkında değerlendirmeler yapılmıştır.Öğe A new approach for applying the in-situ Schmidt hammer test on a coal face(PERGAMON-ELSEVIER SCIENCE LTD, 2008) Ozkan, Ihsan; Bilim, NiyaziThe indirect Schmidt hammer test is used to determine the mechanical behavior of rock materials. The method has so far been widely applied to intact rock, and therefore researchers have developed procedures for its use on rock cores and blocks. However, there is currently little information about using the Schmidt hammer for in-situ testing. The purpose of this study was therefore to evaluate the application of the Schmidt hammer test in-situ on a coal face. In this study, a measurement area of 72 m(2) was selected in the center of a 330 m(2) longwall face. The main measurement area was divided into a grid system, with each grid section having an area of 0.375 m(2). The tests were conducted as a single hammer impact at the center of each grid section. One thousand nine hundred and sixty-five records were constructed using the data obtained from 10 face positions, and these were used for statistical analyses. The statistical results suggested that the total number of tests carried out on the main measurement area was more than the minimum required. An equation was then developed that not only gives the appropriate test number, but also provides information about the grid system. Hence, a new approach is proposed for determining the optimum grid system and test number for in-situ testing of coal faces. (C) 2007 Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe A study in cost analysis of aggregate production as depending on drilling and blasting design(PERGAMON-ELSEVIER SCIENCE LTD, 2017) Bilim, Niyazi; Celik, Arif; Kekec, BilgehanSince aggregate production has vital importance for many engineering projects such as construction, highway and plant-mixed concrete production this study was undertaken to determine how the costs for such production are affected by the design of drilling and blasting processes used. Aggregates are used in the production of concrete and asphalt, which are critical resources for the construction sector. The ongoing, population increase and the growth of living standards around the world drive the increasing demand for these products. As demand grows, competition has naturally arisen among producers in the industry. Competition in the market has directly affected prices, which leads to the need for new measures and cost analysis on production costs. The cost calculation is one of the most important parameters in mining activities. Aggregate production operations include drilling, blasting, secondary crushing (if necessary), loading, hauling and crushing-screening, and each of these factors affects cost. In this study, drilling and blasting design parameters (such as hole diameter, hole depth, hole distance and burden) were investigated and evaluated for their effect on the total cost of quarrying these products, based on a particular quarry selected for this research. As the result of evaluation, the parameters actually driving costs have been identified, and their effects on the cost have been determined. In addition, some suggestions are presented regarding production design which may lead to avoiding increased production costs. (C) 2017 Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe Türkiye’nin elektrik enerjisi üretimindeki dışa bağımlılığın azaltılması için uygulanması gereken politikalar(Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 2016) Bilim, NiyaziDünyada nüfusun ve sanayileşmenin artmasına paralel olarak enerji ihtiyacı da gün geçtikçe artmaktadır. Enerji türleri içinde elektrik enerjisi günümüz dünyası için vazgeçilmez bir enerji türü olmuştur. Dolayısıyla dünyadaki tüm ülkeler elektrik enerjisi tüketimlerini karşılamak için türlü çalışmalar yapmaktadırlar. Günümüzde elektrik enerjisi farklı kaynak türlerinden üretilmektedir. Dünyada elektrik enerjisi üretiminde yakıt olarak birinci sırada olarak kömür kullanılmaktadır. Ülkemiz elektrik enerjisini karşılamak için en fazla doğal gazdan yararlanmaktadır. Doğal gaz ise ithal ettiğimiz bir kaynak türü olduğundan dolayı elektrik enerjisinde dışa bağımlı olmamıza neden olmaktadır. Türkiye, üretmiş olduğu elektrik enerjisinin % 58’ini, dışa bağımlı olduğumuz kaynak türlerinden üretmektedir. Elektrik enerjisinde dışa bağımlılığımızın azaltılması için kendi öz kaynaklarımızın kullanılmasına ağırlık verilmelidir. Bu amaçla bu çalışmada; elektrik enerjisi üretimi ile ilgili istatistiki veriler ışığında, elektrik enerjisinde dışa bağımlılığımızın azaltılması için kısa ve uzun vadeli planlar oluşturulmuştur. Kısa vadede kömür, nükleer ve hidroelektrik santrallerin artırılması, uzun vadede ise yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmesi gerektiğinden bahsedilmiştir. Ayrıca sorunun çözümü için acil olarak uygulanması gereken politikalardan bahsedilerek, önerilerde bulunulmuştur.Öğe Ülkemizdeki Maden Sektöründe Meydana Gelen İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının Analizi(2018) Bilim, Niyazi; Dündar, Sertaç; Bilim, AtiyeMadencilik sektörü dünyada kişi başına iş kazası oranlarının en büyük olduğu sektörlerden birisidir. Ülkemizdekidurumda da dünyadaki ile örtüşmektedir. Çünkü madencilik sektörü doğası gereği en riskli iş kollarından birtanesidir. Bu nedenle, bu sektörde çalışanlar daha dikkatli olmak zorundadır. Ülkemizde meydana gelen işkazalarının madenlerde azaltılmasına yönelik son yıllarda devletin ve işverenlerin gerçekleştirdiği önemli ve umutverici olumlu gelişmeler kaydedilmiştir. Özellikle maden işyerleri için ek önlem paketleri getirilmiş ve güvenlikkültürünün oturtulması yönünde çalışmalar hızlandırılmıştır. Bu çalışmada, madencilik sektöründe 2012-2016yıllarında (son beş yıl) meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıkları ana ve alt sektörler ile birlikte ayrıntılıanaliz edilmiştir. İş kazası analizlerinde önemli bir gösterge olan kaza olabilirlik oranı, maden sektöründeki anave alt sektörlerle birlikte belirlenerek değerlendirilmiştir. Maden sektörünün iş güvenliği açısından durumu diğerbazı sektörler ile karşılaştırılarak yorumlar yapılmıştır. Sonuçta; iş kazalarında az da olsa bir azalma eğiliminegirildiği görülmekte olup, bunun daha yüksek bir düşüş eğilimine girebilmesi için yapılması gerekenler noktasındabazı önerilerde bulunulmuştur.Öğe Yapay model kaya malzemelerindeki yapısal farklılıkların elektriksel iletkenlik yönetimi ile tespiti(Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, 2006) Bilim, Niyazi; Özkan, İhsanBu çalışmada, kaya maddelerindeki yapısal değişikliklerin elektriksel iletkenlik yöntemi kullanılarak hasarsız ve kolay bir şekilde tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, homojen yapay kaya maddeleri üzerinde çalışmaların yapılmasına karar verilmiştir. Yapay kaya maddesi olarak homojen bir özellik sergilemesinden dolayı gaz beton malzemesi seçilmiştir. Homojen özellik gösteren başka yapay malzemeler ile gaz beton malzemesinden 4 modele bağlı 17 farklı yapay model kaya birimi oluşturulmuştur. Yapısal bileşimleri bilinen bu kaya birimlerinden hazırlanılan 85 adet numune üzerinde elektriksel iletkenlik deneyleri gerçekleştirilmiştir. Tek parça olan gaz beton numunelerde, potansiyel fark 20?30 volt olmuştur. Üç parçadan oluşan model numuneler üzerinde yapılan deneylerde voltaj değişimlerinin büyüdüğü (5?50 volt) görülmüştür. Üç parçadan oluşan ancak içerisine gizli dolgu maddesi konan numunelerde voltaj değişimlerinin 5?40 volt arasında olduğu belirlenmiştir.