Yazar "Uysal, Ahmet" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 20 / 37
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Assessment of antimutagenic action of Celtis glabrata Steven ex Planch. (Cannabaceae) extracts against base pair exchange and frame shift mutations on Salmonella typhimurium TA98 and TA100 strains by Ames test
    (TAYLOR & FRANCIS LTD, 2016) Akın, Duygu; Durak, Yusuf; Uysal, Ahmet; Güneş, Erdoğan; Aladağ, Mustafa Onur
    Context: Celtis glabrata is used in Turkey for the treatment of various health disorders. Objective: The acetone, chloroform, ethanol, and methanol extracts of C. glabrata leaf, fruit, and seed were investigated to evaluate their antimutagenic activities. Material and methods: The antimutagenicity of these extracts was determined by Ames test against mutagens (4-nitro-O-phenylenediamine, 2-aminofluorene (2-AF), and sodium azide (SA)). The extracts were used at concentrations between 5 and 0.005 mg/plate. Results: The ethanol extracts of leaves exhibited strong antimutagenicity (70%) against 2-AF with S9 at 5 mg/plate on TA98. But methanol (61%, 53%) and acetone (53%, 52%) also revealed strong inhibition rates at concentrations of >= 0.5 mg/plate. Among the extracts, the highest activity (96%) was obtained from acetone extract against SA without S9, followed by chloroform extract (91%) at a dose of 5 mg/plate on TA100 with S9. Ethanol (without S9) and chloroform (with S9) extracts showed strong antimutagenicity at all doses. Exception of chloroform and acetone (without S9), all fruit extracts (with/without S9) manifested strong antimutagenicity at doses of >= 0.5 mg/plate on TA98 strain. Ethanol extracts revealed 68% inhibition against 2-AF on TA98. Acetone and ethanol extracts manifested 84% and 82% inhibition against SA on TA100, respectively. All the extracts of seeds revealed strong inhibition against 2-AF at >= 0.5 mg/plate doses on TA98, but acetone extract showed excellent antimutagenicity (94%). Moreover, the chloroform (74, 73, 63, 54%), acetone (74, 72, 70, 65%) and methanol (74, 67, 63, 61%) extracts of seeds revealed strong antimutagenic activity on TA100 against SA with S9. Discussion and conclusion: This plant may be natural source of antimutagenic agents.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Bazı bitki gelişim düzenleyicilerin Salmonella/mikrozom test sisteminde mutajenik etkilerinin araştırılması
    (Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2006-12-13) Uysal, Ahmet; Durak, Yusuf
    Bu çalışmada, bitki gelişim düzenleyicileri olarak kullanılan; 2,4- Diklorofenoksiasetik asit (2,4-D), 4-Klorofenoksiasetik asit (4-CPA) ve Betanaftoksiasetik asit (BNOA), mutajenik aktiviteleri yönünden Salmonella / Salmonella mikrozom test sisteminde incelenmiştir. Çalışmada kullanılan typhimurium TA 98 ve TA 100 suşlarının standart mutasyonları kontrol edilmiştir. Suşların zamana bağlı absorbans ve üreme durumları belirlenmiştir. Kullanılan 2,4- D, 4-CPA ve BNOA'nın toksik olmayan dozları hesaplanmıştır. Denemeler Salmonella typhimurium TA 98 ve TA 100 suşlarında, hem metabolik aktivasyonlu (S9) hem de metabolik aktivasyonsuz şartlarda yapılmıştır. Toksik olmayan dozlarla yapılan denemelerde belirlenen revertant sayıları; kontrol plaklarındaki revertantlarla karşılaştırılmıştır. Metabolik aktivasyon varlığında ve yokluğunda revertant sayılarında önemli bir artış gözlenmemiştir. Elde edilen bulgulara dayanılarak 2,4-D, 4-CPA ve BNOA'nın Salmonella / mikrozom test sisteminde mutajen veya promutajen olmadıkları sonucuna varılmıştır.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Bazı Ticari ve Ev Yapımı Yoğurtlardan İzole Edilen Laktik Asit Bakterilerinin Antibiyotik Duyarlılıkları
    (Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Fen Dergisi, 2016) Çelik, Handan; Durak, Yusuf; Uysal, Ahmet
    Bu çalışmada, ticari ve ev yapımı yoğurt örneklerinden izole edilen laktik asit bakterilerinin çeşitli antibiyotiklere karşı duyarlılıklarının araştırılması amaçlandı. İlk olarak suşların izolasyonu ve identifikasyonu yapıldı. Yoğurt kültürü bakterilerinden Streptococcus salivarius subsp. thermophilus’un izolasyonunda M17 agar (Merck) kullanıldı. İnoküle edilen plaklar 37°C’de 48-72 saat inkübe edildi. Lactobacillus delbrueckii subsp. bulgaricus’un izolasyonunda ise de Man Rogosa Sharp Agar (MRS agar, Merck) kullanıldı. Plaklar 37°C’de 48-72 saat inkübe edildi. İzole edilen kolonilerin mikroskobik ve makroskobik incelemeleri yapıldı. Elde edilen 19 laktobasil ve 19 streptokok suşunun antibiyotik duyarlılık ve dirençliliklerinin belirlenmesi için Clinical and Laboratory Standards Institute tarafından önerilen disk difüzyon metodu uygulandı. Bu amaçla ticari olarak temin edilen 10 farklı antibiyotik diski kullanıldı. İnkübasyon süresi sonunda inhibisyon zon çapları ölçüldü. Streptokok suşlarının en fazla trimetoprim-sülfometaksazol (%84.21), sefotaksim (%31.57) ve gentamisin'e (%26.35) karşı dirençli olduğu belirlendi. Bu suşların tamamının kloramfenikol, vankomisin, ampisilin, eritromisin ve ofloksasin'e duyarlı oldukları gözlendi (%100). Laktobasil suşları trimetoprimsülfometaksazol ve ofloksasin'e karşı %100, gentamisine karşı ise %52.6 oranında dirençli görüldü. Laktobasil suşlarının yedi antibiyotiğe karşı (kloramfenikol, vankomisin, rifampin, sefotaksim, ampisilin, tetrasiklin ve eritromisin) %100 oranında duyarlı oldukları belirlendi. Her iki suş grubu kıyaslandığında, vankomisin, eritromisin ve ampisilin'in bu suşlara karşı en etkili antimikrobik ajanlar oldukları gözlendi. Laktobasil suşlarının, gentamisin'e karşı direnç oranı, Streptokok suşlarına göre daha yüksek görüldü.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Biological and chemical insights of Morina persica L.: A source of bioactive compounds with multifunctional properties
    (ELSEVIER, 2016) Mocan, Andrei; Zengin, Gökhan; Uysal, Ahmet; Güneş, Erdoğan; Mollica, Adriano; Değirmenci, Nurdan Sena; Alpsoy, Lokman
    Morina persica L. has weak rosy smell flowers that together with aerial parts are infused or decocted and used as a functional tea. It is a representative of the Anatolian traditional medicine and is used for the treatment of cold. Biological and chemical fingerprints of different extracts (methanolic, acetone and water) of M. persica were investigated. Antioxidant, enzyme inhibitory, antimicrobial, cytotoxic and mutagenic/antimutagenic effects were evaluated for biological profiling. Rutin, chlorogenic and rosmarinic acids were detected as dominant compounds. Generally, the methanolic and acetone extracts had strong antioxidant, enzyme inhibitory, antimicrobial and antimutagenic effects. Additionally, all extracts showed remarkable inhibitory effects on HeLa cells at 100 mu g/mL. Furthermore, possible interactions between rutin, the dominant phenolic compound in M. persica and the tested enzymes were assessed by molecular docking. Results indicate that M. persica could be considered as a natural source of high-valued functional ingredients for further use in healthful formulations. (C) 2016 Elsevier Ltd. All rights reserved.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Boğaz Kültürleri?nden I?zole Edi?len Beta-hemoli?ti?k Streptokoklarin I?denti?fi?kasyonu, Ti?plendi?ri?lmesi? Ve Anti?bi?yoti?k Ve Eri?tromi?si?n Di?renç Profi?lleri?ni?n Beli?rlenmesi?
    (Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi, 2014) Akın, Duygu; Uysal, Ahmet; Durak, Yusuf
    A grubu beta hemolitik streptokoklar (AGBHS) sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonlarından izole edilen ajanlardan biridir. Streptokok enfeksiyonları dünyada, öncelikle streptokok farenjit olmak üzere, doktor muayenesi, ilaç tedavisi ve iş günü kayıplarını kapsayan çok fazla miktarda maddi kayıplara neden olmaktadır. Çalışmamızda AGBHS'ların API 20 Strep sistemi ile identifikasyonu, patojen türlerin sayı ve oranları ve kullanılan antibiyotiklere dirençlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Konya şehir merkezindeki çeşitli hastanelerde, akut tonsillofarenjit ön tanısı konulan hastalardan boğaz kültürü örnekleri alındı. Örnekler peptonlu suda bir saat ön inkübasyona tabi tutuldu. Ardından % 5 koyun kanlı Mueller-Hinton Agar’a (MHA) ekildi. Suşların grupları lateks aglütinasyon testi (SLIDEX ® Strepto Plus, Biomerieux) ile belirlendi. 373 örnek içerisinde Basitrasin’e duyarlı, Trimetoprim-sulfometaksazol'e dirençli, katalaz negatif, gram pozitif toplam 96 suş beta-hemolitik streptokok (AGBHS) olarak tanımlandı. Ayrıca API 20 Strep sistemi ile 96 adet AGBHS suşu tür seviyesinde sınıflandırıldı. CLSI önerileri doğrultusunda disk difüzyon yöntemi ile AGBHS suşlarının kullanılan antibiyotiklere karşı direnç ve duyarlılıkları belirlendi. Suşların antibiyotik direnç profilleri, çoklu antibiyotik direnç indeksleri ve eritromisin direnci tespit edildi. Çalışmadan elde edilen verilere göre, örneklerin % 25.73'ü AGBHS olarak tanımlandı. 96 suşun 13 farklı tür içerisinde dağılım gösterdiği görüldü. En baskın türlerin sırasıyla; Streptococcus acidominimus (34 suş), Streptococcus pyogenes (23 suş), Streptococcus oralis (9 suş), Streptococcus mitis 1 (7 suş) ve Streptococcus agalactiae (7 suş) olduğu belirlendi. Suşlar en fazla direnci tetrasikline (14 suş, 14.5%), takiben ampisilin ve eritromisine (13 suş, % 13.5); klaritromisine (10 suş, % 10.4); klindamisine (4 suş, % 4.1) gösterdi. AGBHS'lar birbirinden farklı 16 direnç profili ortaya koydu. Çoklu antibiyotik direnç indeksine göre 8 suş 0.2 değerinden büyük bir indeks gösterdi. Sonuç olarak, ülkemizde AGBHS suşlarının patojen profilleri belirlendi ve eritromisin direncinin ülkemizde önceden yapılan çalışmaların verileri ile kıyaslandığında yüksek olduğu ortaya kondu. Bu oranın şimdilik sorun olmadığı fakat aralıklı olarak direnç seviyelerinin ülke genelinde izlenmesinin faydalı olacağı kanaatine varıldı
  • Küçük Resim
    Öğe
    Centaurea pterocaula özütlerinin antioksidan ve antimutajenik özellikleri ile enzim inhibitör potansiyellerinin incelenmesi
    (MARMARA UNIV, FAC PHARMACY, 2016) Uysal, Ahmet; Zengin, Gökhan; Durak, Yusuf; Aktümsek, Abdurrahman
    Bu çalışmanın amacı, Centaurea pterocaula bitkisinden elde edilen üç özütün (etil asetat, metanol ve su) antioksidan kapasiteleri, mutajenik/antimutajenik özellikleri ve enzim inhibitör etkilerini değerlendirmektir. Özütlerin antioksidan özellikler radikal giderme (süpürme) (DPPH testi), indirgeme gücü (FRAP ve CUPRAC testleri), fosfomolibdat ve metal şelatlama testleri gibi in vitro antioksidan yöntemler kullanılarak araştırıldı. Özütlerin enzim inhibitör etkiler kolinesteraz, tirozinaz, amilaz ve glukozidaza karşı test edildi. Ames testi özütlerin mutajenik/antimutajenik özelliklerini göstermek için kullanıldı. Metanol özütünün en güçlü radikal giderme (31.06 mgTE/g özüt) ve indirgeme gücüne (CUPRAC testinde 66.95 mgTE/g özüt ve FRAP testinde 51.03 mgTE/g özüt) sahip olduğu tespit edildi. Ayrıca, etil asetat özütü glikozidaz enzimi hariç test edilen tüm enzimlere karşı en güçlü etkiyi sergiledi. Özütlerin toplam fenolik ve flavonoid içerik sırasıyla 15.77-25.22 mg GAE/g özüt ve 0.67-31.44 mg RE/g özüt aralıklarında değiştiği bulundu. Test edilen özütlerin hiçbirinde mutajenik etki görülmezken, bazı örneklerin önemli oranda antimutajeniteye sahip olduğu tespit edildi. Metabolik aktivasyon (S9) varlığında etil asetat ve metanol özütlerinin 2-aminofloren’e karşı 5000 µg/plak dozlarda çok güçlü (sırası ile % 92 ve % 92) antimutajenik etkiye sahip oldukları bulundu. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, C. pterocaula yeni nutrasötik veya farmasötiklerin geliştirilmesinde potansiyel bir kaynak olarak düşünülebilir.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Çerçeve kayması ve baz çifti değişimi mutasyonlarına karşı etkili doğal iki Taraxacum türü: Mutajenik, antimutajenik, antioksidan değerlendirme
    (MARMARA UNIV, FAC MEDICINE, 2016) Uysal, Ahmet; Zengin, Gökhan; Güneş, Erdoğan; Uysal, Nazife Ekşinar
    Son yıllarda bitkiler ve bitkisel ürünler, düşük toksisite ve yan etkilerinden dolayı farmakoloji ve gıda endüstrilerinde artan bir önem kazanmışlardır. Asteraceae familyasına ait olan Taraxacum cinsi,eski çağlardan buyana geleneksel tıpta kullanılmıştır. Bu çalışmada iki Taraxacum türünün (Taraxacum mirabile ve Taraxacum farinosum) antioksidan, mutajenik ve antimutajenik özellikleri araştırıldı. Antioksidan özellikler; DPPH radikal süpürme, indirgeme gücü (CUPRAC ve FRAP) ve fosfomolibdenyum yöntemlerini içeren farklı test sistemleri ile araştırıldı. Aynı zamanda toplam fenolik ve toplam flavonoit içerikleri de bildirildi. Mutajenik ve antimutajenik aktiviteler Ames yöntemi ile test edildi. Taraxacum türlerinin orta düzeyde antioksidan ve ortadan güçlüye değişen oranlarda antimutajenik aktiviteye sahip olduğu görüldü. Buna rağmen türler mutajenik bulunmadı. T. mirabile’nin toplam fenolik ve flavonoit içerikleri (23.43 mgGAE/g ekstre ve 4.58 mgRE/g ekstre) T. farinosum’dan (17.54 mgGAE/g ekstre ve 3.37 mgRE/g ekstre) daha yüksek olduğu belirlendi.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Çeşitli escherichia coli suşlarının pulsed field jel elektroforez yöntemi ile tiplendirilmesi, plazmit profilleri ve antibiyotik duyarlılıklarının araştırılması
    (Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-04-11) Uysal, Ahmet; Durak, Yusuf
    Bu çalışmada; kuyu suları (43), çeşitli gıdalar (40) ve klinik örneklerden (47) izole ve identifiye edilen toplam 130 Escherichia coli suşu; genetik çeşitlilik, bazı antibiyotiklere duyarlılık ve plazmit profilleri yönünden araştırıldı. E. coli izolatlarının genetik ilişkilerini ve çeşitliliklerini tanımlamak için Pulsed-field jel elektroforezi (PFGE) metodu kullanıldı. PFGE sonuçları % 80 benzerlik oranına göre değerlendirildiğinde; E. coli suşları, 16 alt tiple temsil edilen 101 farklı pulsotipe ayrıldı. Analiz edilen 43 su izolatı arasında 30 farklı pulsotip ve altı alt tip görülürken; 40 gıda suşu 32 farklı pulsotipe ve altı alt tipe, 47 klinik izolat ise 39 farklı pulsotip ve dört alt tipe ayrıldı. Restriksiyon profilleri değerlendirildiğinde tüm suşlar arasında yüksek oranda genetik çeşitlilik görüldü. Genotipik analizler, farklı gruplara ait olan suşların köken olarak aynı olmadığını ve ilişkisiz izolat olarak belirlendiğini gösterdi. Antibiyotik duyarlılık testleri 15 farklı antibiyotiğe karşı, disk difüzyon yöntemi ile yapıldı. Su izolatlarının en fazla direnç gösterdiği antibiyotiğin ampisilin (% 97.67) olduğu; bunu % 9.3 ile tikarsilin/klavulanik asit, % 6.97 ile sefuroksim ve seftazidim'in takip ettiği görüldü. Gıda izolatlarının direnç oranlarının ampisilin'e karşı % 77.5, tikarsilin/klavulanik asit'e karşı % 30, tetrasiklin'e karşı % 22.5 ve sefalotin'e karşı % 14.5 olduğu belirlendi. Klinik izolatlarda direnç oranları; ampisilin'e karşı % 100, tikarsilin/klavulanik asit ve sefalotin'e karşı % 89.36, sefuroksim'e karşı % 87.24, tetrasiklin ve sefotaksim'e karşı % 80.85 olarak belirlendi. Suşların plazmit izolasyonları, alkali lizis yöntemi kullanılarak yapıldı. 43 su izolatının 19'u ( % 44.18), 78.2-2.6 kb aralığında değişen boyutta 19 farklı plazmit bandı ve dört farklı plazmit profili gösterdi. 40 gıda izolatının 18'i (% 45), 64-1 kb arasında değişen boyutta 31 farklı plazmit bandı ve yedi farklı plazmit profili gösterirken; 47 klinik izolatın 27'si (% 57.44), 77.1-1.6 kb aralığında değişen boyutta 57 farklı plazmit bandı ve 22 farklı plazmit profili gösterdi. Üç grup için aynı boyutta plazmit belirlenmedi. İzole edilen E. coli suşlarında plazmitlerin rastgele dağılım gösterdiği ve antibiyotik direnç profilleri ile plazmitler arasında önemli bir ilişki kurulamadığı sonucuna varıldı.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    CHARACTERIZATION OF ESCHERICHIA COLI STRAINS ISOLATED FROM WELL WATERS: MOLECULAR TYPING BY PULSED-FIELD GEL ELECTROPHORESIS, ANTIBIOTIC RESISTANCE PATTERNS AND PLASMID PROFILES
    (PARLAR SCIENTIFIC PUBLICATIONS (P S P), 2013) Uysal, Ahmet; Durak, Yusuf; Arslan, Ugur
    A number of previous studies have shown that characterization and determination of genetic relationships of the microorganisms in case of possible outbreak are of vital importance. In this study, the genetic relations and genetic diversities, susceptibility to antibiotics and plasmid profiles of 43 Escherichia coli isolates recovered from well water samples were investigated.. The pulsed-field gel electrophoresis (PFGE) method was used to identify the genetic relations and diversities of E. coli isolates. PFGE revealed 30 pulsotypes represented by 6 subtypes among the strains according to evaluation of restriction profiles. Antibiotic susceptibility tests were conducted against 15 antibiotics by using a disc diffusion method. The isolates exhibited four different types of resistance profiles. The strains showed the greatest resistance to ampicillin (97.67%), followed by ticarcillin-clavulanic acid (9.3%) and cefuroxime and ceftazidime (6.97%). Plasmid isolation studies of the strains conducted by the method of alkaline lysis revealed that 19 (44.18%) of 40 E. coli strains contain 19 different plasmid bands ranging between 78.2 and 2.6 kb. Based on the results obtained from tests, PFGE analysis revealed very high genetic diversity among the strains. Antibiotic resistance ratios increased in E. coli isolates when compared with data obtained from previous studies. Plasmids of E. coli strains demonstrated random distribution, and any significant correlation between antibiotic resistance patterns and plasmids has not been found. E. coli strains leaked to the well water sources were not closely related. Studies and surveillances should be conducted periodically to see resistance of environmental strains.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Characterization of Klebsiella pneumoniae Strains Isolated from Urinary Tract infections: Detection of ESBL Characteristics, Antibiotic Susceptibility and RAPD Genotyping
    (POLSKIE TOWARZYSTWO MIKROBIOLOGOW-POLISH SOCIETY OF MICROBIOLOGISTS, 2013) Aladağ, Mustafa Onur; Uysal, Ahmet; Dündar, Niyazi; Durak, Yusuf; Güneş, Erdoğan
    In this study, a hundred Klebsiella pneumoniae strains isolated from urinary tract infections were evaluated in terms of genotyping, susceptibility to certain antibiotics and detection of extended spectrum of beta lactamase (ESBL) production. The random amplified polymorphic DNA (RAPD-PCR) method was used to identify the genetic differentiation of K. pneumoniae isolates. A total of 26 different DNA bands ranging between 334 bp and 28033 bp were detected among the strains. It was found that 100 K pneumoniae strains revealed 11 different RAPD profiles. Antibiotic susceptibility tests were conducted using a disc diffusion method against 16 antibiotics. Fifty-five different resistance profiles were determined among the strains. ESBL-productions of the strains were determined by the double disc synergy test (DDST) and ESBL E-test methods. ESBL production rates among the strains were found to be 55% by E-test method and 45% by DDST method. While ESBL-producing K pneumoniae strains showed the greatest resistance to penicillin G (100%), followed by piperacillin (92.7%) and erythromycin (85.4%),the resistance rates of non ESBL producing strains to those antibiotics were determined as 97.8%, 88.8% and 88.8%, respectively. Both groups of strains showed the highest sensitivity to meropenem. Based on the results obtained from the study, it was concluded that the detection of ESBL-producing strains by the E-test method was more sensitive than by the DDST method. Phenotypic and genotypic identification methods should be used together to detect ESBL presence. The RAPD-PCR method alone will not be adequate in the genotyping of the strains and alternative DNA-based methods should be used.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    CHARACTERIZATION OF UROPATHOGENIC ESCHERICHIA COLI STRAINS: ANTIBIOTIC RESISTANCE PATTERNS, DETECTION OF ESBL GENES AND INTERACTIONS BY LYTIC PHAGES
    (PARLAR SCIENTIFIC PUBLICATIONS (P S P), 2018) Uysal, Ahmet; Gunes, Erdogan; Arslan, Emine; Durak, Yusuf
    In this study, 97 Escherichia coli strains isolated from urinary tract infections were evaluated in terms of phenotypic diversity, susceptibility to sixteen antibiotics, and extended spectrum of beta lactamase (ESBL) characteristics. The bacteriophage interactions was used to identify the relations of the E.coli isolates. Results showed that 21 of the 76 typable strains revealed 19 different phage types. Phage types of 21 strains could not be determined. Antibiotic susceptibility tests, performed against sixteen antibiotics, showed that although the isolates revealed 44 different types of resistance profiles, the strains showed the greatest resistance to cephalothin (54.6%), followed by tetracycline (53.6%), nalidixic acid (44.3%), and aztreonam and ofloxacin (29.8%). There was no resistance to amikacin and meropenem, and all strains were susceptible to meropenem. ESBL detection conducted by double disc synergy and multiplex polymerase chain reaction methods showed that 13 of 97 (13.4%) strains were ESBL-producing. Of the 13 ESBL-producing isolates, two carried bla(CTX-M), six bla(TEM), five bla(OXA), and one bla(TEM) and bla(SHV) at same time. We concluded that lytic phages could not be successful for typing the strains phenotypically. The monitoring of antimicrobial resistance levels and antimicrobial usage in humans should be an integral part of the prevention and control of antimicrobial resistance.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Chemical and biological insights on Cotoneaster integerrimus: A new (-)- epicatechin source for food and medicinal applications
    (ELSEVIER GMBH, URBAN & FISCHER VERLAG, 2016) Uysal, Ahmet; Zengin, Gökhan; Mollica, Adriano; Güneş, Erdoğan; Locatelli, Marcello; Yılmaz, Turgut; Aktümsek, Abdurrahman
    Background: The Cotoneaster species are widely used as traditional purposes in different countries including Turkey. Purpose: The study was performed to evaluate the biological and chemical profile of two extracts (methanol (T-Me; F-Me) and water (T-W; F-W)) from two parts (twigs and fruits) of Cotoneaster integerrimus. Materials and methods: Antioxidant (free radical scavenging (DPPH), reducing power (CUPRAC and FRAP), phosphomolybdenum and metal chelating), enzyme inhibitory (cholinesterase, tyrosinase, alpha-amylase and alpha-glucosidase), antimicrobial (standard microorganisms and methicillin-resistant Staphylococcus aureus isolates (MRSA)) and mutagenic/antimutagenic effects (by Ames assay) were tested for biological profile. For chemical profile, total and individual phenolic components were detected for each extract. Results: Generally, T-Me reflected the strongest biological effects with the highest level of phenolics (115. 15 mgGAEs/g extract). Also, twig extracts had more potent biological effects as compared to flower extracts. Eight-teen phenolics were identified in the extracts. (-)- epicatechin was the major constituent in all extracts and is mainly responsible for biological activities observed. Its amount present in F-W and T-W were 9.27 and 32.89 mg/g extract, respectively. Also, molecular docking was used to understand enzyme-epicatechin interactions. Conclusion: From these results, this plant has a great potential as a health promoter for developing novel functional food ingredients and pharmaceutical preparations. (C) 2016 Elsevier GmbH. All rights reserved.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Daphne oleoides: An alternative source of important sesquiterpenes
    (TAYLOR & FRANCIS INC, 2017) Uysal, Ahmet; Zengin, Gökhan; Aktümsek, Abdurrahman; Rigano, Daniela; Senatore, Felice; Şanda, Murad Aydın
    This study was targeted to characterize the chemical composition and antibacterial properties of Daphne oleoides subsp. oleoides essential oil. The essential oil was analyzed and quantified by gas chromatography and gas chromatography/mass spectrometry. Additionally, the broth dilution method was used to evaluate its antibacterial activity against Bacillus cereus (ATCC 11778), Bacillus subtilis (ATCC 6633), Staphylococcus aureus (ATCC 25923), Staphylococcus epidermidis (ATCC 12228), Streptococcus faecalis (ATTC 29212), Escherichia coli (ATCC 25922), Proteus mirabilis (ATCC 25933), Proteus vulgaris (ATCC 13315), Pseudomonas aeruginosa (ATCC 27853), and Salmonella typhi Ty2 (ATCC 19430). Seventy-nine compounds were identified, representing 95.2% of the total oil. Nootkatone (18.5%), nootkatin (12.1%), and daphnauranol C (11.7%) were determined as the main constituents in the oil. Oxygenated sesquiterpenes were dominating in the oil (43.0%), followed by fatty acid derivatives (13.7%) and carbonylic compounds (9.6%). The minimal inhibitory/bactericidal concentrations of essential oils of D. oleoides were in the range from 25-100 g/mL, which can be considered as high activity in comparison with the reference antibiotic which was active in the rangefrom 3.12-100 g/mL. The greatest minimal inhibitory concentration value was determined as 25 mu g/mL against both two Bacillus strains and S. epidermidis, B. cereus, B. subtilis, and S. aureus were the most sensitive strains against essential oils when compared with the minimal inhibitory concentrations of control antibiotic. Consequently, Daphne oleoides subsp. oleoides can be exploited as a source of natural antibacterial agents and nootkatone for the pharmaceutical, food, and agricultural industries.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Euphorbia denticulata Lam.: A promising source of phyto-pharmaceuticals for the development of novel functional formulations
    (ELSEVIER FRANCE-EDITIONS SCIENTIFIQUES MEDICALES ELSEVIER, 2017) Zengin, Gökhan; Uysal, Ahmet; Aktümsek, Abdurrahman; Mocan, Andrei; Mollica, Adriano; Locatelli, Marcello; Custodio, Luisa
    In this study, Methanolic extracts of Euphorbia denticulata parts (flowers, leaf, stem, and mix of aerial parts) were assessed for a panoply of bioactivities. Inhibitory potential against key enzymes involved in diabetes (alpha-glucosidase and alpha-amylase), obesity (pancreatic lipase), neurodegenerative diseases (cholinesterases), and hyperpigmentation (tyrosinase) was evaluated. The antioxidant and antibacterial properties were also assessed. The total phenolic, flavonoid, and phytochemical profile were established using HPLC/DAD and molecular modelling studies on specific target compounds were performed in silico. The flower extract was found to be rich in phenolics and flavonoids, (60.11 +/- 1.40 mgGAE/g and 42.04 +/- 0.16 mgRE/g respectively), which tend to correlate with the high radical scavenging activity of this extract (120.34 +/- 3.33 mgTE/g and 165.42 +/- 2.16 mgTE/g for DPPH and ABTS respectively). Catechin, epicatechin, gallic acid, p-OH-Benzoic acid, rosmarinic acid, and epigallocatechin gallate, found in significant abundance in the extracts were assessed using molecular modelling with the aim to study their docking properties on a set of six enzymes used in this study. The extracts were moderately effective with MIC values ranging between 1.56 to 6.25 mg/ml, but potent growth inhibitors of MRSA strains. Results amassed herein can be used as a stimulus for further studies geared towards the development of novel phyto-pharmaceuticals. (C) 2016 Elsevier Masson SAS. All rights reserved.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Evaluation of Antioxidant and Antimicrobial Activity of Vitex Agnus Castus L.
    (Parlar Scientific Publications (P S P), 2010) Maltaş, Esra; Uysal, Ahmet; Yıldız, Salih; Durak, Yusuf
    Antioxidant and antimicrobial activities of methanolic extract of Vitex agnus castus were studied. The antioxidant properties of the extracts were evaluated using different antioxidant tests, including ferric chelating, scavenging activity of hydrogen peroxide and cupric reducing antioxidant capacity. The highest antioxidant activity was observed to be 93.5 +/- 0.8% by scavenging activity of hydrogen peroxide. However, total flavonoid and phenolic content of the methanolic extract were determined. Antimicrobial activity tests were carried out using disc diffusion method and broth microdilution method with 7 bacteria and 1 yeast. Results suggested that Vitex agnus castus may be important in variety improvement, nutraceuticals, bio-pharmaceuticals and food additives as possible cost-effective natural antioxidant.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Genetic Diversity of Escherichia Coli Strains Isolated From Various Foods
    (ELSEVIER SCIENCE BV, 2012) Uysal, Ahmet; Durak, Yusuf; Güneş, Erdoğan; Aladağ, Mustafa Onur
    [Abstract not Available]
  • Küçük Resim
    Öğe
    Hyoscyamus Reticulatus’un Hekzan Ve Su Özütleri?ni?n Anti?oksi?dan Ve Anti?mi?krobi?yal Özelli?kleri? Üzeri?ne Bi?r Çalışma
    (Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi, 2014) Güneş, Erdoğan; Zengin, Gökhan; Uysal, Ahmet; Aktümsek, Abdurrahman; Durak, Yusuf
    Bu çalışmanın amacı Hyoscyamus reticulatus’dan elde edilen hekzan ve su özütlerinin antioksidan kapasitelerini ve antimikrobiyal etkilerini belirlemektir. Antioksidan kapasite radikal süpürme (DPPH testi), toplam antioksidan kapasite, demir ve bakır indirgeme testlerini içeren dört farklı test sistemi ile araştırıldı. Antimikrobiyal etki sıvı mikro dilüsyon metodu ile değerlendirildi. Fosfomolibdat testi (total antioksidan kapasite) dışında, su özütünün hekzan özütünden daha yüksek antioksidan aktiviteye sahip olduğu belirlenmiştir. Toplam fenolik miktarı hekzan ve su özütünde sırasıyla 15.86 mg GAE/g ve 24.25 mg GAE/g olarak bulunmuştur. Ek olarak, hekzan özütü su özütüne kıyasla önemli bir antimikrobiyal etki göstermiştir. Bu çalışma ile elde edilen sonuçlar açıkça Hyoscyamus reticulatus’un oksidatif ve enfeksiyöz süreçlerde, doğal ajanların bir kaynağı olarak önemli bir potansiyele sahip olduğunu göstermiştir.
  • Küçük Resim
    Öğe
    If you cannot beat them, join them: Exploring the fruits of the invasive species Carpobrotus edulis (L.) N.E. Br as a source of bioactive products
    (ELSEVIER, 2020) Castaneda-Loaiza, Viana; Placines, Chloe; Rodrigues, Maria Joao; Pereira, Catarina; Zengin, Gökhan; Uysal, Ahmet; Jeko, Jozsef
    The halophyte species Carpobrotus edulis (L.) N.E. Br, also known as Hottentot-fig, is one of the 20 most aggressive invasive species of coastal areas worldwide. It is native to South Africa, where it is used in traditional medicine for the treatment of several diseases, including tuberculosis and acquired immunodeficiency syndrome (AIDS) caused by the human immunodeficiency virus (HIV). Aiming at a sustainable use of its biomass as a value-added product, this work reports for the first time the in vitro antioxidant, anti-microbial, enzymatic inhibitory properties and toxicity of peel and flesh extracts of Hottentot-fig mature fruits. The extracts' chemical composition was also determined by spectrophotometric methods (total contents of phenolics: TPC; flavonoids: TFC and tannins: TTC), and by high-performance liquid chromatography coupled with electrospray ionization mass spectrometry (HPLC-ESI-MS/MS). The peels' extracts had generally the highest TPC, TFC and TTC, especially the ethanol ones (TPC: 272.82 mg gallic acid equivalents (GAE)/g dry weight (DW), TFC: 1.58 mg quercetin equivalents (QE)/g DW and TTC: 20.3 mg catechin equivalents (CE)/g DW). The peels' extracts also had the highest diversity of compounds, mostly phenolic acids, flavonoids, and coumarins, as identified by HPLC-ESI-MS/MS. Some molecules were specific to a particular fruit part, for example, coumaric acid and uvaol in the peel, and vanillin and kaempferol-O-(rhamnosyl)hexosylhexoside in the flesh. Some compounds are here described for the first time in Hottentot-fig, such as azelaic acid and emodin. The peel's extracts had the highest anti radical activity, especially the ethanol and acetone towards 2,2-diphenyl-1-picrylhydrazyl (DPPH) (half maximal inhibitory concentration (IC50) values of 0.59 and 0.88 mg/mL, respectively), and the acetone extract against 2,2'-Azino-bis(3-ethylbenzothiazoline-6-sulfonic acid) diammonium salt (ABTS) (IC50 = 0.56 mg/mL). Samples had nil capacity to chelate iron, a low copper chelation potential, but a significant capacity to reduce iron, especially the ethanol (IC50 = 0.09 mg/mL) and the acetone extracts of peels (IC50 = 0.10 mg/mL) and flesh (IC50 = 0.11 mg/mL) and also the water peel's extracts (IC50 = 0.18 mg/mL). Samples had nil to low activity towards the enzymes acetylcholinesterase (AChE), butyrylcholinesterase (BuChE), alpha-amylase and alpha-glucosidase, but displayed a strong inhibition of tyrosinase, especially the ethanol peel's extracts (29.55 mg kojic acid equivalents (KAE)/g). Samples had nil to low in vitro toxicity towards human keratinocytes. All together our results suggests possible novel biotechnological applications of Hottentot-fig fruits as sources of innovative bioactive ingredients for the food, cosmetic, agriculture and/or pharmaceutical industries.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Investigation mutagenic and antimutagenic potentials of root methanol extract of Ferula elaeochytris Korovin by salmonella/microsome test system
    (ELSEVIER SCIENCE BV, 2016) Durak, Yusuf; Uysal, Ahmet; Gunes, Erdogan
    [Abstract not Available]
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    INVESTIGATION OF ANTIOXIDANT AND ANTIBACTERIAL ACTIVITIES OF SOME HYPERICUM SPECIES
    (PARLAR SCIENTIFIC PUBLICATIONS (P S P), 2013) Maltaş, Esra; Uysal, Ahmet; Yıldıztugay, Evren; Aladağ, Mustafa Onur; Yıldız, Salih; Küçüködük, Mustafa
    The in vitro antioxidant and antibacterial activities of the methanol extracts of three Hypericum species (Hypericum aviculariifolium Jaub. & Spach subsp. depilatum (Freyn & Bornm.) Robson var. depilatum, Hypericum salsugineum Robson & Hub.-Mor., Hypericum perforatum L.) growing in Turkey were investigated. The antioxidant capacities of the extracts were evaluated by different assays; including total phenolic content, total flavonoid content, free radical scavenging activity (DPPH assay), total antioxidant activity by beta-carotene-linoleic acid assay, ferric and cupric reducing assay and metal chelating activity. Antibacterial activity was screened using a broth microdilution assay against a panel of standardized bacteria. Results showed that the methanolic extract of H. salsugineum showed the highest antioxidant activity among the extracts. Hypericum perforatum was the most effective extract among extracts of all Hypericum species tested and Listeria monocyto genes was the most sensitive bacterium against all extracts.