Yazar "Gürbüz, Emel" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 23
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Atlarda kurutulmuş şeker pancarı posası kullanılmasının rasyonun sindirilme dereceleri üzerine etkisi(2007) Gürbüz, Emel; Coşkun, BehiçBu araştırma, at rasyonlarında yulaf yerine soya küspesi ve yağ ilave edilerek protein ve enerji yönünden desteklenmiş kurutulmuş melaslı şeker pancarı posası (KMŞPP) kullanılmasının rasyonun sindirilme dereceleri üzerine etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma 4x4 latin kare metoduna göre yürütülmüştür. Denemenin her bir dönemi 21 günü adaptasyon ve 6 günü sindirim denemesi olmak üzere 27 gün, toplam 108 gün sürdürülmüştür. Denemede, enerji ve protein yönünden dengelenmiş olan 4 farklı konsantre yem; kontrol grubu, % 12.5 KMŞPP, % 25 KMŞPP ve % 37.5 KMŞPP ilave edilmiş grup olmak üzere atlara canlı ağırlığın % 1.2'si kadar verildi. Kurutulmuş melaslı şeker pancarı posasının rasyona ilave edilmesi atların canlı ağırlığını ve su tüketimlerini etkilememiştir. Dört farklı rasyonu tüketen atlarda, klasik ve indikatör metoduyla yapılan sindirim denemesinde rasyonlara göre besin maddelerinin sindirilme dereceleri arasında farklılık önemli bulunmamıştır (P0.05).Öğe Barley as an alternative to rice in dog food(SCIENTIFIC TECHNICAL RESEARCH COUNCIL TURKEY-TUBITAK, 2017) İnal, Fatma; Alataş, Mustafa Selçuk; Kahraman, Oğuzhan; İnal, Şeref; Uludağ, Mustafa; Gürbüz, Emel; Polat, Esad SamiIn this study, 30 mixed-breed, neutered, young adult male dogs at 15-30 kg live weights were used. The foods were produced at a special facility. Dog food produced using 25% barley had a gelatinized starch content significantly greater than that of food produced using 25% rice: 18.36% vs. 17.45%, respectively. No considerable difference was observed in the dogs' preference between the two foods (50.95% vs. 49.05%). Dry matter digestibility of rice and barley food was 86.10% and 83.85% and crude protein digestibility was 80.44% and 79.24%, respectively. Based on the consumption of rice or barley, stool consistency did not change.Öğe A comparison of different analysis methods for milk urea nitrogen(KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2015) İnal, Fatma; Gürbüz, Emel; Coşkun, Behiç; Alataş, Mustafa SelçukThe objective of this study was to develop a reliable and cheap method to determine of milk urea nitrogen and compare some other instrumental methods. Two trials were conducted. In first trial, a milk urea nitrogen testing method was designed by modifying some methods developed for ammonia nitrogen testing method. Several studies were performed for the validation of method. By using standard solutions some applications such as determinability, recovery, repeatability, test of various analyzers and devices, limit of quantification were performed. Recovery of added urea averaged 99.38 %. In second trial, 105 individual milk samples from a dairy farm was analyzed for milk urea nitrogen by modified indophenol, infrared, and MiniFoodLab methods. The means of milk urea nitrogen obtained from three different methods were 23.87, 21.59, and 23.92 mg/dl, respectively. There was a positive correlation between modified indophenol and infrared methods.Öğe Düzenli egzersiz yapan atlarda yulaf yerine kurutulmuş şeker pancarı posası kullanımı(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2005-03-21) Gürbüz, Emel; Coşkun, BehiçBu araştırma, at rasyonlarında yulaf yerine soya küspesi ve yağ ilave edilerek protein ve enerji yönünden desteklenmiş kurutulmuş melaslı şeker pancarı posası kullanılmasının egzersiz sırasındaki bazı kan parametreleri ve nabız sayılan üzerine etkisi ile rasyonun sindirilme dereceleri üzerine etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma 4x4 latin kare metoduna göre yürütülmüştür. Denemenin her bir dönemi 21 günü adaptasyon, 4 günü kan alma ve 6 günü sindirim denemesi olmak üzere 31 gün, toplam 124 gün sürdürülmüştür. Denemede, enerji ve protein yönünden dengelenmiş olan 4 farklı konsantre yem; kontrol grubu, % 12.5 KMŞPP, % 25 KMŞPP ve % 37.5 KMŞPP ilave edilmiş grup olmak üzere atlara canlı ağırlığın % 1.2'si kadar verildi. Aynı şekilde kaba yem olarak kullanılan çayır kuru otu canlı ağırlığın % 1.2' si kadar verilerek, bir hayvana canlı ağırlığın % 2.4'ü kadar yem sağlandı. Atların canlı ağırlıkları arasında bireye bağlı ve döneme bağlı farklılıklar bulunurken rasyonun canlı ağırlıklar üzerinde etkisi bulunmamıştır. Su tüketimlerinde döneme bağlı farklılıklar şekillenirken kurutulmuş melaslı şeker pancarı posasının rasyona ilave edilmesi su tüketimlerini etkilememiştir. 64 Egzersiz testi uygulanan atlardan alınan kan numunelerinde plazma laktik asit, glikoz, kolesterol ve trigliserid düzeyleri arasında rasyonlara bağlı olarak farklılık önemli çıkmamıştır (P>0.05). Egzersize bağlı olarak plazma laktik asit ve trigliserid düzeyleri artarken, plazma glikoz düzeyleri düşmüş, plazma kolesterol düzeyleri ise düzensiz bir seyir izlemiştir. Kurutulmuş melaslı şeker pancarı posası tüketen atlarda dışkı kura maddesi ve ADF'si düşmüştür. Dört farklı rasyonu tüketen atlarda, klasik ve indikatör metoduyla yapılan sindirim denemesinde rasyonlara göre besin maddelerinin sindirilme dereceleri arasında farklılık önemli bulunmamıştır (P>0.05). Nabız sayılan arasında rasyonlara göre farklılık önemli bulunmazken, dönemlere göre nabız sayılan incelendiğinde egzersiz sonrası 5 dk adeta yürüyüşten sonra ve egzersizden 45 dk sonrasındaki farklılık önemli bulunmuştur. Atlara göre nabız sayılan incelendiğinde ise 5 dk'lık tıns koşu sonrasındaki farklılık önemli bulunmuştur (PO.05, PO.01). Nabız sayılan egzersize bağlı olarak artmıştır. Düzenli egzersiz yaptınlan atlarda, yulaf içeren rasyonla karşılaştınldığında rasyona kurutulmuş melaslı şeker pancarı posasının ilave edilmesi performans kriteri olarak değerlendirilen laktik asit, glikoz, kolesterol ve trigliserid gibi bazı kan parametrelerini ve nabız sayılarını etkilememiş, bazı besin maddelerinin sindirilme dereceleri ve atların su tüketimleri üzerine olumlu veya olumsuz etkisi olmamıştır. Aynı zamanda kurutulmuş melaslı şeker pancarı posası tüketen grupların hiçbirinde sağlık problemi yaşanmamıştır. Bu çalışma sonuçlarına bakarak rasyonun enerjisi ve proteini ayarlandığı takdirde yulaf yerine kurutulmuş melaslı şeker pancarı posasının at beslemede rahatlıkla kullanılabileceği söylenebilir.Öğe The effects of additional glycerol in different feed form on dairy cows(KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2012) Coşkun, Behiç; İnal, Fatma; Gürbüz, Emel; Polat, Esad Sami; Alataş, Mustafa SelçukThis research was conducted to determine the impact of diet supplementation with glycerol in form of mash or pelleted feed on milk yield, milk composition, live weight and changes in body condition scoring and the effect of on blood plasma glucose, nonesterified fatty acids (NEFA) and beta-hydroxybutyrate (BHBA) concentrations of dairy cows. In middle lactation stage, Holstein dairy cows (n = 94) were divided into three main groups: (1) control (n = 40); (2) mash concentrated feed+ glycerol group (n = 27); and (3) pelleted concentrated feed + glycerol (n = 27). Glycerol is added into concentrated feed at the rate of 5%. The study was lasted 69 d. There was not a significant difference among groups in terms of milk yield, body weight and plasma glucose, NEFA and BHBA concentrations. In the last day of study, milk solid non fat (SNF) were higher and milk urea-N content were lower in pelleted feed+ glycerol group (P < 0.05).Öğe The effects of additional glycerol in different feed form on dairy cows(Veteriner Fakultesi Dergisi, 2012) Coşkun, Behiç; İnal, Fatma; Gürbüz, Emel; Polat, Esat Sami; Alataş, Mustafa SelçukThis research was conducted to determine the impact of diet supplementation with glycerol in form of mash or pelleted feed on milk yield, milk composition, live weight and changes in body condition scoring and the effect of on blood plasma glucose, nonesterified fatty acids (NEFA) and ?-hydroxybutyrate (BHBA) concentrations of dairy cows. In middle lactation stage, Holstein dairy cows (n = 94) were divided into three main groups: (1) control (n = 40); (2) mash concentrated feed+ glycerol group (n = 27); and (3) pelleted concentrated feed + glycerol (n = 27). Glycerol is added into concentrated feed at the rate of 5%. The study was lasted 69 d. There was not a significant difference among groups in terms of milk yield, body weight and plasma glucose, NEFA and BHBA concentrations. In the last day of study, milk solid non fat (SNF) were higher and milk urea-N content were lower in pelleted feed+ glycerol group (P<0.05).Öğe Effects of feeding diets with different protein levels on preference and some blood parameters in dogs(2018) İnal, Fatma; Alataş, Mustafa Selçuk; İnal, Şeref; Uludağ, Mustafa; Gürbüz, Emel; Polat, Esad Sami; Kahraman, OğuzhanAim: This study aimed to establish the effect of different dietaryprotein levels on certain blood parameters and food preferenceof dogs.Materials and Methods: A sample of 30 neutered, adult maledogs, with live weights of approximately 15-30 kg. Twenty-eightof dogs were fed four manufactured diets that respectively contained18%, 21%, 25%, and 28% crude protein in dry matter fora period of one month. Blood samples were taken at the beginningand at the end of the study.Results: The blood urea nitrogen levels were found to be significantlyaffected by the protein level in the diet, however, creatinine,total protein, albumin, and phosphorus levels were notfound to be directly affected by dietary protein. It was determinedthat dogs prefer food with higher protein content in thepreference test conducted with thirty dogs.Conclusion: There were no adverse effects on the blood parametersof the different protein levels. The effects of high proteinfoods on kidney function should be monitored using differentmethods.Öğe The effects of live yeast culture (saccharomyces cerevisiae) on rumen fermentation and nutrient degradability in yearling lambs(KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2010) İnal, Fatma; Gürbüz, Emel; Coşkun, Behiç; Alataş, Mustafa Selçuk; Çitil, Özcan Barış; Polat, Esad Sami; Şeker, ErdoğanThis study was carried out in two experiments. Experiment 1 was conducted with six ruminally-cannulated one-year old Kangal Akkaraman male lambs, using a crossover design with 2 periods to determine the effects of live yeast culture supplementation on rumen fermentation. Yearlings were either supplemented with 4 g/d of Saccharomyces cerevisiae (BeneSacc, 4x10(9) CFU/g) or not supplemented (control). Animals were penned individually, and were fed a diet composed of 25% forage and 75% concentrate for sixteen days. Rumen fluid was sampled on day 16, 0 h (before feeding), 3 h and 6 h after feeding. Rumen pH, the numbers of protozoa, ammonia-N and volatile fatty acids (VFA) were determined in samples. Molar proportions of acetate were decreased, and propionate was increased with supplementation of live yeast culture. No differences were observed for ruminal pH, protozoa population, total VFA and ammonia-N concentrations, between treatments. In Experiment 2, in situ nutrient degradability of barley grain, corn dried distillers grains with solubles (DDGS) and wheat straw were determined. Live yeast culture supplementation did not affect dry matter (DM) degradability of barley, DDGS or straw, crude protein (CP) degradability of DDGS, nor neutral detergent fiber (NDF) degradability of straw. But, it reduced the potential degradability of DDGS in rumen..Öğe Effects of Supplemental Fructo-Oligosaccharide and Mannan-Oligosaccharide on Nutrient Digestibilities, Volatile Fatty Acid Concentrations, and Immune Function in Horses(Scientific Technical Research Council Turkey-Tubitak, 2010) Gürbüz, Emel; İnal, Fatma; Ata, Sakine Ülküm; Çitil, Özcan Barış; Kav, Kürşat; Küçükkaya, FatihThis research was performed to study the effects of fructo-oligosaccharide (FOS) and mannan-oligosaccharide (MOS) on nutrient digestibilities, fecal pH and volatile fatty acids compositions, and immune function in adult horses. Four adult Thoroughbred horses were used in a 4x4 Latin Square design with 20-day treatment periods. A 12-day adaptation phase was followed by 6-day collection of feces and 2-day blood sampling phases. Four different treatments were administered: 1) Control (no supplemental FOS or MOS; 2) 30 g of FOS/d; 3) 30 g of MOS/d; 4) 15 g of FOS+15 g of MOS/d. There were no differences among treatments in the fecal pH and volatile fatty acids compositions (P > 0.05). Nutrient digestibilities did not differ among treatments (P > 0.05). Also, no differences were found in the IgA, IgG, and IgM levels among the treatments (P > 0.05). Fructo-oligosaccharides, MOS, or FOS+MOS supplementation did not affect gut health and immune system in adult horses compared to control.Öğe Effects of Supplemental Fructo-Oligosaccharide and Mannanoligosaccharide on Nutrient Digestibilities, Volatile Fatty Acid Concentrations, and Immune Function in Horses(2010) Gürbüz, Emel; İnal, Fatma; Ata, Sakine Ülküm; Çitil, Özcan Barış; Kav, Kürşat; Küçükkaya, FatihThis research was performed to study the effects of fructo-oligosaccharide (FOS) and mannan-oligosaccharide (MOS) on nutrient digestibilities, fecal pH and volatile fatty acids compositions, and immune function in adult horses. Four adult Thoroughbred horses were used in a 4x4 Latin Square design with 20-day treatment periods. A 12-day adaptation phase was followed by 6-day collection of feces and 2-day blood sampling phases. Four different treatments were administered: 1) Control (no supplemental FOS or MOS; 2) 30 g of FOS/d; 3) 30 g of MOS/d; 4) 15 g of FOS+15 g of MOS/d. There were no differences among treatments in the fecal pH and volatile fatty acids compositions (P > 0.05). Nutrient digestibilities did not differ among treatments (P>0.05). Also, no differences were found in the IgA, IgG, and IgM levels among the treatments (P>0.05). Fructo-oligosaccharides, MOS, or FOS+MOS supplementation did not affect gut health and immune system in adult horses compared to control.Öğe Farklı Kaba Yemlerle Beslenen Kuzuların Yem Tüketim ve Davranışlarının Kamera Kaydıyla İzlenmesi(Selçuk Üniversitesi, 2006) Polat, Esad Sami; Coşkun, Behiç; Gürbüz, Emel; Batevi, Tahir; Çivlik, İbrahimHayvan davranışlanının daha iyi anlaşılabilmesi için bir gözlem, kayıt ve değerlendirme yöntemi geliştirilerek farklı kaba yemlerin yem yeme davranışları üzerine etkisi incelenmiştir. Bu yöntem sayesinde hayvanlan irrite et- meden yakından ve sürekli, fordi ve grup olarak davranışlarını gözlemek ve kaydetmek mümkün olmaktadır. Bu yön temde, bilgisayar destekli bir kamera izleme düzeneği kurulmuş, 7 gün 24 saat süresince ferdi bölmelerde tutulan ve 4 farklı kaba yem tüketen kuzuların davranışları gözlenerek değerlendirilmiştir. Her birinde 6 baş Erkek Merinos kuzu bulunan gruplara sırası ile Arpa Samanı (AS), Mısır Silajı (MS), Yonca Samanı (YS), ve yaş Şeker Pancan Posas (SPP), günde 6 öğün şeklinde 4er saatlik peryotlarla ad libitum olarak verilmiştir. AS grubu, seyrek sıklıkta, 24 saatte 14.4 kez, toplam en kısa süre yem yemiş (157.2 dakika), en az miktarda KM (% 1.08/CA) tüketmiştir. YS grubundaki kuzular daha uzun sürede (218 dak) daha sık olarak (19.7 kez), canlı ağırlıklarının %3.3 0 kadar KM tüketmişlerdir. MS, en uzun sürede (219.8 dak), YS' na göre daha seyrek, 18.4 kez, canlı ağırlığın %2.32' si kadar tüketilmiştir. $PP 2.38/CA kadar, MS ve YS den daha kısa sürede (189.7 dak), daha sık olarak (22.7 kez / gün) yani daha kısa fakat sik tekrarlanan peryotlarda tüketilmiştir. Hayvanların en fazla yem tüketimi gün batımında olmuş, barınak koşullarında ferdi bölmelerde tutulan hayvanlar zamanlarının büyük kısmını (s) yatarak geçirmişlerdir.Öğe Farklı mineral formlarının ve depolama süresinin vitamin stabilitesi üzerine etkileri(2011) Tekelioğlu, Süleyman; Gürbüz, Emel; Çoşkun, Behiç; İnal, FatmaAmaç: Bu araştırma, vitamin-mineral karmalarındaki vitaminlerin stabilitesi üzerine farklı depolama süreleri ile inorganik ve organik minerallerin etkisini tespit etmek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Denemede vitamin stabilitesini tespit etmek için 3 farklı grup oluşturuldu. Gruplar kontrol, inorganik iz mineral vitamin ve organik iz mineral vitamin karması içeren gruplar şeklinde oluşturuldu. Karmalar 1 yıl boyunca depolanarak vitamin A, E, K, C, tiamin ve nia-sin yönünden analizleri yapılarak vitamin stabilitesi tespit edildi. Bulgular: Denemede inorganik mineral grubunda vitamin stabilitesi diğer gruplara göre daha düşük bulundu. Vitamin konsantrasyonlarında düşüşler, vitamin K için ikinci, vitamin A, tiamin ve vitamin C için dördüncü, vitamin E ve niasin için dokuzuncu aydan itibaren istatistiksel bakımdan önemli (p0.05) tespit edildi. Öneri: Vitamin-mineral karmalarında minerallerin inorganik formda kullanılması vitamin stabilitesi üzerine olumsuz etki göstermektedir. Minerallerin organik formda kullanılması vitaminlerin stabilitesinin korunmasına yardımcı olacaktır.Öğe Farklı saflıktaki gliserolün kuzularda besi performansı üzerine etkisi(2010) Coşkun, Behiç; Polat, Esat Sami; Gürbüz, Emel; İnal, FatmaCoşkun B, Polat ES, Gürbüz E, İnal F. Farklı saflıktaki gliserolün kuzularda besi performansı üzerine etkisi. Eurasian J Vet Sci, 2010, 26, 2, 75-79 Amaç: Çalışma, farklı üretim metotları ile farklı saflıklarda elde edilen gliserolün kuzu besisinde kullanılmasının besi performansı üzerine etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmada 32 baş yaklaşık 5 aylık yaşta Kangal Akkaramanı erkek kuzu kullanılmıştır. Araştırmada kontrol grubu, saf gliserol verilen grup, iki farklı saflıkta ham gliserol (% 4.14 ve % 9.80 metanol) verilen gruplar olmak üzere her biri 8 kuzudan oluşan 4 grup oluşturulmuştur. Araştırma bir hafta alıştırma ve 10 haftası deneme olmak üzere toplam 11 hafta sürdürülmüştür. Bulgular: Çalışmada gruplar arasında kuzuların canlı ağırlıkları bakımından farklılık gözlenmemiştir (p0.05). Günlük canlı ağırlık artışları karşılaştırıldığında ise sadece 56- 70. günlerde ham gliserol verilen gruplarda artış önemli bulunmuştur (p0.05). Gruplar arasında toplam yem tüketimlerinde farklılık bulunmazken, konsantre ve kaba yemden yararlanma oranı 56-70. günlerde ham gliserol verilen gruplarda daha iyi bulunmuştur(p0.05). Öneri: Ekonomik olması halinde kuzu rasyonlarına %2.5’a kadar gliserol katılabileceği, daha fazla kullanım imkanlarının da araştırılabileceği önerilebilir.Öğe Hafif Egzersiz Yaptırılan Atların Rasyonlarına Yağ İlave Edilmesinin Bazı Kan Parametreleri ve Nabız Sayısına Etkisi(Selçuk Üniversitesi, 2006) Gürbüz, Emel; İnal, Fatma; Coşkun, BehiçHafif egzersiz yaptınlan 5-12 yaşları arasında atların rasyonlarına yağ ilavesinin bazı kan parametreleri ve eg- zersiz sırasındaki nabız sayılarına etkilerini belirlemek amacıyla çalışmada 6 erkek Ingiliz atı kullanılmıştır. Deneme, %5 mısır yağı içeren grup ve kontrol grubu olmak üzere iki gruptan oluşturulmuş ve rasyonlar egzersiz yaptırılan at- lann enerji ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ayarlanmıştır. Denemede bir grup için alıştırma dönemi 21 gün, numune toplama dönemi 2 gün olmak üzere toplam 23 gündür. Atlara alıştırma dönemi boyunca binilerek hafif egzersiz yap- tırıldı. Kan ömekleri numune toplama döneminde, yemlemeden önce, egzersiz sırasında, egzersizden hemen sonra ve egzersizden 45 dakika sonra alınarak glikoz, trigliserid, laktik asit ve kolesterol analizleri yapıldı. Nabız sayılan ise eg zersizden önce ve egzersiz sırasında alınarak değerlendirilmek üzere kaydedildi. Hafif egzersiz yaptınlan atlarda ras- yona %5 yağ ilavesinin kan laktik asit, glikoz, kolesterol, trigliserid düzeyleri ile nabız sayılarına önemli etkisi bu- lunmamıştır (P > 0.05)Öğe Hafif egzersiz yaptırılan atların rasyonlarına yağ ilave edilmesinin bazı kan parametreleri ve nabız sayısına etkisi(2006) Gürbüz, Emel; İnal, Fatma; Coşkun, BehiçÖzet: Hafif egzersiz yaptırılan 5-12 yaşları arasında atların rasyonlarına yağ ilavesinin bazı kan parametreleri ve egzersiz sırasındaki nabız sayılarına etkilerini belirlemek amacıyla çalışmada 6 erkek İngiliz atı kullanılmıştır. Deneme, %5 mısır yağı içeren grup ve kontrol grubu olmak üzere iki gruptan oluşturulmuş ve rasyonlar egzersiz yaptırılan atların enerji ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ayarlanmıştır. Denemede bir grup için alıştırma dönemi 21 gün, numune toplama dönemi 2 gün olmak üzere toplam 23 gündür. Atlara alıştırma dönemi boyunca binilerek hafif egzersiz yaptırıldı. Kan örnekleri numune toplama döneminde, yemlemeden önce, egzersiz sırasında, egzersizden hemen sonra ve egzersizden 45 dakika sonra alınarak glikoz, trigliserid, laktik asit ve kolesterol analizleri yapıldı. Nabız sayıları ise egzersizden önce ve egzersiz sırasında alınarak değerlendirilmek üzere kaydedildi. Hafif egzersiz yaptırılan atlarda rasyona %5 yağ ilavesinin kan laktik asit, glikoz, kolesterol, rigliserid düzeyleri i!e nabız sayılarına önemli etkisi bulunmamıştır (P0.05).Öğe High blood iron and magnesium concentrations in broilers fed with different plants in free-range systems(Selçuk Üniversitesi, 2021) Altunok, Vahdettin; Balevi, Tahir; Gürbüz, Emel; Bulut, Zafer; Çelik, Esra; Coşkun, PınarAim: The effects of feeding with different plants on some biochemical parameters in free-range broiler farming were investigated. Materials and Methods: Hubbard Isa Red-JA broiler chicks were used: The 1st group (control) was fed ad libitum with consantrated feed in closed cages. The 2nd group was fed with Medicago sativa L, the 3rd group with Bromus inermis Leyss and the 4th group with 50% alfalfa+50% bromegrass cultivated areas, by means of mobile cages. Thymus vulgaris L. was cultivated among all groups. On the 42nd and 84th days, blood samples were taken from 8 of the chicks in each main group (totally 64 animals). Serum iron, magnesium, total lipid, urea, uric acid, creatinine, total bilirubin, direct bilirubin concentrations, and gamma glutamyl transferase, lactate dehydrogenase and creatin kinase activities were determined. Results: Iron concentrations increased in the 2nd and 3rd groups on the 42th day and in the 2nd and 4th groups on the 84th day, compared to control (p < 0.05). Magnesium concentrations were higher in the 2nd, 3rd, and 4th groups, compared to control, on the 42nd day (p < 0.05). Total lipid concentrations were higher in the 3rd and 4th groups on the 42nd day, while lower in the 2nd group on the 84th day, compared to control (p < 0.05). Uric acid concentrations decreased on the 84th day in the 2nd, 3rd and 4th groups, compared to control (p < 0.05). Conclusion: It is suggested to feed broilers in free-range system with Medicago sativa L, Bromus inermis Leyss and Thymus vulgaris L.Öğe Konya' da Üretilen Yemlerin Homojenitelerinin Belirlenmesi ve Karıştırma Süresiyle Mikser Büyüklüğünün Yemlerin Homojenitesi Üzerine Etkisi(2004) Balevi, Tahir; Polat, E. Sami; Gürbüz, EmelBu araştırma iki deneme halinde yürütüldü. Deneme l'de, Ankara'da bir tesiste kullanılan farklı hacimlerdeki mikserlerle bunların farklı karışım sürelerinin, yemlerin homojenliği üzerine etkisini tespit etmek amacıyla yapıldı. Deneme sonunda 3.5, 4, 4.5 ve 5 dakika sürede karışan yemlerin homojenite bakımından iyi derecede olduğu, en düşük varyasyon katsayısının ise 5 dakika süre ile karışan yemden elde edildiği belirlendi. 250, 500 ve 750 kg'lık mikserler kullanılarak üretilen yemlerin varyasyon katsayılarının 6.18, 6.49 ve 7.18 olduğu tespit edildi. Araştırmanın 2. denemesi; Konya'da bulunan; mikser büyüklüğü ve karıştırma süreleri farklı olan yem fabrikalarıyla kendi yemini üreten tavukçuluk işletmelerinde, üretilen yemlerin homojenitesi hakkında bilgi sahibi olmak amacıyla yapıldı. Karma yem üreten-fabrikalardan elde edilen yemlerin varyasyon katsayılarının ortalaması 10.50; işletmelerde üretilenlerin 12.46 olarak belirlendi. Fabrikaların ürettiği yemlerin homojenite bakımından % 50'sinin, işletmelerin ürettiği yemlerin ise % 57.14'ünün iyi derecede olduğu tespit edildi. Mikserde 3 dakika karıştırılarak üretilen yemlerin % 54.54'ünün, 3.5 dk. karıştırılarak üretilen yemlerin % 75'inin ve 4 dakika karıştırılanların ise yarısının homojenitesinin iyi derecede olduğu görüldü. Bir ton kapasiteli miksere sahip olan fabrika ve tavukçuluk işletmelerinde üretilen yemlerin % 43.86'sının, iki ton kapasiteli miksere sahip fabrika ve işletmelerde ise % 71.60'ının iyi düzeyde karıştığı belirlendi.Öğe Köpek mamalarında kullanılan tahıllarda ısıl işlemin nişastanın jelatinize olması ve sindirilebilirliği üzerine etkisi(2017) İnal, Fatma; Özbilgin, Abdullah; Alataş, Mustafa Selçuk; Kahraman, Oğuzhan; Gürbüz, EmelAmaç: Köpek mamalarına giren tahıllara uygulanan sıcak suyla ıslatma, suda pişirme ve ekstrüzyon işlemlerinin nişastanın jelatinizasyonu ve sindirilebilirliği üzerine etkilerini tespit etmektir. Gereç Yöntem: Çalışmada arpa, buğday, mısır, pirinç, sorgum ve yulaf kullanılmıştır. Tahıllar öğütüldükten sonra kaynar suyla ıslatılmış, suyla 10 dk ve 20 dk kaynatılarak pişirilmiş ve ekstrude edilmiştir. Isıl işlem uygulanan tahıllar kurutularak öğütülmüştür. Bütün örneklerde kuru madde, nişasta, jelatinize nişasta ve in vitro nişasta sindirilebilirliği analizleri yapılmıştır.Bulgular: Isıl işlem uygulanan tahıllarda nişasta oranı azalmıştır. Nişasta bakımından en zengin tahıl pirinç, en fakir yulaf bulunmuştur. Nişasta hasarı çiğ tahıllarda %4.64, suyla pişirilmişlerde %30.99-31.83, ekstrude tahıllarda %31.59 olarak tespit edilmiştir (P0.05). Isıl işlemler nişasta jelatinizasyonunu % 581 artırmıştır. En yüksek jelatinizasyon yulafta gerçekleşmiştir. In vitro nişasta sindirimi çiğ tahıllarda 14.62 iken suyla 10 dk pişirmede 55.46, ekstrüzyon sonucu 72.47 mg maltoz/mg nişasta şeklinde bulunmuştur (P0.05). Isıl işlemler nişasta sindirimini % 308 artırmıştır. En yüksek nişasta sindirimi yulafta, en düşük pirinçte oluşmuştur. Jelatinize nişasta oranı bakımından suda pişirme ile ekstrüzyon arasında fark çıkmamıştır, ancak nişasta sindirilebilirliği ekstrüzyon işleminden sonra daha yüksek bulunmuştur (P0.05). Sıcak suyla ıslatma nişasta jelatinizasyonu ve sindirimini artırmada etkili olmamıştırÖğe Köpek mamalarında kullanılan tahıllarda ısıl işlemin nişastanın jelatinize olması ve sindirilebilirliği üzerine etkisi(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2017) Özbilgin, Abdullah; İnal, Fatma; Alataş, Mustafa Selçuk; Kahraman, Oğuzhan; Gürbüz, EmelAmaç: Köpek mamalarına giren tahıllara uygulanan sıcak suyla ıslatma, suda pişirme ve ekstrüzyon işlemlerinin nişastanın jelatinizasyonu ve sindirilebilirliği üzerine etkilerini tespit etmektir. Gereç Yöntem: Çalışmada arpa, buğday, mısır, pirinç, sorgum ve yulaf kullanılmıştır. Tahıllar öğütüldükten sonra kaynar suyla ıslatılmış, suyla 10 dk ve 20 dk kaynatılarak pişirilmiş ve ekstrude edilmiştir. Isıl işlem uygulanan tahıllar kurutularak öğütülmüştür. Bütün örneklerde kuru madde, nişasta, jelatinize nişasta ve in vitro nişasta sindirilebilirliği analizleri yapılmıştır. Bulgular: Isıl işlem uygulanan tahıllarda nişasta oranı azalmıştır. Nişasta bakımından en zengin tahıl pirinç, en fakir yulaf bulunmuştur. Nişasta hasarı çiğ tahıllarda %4.64, suyla pişirilmişlerde %30.99-31.83, ekstrude tahıllarda %31.59 olarak tespit edilmiştir (P<0.05). Isıl işlemler nişasta jelatinizasyonunu % 581 artırmıştır. En yüksek jelatinizasyon yulafta gerçekleşmiştir. In vitro nişasta sindirimi çiğ tahıllarda 14.62 iken suyla 10 dk pişirmede 55.46, ekstrüzyon sonucu 72.47 mg maltoz/mg nişasta şeklinde bulunmuştur (P<0.05). Isıl işlemler nişasta sindirimini % 308 artırmıştır. En yüksek nişasta sindirimi yulafta, en düşük pirinçte oluşmuştur. Jelatinize nişasta oranı bakımından suda pişirme ile ekstrüzyon arasında fark çıkmamıştır, ancak nişasta sindirilebilirliği ekstrüzyon işleminden sonra daha yüksek bulunmuştur (P<0.05). Sıcak suyla ıslatma nişasta jelatinizasyonu ve sindirimini artırmada etkili olmamıştır. Öneri: Tahıllarla yapılacak benzer çalışmalarda amilopektin, amiloz, dirençli nişasta içeriklerinin belirlenmesi, yedirme denemelerinin yapılması tavsiye edilebilir.Öğe Pelet ve ekstrude mamaların köpek beslemede kullanılması(2018) Gürbüz, Emel; Polat, Esad Sami; Uludağ, Mustafa; İnal, Şeref; Alataş, Mustafa Selçuk; Kahraman, Oğuzhan; İnal, FatmaBu çalışma pelet ve ekstrude formda üretilen mamaların jelatinizasyon, köpeklerde sindirilebilirlik ve dışkı kalitesine etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapıldı. Çalışmada 15-30 kg ağırlıkta kısırlaştırılmış 30 adet 1-3 yaşlı karışık ırk erkek köpek kullanıldı. Bileşimi aynı olan iki formülün biri pelet şeklinde, diğeri ekstrude formda özel bir tesiste üretildi. Yedirme denemeleri Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Köpekçilik Ünitesinde yürütüldü. Jelatinize nişasta oranı pelet mamada %4.87, ekstrude mamada %17.81 (P0.001) bulundu. Ekstrude mamanın köpekler tarafından tercih edilme oranı 0.66 olarak tespit edildi. Bu çalışmada üretilen pelet ve ekstrude mamalar, piyasada en çok bilinen biri ithal ve biri yerli olan ticari mamalar ile sindirilebilirlik, dışkı skoru ve maliyet bakımından karşılaştırıldı. Pelet, ekstrude, ithal ve yerli ticari mamaların dışkı toplama yöntemiyle belirlenen kuru madde sindirilebilirlikleri sırasıyla %81.2, 84.2, 83.7, 83.5 (P0.05) olarak tespit edildi. Dışkı skoru pelet mama tüketenlerde 3.48 bulundu, diğer üç ekstrude mamaları tüketenlerde 3.68-3.91 arasında idi. Maliyet hesaplamasında bu çalışmada üretilen ekstrude mama ile köpek beslemenin ithal mamadan 5 kat daha ekonomik olabileceği belirlendi.