Yazar "Yöndem, İsa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bilgisayar Desteği ile Hazırlanan Dental Seramikler (CAD/CAM)(2008) Yöndem, İsa; Aykent, FilizEstetik ve biyouyumlu olmalarından dolayı tam seramik restorasyonların tercihinde önemli bir artış meydana gelmiştir. Seramik materyalinin ilerleyen teknoloji ile fiziksel ve mekaniksel özelliklerinin geliştirilmesi kullanım alanını da genişletmektedir. Diş hekimliğinde CAD/CAM teknolojisi her geçen gün gelişmeye devam etmektedir ve geleneksel kayıpmum- döküm tekniğine bir alternatif olarak önem kazanmaktadır. Devamlı gelişmeleri göz önünde bulundurularak, CAD/CAM teknolojisi gelecekte de dental restorasyonları üretmekte önemli bir teknoloji olduğunu göstermektedir. Bu teknoloji ile üstün kalite ve hatasız restorasyonlar yapmak mümkündür aynı zamanda kullanılan diğer tekniklere göre daha az laboratuar çalışma ve daha az maliyet gerektirir.Öğe Effect of Different Finishing Techniques for Restorative Materials on Surface Roughness and Bacterial Adhesion(MOSBY-ELSEVIER, 2010) Aykent, Filiz; Yöndem, İsa; Özyeşil, Atilla G.; Günal, Şölen K.; Avunduk, Mustafa C.; Özkan, SemihaStatement of problem. The formation of biofilm and bacterial accumulation on dental materials may lead to the development of gingival inflammation and secondary caries. Purpose. The purpose of this study was to examine the effect of different surface finishing and polishing methods on surface roughness and the adhesion of S. mutans bacteria to 2 new-generation indirect composite resins, 1 direct composite resin, and 1 ceramic material. Material and methods. Forty specimens (10 x 10 x 2 mm) of each material, indirect composite resins (SR Adoro, Estenia), direct composite resin (Tetric), and a ceramic material (VITABLOCS Mark II), were fabricated. Specimens were divided into 4 groups (n=10) that were treated with 1 of the following 4 surface finishing techniques: diamond rotary cutting instrument, sandpaper discs (Sof-Lex), silicone-carbide rubber points (Shofu), or a felt wheel with diamond paste. Surface roughness was measured with a profilometer. Test specimens were covered with artificial saliva and mucin to produce pellicle. Bacterial suspension (10(9) CFU/ml) was then added to the pellicle-coated specimens, and bacterial adhesion was determined using a confocal laser microscope and image analyzing program. Data were analyzed with 2-way ANOVA, followed by Tukey HSD test, Pearson correlation, and regression analysis (alpha=.05). Results. The highest surface roughness values were recorded in SR Adoro and diamond rotary cutting instrument groups. The lowest vital S. mutans adhesion was seen in the ceramic group and in SR Adoro indirect composite resin (P<.05). Conclusions. Bacterial adhesion to indirect composite resin materials differed from that to ceramic material after surface treatments. A positive correlation was observed between surface roughness and the vital S. rnutans adhesion.Öğe Eksentrik Kayıtlar ile Artikülatör Programlama: Olgu Sunumu(Selçuk Üniversitesi, 2024) Türkay, Taner; Güven, Mehmet Fatih; Demir, Necla; Yöndem, İsaProtetik tedavide amaç ideal bir protez tasarlayıp üretmektir. İdeal birprotez kişisel olarak estetik, fonksiyon ve fonetik açıdan gereksinimlerikarşılamalıdır. Doğru bir teşhis ve tedavi planlaması ise bu süreçte kilit roloynamaktadır. Dental protezlerin estetik ve fonksiyonları oklüzal düzleminsagittal ve frontal düzleme göre oryantasyonundan etkilenmektedir. Oklüzaldüzlemin transferi için yüz arkı (facebow) yararlı olabilir. Yüz arkıkullanımının yararı sıklıkla sorgulanmış olmasına rağmen, günümüzde hemanalog ve hem de dijital iş akışlarında, maksiller modelin yüzeoryantasyonunda ve maksillo-mandibuler ilişkinin sağlanmasında gerekliliğinikorumaktadır. Dijital iş akışlarında, tomografiden elde edilen 3D görüntü,çene hareketi takip cihazı ve optik yüz tarayıcısı kullanılarak bu ilişkilerintransferini sağlamak mümkündür. Ancak her sistem buna uygun değildir.Uygun olmayan sistemlerde bu transferin analog olarak tam ayarlanabilen birartikülatörde yapılması ve dijital ortama taşınması gerekir.Bu olgu sunumunda; tam dişsiz üst çene ve alt çene Kennedy Class I dişsizlikolgusunun tam ayarlanabilen, artikülatörün eksentrik kayıtlar ileprogramlanarak yapılmış tedavisi anlatıldı.Öğe Farklı yüzey bitirme işlemlerinin metal desteksiz seramik restorasyonlarda yüzey pürüzlülüğü ve kırılma dayanımları üzerindeki etkisinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2006-06-16) Yöndem, İsa; İnan, ÖzgürBu çalışmadaki amaç, dört faklı metal desteksiz seramiğe uygulanacak farklı yüzey işlemlerinin, bu seramiklerdeki yüzey pürüzlülüğü ve kırılma direncini nasıl etkilediğini tespit etmektir. Çalışmada kullanılan IPS Empress 2 ve In-Ceram grubu örneklerin kor yapılarının hazırlanmasında özel bir metal kalıp kullanıldı. Daha sonra, bu kor yapıların üzerine üstyapı veneer porseleni uygulandı. Cercon ve CEREC gruplarındaki örnekler prefabrike blokların, ISOMET kesme cihazında belirlenen kalınlıklarda kesilmesiyle elde edildiler. Elde edilen bu örneklere, önceden belirlenen standart tesviye işlemi uygulandı. Tesviyeleri bitirilen örnekler, partikül büyüklüğü 50um olan AI2O3 kullanılarak ince kalem kumlama işlemine tabi tutuldu. Sonra bu örnekler ultrasonik cleaner' da temizlendiler. Örnekler kendi aralarında her bir grupta 15 adet olacak şekilde rastgele üç gruba ayrıldı. Bunlardan ilk gruba bitim frezinden başka hiçbir işlem uygulanmadı. Sonraki grup, polisaj 104 lastiği kullanılarak parlatma işlemine tabi tutuldu. Geriye kalan gruba ise üretici firmaların talimatlarına göre glaze işlemi uygulandı. Yüzey işlemleri bitirilen örneklerin yüzey pürüzlülüğü ölçümü için Mitutoyo Surftest-B ve Surftest 402 Analyzer cihazı kullanıldı ve taramalı elektron mikroskop (SEM; Jeol JSM- 5600) ile yüzey incelemeleri yapıldı. Yüzey pürüzlülüğünün ölçümünden sonra, örneklere üç nokta eğme testi uygulandı. Porselen sistemleri ile yüzey işlemlerinin yüzey pürüzlülüğü ve kırılma dayanımı açısından değerlendirilmesi için iki yönlü varyans analizi uygulandı. Yüzey pürüzlülüğü açısından yapılan değerlendirmede porselen sistemlerinin ve yüzey işlemlerinin istatistik olarak önemli farklılıklar gösterdiği tespit edildi (p<0.05). Kırılma dayanımı açısından yapılan değerlendirmede porselen sistemlerinin ve yüzey işlemlerinin istatistik olarak önemli- farklılıklar gösterdiği tespit edildi (p<0.05). Porselen sistemleri arasında yüzey pürüzlülüğü ve kırılma dayanımı açısından fark olup olmadığını değerlendirmek için tek yönlü ANOVA ve Duncan Gruplaması yapıldı. Yüzey pürüzlülüğünde Cercon grubu haricinde diğer gruplar arasında istatistik olarak bir fark gözlenmedi. Kırılma dayanımında ise bütün gruplar arasında istatistik olarak önemli farklılıklar tespit edildi. Porselen sistemlerine uygulanan yüzey işlemleri arasında yüzey pürüzlülüğü ve kırılma dayanımı açısından fark olup olmadığını değerlendirmek için tek yönlü ANOVA ve Duncan Gruplaması yapıldı. Buna göre en düşük yüzey pürüzlülüğü glaze grubunda gözlenirken, kırılma dayanımında da glaze grubu en yüksek değeri vermiştir. Genel olarak bir değerlendirme yapıldığında, yüzey pürüzlülüğü ile kırılma dayanımı arasında istatistik olarak önemli bir ilişki tespit edilmiştir (p<0.05). 105 Çalışmada glaze işlemi uygulanan örneklerin yüzeyleri, diğer yüzeylerden daha düzgün bulunmuştur ki bu sonuç SEM ile yapılan incelemede de doğrulanmıştır. Aynı zamanda glaze işlemi uygulanan örneklerin kırılma dayanımları diğer örneklerden daha yüksek bulunmuştur.Öğe İmplant Destekli Overdenture Protezlerde Sağlanamayan Bilateral Balanslı Artikülasyon ve Klinik Çözümü: İki Olgu Sunumu(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Türkay, Taner; Güven, Mehmet Fatih; Demir, Necia; Yöndem, İsaProtetik tedavilerde estetik, fonasyon ve fonksiyonun yeniden düzenlenmesi hedeflenmektedir. Tedavi öncesi hasta talepleri ve tedavi sonrası şikâyetler bunların öncelik sıralamasını etkileyebilmektedir. Birinci olgu sunumunda; 55 yaşında kadın tam dişsizlik olgusunun, alt üst (üst 4, alt 3 adet) implant destekli overdenture protezler ile olan tedavisi anlatıldı. Konvansiyonel adımlardan farklı bir protokolle tedavisi tamamlanan hastanın tedavisi pantografik kayıt cihazı ile eklemine ait dinamik verilerin açısal değerleri ile programlı tam ayarlanabilir artikülatör kullanılarak tamamlandı. İkinci olgu sunumunda; Mevcut protezlerinin yenilenmesini isteyen 65 yaşında kadın hastanın, tam dişsiz üst çenenin total protez ile, alt çenenin implant destekli overdenture protez ile olan tedavisi anlatıldı. Tedavi ilk olgu sunumuna benzer bir protokolle tamamlandı. Her iki vakanın final protezlerinde elde edilen pembe ve beyaz estetik memnuniyet vericidir. Ancak protezlerin final estetiğine rağmen artikülasyondaki erken temaslar memnuniyetsizliğe yol açmıştır. Her iki olguda da protezlerin teslimi sonrası hastaların protezlerinin belirli diş temaslarında yerinden oynadığı yönünde şikâyetleri oldu. Gerekli dinamik stabilitenin sağlanabilmesi için her iki olgu sunumunda da direkt ağız içi tespitle dinamik faset onarımları yapıldı. 1. olguda dinamik stabilite 6 haftanın sonunda, 2. olguda ise teslim anında sağlanabildi.Öğe Temperature rise during polymerization of three different provisional materials(SPRINGER HEIDELBERG, 2008) Altıntaş, Subutay Han; Yöndem, İsa; Tak, Onjen; Üşümez, AslıhanThe purpose of this study was to evaluate the temperature rise during polymerization of three different provisional materials by direct method on two different dentin disc thicknesses. Two autopolymerizing; bis-acrylic composite (Fill-in; Kerr), polymethyl methacrylate (Temdent; Weil Dental), and one light polymerizing composite (Revotek LC; GC) provisional restoration materials were used in this study. Sixty dentin discs were prepared from extracted molars (diameter, 5 mm; height, 1 or 2 mm). These dentin discs (1 or 2 mm) were placed on apparatus developed to measure temperature rise. The temperature rise during polymerization was measured under the dentin disc with a J-type thermocouple wire that was connected to a data logger. Statistical analysis was performed with two-way analysis of variance followed by Tukey HSD test (alpha=0.05). Temperature rise values statistically varied according to the provisional restoration material used (light polymerized, auto polymerized; P < 0.001) and the dentin thickness (1 and 2 mm; P < 0.001). The polymethyl methacrylate based provisional material induced significantly higher temperature rise than other provisional restoration materials at 2-mm dentin thickness (P < 0.01). At 1-mm dentin thickness, polymethyl methacrylate and composite induced significantly higher temperature increase than bis-acrylic composite provisional material (P < 0.05). The risk for heat-induced pulpal damage should be taken into consideration during polymerization of provisional materials in deep cavities in which dentin thickness is less than 1 mm.Öğe Temperature rise during resin composite Polymerization under different ceramic restorations(2011) Yöndem, İsa; Altıntaş, Subutay Han; Üşümez, AslıhanObjectives: The purpose of this study was to measure temperature increase induced by various light polymerizing units during resin composite polymerization beneath one of three types of ceramic restorations. Methods: The resin composite (Variolink II) was polymerized between one of three different ceramic specimens (zirconium oxide, lithium disilicate, feldspathic) (diameter 5 mm, height 2 mm) and a dentin disc (diameter 5 mm, height 1 mm) with a conventional halogen light, a high intensity halogen light, or an LED unit. The temperature rise was measured under the dentin disc with a J-type thermocouple wire connected to a data logger. Ten measurements were carried out for each group. The difference between the initial and highest temperature readings was taken and the 10 calculated temperature changes were averaged to determine the mean value in temperature rise. Two way analysis of variance (ANOVA) was used to analyze the data (polymerizing unit, ceramic brand) for significant differences. The Tukey HSD test was used to perform multiple comparisons (?=.05). Results: Temperature rise did not vary significantly depending on the light polymerizing unit used (P=.16), however, the type of ceramic system showed a significant effect on temperature increases (P<.01). There were no statistically significant differences between lithium disilicate and feldspathic ceramic systems (P >.05); in comparison, the resin composite polymerized under the zirconium oxide ceramic system induced a significantly lower temperature increase than the other ceramic systems tested (P<.05) Conclusions: The resin composite polymerized beneath zirconium oxide ceramic system induced significantly smaller temperature changes. The maximal temperature increase detected in all groups in this study was not viewed as critical for pulpal health.