Yazar "Zabun, Sezgin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Osmanlı Devletinde Tütün Ticareti: Aslıoğlu Serahim’e Ait Adana Tütün Fabrikası Örneği(Selçuk Üniversitesi, 2021) Zabun, SezginTütün dünyaya Amerika'dan yayıldı. Bu nedenle Amerika dışındaki dünyada geçmişi 500 yıl kadardır. Amerikan yerlileri tütünü tedavi edici olarak ve dini ayinlerde kullanmışlardır. Tütün coğrafi keşiflerden sonra İspanya aracılığıyla Avrupa'ya getirilmiştir. Avrupa’da sigara, sarmalık nargile, enfiye, çiğnemelik gibi pek çok farklı formda tüketilmiştir. Baş ağrısı, mide hastalıkları, kadın hastalıkları gibi pek çok hastalığı da iyi geldiği iddia edilmiştir. Günümüzde pek çok hastalığın, özellikle de kanser hastalıklarının sebebi olarak kabul edilse de alışkanlık yapma özelliği nedeniyle pek çok kişi istediği halde vazgeçememektedir. 1500'lü yılların başında Avrupa'ya gelen tütün, kısa süre sonra denizciler aracılığıyla Osmanlıya ulaştı. Tedavi edici olduğu kanaati ile birlikte alışkanlık yapma özelliği tütünü kısa zamanda önemli bir sanayi bitkisi yaptı. Osmanlı'dan alacaklarını tahsil etmeye gelen Düyun- u Umumiye ve bu çerçevede kurulan ve 10 yıllık Tekel elde eden çok uluslu Reji Şirketi, tütün üretimini, tüketimini ve ticaretini kontrol etmiştir. Adana Külahçılar da Tütün Fabrikası da bu çerçevede tütün mamülleri üretimi ve ticareti yapmıştır. Bu çalışmada Adana Külahçılarda bulunan tütün fabrikasının Aslıoğlu Serahim Efendiye devir teslimine ait Osmanlı arşiv belgesi esas alınarak söz konusu fabrikayla ilgili ekonomik veriler ortaya konulmuştur.Öğe Temettüat Defterlerine göre 19.yy'da Sivas'ın sosyo-ekonomik yapısı(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008) Zabun, Sezgin; Buluş, AbdulkadirBu çalışma XIX. yüzyılın ortalarında Sivas Eyaleti'nin merkezinin(Sivas Kazası) Sosyoekonomik durumunu ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu amaca ulaşmada 1845 yılı Temettüat Defterleri'nin tamamını temel olarak almaktadır. Sivas tarih boyunca önemini korumuştur. Gerek Roma döneminde gerekse Selçuklu döneminde önemli bir merkezdir. Osmanlı döneminde ise eyalet merkezi olmuştur. Sivas 1845 yılı Temettüat Defterleri kayıtlarına göre çoğunlukla Türk, Ermeni, Rum ve Kıpti nüfusuna sahiptir. Bu unsurların Müslüman ve Hıristiyan oldukları bilinmektedir. Mesleklerinden Müslüman ve Hıristiyan din adamı oldukları anlaşılan kimseler kayıtlıdır. Sivas'ta ikamet edenlerden yetişkin erkeklerin esnaf, zanaatkâr veya çiftçi oldukları, çocukların ise çıraklığa verildikleri ve ücretleri olduğu tespit edilmiştir. Gayrimüslimlerin tamamının zanaatkâr veya esnaf oldukları, çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşanların yok denecek kadar az olduğu tespit edilmiştir. Askerlikle alakalı olanların tamamı Müslümandır. Ziraat ile uğraşanların çoğu aynı zamanda arabacılık yapmaktadır. Çiftçilik yapanlar daha çok buğday, arpa, fiğ ekmektedir. Sadece Gökçe Bostan Mahallesi'nde ikamet eden bazı çiftçilerin bu ürünlerin yanı sıra, tütün, afyon, susam ve börülce de ektikleri tespit edilmiştir. Temettüat Defterleri'nde bir önceki yıla ait vergi kayıtları mevcuttur. Büyük çoğunlukla bu vergi ?Vergiyi Mahsûsa? olarak belirtilmiş, nadiren aşar vergisi gösterilmiştir. Gayrimüslimler için cizye kayıtları büyük çoğunlukla mevcuttur. Yine çoğunluğunda verginin miktarı belirtilmişken, bazı mahallelerde de cizyenin ait olduğu kategori belirtilmiştir. Gayrimüslimlerden alınan cizye 3 gruba ayrılmıştır: Durumu iyi olanlar (âlâ), durumu orta olanlar (evsat) ve ekonomik durumu düşük olanlar (ednâ) olarak gruplandırılmışlardır. Gayrimüslimlerin ekonomik durumlarının Müslümanlardan daha iyi olduğu ortalama hane başı gelirlerinden anlaşılmaktadır.Ayrıca tımarlı zaptiyeler istisna edildiğinde gelir durumunda Müslümanlar aleyhine büyük bir fark ortaya çıkmaktadır.