Yazar "Demirci, Ercan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Kentleşmenin bir sonucu olarak gecekondu ve gecekonduya alternatif çözümler(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Demirci, Ercan; Yelken, RamazanBu çalışmada, Türkiye?de kentleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan gecekondu sorunu ve bu soruna alternatif çözümler ele alınmıştır.Nüfusu imkânlarından daha hızlı artan kentler, göçlerle kente gelen nüfusun barınma gereksinimlerini meşru yollarla karşılayamayınca ?gecekondulaşma? kentsel mekanda boy göstermektedir. Dolayısıyla; göç, kentleşme ve gecekondulaşma arasında yakın bir ilişki vardır. Gecekondu aynı zamanda toplumsal anlamda, kırsal niteliklerden kentsel niteliklere geçişi simgeleyen bir geçiş kültürüdür. Bunun yanı sıra, gecekondulular, kentle bütünleşme çabasında tampon mekanizma işlevi gören, kendilerine özgü dayanışma ağları (aile, akrabalık, hemşehrilik ilişkileri) içine girerler. Bu ilişkilerin ekonomik, kültürel ve siyasi işlevleri vardır. Dolayısıyla, gecekondu olgusu, sadece mekansal boyutuyla değil; toplumsal ve kültürel niteliğiyle de anlaşılması gereken önemli bir konudur.Gecekondulaşma tarihine baktığımızda, kentleşme tarihimiz kadar eskilere dayanmakta olduğu görülmektedir. Bu süreç içinde, gecekondu ve gecekondulunun sorunları çözümden uzak, etkin olmayan politikalarla ve yasal düzenlemelerle halledilmeye çalışılmış; ancak, gecekondu yapımının önüne geçilememiştir. Özellikle 1980`lerden sonra gecekondulaşma daha da artmış ve esnek olan kanunlar nedeniyle gecekondu yapılan arazi insanların özel mülk alanı olmuş ve bu da birçok insanı gecekondu yapmaya itmiştir. Günümüzde, kentsel toprakların sınırına ulaşmasıyla gecekondu sorununun bittiği, sorunun adının artık gecekondu dönüşümü olduğu vurgulanmaktadır. Gecekondu sorununa güncel bir çözüm önerisi olarak getirilen kentsel dönüşüm projeleri, kentlerimizin gecekondu ve çöküntü alanlarının yeniden üretilerek kente kazandırılmasını amaçlamaktadır. Kentsel dönüşüm projeleri, aslında, dönüşüm alanlarının ekonomik, sosyal, fiziksel ve çevresel yapısının uzun vadeli olarak iyileştirilmesini hedefler. Ancak bu projeler, yerel yönetimler ve farklı çıkar grupları için bir gelir kaynağına dönüşmeye başlamıştır. Dolayısıyla asıl hedeften bir sapma söz konusudur. Ayrıca, kentsel dönüşüm projelerinin uzun vadedeki uygulama sonuçlarının, kentte farklı sorunlara yol açacağı söylenmektedir.Çalışmamızda kentsel dönüşümden ziyade var olan gecekondu semtlerine alt yapı ve modern yaşanılabilir imkanlar sunulması gerektiği vurgulanmıştır. Çünkü yapılan kentsel dönüşüm zaten çoğu köy yaşamını sürdürmekte olan gecekondu insanı için kendine yabancılaşma olacaktır. Bahçesini ekemeyecek, birbirleriyle olan sosyal yaşamları kısıtlanacak ve karşı komşularının bile kim olduğunu bilmeden yaşayacak olmanın verdiği yabancılaşma gecekonduluyu kendi kabuğuna çekilmeye itecek ve sosyal hayatını bitirecektir. Bu nedenle gecekondulaşmayı önlemek yerine köylere, kasabalara yakın yerlerde sanayileşmenin yapılması insanların göç etme zorunluluğunu yok edecektir ve alıştıkları hayattan kopmayacak olan köy ve kasabalı halkı kendine yabancılaşmayarak alıştıkları hayatı devam ettirecektir. Yine kadınlar toplanıp yufka ekmeklerini yapmaya devam edecek, birlikte halılar yıkanacak, düğünlerde imece usulü herkes üzerine düşeni yapacak?. Yani kısacası insanlar arasındaki birincil ilişkiler devam edecek.Kısacası; gecekondulaşma sanayileşmiş şehirlerin kaçınılmaz bir yönüdür. Bunları engellemek sanayi kaynaklarının yerlerini çoğaltmakla olabilir. Zaten var olan gecekonduları da yıkmak yerine bakımları yaptırılıp daha yaşanılır bir hale büründürmektir. Çünkü bunları yıkıp yerlerine toplu konut yapmak yıllardır gecekondu kültüründe yetişmiş birincil ilişkilere hakim insanlar için büyük bir yıkımdır. Bu insanların yaşam tarzını değiştirmek yerine bahsettiğimiz çözümleri sunmak daha akli bir karar olacaktır.