Yazar "Kurt, Ayşe Sonay" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 4-12 yaş akut lenfoblastik lösemili çocukları ve aileleri hastalıkları hakkında bilgilendirmenin yaşam kalitesine etkisi(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2005) Kurt, Ayşe Sonay; Çetinkaya, ŞenayAraştırma ALL' li çocukların anne babalarına verilen kemoterapi hakkında bilgilendirmenin çocukların yaşam kalitesine etkisini araştırmak amacıyla yan deneysel çalışma olarak yapılmıştır. 01 Mart-30 Nisan 2005 tarihleri arasında Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji polikliniğine kontrol amaçlı başvuran ve hala kemoterapi alan 47 çocuk ve anne babası araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Polikliniğe gelen çocuk ve ailelerine bilgilendirme öncesi yaşam kalitesi tespiti için yaşam kalitesi ölçeği uygulandı. Bir ay boyunca haftada bir gün poliklinik kontrolüne geldikleri zaman kemoîerapi hakkında bilgi verildi. Bir aylık süreç sonrasında aileye kemoterapi hakkında bilgilendirme kitapçığı verilerek bir ay sonraki randevularında ikinci ölçek uygulaması yapıldı. Veri toplama aracı olarak anne babaların tanıtıcı özelliklerini içeren veri formu ile çocuk ve ailelerine uygulanan Kindi R yaşam kalitesi ölçekleri kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde ortalama ve yüzdeler kullanılmıştır. Değişkenlere bağlı olarak bilgilendirme öncesi ve sonrası arası ilişki eşleştirilmiş t testi ile değerlendirildi. Bilgilendirme öncesi ve sonrası yaşam kalitesi puanı değişim yüzdelerinin karşılaştırılması amacıyla ikili değişkenler için paired-sample t testi, ileri analiz için lineer regresyon analizi, 3 ve daha fazla sayıda değişkenler için one-way anova testi, ileri analiz için Tukey testi yapılmıştır. Değerlendirmeler bilgisayar ortamında (SPSS 11.5) istatistik programında yapılmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre; bilgilendirme sonrasında bilgilendirme öncesine göre hem çocuk (14.7=!9.640 PO.05, t8.ı2=25.853 PO.05) hem de aileleri 59 tarafından bildirilen yaşam kalitesi puanının (t4-7=12.762 P<0.05, t8-i2=l 9.016 P<0.05) yükseldiği bulunmuştur ve aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. ALL' li çocuk ve anne-babalarının stresini en aza indirgemek, sağlık personeline güven duymalarını sağlamak ve olumlu ilişkiler kurabilmek için; çocuk ve anne-babaların bilgilendirilmelerini hedef alan işbirliği içinde çalışan personel grubunun sunacağı kemoterapi hakkında bilgilendirme ve eğitim programlarının yaşam kalitelerini arttıracağı söylenebilir.Öğe Kabızlık nedeniyle hastaneye başvuran çoçukların özellikleri(2011) Savaşer, Sevim; Kurt, Ayşe Sonay; Mutlu, Birsen; Filiz, Gülseven; Aydoğar, Nur HayatGirifl: Bu çalışmanın amacı kabızlık sorunu yaşayan çocukların sosyo-demografik özelliklerini, ailelere göre kabızlık nedenlerini ve ailelerin konstipasyon sorununu çözmek için yaptıkları uygulamaları belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışma evrenini 1 Haziran 2009-30 Haziran 2010 tarihleri arasında İstanbul ilindeki bir üniversite hastanesinin çocuk cerrahisi polikliniğinden fonksiyonel kabızlık sorunu tanısı ile izlenen 1-16 yaş arasındaki çocuklar oluşturdu. Belirtilen tarihlerde çalışmaya katılmayı kabul eden 146 çocuk ve ailesi örnekleme alındı. Tanımlayıcı-kesitsel olarak gerçekleştirilen çalışmanın verileri soru formu ile elde edildi ve bilgisayar ortamında uygun istatistiksel analizler ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya katılan çocukların yaklaşık yarısı 1-3 yaş grubunda ve kız idi. Annelerin ifadelerine göre yaklaşık yarısı çocuklarının bir yaşından önce katı gıdaya geçiş döneminde kabızlık sorununun başladığı, tüm çocukların çoğunluğunun karın ağrısı, karında şişkinlik, dışkı tutma, dışkılama sırasında korku endişe duyma, sert/ağrılı dışkılama, dışkı hacminde artış ve rektumda fekal tıkaç sorunlarını yaşadığı, yaş gruplarına göre farklılık göstermekle birlikte çocuklarına en çok zeytinyağı ve meyve suyu içirdikleri saptandı. Tüm yaş grubunda ailelerin çocuklarının kabızlık sorunundan benzer oranlarda etkilendiği, kardeş ilişkilerinin etkilenmediği belirlendi. Sonuç: Kabızlık için risk faktörleri 4 yaşından küçük olma, 6 aydan önce ek/katı gıdaya başlama, okula başlama, aile bireylerinde kabızlık yakınmasının olması ve dışkı yaparken korku, endişe yaşama, yaşanan korku nedeniyle dışkı tutmaya bağlı karın ağrısı, karında şişkinlik, sert ve ağrılı dışkılama gibi yakınmaların ortaya çıkması olarak belirlendi. (Güncel Pediatri 2011; 9: 103-9)Öğe Kronik Hastalığı Bulunan Adolesanlarda Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı ile İlişkili Faktörler(2010) Bodur, Said; İnfal, Selma; Kurt, Ayşe SonayAMAÇ: Kronik hastalığı olan ergenlerde sürekli öfke ve öfke ifade tarzı ile ilişkili faktörleri belirlemek. YÖNTEM: Araştırmaya 2008 yılında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde daha önce diyabet, lösemi, kronik böbrek yetmezliği tanısı konulmuş ve izlenmekte olan 10-19 yaş arası 68 ergen alındı. Veri toplama aracı olarak, “demografik bilgi formu” ve “Sürekli Öfke-Öfke Tarz Ölçeği” kullanıldı. BULGULAR: Araştırmaya 33’ü erken adolesan (%48,5), 23’ü orta adolesan (%33,8) ve 12’si de geç adolesan (%17,7) olmak üzere toplam 68 ergen katıldı. Sürekli Öfke puan ortalaması 23,17,2, İçte Tutulan Öfke puan ortalaması 15,95,1, Dışa Vurulan Öfke puan ortalaması 17,05,8, Kontrol Altına Alınmış Öfke puan ortalaması 19,65,9 olarak hesaplandı. Anne-babanın tutumu, hastalığının tedavisi hakkındaki bilgi düzeyi ve okul başarı durumu ile öfke düzeyi arasında anlamlı ilişki bulundu. SONUÇ: Kronik hastalığı olan ergenlerde, anne-baba tutumunun iyileştirilmesi, ergenin çalışması/ okul başarısının yükseltilmesi ve hastalığının tedavisi hakkında bilgilendirilmesinin öfke kontrolüne yardımcı olabileceği kanaatine varıldı.Öğe Sağlık Profesyonellerinde Çalışan Güvenliği(2013) Aldem, Muradiye; Arslan, Fatma Taş; Kurt, Ayşe SonayAmaç: Bu çalı ma sa lık profesyonellerinde çalı an güvenli ini belirlemek amacı ile yapılmı tır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki ara tırma, 1-30 Mayıs 2012 tarihleri arasında Konya ilinde iki kamu hastanesinde yapıldı. Ara tırma verileri bir anket yardımı ile yo un bakım ve klinikler çalı an 218 hem ire ve ebeye ula ılarak toplandı. Veriler bilgisayar programında ki kare analizi ile de erlendirildi. Bulgular: Sa lık profesyonellerinin %91.7'sinin hem ire olarak ve %64.7'sinin nöbet usulü çalı tı ı belirlendi. Sa lık profesyonellerinde çalı an güvenli ini etkileyen alanlar de erlendirildi inde son bir yılda; kesici ve delici alet yaralanma oranının %41.7, kan ya da vücut sıvıları ile bula oranının %56.4, hasta ve yakınları tarafından sözlü profesyonellerinde mesle e ba lı %83.5'inin eklem/bacak a rısı ya adı ı bulundu. Sa lık profesyonelleri çalı an güvenli i ihlal nedeni olarak (%79.8) a ırı i yükü ve eleman yetersizli ini (%70.2) ifade etti. Sonuç: Sa lık profesyonellerinin çalı an güvenli i alanlarında hayatlarını riske eden birçok problemler ya adı ı belirlendi.Öğe Sağlık yüksekokulu öğrencilerinin HIV/ AIDS hakkındaki bilgi düzeyleri ve bilgi kaynakları(2012) Kurt, Ayşe Sonay; Dereli, Sema YılmazAmaç: Bu çalışma Sağlık Yüksekokulu öğrencilerinin HIV/AIDS hakkındaki bilgilerini değerlendirmek ve yanlış bilgi kaynaklarını belirlemek amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Araştırmaya bir Sağlık Yüksekokulunda öğrenim gören 440 öğrenci alınmıştır. Veri toplama aracı olarak literatür doğrultusunda araştırmacılar tarafından geliştirilen anket formu kullanılmıştır. Veriler, yüz yüze görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Verilerin analizinde yüzde, ortalama, standart sapma, ki-kare ve lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalamasının 20.791.68 yıl, büyük çoğunluğunun çekirdek aileye sahip olduğu (%86.6) bulunmuştur. HIV/AIDS hakkında bilgi alan öğrencilerin ço- ğunluğu (%95.2) okuldan bilgi aldıklarını ifade etmişlerdir. Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu hastalığın etkeninin virüs olduğunu (%93.6), kan testi ile tespit edildiğini (%93.0), doğuştan bir hastalık olmadığını (%94.8), doğum sırasında bulaştığını (%86.1) ve tedavi edilemeyen bir hastalık olduğunu (%82.7) belirtmişlerdir. Öğrencilerin yanlış bildi- ği konular incelendiğinde; en çok yanlış bilginin HIV/AIDSli bireyin başka birçok hastalığa sahip olması (%69.8), kilo kaybının son dönemlerde görüldüğü (%35.5), kirli iğne-bıçak kullanımı (%30) ve kondom kullanımının bulaşma riskini azalttığı (%19.3) ile ilgili yanlış bilgiye sahip oldukları saptanmıştır. Sonuç: Öğrencilerin HIV/AIDS hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları ve öğrencilerin öğrenim gördüğü sınıfın, HIV/AIDS hakkında bilgi almamasının ve bilgi kaynaklarının yanlış bilmeyi etkilediği belirlenmiştir.