Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Solmaz, Sefer" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Çavuş unvanının kökeni, anlamları ve Türkiye Selçukluları döneminde kullanımı
    (Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2018) Solmaz, Sefer
    Türk devletlerinde hükümdar mekânı olarak kullanılan sarayın devlet hayatında önemli bir yeri vardır. Aynı zamanda devletin yönetim merkezi olarak kullanılan sarayda bir teşkilatlanma meydana getirilmiştir. Saray teşkilatında büyükten küçüğe bir takım görevliler yer almaktadır. Saraydaki bu görevlilerden birisi de çavuş olup önemli hizmetler ifa etmişlerdir. Aslında çavuş rütbesinin kökenleri İslam öncesi devirlere kadar uzanmaktadır. İlk defa Gök Türkler zamanında çavuş unvanına rastlanmaktadır. Uygurlar, Peçenekler, Kumanlar, Macarlar ve Hazarlarda da çavuş teriminin kullanıldığı görülmektedir. İslam’dan sonraki devirlerde ise Karahanlılar, Gazneliler, Büyük Selçuklular, Harezmşahlar, Eyyûbîler Türkiye Selçukluları, Anadolu Beylikleri, Memlükler ve Osmanlıların yanında günümüz Türk ordusunda da çavuş rütbesi kullanılmaktadır. Burada önce çavuş kavramının Türk devletlerindeki tarihsel gelişim süreci takip edilecektir. Daha sonra çavuş kelimesinin etimolojisi ve anlamlarından hareketle çavuşların görevleri ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bunun için özellikle sözlüklerde ve kaynaklarda geçen çavuş kelimesi ve kökenleri ele alınacaktır. Bundan sonra bu kelimenin çeşitli dönemlerdeki kullanılan Türk dillerindeki anlamları belirlenecektir. Bu anlamlardan hareketle de çavuşun görevleri izah edilecek, tarihî süreç göz önünde tutularak ve örnekler verilerek Türkiye Selçuklularında çavuş rütbesi ve görevleri aydınlatılacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Danişmend Gazi'nin Anadolu'ya gelişi
    (Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 2002) Solmaz, Sefer
    Danişmendliler, Malazgirt Zaferi'nden sonra Anadolu' da kurulan ilk Türk devletlerinden birisidir (1071-1178). Bu devlet, Melik Ahmet Gümüştekin Danişmend Gazi tarafından kurulduğundan dolayı "Danişmendliler (Danişmendiyye)" adını almıştır. Danişmendliler'in Anadolu Türk Tarihi'nin en karanlık dönemi olan XI. ve XII. yüzyıllarda yaşamış olmaları nedeniyle, kaynaklarda onlarla ilgili . olarak fazla bilgi bulunmamakta veya mevcut bilgilerin çoğu ihtilaflı rivayetlerden oluşmaktadır. Bu ihtilaflı konulardan birisi de Danişmend Gazi'nin Anadolu'ya nereden, ne zaman ve nasıl geldiği meselesidir. Devletin kurucusu olan Danişmend Gazi'nin bundan sonraki hayatını ve dolayısıyla Danişmendli Tarihi'ni aydınlatabilmek için bu konunun ortaya konulması gerekmektedir. Danişmend Gazi'nin Anadolu'ya nereden, ne zaman ve nasıl geldiği tam olarak bilinmemektedir. Bu konuda bazı kaynaklarda birtakım bilgilere rastlanıyorsa da bunlar da birbirleriyle çelişkilidir. Burada, önce kronolojik sıraya göre, bu kaynaklarda geçen bilgiler verilecek, daha sonra bunların değerlendirmesi yapılarak bir sonuca ulaşılmaya çalışılacaktır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    MUSICAL TYPES IN MANAS EPIC WITH EXAMPLES FROM TURKISH MUSIC HISTORY
    (SELCUK UNIV, INST TURKISH STUDIES, 2018) Goher Vural, Feyzan; Solmaz, Sefer
    Epics are very valuable literary works, at the same time they are very important for reflect to national history, great events and cultural values. Music, one of the most important parts of cultural wealth of a nation, includes in epics and offers important clues to the history of music. This descriptive research based on literature review, aimed to investigate to various variants of the Manas Epic, the most comprehensive epic in Turkish World and the World; have been determined musical types in the Epic. Results have been associated with several examples of Turkish history.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    THE ORIGIN AND MEANINGS OF THE TITLE OF SERGEANT (CAVUS) AND ITS USAGE DURING THE PERIOD OF THE SULTANATE OF RUM
    (SELCUK UNIV, INST TURKISH STUDIES, 2018) Solmaz, Sefer
    Palace, which was used as the residence of the rulers in Turkic States, had an important place in the bureaucratic life of the states. In the palace, which was also the central office of the state, an organization occurred. There were several officials of all positions in the palace organization. One of these officials was a sergeant who fulfilled important services. Actually, the origin of the position of sergeant dates back to the pre-Islamic period. The title of sergeant was firstly seen during the period of the Gokturks. The term of sergeant was also used by the Uighurs, the Patzinaks, the Cumans, the Hungarians and the Khazars. The title of sergeant was used by the Karakhanids, the Ghaznevids, the Great Seljuk Empire, the Kharzem Shah State, the Ayyubids, the Sultanate of Rum, Anatolian Beyliks, the Mamluks, the Ottomans, in addition to that it is still used in the Turkish army today. In this study, the historical development process of the term of sergeant in the Turkic States will be analyzed at first. After that, taking the etymology and meanings of the word sergeant into consideration, the duties of sergeants will be tried to be revealed. For this purpose, especially the word sergeant and its origins in the dictionaries and sources will be studied. Then, the meaning of that word in Turkic languages in various periods will be identified. The duties of sergeants will be revealed with reference to these meanings. The rank of sergeant and its duties in the Seljuks of Rum will be enlightened by considering the historical process and giving examples.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Selçuklu tarihini derinden etkileyen bir olay: Selçuklu-Yabgulu mücadelesi
    (2014) Solmaz, Sefer
    Selçukoğulları Selçuk Beyin oğullarından Mikailin soyundan gelenler ile Arslan Yabgunun soyundan gelenler olmak üzere iki kola ayrılmışlardır. Bunlardan Mikailin soyundan gelenler Selçuklular şeklinde adlandırılmış ve Büyük Selçuklu Devletini kurmuşlardır. Arslan Yabgunun soyundan gelenlere ise Yabgulular denilmiş ve bunlar da Türkiye Selçuklularını oluşturmuşlardır. Bütün Selçuklu Tarihi boyunca Selçuklular ile Yabgulular arasında bir soğukluk, çekişme, hatta mücadele vardır. Bunun temeli Selçuk Beyin sağlığına kadar uzanmaktadır. Bu durum Büyük Selçuklular kurulduktan sonra da iç isyanlar ve saltanat mücadeleleri şeklinde devam ettiği gibi Türkiye Selçuklularının ilk zamanlarına kadar sürmüş ve Türkiye Selçuklu hükümdarlarından iki kişinin hayatına mal olmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Selçuklu tarihini derinden etkileyen bir olay: Selçuklu-Yabgulu mücadelesi
    (Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2014) Solmaz, Sefer
    Selçukoğulları Selçuk Bey’in oğullarından Mikail’in soyundan gelenler ile Arslan Yabgu’nun soyundan gelenler olmak üzere iki kola ayrılmışlardır. Bunlardan Mikail’in soyundan gelenler Selçuklular şeklinde adlandırılmış ve Büyük Selçuklu Devleti’ni kurmuşlardır. Arslan Yabgu’nun soyundan gelenlere ise Yabgulular denilmiş ve bunlar da Türkiye Selçuklularını oluşturmuşlardır. Bütün Selçuklu Tarihi boyunca Selçuklular ile Yabgulular arasında bir soğukluk, çekişme, hatta mücadele vardır. Bunun temeli Selçuk Bey’in sağlığına kadar uzanmaktadır. Bu durum Büyük Selçuklular kurulduktan sonra da iç isyanlar ve saltanat mücadeleleri şeklinde devam ettiği gibi Türkiye Selçukluları’nın ilk zamanlarına kadar sürmüş ve Türkiye Selçuklu hükümdarlarından iki kişinin hayatına mal olmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Türk tarihinden örneklerle Manas Destanı’nda müzik türleri
    (Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2018) Vural, Feyzan Göher; Solmaz, Sefer
    Destanlar, değerli birer edebî eser olmalarının yanı sıra, ait oldukları milletin tarihini, geçirdiği büyük olayları ve kültürel değerleri yansıtmaları bakımından da büyük öneme sahiptirler. Bir milletin kültürel zenginlikleri içinde en önemli yapı taşlarından olan müzik de, destanlarda yer bulur. Destanlar, ait oldukları milletin müzik tarihi açısından önemli ipuçları sunar. Literatür taramasına dayalı betimsel karakter taşıyan bu araştırmada, tüm Türk dünyasının ve dünyanın en kapsamlı destanı olan Manas Destanı’nın çeşitli varyantları incelenerek, destanda yer alan müzik türleri, bu türlerin kullanım yerleri saptanmıştır. Bulgular Türk tarihinden çeşitli örneklerle ilişkilendirilmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Türkiye Selçukluları devrinin ünlü gazisi Mübarizü'd-din Halîfet Gazi
    (Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 2006) Solmaz, Sefer
    Mübarlıü'd-din Halifet Gazi Danişmendli emirlerinden iken bu devletin yıkılışından sonra Türkiye Selçukluları'nın hizmetine girmiştir. Hali/et Gazi bu devlete idarı, asker, ve kültürel yönden hizmetler vermiştir. Doğum tarihi ue yeri bilinmeyen Halı/et Gazl'nln babasının adı Tulf, dedesinin adı ise Türkan-şah'tır. O, Sinop Sahtl Muhafaza Emirliği ile Amasya ve Erzurum valilikleri yapmıştır. 1232 yılında ordu komutanı olarak atandığı Gürcistan seferinde şehit düşmüş ve cesedi Amasya'ya getirilerek burada kendi adıyla anılan türbesine defnedilmiştir.

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim