Yazar "Gümüş, Musa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Anayasal Meşruti Yönetime Medhal: 1856 Islahat Fermanı'nın Tam Metin İncelemesi(2008) Gümüş, MusaÖzet: Osmanlı Devleti’ndeki modernleşme hareketlerinin en önemli ayağı hukukî alandır. Hukukta modernleşmenin en önemli ayağı ise anayasal gelişmelerdir. Anayasal gelişmeleri ilgilendiren her belge, birçok açıdan bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlı, birbirini genişleten ve tamamlayan bir özelliğe sahiptir. Bu alanda yapılan reformlar arasında anayasal gelişmeler açısından en önemli ve etkili olanı Tanzimat Fermanı’dır. Tanzimat Fermanı’yla başlayan düzenlemeler Türk anayasa geleneğine önemli bir zemin oluşturmuştur. Anayasal gelişmeler bağlamında bir diğer önemli dönüm noktası da Islahat Fermanı’dır. Islahat Fermanı, Tanzimat Fermanı’nı teyit eder bir özelliğe sahiptir ve Türk anayasal gelişmeleri için de Tanzimat Fermanı kadar önemli bir zemin oluşturmuştur. Kanûn-ı Esâsi’nin maddelerine bakıldığında bu durum açıkça ortaya çıkmaktadır. Meşrutiyet’in yeniden ilanı ve Meşruti yönetime yeniden geçiş bu maddelerle olmuştur. Bu anlamda, Islahat Fermanı’nın da Türk anayasal gelişmelerinde önemli bir tekâmül evresi olarak karşımıza çıktığını görmekteyiz. Islahat Fermanı, diğer yandan kanunlaştırma hareketleri için de önemli bir etki alanı oluşturmuş ve ortaya koyduğu ilkeleri ile Osmanlı Hukuku’nda meydana gelen modernleşme hareketlerine rehberlik etmiştir. Kanun-i Esasi de bu modernleşme hareketlerinin en önemli örneklerinden biridir.Öğe Osmanlı Devleti’nde güç ve siyaset: Namık Kemâl’e göre 1866-1869 Girit İsyanı ve Osmanlı Devleti(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2016) Gümüş, MusaOsmanlı Devleti’nde 18. asrın ikinci yarısının sonlarına doğru iyice belli olamaya başlayan siyasî istikrarsızlık ve otorite zafiyeti, 19. asırda birçok siyasî soruna sebep olacak olaylara zemin hazırlamıştır. Ortaya çıkan her olay, Osmanlı Devleti’ni yeni sorunların içine çekmekteydi. 1804 Sırp isyanı, 1821 Yunan isyanı, 1830 Cezayir’in işgali, 1831-1840 Mısır meselesi, 1866-69 Girit isyanı bu sorunlara önemli örneklerdir. Bu sorunlar, Osmanlı Devleti’ni, yönetilmesi zor siyasî krizlere sürüklerken devleti uluslararası siyasî arenada güç durumda bırakmıştır. Devletin içinde bulunduğu zaaf hali ise, meseleleri içinden çıkılamaz hale getirmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak dış müdahaleler gelmiştir. İngiltere, Rusya ve Fransa gibi dönemin uluslararası siyasetin etkin aktörleri Osmanlı Devleti’ni, içinde bulunduğu kriz nedeniyle zor durumda bırakacak yaklaşımları sergilemekten kaçınmadılar. Tabii ki bu devletlerin birbirine paralel politikalar beslediğini söyleyemeyiz. Çünkü Osmanlı Devleti’ni ilgilendiren her olayda devletlerin çıkarlarının çatıştığı, yaşanılan örneklerde müşahede edilebilir. Girit meselesi, bu bahsettiğimiz denklem için de geçerlidir. Osmanlı Devleti’nin, Girit’teki isyan ve buna karşı geliştirdiği politikaların dönemin aydınları arasında yoğun bir tartışma konusu yapıldığını görmekteyiz. Bütün bunları Namık Kemal’in yazdıklarından kolaylıkla çıkarabiliriz. Namık Kemâl bu devrin aydınlarından biridir ve Osmanlı Devleti’nin meselelerine eğilmiş önemli bir örnektir. Biz de makalemizde, Girit isyanı ve Osmanlı Devleti’nin Girit politikalarını Namık Kemâl’in fikirleri ve bakış açısıyla ele alarak dönemin aydınlarının Osmanlı Devleti’nin durumuna dair, yaklaşımlarını ortaya koymaya çalışacağız. Burada Namık Kemâl’in, dönemin uluslararası siyasî çekişmelerine ve bunun Osmanlı Devleti’ni ne denli etkilediğine dair çıkarımlarını ve hangi meselelere yoğunlaştığını açığa vurmaya çalışacağız.Öğe Sultan II. Abdülhamid'in Mısır politikası(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013) Gümüş, Musa; Sak, İzzetBu çalışmada Sultan II. Abdülhamid Döneminde Mısır Meselesi ve Osmanlı Devleti'nin bu mesele etrafında Mısır politikasının temel dinamikleri üzerinde durulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla, giriş bölümünde Mısır'ın tarihî geçmişine kısaca değinilmiş, Mısır'da İslam ve Osmanlı fethi, Osmanlı Devleti'nin Mısır'daki konumu ve bunun Mısır'da Osmanlı idaresine yansıması ele alınmıştır. Yine Mısır Meselesi'ne medhal olarak İsmail Paşa döneminde Mısır Meselesi etrafında Osmanlı Devleti'nin Mısır politikalarına değinilmiştir. Akabinde de Mısır'ın İngilizler tarafından işgal edilmesi süreci ve Osmanlı Devleti'nin bu süreci engelleme çabaları, diplomasileri ve mücadeleleri çalışmada yer bulmuştur. Başta Süveyş Kanalı meselesi olmak üzere, Sudan Meselesi, Sevakin'de strateji mücadelesi ve Akabe-Taba Meseleleri gibi Mısır Meselesi'nin etrafında değerlendirilebilecek olan meseleler ve bunların Mısır Meselesi?ne etkilerine değinilerek Osmanlı Devleti'nin bölge politikalarına yansımaları irdelenmiştir. Devletin Mısır politikalarına yaklaşımına kuramsal bir çerçevesi olmak üzere, Sultan II. Abdülhamid ve Mısır Meselesi başlığıyla devletin, Mısır ile siyasî, hukukî, dinî bağlarını, padişahın Mısır'a dair politika tanzim ederken politikalarını nasıl şekillendirdiğine değinilmiştir. İşgal ile birlikte Osmanlı Devleti'nin Mısır'daki konumu, hâkimiyet paradigmaları üzerinden belirlenmeye çalışılarak, buna İngilizlerin nasıl karşı paradigmalar ürettiği, bunun Osmanlı Devleti'nin Mısır'daki konumunu nasıl sınırlandırdığı ve İngilizlerin Mısır'da bütün otoritelerin üstünde nasıl bir konum elde ettiği belirlenmeye çalışılmıştır. Mısır Meselesi'nin uluslararası boyutuna da değinmeden geçemezdik. Bu amaçla, başta İngiltere olmak üzere Fransa Rusya, Almanya ve İtalya'nın, Mısır Meselesi'nde nasıl bir konum elde etmeye çalıştıklarını ve bunun diplomasiye nasıl yansıdığını ortaya koymaya çalıştık.