Yazar "Kodaz, Neslihan Değerli" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Gebelikte cinsel yaşam kalitesi ve ilişkili faktörler(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2013) Kodaz, Neslihan Değerli; Ege, EmelEvliliği meydana getiren ana bağlardan biri de cinsel yaşamdır. Genellikle cinsel yaşam sonucunda meydana gelen gebelik döneminde cinsel yaşam önemsenmemektedir. Gebelikte cinsel yaşamla ilgili riskli bir durum yoksa sürdürülmesi doğaldır. Ancak çiftlerin toplumsal değerleri ve cinsellik algıları nedeniyle gebelikte cinsel yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu araştırma, gebelikte cinsel yaşam kalitesi ve ilişkili faktörleri incelemek amacıyla tanımlayıcı türde yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini 7-9. aylar arası 18-49 yaş arası, 156 gebe oluşturmuştur. Örnek büyüklüğünün belirlenmesinde ?Bir örneklemli oran testi için örneklem büyüklüğü? için hazırlanan bir tablodan yararlanılmış ve örnek büyüklüğü 156 olarak bulunmuştur. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından oluşturulan 23 soruluk anket formu ve ?Cinsel Yaşam Kalitesi Ölçeği-Kadın/CYKÖ-K formu? kullanılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından 01-04-2012 - 01-07-2012 tarihleri arasında gebelere verilerek doldurulmuştur. Verilerin analizinde; sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, Mann Whitney U ve Kruskal Wallis Varyans Analizi kullanılmıştır. Gebelerin gebelik öncesi ayda cinsel ilişki sıklığı ortalama 11,04±5,73, gebelik sırasında ayda cinsel ilişki sıklığı ortalama 4,40±3,10 olarak saptanmıştır. Gebelerin %21,8?i gebelikte cinsel yaşamla ilgili sorun yaşamış, cinsel yaşamla ilgili sorun yaşadığını düşünen 34 kadının %63,6?sı 7-9 ayda sorun yaşadığını belirtmiştir. Gebelerin, gebelik öncesi ve gebelikteki cinsel ilişki sıklığı ile CYKÖ-K puan ortalamaları arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu saptanmıştır (p<0,05). Gebelerin aylık gelir, çalışma durumu, eşin eğitim durumu, cinsel isteksizlik yaşama, duygusal değişiklik yaşama, cinsel ilişki sırası ve sonrasında ağrı/kanama yaşama korkusu, eşin sorun yaşadığını düşünme, eşin fiziksel rahatsızlık yaşadığını düşünme ile CYKÖ-K puan ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Sonuç olarak, gebelik döneminde yaşanan değişikliklerin cinsel yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediği ve bundan dolayı hemşirelik yaklaşımının; uygun sağlık eğitimi, destek ve danışmanlık içermesi gerektiği söylenebilir.Öğe Postpartum depresyonun maternal bağlanma üzerine etkisi(2017) Çankaya, Seyhan; Yılmaz, Sema Dereli; Can, Ruveyde; Kodaz, Neslihan DeğerliAmaç: Bu çalışma, annelerin postpartum dönemde yaşadıkları depresyonun maternal bağlanma üzerine etkisini incelemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışma Konya il merkezine bağlı altı farklı aile sağlığı merkezinde, doğum sonu 4-6 aylık dönemde olan, çalışmaya katılmayı kabul eden 227 gönüllü anne ile yapılmıştır. Verilerin toplanmasında; annelerin sosyo-demografik, obstetrik ve bebeklerine ait özelliklerini incelemek amacıyla anket formu, Maternal Bağlanma Ölçeği (MBÖ) ve Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği (EDDÖ) kullanılmıştır. Veriler SPSS programı ile değerlendirilmiştir.Bulgular: İlk kez doğum yapan, normal vajinal yolla doğumunu yapan, kendi isteği ile gebe kalan ve ilk (tek) çocuk veya iki yaş ve üstü çocuğa sahip olan, bebeğini anne sütü ile besleyen, eşi ile aralarındaki ilişki durumu iyi olan, bebek bakımı konusunda eşi destek olan, sıkıntı durumunda konuşabileceği bir arkadaşı olan annelerin MBÖ toplam puan ortalamaları yüksek bulunurken, EDDÖ puan ortalamalarının düşük olduğu saptanmış, aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p0,05). Annelerin MBÖ puan ortalamaları 94,39,2, EDDÖ puan ortalamaları 9,75,6'dır.Sonuç: Sonuç olarak; postpartum depresyon maternal bağlanmayı olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle birinci basamakta çalışan sağlık personeli anne-bebek bağlanmasına olumsuz yönde etkileyebilecek faktörlerin farkında olmalı, annelerin postpartum dönemdeki bakım gereksinimlerinin öncelikli olarak ele alarak, annelik rolüne uyumları kolaylaştırmalı ve postpartum dönemdeki emosyonel sorunların azalmasına yardımcı olmalıdırÖğe Traditional practices of Konya women during pregnancy, birth, the postpartumperiod, and newborn care(2016) Okka, Berrin; Durduran, Yasemin; Kodaz, Neslihan DeğerliBackground/aim: The purpose of the present study was to identify traditional practices and the extent to which they are practiced by mothers during pregnancy, birth, the postpartum period, and newborn care. Materials and methods: This study was conducted in the city center of Konya (Turkey). Data were collected through questionnaires completed by volunteers. The research sample comprised 450 mothers, all of whom had given birth to at least one live baby. The forms were completed during face-to-face interviews. Results: Some traditional pregnancy practices were followed by 70.7% of the participants. Of the women who performed these practices, 57.4% consciously chose foods they craved, tried not to take nutrients believed to be unsuitable in pregnancy, and took nutrients believed to influence the sex of the baby; 85.6% reported breastfeeding their babies in the first 4 h after birth and 9.7% waited for the first call to prayer (azan) to start breastfeeding. Additionally, 72.2% of the mothers reported performing kırklama (making the forties), a ceremony performed to celebrate the 40th day after a babys birth. Conclusion: Most of the women who participated in the study still followed some traditional practices and rituals during pregnancy and the postpartum period. Therefore, health care professionals should provide health education that accounts for the womens cultural and social environment.