Yazar "Keşli, Recep" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Sars koronavi̇rüs-2 (Sars-cov-2) vi̇roloji̇k özelli̇kleri̇ ve di̇ğer koronavi̇rüslerden farkı(Selçuk Üniversitesi, 07.10.2020) Eryılmaz, Ekin; Keşli, RecepKoronavirüsler, insanlarda ve hayvanlarda çeşitli derecelerde enterik, hepatik, respiratuvar ve sistemik tutulumlar yapabilen büyük bir virüs ailesidir. İnsanlarda enfeksiyona neden olduğu bilinen altı koronavirüsten dördü ( HCoV 229E, HCoV NL63, HCoV HKU1 ve HCoV OC43) immunkompetan bireylerde hafif üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olmaktadır. SARS-CoV (Severe Acute Respiratory Syndrome Coronavirus) ve MERS-CoV (Middle East Respiratory Syndrome Coronavirus) zoonotik virüslerdir ve şiddetli alt solunum yolu enfeksiyonu ve hatta ölüme neden olabilmektedir. Çin’de 31 Aralık 2019’da etiyolojisi bilinmeyen pnömoni vakaları bildirilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yeni tip koronavirüse bağlı pnömoni vakaları 11 Şubat 2020’de COVID-19 (Coronavirus Disease 2019) olarak adlandırılmıştır (WHO Report-1, 2020) Önceden 2019-nCov olarak bilinen virüs Koronavirüs Çalışma Grubu tarafından Severe Acute Respiratory Syndrome Coronavirus 2 (SARS-CoV-2) olarak yeniden adlandırmıştır (Gorbalenya vd, 2020). Türkiye’de ilk COVID-19 vakası 11 Mart 2020’de bildirilmiştir. SARS-CoV-2’ nin Betacoronavirus olduğu ve yarasa kökenli batSL-CoVZC45 ve bat-SL-CoVZXC21 ile oldukça yakın ilişki gösterdiği tespit edilmiştir. Bu sonuç; yarasaların SARS-CoV-2 için olası rezervuar konakçılar olduğunu düşündürmektedir.Öğe Tüberküloz şüpheli hastalardan mycobacterium tuberculosis kompleks izolasyon oranı ve suşların BACTEC NAP ve immünokromatografik TB Ag MPT64 Rapid testleri ile tanımlanması(2011) Kurtoğlu, Güzel Muhammet; Özdemir, Mehmet; Baysal, Bülent; Keşli, Recep; Özkalp, BirolTüberküloz (TB), morbidite ve mortalitesi oldukça yüksek enfeksiyon hastalıklarından biri olarak tüm dünyada ve ülkemizde halen önemini korumaktadır. TB kontrol programının en önemli aşaması olan aktif olguların tespiti için Mycobacterium tuberculosis’in izolasyonu, tiplendirilmesi ve ilaç direncinin saptanmasında klinik mikobakteriyoloji laboratuvarları büyük role sahiptir. Bu çalışmada, TB şüpheli hastaların klinik örneklerinden M.tuberculosis kompleks (MTC) izolasyon oranının araştırılması ve katı ve/veya sıvı besiyerinde üretilen mikobakterilerin BACTEC NAP ve immünokromatografik TB Ag MPT64 hızlı testi ile karşılaştırmalı olarak tanımlanması amaçlanmıştır. Çalışmaya, hastanemizin çeşitli servislerine başvuran ve tüberküloz ön tanısıyla izlenen anti-HIV seronegatif 1670 hastaya ait klinik örnek dahil edilmiştir. Örneklerin dekontaminasyon/ homojenizasyonu NALC-NaOH yöntemi ile yapılmış; hazırlanan preparatlar Erlich-Ziehl-Neelsen yöntemiyle boyanarak aside dirençli basil (ARB) yönünden direkt mikroskobik olarak incelenmiştir. Kültür için tüm örnekler, BACTEC MGIT-960 (Becton Dickinson, ABD) ve Löwenstein-Jensen besiyerlerine ekilmiştir. 37C’de 6-8 haftalık inkübasyondan sonra üreyen mikobakterilerin tanımlanması BACTEC NAP (Becton Dickinson, ABD) ve TB Ag MPT64 hızlı testi (SD Bioline Ag MPT64 Rapid; Standard Diagnostics, Kore) ile yapılmıştır. Çalışmamızda, tüberküloz şüpheli hastalara ait klinik örneklerin %3.7 (63/1670)’sinde Löwenstein-Jensen ve/veya MGIT-960 ile kültür pozitifliği saptanmış; örneklerde ARB pozitifliği ise %1.6 (28/1670) olarak bulunmuştur. Mikobakteri üremesi saptanan 63 örneğin 53 (%84)’ü BACTEC NAP testi ile; 61 (%97)’i ise TB MPT64 testi ile MTC olarak tanımlanmıştır. BACTEC NAP testi referans kabul edildiğinde, TB MPT64 testinin tüm MTC izolatlarını doğru olarak tanımladığı (duyarlılık %100), buna karşın yalancı pozitiflik oranının %12.7 olduğu (özgüllük %87) görülmüştür. MTC üremesi saptanan 53 örneğin 36’sı balgam, dördü bronkoalveoler lavaj, dördü idrar, üçü açlık mide suyu, üçü plevral sıvı ve birer adedi olmak üzere apse, periton sıvısı ve beyin omurilik sıvısı örneğidir. Kültürlerinde MTC üreyen örneklerde ARB pozitifliğinin ise %41.5 (22/53) olduğu saptanmıştır. MTC suşlarının izole edildiği hastalar incelendiğinde; %72 (38/53)’sinin erkek ve %98 (52/53)’inin erişkin (yaş aralığı: 20-85 yıl) olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, bölgemizde TB şüpheli hastalarda saptanan MTC pozitiflik oranı %3.1 (53/1670) olarak bulunmuş ve bu oranın ülkemizde yapılan diğer çalışmalarla uyumlu olduğu izlenmiştir. İmmünokromatografik TB MPT64 testinin ise, aynı günde sonuç vermesi nedeniyle hızlı, uygulaması kolay ve duyarlı bir yöntem olarak katı ve/veya sıvı besiyerinde üretilen mikobakterilerin tanımlanmasında kullanılabileceği, ancak bulgularımızın, ülkemizde yapılacak daha geniş kapsamlı çalışmalarla desteklenmesi gerektiği kanısına varılmıştır.