Yazar "Demir, Eda" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Sivil Toplum Kuruluşlarında Halkla İlişkiler ve Sosyal Medya: Türk Kızılayı ve LÖSEV Örneği(Selçuk Üniversitesi, 2019) Demir, Eda; Tarhan, Ahmet; Görkemli, H. NurKüreselleşme kavramının ortaya çıkması ve teknolojinin gelişmesi ile hızla değişen medya, kurum ve örgütlerin kendilerini ifade ettikleri, faaliyetlerini duyurdukları, yeni hedef kitlelere ulaştıkları bir ortam haline gelmiştir. Geleneksel medya yerini web 2.0 teknolojilerine ve sosyal medyaya bırakmıştır. Sosyal medya olarak adlandırılan bu mecralar, büyük kitleleri bir araya getirmekte ve kullanıcılarına etkileşimli bir alan sunmaktadır. Kurum ve örgütler sosyal medya sayesinde sahip oldukları hedef kitlelerin yanında farklı hedef kitlelere ulaşma imkânını da yakalamıştır. Bu da kurum ve örgütlere zaman ve maliyet açısından büyük faydalar sağlamıştır. Kurum ve örgütler, sosyal medyayı halkla ilişkiler faaliyetlerini yürütebilecekleri ve kişilere aktarabilecekleri bir mecra olarak aktif bir şekilde kullanmaktadırlar. Bu da kurumlara halka kendileri tanıtma yolunda büyük avantajlar sağlamaktadır. Sivil toplum kuruluşları web 2.0 teknolojilerinin ortaya çıkması ve sosyal medya olgusunun gelişmesiyle bu mecraları hedef kitlelerine ulaşmak için kullanmaya başlamışlardır. Bu ise Sivil toplum kuruluşlarına maliyet, zaman ve tanıtım olarak büyük faydalar sağlamaktadır. Çalışmada sivil toplum kuruluşlarının sosyal ağlardan olan Instagram ve Twitter’ı halkla ilişkiler faaliyetleri açısından nasıl kullandıkları incelenmiştir. Araştırmanın evrenini Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı’nın yaptığı bir anket sonucu belirlenen Türkiye’de en çok bilinen 15 sivil toplum kuruluşu oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise yapılan kamuoyu araştırması ile belirlenen 15 sivil toplum kuruluşundan bilinirliği en yüksek olan Türk Kızılayı ve LÖSEV Vakfı seçilmiş ve bu kurumların Instagram ve Twitter hesapları içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Araştırmanın önemi ise yapılan literatür taraması ışığında çalışmada ele alınan kurumların daha önce herhangi bir çalışmada kullanılmamış olmasıdır. Araştırma bulgularında sosyal ağlardan olan Instagram ve Twitter’ı Türk Kızılayı’nın kamuoyu bilgilendirme amaçlı kullandığı, LÖSEV’in ise bilgilendirme ile birlikte etkileşim kurma amacıyla da yararlandığı belirlenmiştir. Bununla birlikte Türk Kızılayı sosyal medya hesaplarının her ikisini de yaptığı paylaşımlar açısından LÖSEV Vakfından daha aktif bir şekilde kullanıldığı saptanmıştır. Kurumların paylaşım yaparlarken daha çok mesai saatlerini ve gün olarak hafta içini tercih ettikleri de ulaşılan diğer bulgulardan bazılarıdır.Öğe Yabancı Uyruklu Öğrencilerin Sağlık İletişiminde Yaşadıkları Kültürlerarası İletişim Problemleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022) Demir, Eda; Görkemli, Hayriye NurSağlık hizmeti almak ve sağlıklı yaşam dünyada yaşayan her insanın en temel haklarından biridir. İster kendi ülkesinde hizmet alsınlar ister farklı bir ülkede hizmet alsınlar bireyler eşit ve kaliteli sağlık hizmeti alma hakkına sahiptirler. Bu araştırmada eğitim için Türkiye’de bulunan yabancı uyruklu öğrencilerin sağlık iletişimi sürecinde ne gibi kültürlerarası engellerle karşılaştıkları incelenmektedir. Çalışmanın evrenini Türkiye’de eğitim alan yabancı uyruklu öğrenciler, örneklemini ise Ankara’da devlet ve özel üniversitelerde eğitim alan yabancı uyruklu öğrenciler oluşturmaktadır. Literatür taraması kapsamında kültürlerarası iletişim engelleri belirlenmiş ve bu engellere yönelik hazırlanan anket formu ile veriler toplanmıştır. Çalışma sürecinde elde edilen bulgulara bakılacak olduğunda yabancı uyruklu öğrencilerin sağlık iletişim sürecinde kaygı engelini diğer engellere göre daha fazla yaşadıkları göze çarpmıştır. Bunun dışında erkek öğrencilerin kadın öğrencilere göre doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları ile iletişim kurma sürecinde dil engeline, kaygıya ve ön yargı engeline daha fazla takıldıkları sonucuna ulaşılmıştır. iii Ayrıca Türkiye’de yaşam süresi arttıkça kaygının ve dil engelinin azaldığı da gözlemlenmiştir. Son olarak Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile Güney Asya ülkelerinden gelen öğrencilerin daha fazla ön yargıya uğradıkları ve sağlık hizmeti alırken maddi olarak daha fazla zorluk çektikleri de analiz sonuçlarına göre belirlenmiştir.