Yazar "Döngel, İsa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A comparison of the efficacies of heterologous blood, rifamycin, and talc as pleural sclerosants in rabbits: An experimental study(2012) Döngel, İsa; Sunam, Güven Sadi; Külahcı, Özgür; Ceran, SamiAmaç: Bu çalışmada tavşanlarda rifamisin plörodezis etkinliği araştırıldı. Çalışma planı: Çalışmada ortalama ağırlıkları 3433 g olan toplam 21 adet erkek Yeni Zelanda türü albino tavşan kullanıldı. Bir adet tavşan kan temininde kullanıldı. Diğer 20 tavşan kontrol grubu, heterolog kan grubu, rifamisin grubu ve talk grubu olarak dört gruba ayrıldı. Tavşanlara gruplarına göre sol hemitoraksa takılan kateterden distile su, heterolog taze kan, rifamisin ve steril sıvı talk verildi. Yirmi sekizinci günde tavşanlar yüksek doz anestezi ile sakrifiye edildi. Plevrada makroskopik olarak plörodezis varlığı ve mikroskopik olarak plevral kalınlıkları ölçüldü ve inflamasyon ve fibrozis bulguları araştırıldı. Plörodezis derecesi 0’dan 4’e kadar olan skalada değerlendirildi. Bulgular: Makroskopik ve mikroskopik seviyede kontrol grubu ile heterolog kan grubu arasında istatistiksel olarak a nlamlı fark bulunmadı (p0.05). Talk ve rifamisin grubunda plörodezis derecesi kontrol ve heterolog kan grubundan daha yüksek idi (p0.04). Rifamisin grubu ile talk grubu arasında makroskopik ve mikroskopik incelemede anlamlı fark bulunmadı (p0.05). Plevral fibrozis kalınlığının medyan değerleri kontrol, heterolog kan, rifamisin ve talk grupları için sırasıyla 10 (10-29), 26 (10-71), 312 (264-351) ve 304 (238-331) ?m ölçüldü. Sonuç: Tavşanlarda rifamisin plörodezis etkinliği mikroskopik ve makroskopik olarak talk grubu ile benzer; kontrol ve heterolog kan grubuna göre daha üstün bulundu.Öğe Monostotic fibrous dysplasia (two cases report)(2012) Döngel, İsa; Bayram, Mehmet; Sapmaz, Feride; Ceran, SamiFibröz displazi kemiğin mezenkimal kökenli, normal kemiğin yapıca zayıf fibröz ve osseöz doku ile yer değiştirmesi sonucu oluşan lokalize iyi huylu gelişimsel bir ano-malisidir. Etiyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Üç formu tanımlanmıştır, mo-nostotik fibröz displazi en çok görülen form olup olguların %70’ ini oluşturur, ço-ğunlukla ergenlik döneminde görülür ve kemik büyümesinin durması ile sakinleşir. Endokrin hastalıklarla birliktelik gösteren çok odaklı fibröz displazi en az görülen form olup olguların % 3-5’inin oluşturur. Kliniğimizde kemik gelişimini tamamla-mış, göğüs ağrısı şikayetleri ile başvuran ve izole tek kotta monostotik fibröz disp-lazi tanısı konulan, tanı ve tedavi amaçlı cerrahi olarak enbloc kot rezeksiyonu uy-gulanan iki hastayı literatür bilgileri eşliğinde sunmayı amaçladık.Öğe Nörojenik tümörü taklit eden nadir bir özofagus duplikasyon kisti: Olgu sunumu(2012) Döngel, İsa; Bayram, Mehmet; Metin, Bayram; Ceran, Sami; Sunam, Güven SadiGastrointestinal sistem (GİS) kaynaklı duplikasyon kisti, nadir görülen konjenital lezyonlardır. Gastrointestinal sistemin anormal kanalizasyonu sonucu oluşurlar. GİS boyunca herhangi bir yerde görülebilirler, fakat en sık sağ posterior mediastene yerleşirler. Tesadüfen çekilen PA akciğer grafisinde patoloji saptanan bayan hasta kliniğimize 20 yaşındaki yönlendirildi. Sağda ekstrapulmoner yerleşimli paravertebral bölgede, azygoözefageal resese uzanan kistik yapıdaki lezyon sağ torakotomi ile çıkarıldı. Histopatolojik tanısı özofagus duplikasyon kisti olarak raporlandı. Eşlik eden başka bir patoloji mevcut değildi. Bu çalışmada paravertebral yerleşimli kistik lezyonların ayırıcı tanısının yapılabilmesi ve literatür bilgileri eşliğinde duplikasyon kistinin değerlendirilmesi amaçlandı.Öğe Tavşanlarda plevral sklerozan ajan olarak heterolog kan, Rifamycin ve Talk'ın etkinliğinin karşılaştırılması(Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2009) Döngel, İsa; Sunam, Güven SadiTavşanlarda plevral sklerozan ajan olarak heterolog kan, rifamycin ve talk'ın etkinliğinin karşılaştırılması (Deneysel çalışma Amaç: Bu çalışmada plörodezisde etkin olabileceğini düşündüğümüz kolay bulunabilir, düşük maliyetli ve yan etki potansiyeli olmayan iki yeni ajan olarak rifamycin ve heterolog kanın plörodezis etkinliğini talk ile karşılaştırmayı amaçladık Gereç ve yöntem: Çalışmada 21 adet Yeni Zelanda türü albino erkek veya dişi tavşan kullanıldı. Tavşanlar 4 gruba ayrıldı. Her bir gruptaki tavşan sayısı eşitti (N=5). Bir adet tavşan taze kan temininde kullanıldı. Birinci grup kontrol, ikinci grup heterolog kan, üçüncü grup rifamycin, dördüncü grup talk grubu idi. Sol hemitoraksa 16F toraks kateteri takılıp kontrol PA akciğer filmleri alındı. Her gruba ayrı ayrı ilaçları verildi. Bir saatlik gözlemin ardından dren aspire edilerek çekildi ve 28 günlük takibe alındı. Tavşanlar yüksek doz anestezi ile sakrifiye edilerek sol hemitorakstaki yapışıklıklar sternotomi yapılarak makroskobik ve mikroskobik olarak incelendi Bulgular: Kontrol grubunun hepsinde makroskobik incelemede skor 0, mikroskobik incelemede üçünde skor 0, ikisinde skor 1 bulundu. Heterolog kan grubunda makroskobik incelemede ikisinde skor 0, ikisinde skor 1 birinde skor 2, mikroskobik incelemede ikisinde skor 0, ikisinde skor 1, birinde skor 2 bulundu. Rifamycin grubununda makroskobik incelemede dördünde skor 4, birinde skor 3, mikroskobik incelemede dördünde skor 4, birinde skor 3 bulundu. Talk grubununda makroskobik incelemede ikisinde skor 4, birinde skor 3, ikisinde skor 2, mikroskobik incelemede üçünde skor 4, ikisinde skor 3 bulundu. Fakat talk grubunda makroskobik ve mikroskobik tam obliterasyon gösteren iki tavşanda akciğer absesi geliştiği gözlendi İstatistiksel olarak makroskobik kontrol grubu ile heterolog kan, rifamycin ve talk grubu arasında anlamlı fark vardı (P = 0,04). Talk grubu ile rifamycin grubu arasında anlamlı fark tespit edilmedi (P > 0,05). İstatistiksel olarak makroskobik ve mikroskobik kontrol grubu ile heterolog kan grubu arasında anlamlı fark yoktu (P > 0,05). Kontrol grubu ile rifamycin ve talk grubu arasında anlamlı fark vardı (P = 0,04). Talk grubu ile rifamycin grubu arasında anlamlı fark tespit edilmedi (P > 0,05 Sonuç: Rifamycin'in makroskobik ve mikroskobik olarak diğer grublara göre plevral aralıkta daha iyi yapışıklık, inflamasyon ve fibrozis oluşturduğunu, rifamycin'in doz ayarı ve klinik kullanımı konusunda yapılacak olan yeni çalışmalar ışığında, plörodezisde kullanılabilecek ajanlar arasında yer alması gerektiği kanısına vardık.