Yazar "Dikener, Ahmet Hakan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Astımlı çocuklarda serum periostin ve soluk havasında nitrik oksit düzeyi(2018) Dikener, Ahmet Hakan; Özdemir, Hülya; Ceylan, Ayça; Ünlü, Ali; Artaç, HasibeAmaç: Periostin, havayolu epitelinden ve akciğer fibroblastlarından, IL-4 ve IL-13 aracılığı ile salgılanan ekstrasellüler matriks proteinidir. Eozinofilik havayolu inflamasyonun göstergesi olduğu kabul edilmektedir. Çalışmada, astımlı çocuk hastalarda serum periostin düzeyinin değerlendirilmesi ve soluk havasında nitrik oksit (FeNO) düzeyleri ile korelasyonunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 7-17 yaş arası, 60 intermittan ve hafif persistan astımlı (29 allerjik, 31 allerjik olmayan) ve 30 sağlıklı kontrol, toplam 90 çocuk (45 kız, 45 erkek) dahil edildi. Hastaların demografik verileri, eozinofil yüzdesi, solunum fonksiyon testi, deri prik testi ve spesifik IgE düzeyleri kaydedildi. FeNO ve serum periostin düzeyi ölçüldü. Bulgular: Çalışmaya alınan tüm bireylerde serum periostin değerlerinin yaşla anlamlı korelasyonu olduğu ve yaşla birlikte azaldığı görüldü (6-12 yaş grubunda 59.0812.79 ng/dl, 13-18 yaş grubunda 46.1811.64 ng/dl, p0.001). Serum periostin düzeyi allerjik astımlı hastalarda 52.1013.93 ng/dl, allerjik olmayanlar da 54.6113.05 ng/dl olup anlamlı fark saptanmadı. FeNO değerleri hasta ve sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırıldığında farklı değildi (15.5 ppb ve 14.0 ppb, p0.486). Hasta grubunda sadece allerjik hastaların FeNO ve periostin değerleri arasındaki korelasyon değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlılık saptanmadı (r0.327, p0.077). Ayrıca, serum periostin düzeyi sadece polen duyarlılığı olan grupla karşılaştırıldığında polisensitize olan astımlı çocuklarda daha yüksekti ancak fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (58.215.1 ve 44.658.3, p0.065). Sonuç: Bu çalışma ile yeni biyobelirteç olan serum periostin düzeyi çocukluk çağındaki astımlı hastalarda değerlendirildi ve yaşla anlamlı korelasyonunun olduğu gösterildi. İntermittan ve hafif persistan astımlı hastalarda serum periostin düzeyinde anlamlı değişiklik saptanmadı. Çocukluk çağında orta ve ağır persistan astımda, serum periostin düzeyinin değerlendirilmesi için ayrıca çalışmalara ihtiyaç vardır.Öğe Astımlı çocuklarda serum periostin ve soluk havasında nitrik oksit düzeyinin değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2015) Dikener, Ahmet Hakan; Artaç, HasibeAmaç: Periostin havayolu epitelinden ve akciğer fibroblastlarından, IL-4 ve IL-13 aracılığı ile salgılanan ekstraselüler matriks proteinidir. T helper 2 aracılı allerjik inflamasyonda rolü olduğu ve allerjik astımlı hastalarda arttığı gösterilmiştir. Bu çalışmada, astımlı çocuk hastalarda serum periostin ve soluk havasında nitrik oksit (FeNO) düzeylerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve yöntem: Çalışmaya 7-17 yaş arası 60 astımlı (29 allerjik, 31 allerjik olmayan) ve 30 sağlıklı kontrol toplam 90 çocuk (45 kız, 45 erkek) dahil edildi. Hastaların demografik verileri, eosinofil yüzdesi, deri prick testi, solunum fonksiyon testi ve spesifik IgE düzeyleri kaydedildi. FeNO ve serum periostin düzeyi ölçüldü. Bulgular: Çalışmaya alınan tüm bireylerde serum periostin değerleri 6-12 yaş grubunda (n:58) (ort±SD) 59.08±12.79 ng/dl, 13-18 yaş grubunda (n:32) 46.18±11.64 ng/dl saptandı. Serum periostin değerlerinin yaşla anlamlı korelasyonu olduğu ve yaşla birlikte azaldığı görüldü (p<0.001). Serum periostin düzeyi allerjik astımlı hastalarda 52.10±13.93 ng/dl olup, allerjik olmayanlar (54.61±13.05 ng/dl) ile istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. FeNO değerleri hasta ve sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırıldığında farklı değildi (15.5 ppb ve 14.0 ppb, p=0.486). Allerjik astımlı hastalarda total eosinofil sayısının ortalaması % 3.52±2.15, allerjik olmayanlarda ise % 2.28±1.88 olup istatistiksel olarak anlamlıydı (p< 0.05). Hasta grubunda sadece allerjik hastaların NO ve periostin değerleri arasındaki korelasyon değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlılık olmasa da p değeri anlamlılığa yakın saptandı (r: 0.327 p= 0.077). Ayrıca, serum periostin düzeyi polisensitize olan astımlı çocuklarda, sadece polen duyarlılığı olan grupla karşılaştırıldığında p değeri anlamlılığa yakın saptandı (58.2±15.1 ve 44.65±8.3, p=0.065) Sonuç: Serum periostin değerinin akciğer dışından özellikle kemik ve mezenkimal dokulardan kaynaklanması, büyüme ve gelişme döneminde olan astımlı çocuklarda biyobelirteç olarak kullanımını sınırlandırmaktadır. Bununla birlikte polisensitize olan grupta serum periostin düzeylerinin yüksek olması çoklu allerjen duyarlılığının havayolunda eosinofilik inflamasyonu arttırdığını düşündürmektedir.Öğe The effect of allergen immunotherapy on serum periostin levels in children with allergic rhinitis(BILIMSEL TIP YAYINEVI, 2019) Ucaryilmaz, Hulya; Emsen, Ayca; Dikener, Ahmet Hakan; Akdam, Neriman; Unlu, Ali; Artac, HasibeObjective: Periostin, an extracellular matrix protein, is related to the eosinophilic airway inflammation. There is no specific marker in allergen immunotherapy to evaluate clinical response. We aimed to investigate the serum periostin levels in the children who receive allergen immunotherapy. Materials and Methods: Sixteen patients between 8-18 years (12.7 +/- 2.8 years) with allergic rhinitis and/or asthma due to grass pollen hypersensitivity and 30 healthy subjects (11.7 +/- 2.6 years) were included. Demographic data, eosinophil counts, skin prick tests and the specific IgE levels of the patients are recorded. Symptom scores, visual analog scales, medication scores were determined and the serum periostin levels were measured in the beginning, 4th and 12th months of the allergen immunotherapy. Results: The symptom scores for rhinitis in the 4th month showed significant improvements in all of the patients (p< 0.05). Nine patients with allergic rhinitis accompanied by asthma, showed significant improvements in 12th month symptom score for asthma (p=0.018). A significant correlation was detected between the initial serum periostin levels and the symptom scores for the eye (r=0.668, p=0.005). No significant difference was found in serum periostin levels between the patient and the control groups. There were no significant differences in serum periostin levels in 4th and 12th months compared to the ones in the beginning. Conclusion: In this study, there were no significant differences in serum periostin levels of children during the allergen immunotherapy. The association of serum periostin levels with symptom scores for the eye needs to be confirmed in more children with allergic rhinoconjunctivitis.Öğe Meckel Gruber syndrome: A case report with review of literature(MODESTUM LTD, 2017) Uygun, Saime Sundus; Sivri, Mesut; Topsakal, Ahmet; Dikener, Ahmet Hakan; Soylu, Hanifi; Annagur, AliMeckel-Gruber syndrome, which is firstly described by Friedrich Meckel and Georg B. Gruber, is an autosomal recessive disorder that is characterized triad of occipital encephalocele, bilateral renal dysplasia and polydactyly. Because of the genetic heterogeneity, multiple organs can be affected. The worldwide incidence varies from 1 in 13,250 to 1 in 140,000 live births. We have reported a male baby born at 37-week gestation, who has occipital encephalocele, polydactyly and cystic dysplasia of both kidneys. As a result of these clinical findings, Meckel-Gruber Syndrome is suspected for his baby. This study is presented to draw attention to the Meckel Gruber Syndrome which has high risk of recurrence and early diagnosis by ultrasonographic screening can be confident.Öğe Perinatal suçiçeği (varisella zoster virüs) enfeksiyonu(2013) Annagür, Ali; Taştekin, Ayhan; Günaslan, Pervin; Demirel, Oğuzhan; Dikener, Ahmet HakanSuçiçeği, dünyada yaygın olarak bulunan bir insan alfa herpes virus olan varisella zoster virusunun neden olduğu enfeksiyondur. Kaşıntılı veziküllü lezyonlar ve ateş hastalığın klasik kliniğini oluşturmaktadır. Anne suçiçeğini doğumdan 5 gün önce veya doğumdan 2 gün sonraki dönemde geçirirse (perinatal suçiçeği) yenidoğanda ciddi hatta ölümcül hastalığa neden olabilir. 7 günlük kız bebek, 4 günlük iken başlayan vesiküler döküntü ve emmeme şikayeti ile kliniğe kabul edildi. Suçiçeği ile uyumlu döküntülerin bebeğin annesinde de doğumdan 4 gün önce başladığı öğrenildi. Öykü ve fizik muayene özellikleri dikkate alındığında perinatal suçiçeği tanısı konuldu ve 30mg/kg/gün asiklovir (7 gün) tedavisi verildi. Hasta tedaviye yanıt verdi ve şifa ile taburcu edildi. Perinatal suçiçeği tanısında anneye ait öykü ve muayene bulguları tanıda önemlidir.