Yazar "Tunç, Semra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Arif hayatı, eserleri, edebi kişiliği ve eserlerinin tenkidli metni (2 cilt)(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1996) Tunç, Semra; Ayan, HüseyinThis very study of us about the Literary Personality and works of Arif, of whom we could tell the fact that he lived in the second half of 14th c. and in the first half of 15th c., just referring to the copyright-dates of his Works, aims at putting forward the correct place of the poet in Turkish Literature as well as the nature of his works. Through this study, six Meshevîes, i.e. the poems com posed in rhymed couplets, and six poems in conventional forms have been arranged in transcribed texts, and all of them have been subjected to a thorough analysis. In our Literary examination, the »pirst chapter" under the heading of »The Life, works and Literary characteristics of Arif" takes the second place just after the "Introduction part" in which the Mesnevîes jif 15th c. are presented to be typical examples of the period. In this chapter, taking a start from the examples of the poetic works of the poem, the analytic studies and searchs committed in the recent-period with which his name is referred are introduced under the tüle of "His- Life"» Following it, the copies of all works of Arif, the metrical arrangements and explanotary summaries of them, are presented; and then their formal and contextual charac teristics are discussed in detail under the title of "Analysis of his works". in the next Chapter, having the title of "His Literary 1002 personality", the points and considerations on the "Theme» are pointed out in the general Lines. Berause, all infor mations and evaluations regarding the form and the context are actually intended to put forward the literary persona lity of the poet. Additionally, such points as »Literary Arts», »proverbs and Idioms» are dealt with, too in this part, pinally, in the »conclusion» Chapter, the facts we have found firmly out about the works and personality of Arif are listed item by item. The »second chapter» of our study consists of the »Transcribed Text», »Bibliography» and »Index» sections. In referring to the texts, the common and traditional scientific Turkish transcription Alphabet is used, and the equivalents of the differently -used marks and references are expressed within the footnotes, comparison of only three copies belonging to the first two mesnevîes of the poet could be made, for çthe copies of others are missing. o Only the works noted in the footnote could be included in the bibliography. And the Indexes are grauped under three headings, as »person Names» »"works Names» and »Place Names".Öğe Ârif ve II. Murâd döneminde yazılmış bir hamse(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2002) Tunç, SemraEserlerinin yazılış tarihinden, on dördüncü yüzyılın sonları ile on beşinci yüzyılın ilk yarısında yaşadığı anlaşılan Ârif (ö.1438’den sonra)in hayatı hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. II. Murad döneminde(1421-51) kaleme aldığı dinî, ahlâkî ve tasavvufî nasihat-name türünde Mürşidü’l-‘Ubbâd; dinî ve tasavvufî Nüsha-ı ‘Âlem; Mevlidü’n- Nebî, Mi‘râcü’n-Nebî ve Vefâtü’n-Nebî isimli, tamamen telifî eserleri bir hamse niteliğindedir. Bu sebeple, Ârif ve eserlerinin tespiti Türk Edebiyatı tarihi bakımından önemlidir.Öğe Dede Ömer Rûşenî(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 1997) Tunç, Semra[Abstract not Available]Öğe Dede Ömer Rûşenî Dîvânı’nda söz ve konuşma âdâbı ile ilgili hususlar(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2001) Tunç, SemraSözlü ve yazılı edebiyatın temeli dil, dilin malzemesi sözdür. Şâir ve edipler dili kullanmadaki hünerlerine göre değer bulurlar. Dîvan şâirlerinde sözün gerçek anlamıyla ele alınışına pek rastlanmaz. Onlar çoğunlukla söz ile kendi sözlerini, şiirlerini kastetmişlerdir. Ancak Dede Ömer Rûşenî Dîvânı’nda söz gerçek anlamında, sohbet ve konuşma âdâbı ile alâkalı kullanılmıştır. Bunun en önemli sebebi onun yüklendiği misyondur. Zîra o insanları dînen ve ahlâken eğitmeyi amaçlayan bir tekke şâiridir.Öğe Divan şiirinde Hz. İbrâhîm ve ‘Ades (Mercimek) kıssasına dâir(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2005) Tunç, SemraDivan şiirinin kaynakları arasında dinî unsurlar ve özellikle peygamber kıssaları ve ilgili hususlar önemli yer tutar. Peygamberlerin hayatını ele alan müstakil eserler dışında çoğunlukla telmihlerle karşımıza çıkan bu unsurlardan biri de Hz. İbrâhîm ve Ades ilgisidir. Yazımızın amacı, -divanlarda bulduğumuz örnek beyitlerden hareketle- bu ilginin kaynağın tespit etmek ve açıklamaya çalışmaktır.Öğe Konya Mevlânâ Müzesi? Kütüphanesi? 2455 Numarada Kayıtlı Bi?r Şi?i?r Mecmûası(Selçuk Üniversitesi, 2000) Tunç, SemraMecmualar, Türk edebiyatı, özellikle Klasik edebiyatimiz için önemli kaynaklardır. "Derlenmiş, toplanmış" demek olan mecmua, aynı konuda yazılmış manzûm ve mensûr edebî yazıları topladığı gibi, muhtelif konularda da yazılmış eserleri ihtivâ edebilir. Hatta farklı dillerde edebî parçaları da bir araya getirebilir.Öğe Livâyî Bey mecmû‘ası(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2015) Tunç, Semra; Sevgi, AhmetSiir mecmuaları Klasik Türk edebiyatı için önemli kaynaklardandır. Divanı bulunmayan pek çok sairin siirlerinin yanı sıra divan sahibi sairlerin, divanlarını tertip ettikten sonra yazdıkları yahut degisik nedenlerle divanlarına almadıkları siirlerine de mecmualarda rastlamak mümkündür. Diger taraftan siir mecmuaları, özellikle nazire mecmuaları sayesinde kimin kimden ne ölçüde etkilendigi, kimin üstat kimin talebe oldugu, kısacası Klasik Türk siirinin zaman içindeki yürüyüsü daha net görülebilmektedir. Bu çalısmayla, gerek yukarıda isaret etmeye çalıstıgımız konularda gerekse daha baska alanlarda edebiyat tarihine katkı saglayacagı düsünülen bir siir mecmuası ele alındı. Sair ve kâtip Livâyî tarafından 965/1557’de tertip edilen bu mecmua, Mısır Millî Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Bölümü 182’de kayıtlıdır. Seçme bir nazire mecmuası denebilecek söz konusu derleme; Mecmuaların Sistematik Tasnifi Projesi’ne (MESTAP)1 uygun tabloyla arastırmacıların istifadesine sunulmaktadır.Öğe Mesnevi'de rahmet kapısını kapatan hırs(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2011) Tunç, SemraMevlânâ, bütün eserlerinde, özellikle de Mesnevî’de Allah’ın kendisine halife olarak yarattığı insanın bu sıfatı hak edebilmesinin, nefsini terbiye ederek “şirk, küfür, kibir, gazap, kin, zulüm, düşmanlık, hırs, tama, haset, acelecilik” gibi şeytanî vasıflardan kurtulmasıyla mümkün olduğunu örneklerle vurgular. Bir eğitim metodu olarak çoğunlukla vermek istediği mesajı zıddıyla öğretmeyi tercih eden Mevlânâ, insanın yaradılışta kendisine verilen bu değere layık olabilmesi ve meleklere eş mükemmel bir tıynete ulaşması için; “itaat, şükür, alçak gönüllülük, hilm, adalet, sevgi, kanaat, sabır” gibi müspet sıfatlarla donanması gerekliliği üzerinde durarak müspet ve menfi sonuçları da açıkça verir. İnsanın bu müspet sıfatları öne çıkarmasını sağlayacak çarpıcı teşbih ve nasihatlerle, kâmil insan olmasında ve gerçek kulluk şuuruna erişmesinde rehberlik eder. Şüphesiz bu şuura ulaşmayı engelleyecek menfi karakter özelliklerinden biri, belki de en başta geleni “hırs”tır. Mevlânâ, Mesnevî’de bu konuyu “dünya hırsı, mal-mülk hırsı, mevki hırsı, yeme hırsı” gibi çeşitli alt başlıklara dair hikâyeler, teşbihler ve sosyal hayattan örneklerle ele almaktadır. Yazımızda, bu örnekler tespit edilerek, Mevlânâ’nın; insanın bu kötü huydan kurtulabilmesi için sunduğu telkin, ikaz ve öğütlerine dikkat çekmektedir.Öğe Muhibbî Dîvânı'nda şiir ve şâir ile ilgili değerlendirmeler(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2000) Tunç, Semra[Abstract not Available]Öğe Nabi Divanı’nda tabiat ve mimari unsurlardan hareketle Hikemi değerlendirmeler(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2014) Tunç, SemraTürk edebiyatının hikemî şiirde üstat şairi Nâbî (ö. 1712) yaradılışından gelen dikkatle baktığı her nesnede, görünenin ardındakini yani maddede manayı arar gibidir. Dünyayı rahmet hazinesi, gökyüzünü kader sergisi, yıldızları da kudret meş’alesi olarak nitelendiren Nâbî için kâinat bütünüyle bir hikmet kitabıdır. Zaten ona göre şiir de bu mana ve hikmeti anlatmak için bir vasıtadır. Bu sebeple yaradılış hikmeti üzerinde kafa yoran şair varlığın her unsurunu şiirin malzemesi yaparak şairane söylemlerine dayanak oluşturmuştur. Kâinat kitabının hikmet sırlarını şiirine taşırken; mevsimlerin değişimi, tohumun toprakta yarılarak yeşermesi, asmanın budanması, kabağın çınara tırmanması, gök cisimlerinin şekil, konum ve hareketleri, bina-zemin oturması, su dolabı, değirmen, kümbet, kapı halkası, pencere-kafes, mezar taşı-mühür gibi etrafında gördüğü her şeye dair tecrübe ve gözlemlerini şairane incelik ve hayaller vasıtasıyla İlâhî hikmetlerin izhar ve ispatı için kullanmıştır. Makalede Nâbî Divanı’nda tabii ve mimari unsurların yaradılış hakikatinin algılanmasındaki rolü ve benzetmelik olarak kullanılışı örnek beyitlerle değerlendirilmiştir.Öğe On altıncı yüzyıl divan şairi Mânî ve şiirleri(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2007) Tunç, SemraKlâsik Türk edebiyatı alanında yapılan çalışmalar, edebiyat tarihine katkı sağlamak yanında, Türk edebiyatının bu sahasına ait ürünlerin günümüzde anlaşılmasını da sağlamayı amaçlamaktadır. Ayrıca bu çalışmalar, dönemin sosyal hayatını, düşünce ve sanat dünyasını, zevklerini göstermesi açısından da önemlidir. Bu amaçlarla hazırladığımız makalede; kaynaklarda adı geçmesine rağmen günümüzde tanınmayan on altıncı yüzyıl şairi Mehmed Mânî Çelebi(ö. 1599)’nin hayatı, edebî kişiliği tanıtılarak, tezkirelerden ve mecmualardan tespit ettiğimiz şiirleri verilmektedir. Böylece Türk edebiyatının bugün bilinmeyen bir şahsiyeti daha gün ışığına çıkarılmıştır.Öğe Süleymaniye Kütüphanesi Galata Mevlevihanesi Bölümü 161 numaralı şiir mecmuası(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2016) Tunç, SemraŞiir mecmuaları hakkında çalışmalar arttıkça Türk kültürü ve edebiyatı, özellikle de klasik Türk şiir tarihi açısından mecmuaların ne derece önemli olduğu anlaşılmıştır. Mecmualar hakkında çeşitli bakış açılarıyla kaleme alınan çalışmaların araştırıcıların istifadesine sunulabilmesi için Mecmuaların Sistematik Tasnifi Projesi (MESTAP) başlatılmış ve veri tabanı oluşturulmuştur. Bu proje sayesinde Türk şiirinin tabii seyrini belgelerle takip edebilme, bir kısım eksikleri tamamlama ve bazı hataları düzeltme imkânı doğacaktır. Bu projeye katkı sağlamak amacıyla hazırlanan yazımızda Süleymaniye Kütüphanesi Galata Mevlevihanesi Bölümü 161 numarada kayıtlı 32 varaklık şiir mecmuası incelenmiş, muhtevası MESTAP veri tabanına uygun formda tablo hâlinde verilmiştir.Öğe Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Revan 1985 numaralı şiir mecmûası(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2005) Tunç, SemraÇalışmamıza konu olan Şiir Mecmuası, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Revan 1985 numaralı yazmadır. Çoğunlukla on altı ve on yedinci yüzyıl şairlerinin şiir örneklerini içermektedir. Mecmûada 82 şair ve bu şairlere ait farklı nazım şekillerinde 548 şiir vardır. Makalede bu şiirlerin matla’ı veya ilk bendlerinin transkripsiyonlu metinleri ve dökümü verilmektedir.