Yazar "Taştekin, Ayhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut romatizmal ateş profilaksisinde üç haftada bir yapılan benzatin penisilinin koruyuculuk değeri(Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 1995) Taştekin, Ayhan; Oran, BülentBu çalışma Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nda, 23 tanesi 1994-1995 ve 51 tanesi 1990-1994 yıllan arasında kliniğimizce tanı konup halen izlenmekte olan toplam 74 hasta üzerinde yapıldı. Çalışmaya akut romatizmal ateş nedeniyle 3 haftada bir 1,200,000 Ünite intramuskuler benzatin penisilin G kullanan hastalar alındı. Vakaların 31 (% 41.9)'i kız, 43 (% 58.1)'ü erkek idi. Yaşlan 6-18 (ortalama 12±3) ve ağırlıkları 17-76 (ortalama 4 1 ± 1 2) kg arasında değişmekteydi. Vakalar klinik olarak akut romatizmal ateş atağı ve üst solunum yollan enfeksiyonu açısından takip edildiler. Ayrıca her hastada 7., 14. ve 21. günlerde "high performance liquid chromatography" analizi ile serum penisilin düzeyine bakıldı ve aynı günlerde boğaz kültürü alındı. Düzenli benzatin penisilin G yaptıran hastalar arasında akut romatizmal ateş atağı ve gerçek streptokoksik üst solunum yollan enfeksiyonu görülmedi. Boğaz kültüründe A grubu beta hemolitik streptokok üreyen 5 hasta ASO titresinde artış olmadığı için taşıyıcı kabul edildi. Ortalama serum penisilin seviyesi 7. gün 0.71 mcg/ml, 14. gün 0.36 mcg/ml ve 21. gün 0.15 mcg/ml idi. 21. gündeki serum penisilin seviyesi 62 hastanın 10 tanesinde (% 16.1) 0.01 mcg/ml'nin ve 12 tanesinde (% 19.3) 0.03 mcg/ml'nin altında idi. Buna göre, akut romatizmal ateş ve romatizmal kalp hastalığı profılaksisinde 3 hafta ara ile yapılan benzatin penisilin G'nin, serum konsantrasyonu vakaların bir kısmında 21. günde 0.01 mcg/ml'nin altına düşmekle birlikte, akut romatizmal ateş ataklarını ve A grubu beta hemolitik streptokok enfeksiyonlarını önlemede etkili ve yeterli olduğu kanaatine varılmıştır.Öğe Konya'da 1-15 Yaş Grubu Çocuklarda Kabakulak Seroprevalansı(1999) Koç, Hasan; Ataş, Erkan; Baykan, Mahmut; Reisli, İsmail; Altındiş, Mustafa; Taştekin, Ayhan; Erkul, İbrahimKabakulak hastalığının görülme sıklığını ve duyarlı kesimi belirlemek amacıyla Konya II merkezi ve çevre köylerinden 1-15 yaş grubu 896 çocuk çalışmaya alındı. Seropozitiflik oranı açısından kız ve erkekler arasında anlamlı farklılık yoktu. 1-2 yaş grubunda Seropozitiflik oranı %25 iken, 13-15 yaş grubunda %89.3 bulundu. 10-12 yaş grubuna kadar yaş ile birlikte Seropozitiflik oranının artışı istatistiksel olarak anlamlıydı (p0.001). Çalışmada 7-9 yaş ve 10-12 yaş gruplarında, il merkezi ve kenar mahallelerde yaşayan çocukların köylerde oturanlara göre hastalığa daha fazla yakalandığı belirlendi. Anaokulu veya kreşe gitmek kabakulak ile enfekte olma için ilave bir risk oluşturmuyordu. Bununla beraber, kabakulak hastalığını geçirme durumu kardeş sayısının artışı ile doğru orantılı bulundu. Çalışmamızda elde edilen sonuçlara göre yan etkisi az ve koruyucu değeri yüksek olan kabakulak aşısının ülkemizde de rutin aşı takvimi içinde yer alması ve MMR aşısının 12-15 aylık bebeklere uygulanması önerildi.Öğe Oral metilen mavisi ile tedavi edilen, prilokaine bağlı bir methemoglobinemi olgusu(2011) Caner, İbrahim; Ziraatçi, Özlem; Taştekin, AyhanPrilokain, krem veya enjektabl form şeklinde çocuklarda ve erişkinlerde yaygın olarak kullanılan güçlü bir lokal anesteziktir. Literatürde normal dozda prilokainin uygulaması sonrası yan etki olarak oluşan methemoglobinemi ile ilgili çok sayıda vaka sunulmuştur. Tedavide metilen mavisi başarıyla kullanılmaktadır. Bu yazıda lokal anestezi amacıyla prilokain kullanımına bağlı methemoglobinemi gelişen ve oral metilen mavisi ile tedavi edilen bir olgu sunulmuştur.Öğe Perinatal suçiçeği (varisella zoster virüs) enfeksiyonu(2013) Annagür, Ali; Taştekin, Ayhan; Günaslan, Pervin; Demirel, Oğuzhan; Dikener, Ahmet HakanSuçiçeği, dünyada yaygın olarak bulunan bir insan alfa herpes virus olan varisella zoster virusunun neden olduğu enfeksiyondur. Kaşıntılı veziküllü lezyonlar ve ateş hastalığın klasik kliniğini oluşturmaktadır. Anne suçiçeğini doğumdan 5 gün önce veya doğumdan 2 gün sonraki dönemde geçirirse (perinatal suçiçeği) yenidoğanda ciddi hatta ölümcül hastalığa neden olabilir. 7 günlük kız bebek, 4 günlük iken başlayan vesiküler döküntü ve emmeme şikayeti ile kliniğe kabul edildi. Suçiçeği ile uyumlu döküntülerin bebeğin annesinde de doğumdan 4 gün önce başladığı öğrenildi. Öykü ve fizik muayene özellikleri dikkate alındığında perinatal suçiçeği tanısı konuldu ve 30mg/kg/gün asiklovir (7 gün) tedavisi verildi. Hasta tedaviye yanıt verdi ve şifa ile taburcu edildi. Perinatal suçiçeği tanısında anneye ait öykü ve muayene bulguları tanıda önemlidir.Öğe Prophylactic Efficiency of 3-Weekly Benzathine Penicillin G in Rheumatic Fever(The Indian Journal of Pediatrics, 2000) Oran, Bülent; Taştekin, Ayhan; Karaaslan, Sevim; Baş, Levent; Ayçiçek, Ali; Çeri, Ayhan; Sütçü, Ali; Erkul, İbrahimBenzathine penicillin G (BPG) is effective for secondary prophylaxis of rheumatic fever (RF). However, interval between injections a remains a controversial matter. In a study population of 74 patients, following the initial diagnosis of RF, 3-weekly BPG (1.2 million units) regimen was started. During the first three-week period, serum penicillin concentrations were examined on the 7th, 14th and 21st days and throat done for group-A b hemolytic streptococcal (GABHS) infection. Ten patients (13.5%) at 21st day of injection had low serum penicillin concentration after the first BPG. GABHS was isolated in 5 patients during this period. Although two of these 5 patients had symptoms of respiratory tract infection, according to laboratory data, the other three were accepted as carriers. There was no PR among regular (missing no more than one injection a year) group. We concluded that 3-weekly BPG regimen was satisfactory for secondary prophylaxis in RF, even though serum penicillin level was inadequate during the third week in some of the patients.Öğe Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yenidoğan Servisi Prematüre Mortalite Istatistikleri (1992-1998)(2000) Koç, Hasan; Reisli, İsmail; Yılmaz, Hızır; Taştekin, Ayhan; Çakır, Münire; Çalışkan, Ümran; Erkul, İbrahimAMAÇ: Hastanemiz yenidoğan yoğun bakım ünitesine kabul edilen prematüre bebek mortalitesini belirlemek YÖNTEM: Retrospektif olarak kayıtların incelenmesi ile Ocak 1992-Aralık 1998 tarihleri arasında 2218 prematüre bebek kabul edildiği belirlendi. Bebekler doğum ağırlığı, gebelik haftaları, ölüm zamanları ve ölüm nedenleri yönünden değerlendirildi. Mortalite oranları her yıl için ayrı ayrı çıkarıldı. BULGULAR: Yedi yılın ortalama yüzde mortalite oranı 26,784,85 olarak bulundu. Hastanemiz Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde doğan prematüre Serdeki mortalite oranı, evden gelen veya Konya içi yada dışı başka bir hastaneden sevk edilen prematürelere göre daha düşüktü (p0,01). Mortalite yüzdelerinin gebelik süreleri ve bebeklerin doğum ağırlıkları arttıkça azaldığı saptandı. Bin g ve altında doğanlarda yıllık ortalama yüzde mortalite oranı 88,459,42 idi. En yüksek ölüm yüzdesinin hayatın ilk 24 saati içinde olduğu görüldü. Klinik tanılarına göre en önemli ölüm nedenlerinin solunum güçlüğü sendromu ve sepsis olduğu saptandı. SONUÇ: Prematüre mortalite oranlarını azaltabilmek için prematüre doğumların önlenmesine ilaveten prematüre doğumların uygun merkezlerde yapılmasının sağlanması optimal solunum desteği ve sepsisten korumanın gerekli olduğu sonucuna varıldı.Öğe Yenidoğan yoğun bakım birimindeki erken doğmuş bir bebekte geç başlangıçlı Streptococcus pasteurianus sepsisi(2014) Tarakçı, Nuriye; Türk, Hatice Dağı; Uğur, Ayşe Rüveyda; Tuncer, İnci; Taştekin, AyhanOtuzuncu gebelik haftasında ve 1 300 g ağırlığında erken doğ- muş erkek bebekte doğum sonrası 37. günde, apne, siyanoz, letarji ve kapiler dolum zamanında uzama bulguları gelişti. Akut faz be- lirteçleri ve immatür/toplam nötrofil oranı yüksek bulundu. Sep- sis tanısı alan hasta, körlemesine başlanan meropenem ile başarılı bir şekilde tedavi edildi. Kan kültüründe Streptococcus pasteurianus üredi. S. pasteurianus D grubu streptokoklar içinde yer alan Strep- tococcus bovisin alt grubundandır ve önceki adı S. bovis tip II/2dir. Literatürde bu bakteriye bağlı çok az sayıda yenidoğan enfeksiyon olgusu bulunmaktadır. Bilgimize göre bu, Türkiyeden bildirilmiş S. pasteurianusun neden olduğu ilk yenidoğan sepsis olgusudur. Bu olgu ile literatür gözden geçirilerek S. pasteurianus ile oluşan yeni- doğan enfeksiyonların klinik özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır. (Türk Ped Arş 2014; 49: 157-9)Öğe Yenidoğanda nadir görülen tümör: İnfantil hemanjioendotelyoma(2013) Kaya, Fatma; Koplay, Mustafa; Taştekin, Ayhan; Köksal, YavuzYenidoğanda blue rubber bleb nevus sendromu ile hemanjioendotelyomanın nadir birlikteliği paylaşılmak istenildi. 10 günlük ye- nidoğan spontan solunumunun durması, cilte kavernöz hemanjiom, hepatomegali, pnömoni, kardiyojenik şok ile yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatırıldı. Çekilen batın tomografisinde karaciğerde hemanjioendotelyoma ile uyumlu görünüm saptanan olgu blue rubber bleb nevus sendromu ve hemanjioendotelyoma birlikteliği tanısı ile takip edildi. İnfantil hemanjioendotelyoma damar kökenli olan nadir görülen ve etyolojisi bilinmeyen bir neoplazidir. Klinik gidişi ve prognozu değişken olup, önceden tahmin etmek zordur. Nadir görülür, metastatik adenokarsinom ile karışabilir. Blue rubber bleb nevus sendromu yenidoğanda nadir rastlanmakla birlikte vakamızda hemanjioendotelyoma ile birlikte seyretmesi dikkat çekicidir.