Yazar "Tuncer, Işık" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 11 / 11
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The comparison of tibial torsion angles between elite athletes and sedentary people(2018) Bayrak, Ahmet; Kürklü, Galip Bilen; Yargıç, Melda Pelin; Tuncer, IşıkTorsion is described as a rotational deformation where a long bone turns longitudinally around its own axe. Torsion in tibia is the main reason of children’s stepping in-toe and out-toe. It not only creates orthopedic problems in the future, but also is a risk factor for lower extremity injuries. This study intends to compare Tibial Torsion Angle (TTA) of sedentary people to the soccer players of a Turkish Super Leage team. By comparing TTA angles of elite soccer players who train and compete regularly and have high level of muscle power and endurance to the sedentary control group, it is aimed to determine whether high level soccer training effect TTA. The research was conducted between June-October 2015 on 25 elite soccer players and 25 sedantary people by measuring their right and left tibial torsion angles via transmalleolar measurement with a goniometer. Non-parametric tests were used in statistical analysis, Mann-Whitney U test was used for comparisons. There was not a significant difference in right-left measurements within groups. Between groups right TTA showed no significant difference but left TTA measurements varied significantly (p0.05). These findings suggest that tibial torsion angle differs according to physical activity level. It is understood that regular and long-time exercise programmes can change TTA.Öğe I?liak Boynuz(2003) Yensel, Uğur; Mutlu, Mahmut; Özdemir, H. Mustafa; Tuncer, Işıkİliak boynuzlar oldukça nadir görülen kemik varyasyonlarıdır. Klinik olarak bu tip varyasyonlar kemiğin benign ve malign pekçok hastalıkları ile karışabilmektedir. İliak bonuzlar en sık olarak herediter bir hastalık olan Tırnak-patella sendromunda görülmektedir. Bu çalışmada; anatomik kemik pasajlarında yapılan incelemelerde saptanan 3 iliak boynuzun anatomo-morfolojik özellikleri ve eşlik ettiği patolojiler ortopedik yönden değerlendirildi.Öğe İç Anadolu Bölgesi 17-24 Yaş Grubu Tıp Fakültesi Öğrencilerinde Dış Kulak Morfometrisi(Selçuk Üniversitesi, 2017 Eylül) Tuncer, IşıkAmaç: Bu çalışmada, insan yüzünün belirleyici yapılarından bir tanesi olan kulağın morfometrik özelliklerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, yaşları 18-24 arasında değişen 90, erkek 31’i kız ana-babaları ve kendileri doğma-büyüme Orta Anadolu’lu olan ve fiziksel kusuru olmayan toplam 121 Tıp fakültesi öğrencisinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, kulak yüksekliği, kulak genişliği kulak memesi yüksekliği, genişliği, tragus – helix uzaklığı, tragus – antiheliks uzaklığı, kulak en üst noktasının komissura palpepralis lateralise uzaklığı, kulak memesinin en alt noktasının komissura palpebralis lateralise uzaklığı, kulak en üst noktasının kolumellanın tabanına uzaklığı, kulak memesinin en alt noktasının kolumellanın tabanına uzaklığı dijital bir kumpas kullanılarak ölçülmüştür. Bulgular: Elde edilen veriler cinse göre karşılaştırıldığında sağ kulağın yüksekliği hariç bütün değerler erkeklerde yüksek bulunmuştur (P<0.00). Sağ ve sol taraf için elde edilen değerler karşılaştırıldığında sağ kulağın yüksekliği, tragus-helix uzaklığı, tragus-antihelix uzaklığı, kulağın en üst noktasının komissura palpebralis lateralise uzaklığı ve kulağın en üst noktasının kolumellanın tabanına uzaklığı hariç bütün değerler sağ kulakta yüksek bulunmuştur (P<0.00). Sonuç: Daha önce yayınlanmış raporlarda farklı popülasyonlarda farklı kulak büyüme ve matürasyon örnekleri elde edilmiştir. Kulağın boyutları ile ilgili yaygın bilgileri yorumlamak için farklı sosyal ve etnik alt yapısı olan toplumları karşılaştıran, ileride yapılacak olan çalışmalara hala daha ihtiyaç vardır. Bu çalışma, aurikülanın boyutları ile ilgili bilgi vermektedir, bundan dolayı aurikülanın deformitelerinin cerrahi olarak düzeltileceği ameliyatların uygun zamanlaması için önemli uygulama alanları ortaya koyabilir.Öğe Konya İl Merkezinde İlköğretim Okulu Öğrencilerinde Bazı Antropometrik Ölçümler ile Büyüme ve Gelişmenin Değerlendirilmesi(2004) Tuncer, IşıkAmaç : Bu çalışmada, Konya'daki ilköğretim okullarında öğrenim gören öğrencilerden yararlanarak büyüme ve gelişmenin değerlendirilmesi amaçlandı. Yöntem : Farklı sosyoekonomik koşullarda 163 öğrencide ağırlık, boy, triseps deri kalınlığı, baş çevresi, karın çevresi, kalça çevresi, kol çevresi, biiliak genişlik, biakromial genişlik, oturma yükseldiği ölçülerek cinse ve sosyoekonomik duruma göre ilişkileri araştırıldı. Öğrencilerin babalarının meslekleri ve çalışma durumları da ayrıca değerlendirildi. Bulgular : Çalışmada, sosyoekonomik düzeyi yüksek ve düşük öğrencilerde sırasıyla ortalama; ağırlık 27.50 6.31 ve 24.23 2.90 boy; 129.17 6.25 ve 124.58 5.35, triseps deri kalınlığı 10.68 4.04 ve 9.76 2.96 baş çevresi; 51.79 3.15 ve 51.42 1.28; karın çevresi; 59.49 7.43 ve 55.46 2.97; kalça çevresi; 66.22 6.71 ve 62.59 3.02; kol çevresi; 18.682.33 ve 17.83 4.49; oturma yükseldiği; 66.21 3.30 ve 63.63 4.10 biiliak genişlik; 19.57 2.07 ve 18.41 1.12; biakromial genişlik; 29.30 1.68 ve 28.271.39 bulunmuştur. Mareşal Mustafa Kemal İlköğretim Okulu'nda verilerin cinse göre anlamlılık düzeyleri değerlendirildiğinde, sadece biakromial genişlik kızlarda yüksek, diğer parametreler erkelderde yüksekdi. Hasan Ali Yücel İlköğretim Okulu'nda verilerin cinse göre anlamlılık düzeyleri değerlendirildiğinde karın çevresi, kalça çevresi, kol çevresi,oturma yüksekliği ve triseps deri kalınlığı kızlarda, diğer ölçümlerin ise (ağırlık, boy, baş çevresi, biiliak genişlik, biakromial genişlik) erkelderde anlamlı olarak yüksek olduğu görülmüştür. Sonuç : Bulgularımızın Konya bölgesi ilköğretim okulu öğrencilerinde büyüme ve gelişim takibinde referans bir çalışma olarak kullanılabileceği ve ülke standardı oluşturulmamış parametreler içinde yapılacak olan çalışmalara destek sağlayacağı düşünülmektedir.Öğe Morphometric Evaluation of the Foramen Magnum and Variations in Its Shape: a Study on Computerized Tomographic Images of Normal Adults(2003) Murshed, Khalil Awadh; Çiçekçibaşı, Aynur Emine; Tuncer, IşıkThe purpose of this study was to evaluate the radiological measurements of the foramen magnum (FM) and their relation to sex as well as to note variations in the shape of the FM. Cranial computerized tomographic images (CT) of 110 normal subjects (57 males - 53 females) between the ages of 18 and 80 years were examined in this study. The sagittal and transverse diameters of the FM were measured with a millimetric sliding caliper. Additionally, the area of the FM was also estimated. The statistical analysis for sex comparison was made using Student's t test. To determine the relationships between the studied parameters, Pearson correlation coefficients were calculated. In addition, the frequency percentage ratios of the variable shape types of the FM were also determined. Our findings showed that the sagittal, transverse diameters and area of the FM were significantly greater in males than in females (P < 0.001). The statistical comparisons of the correlations between all measuring parameters showed significant associations (P < 0.01). According to the identity with the shape type, the FM was found to be oval in 8.1%, egg-shaped in 6.3%, round in 21.8%, tetragonal in 12.7%, pentagonal in 13.6%, hexagonal in 17.2%, irregular (A) in 10.9% and irregular (B) in 9.09%. It can be concluded that the sex differences in the dimensions of the FM and the variations in its shape are of diagnostic clinical and radiological importance.Öğe Occipital Kemiğin, Pars Squama'sındaki Protuberantia Occipitalis Externa'nın Varyasyonu(2000) Tuncer, Işık; Ziylan, Taner; Murshıd, Khalil AwadhAmaç: Bu çalışmanın amacı occiput'un altındaki oluşumların yerleşiminin bilinmesinde kolaylık sağlamaktır. Sunum: Bu olguda 60 yaş civarında bir erkek kafa tasında saptanan protuberantia occipitalis externanın varyasyonu sunulmaktadır. Ana bulgu: Protuberantia occipitalis externa 2 cm uzun olarak ölçüldü. Sonuç : Kafatası kemik varyasyonlarının incelenmesi ve bu varyasyonların ve birey hayatta iken göz önüne alınmasının fayda sağlayacağı kanısındayız.Öğe Oküler ve Periorbital Antropometrik Ölçümlerin Değerlendirilmesi(2004) Özkağnıcı, Ahmet; Büyükmumcu, Mustafa; Tuncer, Işık; Çiçekçibaşı, A. Emine; Kamış, ÜmitAmaç: Genç ve yetişkin olgularda oküler ve periorbital antropometrik ölçümlerin değerlendirilmesi. Yöntem: Çalışmaya alınan olgular 2 farklı yaş grubuna ayrıldı, birinci grup (genç olgular) yaşları 18 ile 21 (19.73±1.6) arasın- da tıp fakültesi öğrencilerinden, ikinci grup (yetişkin olgular) yaşları 42 ile 65 (52.48±9.2) arasında göz polikliğine muayaneye gelen 150 hastadan oluşturuldu. Travma yada konjenital anomali hikayesi olan olgular çalışma kapsa- mına alınmadı. Tüm olgularda iç kantuslararası mesafe (IKM), dış kantuslararası mesafe (DKM), interpupiller me- safe (IPM), interpalpebral fissür yüksekliği (PFY), interpalpebral fissür uzunluğu (PFU) ölçüldü. Ölçümler aynı ki- şi tarafından elektronik kumpas kullanılarak yapıldı. Elde edilen değerler her iki grupta cinsler arasında karşılaş- tırıldı, ayrıca genç ve yetişkin olgularda aynı cinsler arasında karşılaştırıldı. Bulgular: Ölçümlerin değerlendirilme- sinde İKM, DKM, IPM açısından aynı grupta cinsler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark var iken (p<0.05), iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yok idi (p>0.0), PFM değerleri açısından aynı gruptaki cinsler arasın- da istatistiksel fark var iken (P<0.05), iki grup arasında fark yok idi (p>0.05), PFY açısından birinci grupta cinsler arasında istatistiksel fark var iken (p<0.05), ikinci grupta cinsler arasında istatiksel olarak fark bulunmadı (p>0.05), Sonuç: Gerek bu çalışma ve gerekse diğer çalışmalar oküler ve periorbital antropometrik standartların belirlenme- si için değişik yaş ve etnik grupları içeren geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Sağlık- lı bireylerdeki bu ölçümler bazı morfolojik bozuklukların erken teşhisinde ve cerrahinin planlanmasında faydalı bir rehber olabilir.Öğe Özofagus’un gelişiminin 17 ile 32 haftalar arasındaki fetuslerde histomorfolojik olarak değerlendirilmesi(2005) Tuncer, Işık; Tosun, Murat; Kalkan, Serpil; Soylu, RefikAmaç: Gastrointestinal sistemin embriyonik dönemde gelişimi oldukça kompleks ve sistematik bir tarzda ilerler. Bu çalışmanın amacı insan özofagus’unun fetal dönemde 17-32 haftalar arasında gelişiminin histolojik olarak incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalında bulunan ve spontan düşük sonucu elde edilmiş ve etik olarak piyes haline getirilmiş insan fetüslerinden gebelik haftası 17 ila 32 arasında değişen 20 tanesi seçildi. Bu fetüslerden alınan özofagusa ait doku parçaları rutin histolojik doku takibi metodları ile takip edilip parafine gömüldü ve Hematoksilen-Eosin ile boyanıp ışık mikroskobunda incelendi. Bulgular: 17-20 haftalar arasında özofagus histolojik yapısının henüz oldukça zayıf organizasyon gösterdiği, 21. haftada organizasyonun daha hızlandığı ve 27. haftada özofagus’un normal histolojik bileşenlerinin büyük kısmının genel anlamda yerleştiğini belirledik. Sonuç: Özofagus’un fetal dönemde gelişimi 21. hafta civarında hızlanmakta ve 27. hafta civarında genel anlamda tüm histolojik yapılar organize olmaktadırÖğe Torokal ve Lumbal Vertebraların Morfometrik Olarak İncelenmesi(Selçuk Üniversitesi, 2017 Aralık) Tuncer, IşıkAmaç: Çalışmamız, lumbal ve torokal vertebraların morfometrik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla düzenlenmiştir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada, Anatomi Anabilim Dalı'nda bulunan 103 torokal ve 53 lumbal vertebra kullanıldı. Bulgular: Yapılan çalışmada, korpusun arka yüksekliği; ortalama (torokallerde 18,96 ± 2,68 mm, lumballerde 25,33 ± 2,69 mm), korpusun ön yüksekliği ortalama (torokallerde 19,29 ± 2,75 mm lumballerde 25,24 ± 2,51 mm), pedikül genişliği; ortalama ( torokallerde 27,17 ± 5,50 mm, lumballerde 31,84 ± 4,19 mm) pedikül yüksekliği; ortalama (torokallerde12,67±2,43mm, lumballerde 13,54 ± 2,08mm), korpusun sagittal çapı ortalama (torokallerde 15,30 ± 2,54 mm, lumballerde 15,08 ± 2,12 mm), korpusun transvers çapı ortalama (torokallerde 33,31 ± 5,62 mm, lumballerde 48,53 ± 6,86 mm ) foramen vertebrale transvers çapı ortalama (torokallerde 20,38 ± 3,10 mm, lumballerde 23,13 ± 2,50 mm) foramen vertebralenin sagittal çapı ortalama ( torokallerde 7,83 ±4,40mm, lumballerde 11,86 ± 5,00 mm) olarak tespit edilmiştir. Sonuç: Omurgaya yönelik cerrahi girişimlerde anomalilerin, morfometrik ölçümlerdeki değişkenliklerin ve ortalama değerlerinin bilinmesi mortalite ve morbiditeyi azaltacaktır.Öğe Vena saphena magna dublikasyonu(2002) Tuncer, Işık; Büyükmumcu, Mustafa; Çiçekcibaşı, Aynur E.; Salbacak, AhmetAmaç: V. saphena magna'nın greft olarak kullanılmasında damarın anatomik varyasyonları göz önünde bulundurulmalıdır. Olgu sunumu: Anatomi Anabilim Dalı rutin laboratuvar diseksiyonları sırasında 47 yaşındaki bir erkek kadavrasında v. saphena magna'nın her iki alt ekstremitede dublikasyon gösterdiği tespit edildi. Sonuç: V. saphena magna'nın bu varyasyonunun bilinmesinin, greft olarak veni terapötik amaçla kullanan beyin cerrahları ve kardiovasküler cerrahlar için önemli olacağı kanaatindeyiz.Öğe Yenidoğanda Vena cava superior çapı ve doğum ağırlığı arasındaki ilişkinin anatomik ve radyolojik incelenmesi(2001) Tuncer, IşıkAmaç: Bu çalışmada yeni doğanlarda vücut ağırlığı ile vena cava superior çapı arasındaki ilişkinin diseksiyonla ve radyolojik yöntemlerle araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışma, Samsun Doğumevi'nden elde edilen, 10'u kız, 17'si erkek olmak üzere toplam 27 adet yeni doğan kadavrası üzerinde gerçekleştirildi. Bilgisayarlı tomografide alınan görüntüler üzerinde elde edilen anteroposterior ve transvers çapların ortalamaları alındı. Dışarı alınan v. cava superior'un damar çevresi kumpas ile mm cinsinden ölçüldü. Bulgular: Bu çalışmada; vena cava superior çapı ile vücut ağırlığı arasındaki korelasyon radyolojik ölçümlerde 0.82, anatomik ölçümlerde 0.77 olarak tespit edildi. Sonuç: Yeni doğana yönelik klinik uygulamalarda, tromboz riskini ortadan kaldırmak veya azaltmak amacıyla kateter seçimi için v. cava. superiorun çapından yararlanılabileceği kanaatine varılmıştır.