Yazar "Kaplan, Emine Sicim" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The Ertugrul Frigate Disaster in the Literary Works of Toruko Gunkan Erutu-rurugo no Kainan and Uc Bahriyelinin Sevgilileri(SELCUK UNIV, FAC LETTERS, 2018) Kaplan, Emine SicimHistory knowledge of today's modern society is mostly composed of literary works such as novels, stories and visual areas such as television, cinema, etc. If we consider that the fiction elements are prioritized in these areas, any misinformation conveyed will create mistakes and prejudices in the memory of the community. In this study, the reflection of Ertugrul Frigate disaster on two literary works written at different times and different languages has been examined. The author of the first novel is Omer Ertur and his book was published in Japanese, English and Turkish languages. Therefore, this novel is very important for the image of the Turkish in Japan and Europe. Ertur has given every detail about Ertugrul Frigate disaster in true faith and examined the events in all its dimensions as a historical research book although there is a fiction based on facts in his novel. The author of the other novel is Burhan Arif Ongun. His book is the first novel written about Ertugrul Frigate disaster and when considered from this point of view, it is very important. However, Ongun has not told much about Ertugrul Frigate disaster and created a fantasy world independent from the main cause. The work has the characteristics of a romance novel rather than a historical novel.Öğe [Kitap İncelemesi] Abdülhamid’in rüyası Ertuğrul(Selçuk Üniversitesi, 25.12.2023) Kaplan, Emine SicimJaponya denilince ilk olarak akıllara yemekleri, alfabeleri, geleneksel kıyafetleri, sakuraları, festivalleri, teknolojileri, animeleri, mangaları, trenleri, çalışma saatleri, aynı zamanda halkının kibarlığı ve çalışkanlığı gelmektedir. Bu özelliklere ek olarak özgün bir coğrafi konuma da sahip olan Japonya, dünya genelinde ilgiyle takip edilmektedir. Aynı durum Türkiye için de geçerli olup, ülkemizde Japonya ve Japonlara karşı geçmişten itibaren bir sempati duyulmaktadır. Mehmet Akif Ersoy’un Safahat’ın ikinci kitabı olarak yayımladığı Süleymaniye Kürsüsü’nde, Japonya ve Japonlardan övgüyle bahsetmesi, ülkemizdeki sevgiyi kanıtlayan güzel bir örnektir. Tarihsel anlamda bakıldığında da iki ülkenin ilişkileri her zaman dostane şekilde ilerlemiştir. Her ne kadar Türkiye İkinci Dünya Savaşı’nda sembolik olarak Japonya’ya savaş ilan etse de bu durum ikili ilişkilere zarar vermemiştir. 2003 yılı Japonya’da Türkiye yılı, 2019 yılı da Türk Kültür yılı olarak ilan edilmiştir. Buna karşılık Türkiye’de de 2010 yılı Japonya yılı ilan edilmiş, ülkemizin çeşitli şehirlerinde Japonya’yı ve Japon kültürünü tanıtan birbirinden farklı etkinlikler düzenlenmiştir.Öğe Toruko Gunkan Erut?-rurug? no Kainan ve Üç Bahriyelinin Sevgilileri adlı eserlerde Ertuğrul Fırkateyni Faciası(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2018) Kaplan, Emine SicimGünümüz modern toplumu, tarih bilgisini çoğunlukla roman, hikâye vb. edebî eserlerden ve televizyon, sinema vb. görsel alanlardan oluşturmaktadır. Bu alanlarda kurgu unsurunun ön planda olduğunu göz önünde bulundurursak, aktarılan her hatalı bilgi, toplumun belleğinde yanlışlar ve önyargılar oluşturacaktır. Bu çalışmada, Ertuğrul Firkateyni faciası olayının, farklı zamanda ve farklı dilde yazılan iki edebî esere yansıması incelenmiştir. İlk romanın yazarı Ömer Ertur’un kitabı Japonca, İngilizce ve Türkçe olmak üzere üç dilde yayımlanmıştır. Bu yüzden Japonya ve Avrupa’da oluşacak Türk imajı açısından oldukça önem taşımaktadır. Ertur romanında, gerçeğe dayalı bir kurgu olmasına rağmen Ertuğrul Fırkatyeni faciası ile ilgili her ayrıntıyı tarihi gerçekçiliğe sadık kalarak vermiş, olayları tarihi bir araştırma kitabı niteliğinde bütün boyutları ile ele almıştır. Diğer romanın yazarı Burhan Arif Ongun’un eseri, Ertuğrul Fırkateyni faciası üzerine yazılan ilk romandır ve bu yüzden oldukça önemlidir. Ancak Ongun romanında, Ertuğrul Fırkateyni faciası olayını ayrıntısı ile anlatmak yerine konuyla alakası olmayan hayali bir dünya yaratmıştır. Eser, tarihi romandan ziyade aşk romanı niteliği taşımaktadır.