Yazar "Erdem, Tuna" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ratlarda tek doz uygulanan kadmiyum toksikasyonunun patolojisi ve eş zamanlı uygulanan klorpromazinin koruyucu etkisinin araştırılması(Selçuk Üniversitesi Sağık Bilimleri Enstitüsü, 2010) Erdem, Tuna; Hatipoğlu, FatihBu çalışma, ratlarda kadmiyum toksikasyonunun patolojisi ve klorpromazinin koruyucu etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Çalışmada 4-6 aylık, erkek, Sprague-Dawley ırkı, 64 adet rat kullanıldı. Ratlar, her grupta 16 tane olacak şekilde 4 gruba ve 7 ile 21 günlük deneme periyodunda değerlendirilmek üzere her birinde 8 tane olacak şekilde ikişer alt gruba ayrıldı. Kontrol (K) olarak ayrılanlara serum fizyolojik (1ml, deri altı ve periton içi), kadmiyum (KD) grubundakilere kadmiyum klörür (7mg/kg, deri altı), klorpromazin (KPZ) grubundakilere klorpromazin (15 mg/kg, periton içi), kadmiyum ve klorpromazin birlikte verildiği gruptaki (KDKPZ) ratlara da kadmiyum klörür (7mg/kg, deri altı) ve klorpromazin (15 mg/kg, periton içi) tek doz ve eş zamanlı olarak uygulandı. Canlı ağırlık değişimlerini belirlemek amacıyla çalışma başlangıcında ve sonunda ratların tartımları yapıldı ve 7. ve 21. günlerde intrakardiyak yolla kan örnekleri alındı, dekapitasyon yöntemiyle sakrifiye edildikten sonra nekropsileri yapıldı. Rölatif testis, epididimis, karaciğer ve böbrek ağırlıkları belirlendi. Makroskobik, histopatolojik ve immunohistokimyasal incelemeler yapıldı. Kadmiyumun tek başına (KD) ve klorpromazinle birlikte verildiği (KDKPZ) gruplarda canlı ağırlık kaybıyla birlikte en belirgin lezyonlar testis ve epididimislerde saptandı. Rölatif testis ve epididimis ağırlıklarında azalmanın yanı sıra bu organlarda atrofi, testislerde yaygın ve şiddetli nekrozla birlikte damar lezyonlarının belirgin olduğu dikkati çekti. Nekroza TSK'lardaki germinatif ve Sertoli hücrelerinde, intersitisyumda Leydig hücrelerinde rastlandı, intersitisyumda ise ödem ve damarlarda tromboz gözlendi. Bu değişikliklere paralel olarak serum testosteron düzeylerinde de önemli düşüşler saptandı, epididimislerde ise spermatik granülomlar tespit edildi. Karaciğer ve böbrek lezyonlarının hafif şiddette olmasına rağmen bu organlardaki hasarın serum biyokimyasal değerlerde belirgin bir değişime neden olmadığı dikkat çekti. Çalışmada incelenen diğer organlarda ise (kalp, dalak, pankreas, beyin ve beyincik) çok önemli değişiklikler saptanamadı. Elde edilen sonuçlarla, kadmiyumla eş zamanlı olarak uygulanan klorpromazinin, kadmiyumun oluşturduğu hasara karşı koruyucu etkisinin ve tedavi edici özelliğinin olmadığı kanısına varıldı. Kadmiyum toksikasyonun önlenmesi veya tedavi edilmesi amacıyla yapılacak çalışmaların daha uzun periyotlarda planlanmasının daha sağlıklı sonuçların elde edilmesinde yararlı olacağı düşünülmüştür. Toksikasyonun önlenmesi veya tedavi edilmesi amacıyla kullanılacak olan maddelerin farklı dozlarda, hem toksikasyonla eş zamanlı hem de toksikasyondan belirli bir süre önce ve sonra verilmesiyle kıyaslamaların daha sağlıklı ve güvenilir olabileceği kanısına varılmıştır.Öğe Ratlarda tek doz uygulanan kadmiyum toksikasyonunun patolojisi ve eş zamanlı uygulanan klorpromazinin koruyucu etkisinin araştırılması(2011) Erdem, Tuna; Hatipoğlu, FatihKadmiyuma maruz bırakılan ratlarda oluşan patolojik bulguları saptamak ve kadmiyumla eş zamanlı olarak kullanılan klorpromazinin koruyucu etkinliğini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: 64 adet rat 4 gruba ayrılarak, serum fizyolojik (K), kadmiyum (KD), klorpromazin (KPZ) ve kadmiyum klorpromazin (KDKPZ) tek doz olarak uygulandı. Canlı ağırlık değişimleri, rölatif organ ağırlıkları, hematolojik ve biyokimyasal değerlerdeki değişimler belirlendi. Ayrıca makroskobik, histopatolojik ve immunohistokimyasal incelemeler yapıldı. Bulgular: KD ve KDKPZ gruplarda canlı ağırlık kaybıyla birlikte en belirgin lezyonlar testis ve epididimislerde saptandı. Rölatif testis ve epididimis ağırlıklarında azalmanın yanı sıra bu organlarda atrofi, testislerde yaygın ve şiddetli nekrozla birlikte damar lezyonlarının belirgin olduğu dikkati çekti. Bu değişikliklere paralel olarak serum testosteron düzeylerinde de önemli düşüşler saptandı, epididimislerde ise spermatik granülomlar tespit edildi. Karaciğer ve böbrek lezyonlarının hafif şiddette olmasına rağmen bu organlardaki hasarın serum biyokimyasal değerlerde değişime neden olmadığı belirlendi. Öneri: Kadmiyumla eş zamanlı olarak uygulanan klorpromazinin, kadmiyumun oluşturduğu hasara karşı koruyucu etkisinin ve tedavi edici özelliğinin olmadığı kanısına varıldı. Kadmiyum toksikasyonun önlenmesi veya tedavi edilmesi amacıyla yapılacak çalışmaların daha uzun periyotlarda planlanmasının daha sağlıklı sonuçların elde edilmesinde yararlı olacağı düşünüldü.