Yazar "Zamani, Adil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acute Respiratory Distress Syndrome [akut Sikintili Solunum Sendromu](2002) Zamani, AdilAcute respiratory distress syndrome (ARDS) is a severe manifestation of acute lung injury. This syndrome is characterized by widespread damage to the endothelium and epithelium of the alveolus. Considerable attention has recently been directed to the contribution of neutrophils, macrophages, cell adhesion molecules, cytokines and other mediators to the development of ARDS. The purpose of this article is to provide an update on cellular mechanisms and mediators of ARDS.Öğe Bronchoscopic intratumoral injection of tranexamic acid: a new technique for control of biopsy-induced bleeding(LIPPINCOTT WILLIAMS & WILKINS, 2011) Zamani, AdilIn order to achieve an optimal diagnostic yield in patients with endoscopically visible tumors multiple biopsies are needed. However, some centrally located necrotic endobronchial tumors and other vascular-appearing tumors are prone to bleed significantly after the first biopsy, which poses a distressed and complicated management problem for a bronchoscopist. In the present case study, a new technique, using intratumoral injection of tranexamic acid to control significant bleeding during bronchoscopic biopsy, is described. Although this study is limited to two cases, it has been suggested that good control of biopsy-induced bleeding can be attained using this technique. Blood Coagul Fibrinolysis 22:440-442 (C) 2011 Wolters Kluwer Health vertical bar Lippincott Williams & Wilkins.Öğe Cardiac Hydatid Cyst in a Patient With Pulmonary Tuberculosis(Int Union Against Tuberculosis Lung Disease (I U a T L D), 2002) Zamani, Adil; Aydemir, Y.; Görmüs, N.; Ödev, Kemal; Solak, H.[Abstract not Available]Öğe Cardiac Hydatid Cyst in a Patient With Pulmonary Tuberculosis [2](2002) Zamani, Adil; Aydemir, Y.; Görmüş, Niyazi; Ödev, Kemal; Solak, H.[Abstract not Available]Öğe The First Case Report of a Metastatic Myxoid Liposarcoma Invading the Left Atrial Cavity and Pulmonary Vein(FORUM MULTIMEDIA PUBLISHING, LLC, 2011) Dogan, Umuttan; Zamani, Adil; Gormus, Niyazi; Paksoy, Yahya; Avunduk, Mustafa Cihat; Demirbas, SonerMyxoid liposarcoma (MLS) is the most commonly encountered liposarcoma subgroup, accounting for about 50% of all cases. Metastatic MLS of the heart is extremely rare. Herein we describe for the first time metastasis of MLS to the left atrium and left upper pulmonary vein in a 54-year-old woman who was admitted with shortness of breath and cough persisting for 2 weeks. The patient reported that a total surgical excision of MLS of the left thigh followed by radiotherapy was performed 4 years ago. An emergency operation was performed due to rapidly progressive worsening of clinical condition and echocardiographic determination of left atrial mass protruding into the left ventricle and obstructing the mitral inflow throughout the diastole. The mass could not be totally excised because it was tightly adhered to the surrounding tissue. Postoperative magnetic resonance imaging (MRI) showed a 5 x 3 cm residual tumor deforming the posterior wall of the left atrium entirely and extending into the left upper pulmonary vein. Histopathological examination was consistent with MLS. In conclusion, considering probable cardiac metastasis in patients presenting with respiratory symptoms with medical history of soft tissue sarcomas would be life saving. The case is discussed, and a review of the literature in relation to the metastatic involvement of the heart by MLS is presented.Öğe KOAH'lı olgularda mikrobiyolojik örnek alma fırçası ile belirlenen alt solunum yollarının bakteriyel florası(1997) Süerdem, Mecit; Zamani, Adil; Tuncer, İnci; Baysal, BülentBu çalışma aşağıdaki soruları yanıtlamak için plan-landı.(l) Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) egsaserbasyonunda patojenik mikroorganizmaların rolü nedir? (2) KOAH'lı olgularımızın alt solunum yollarında hangi mikroorganizmalar ne sıklıkta yerleşmektedir? (3) Bunların antibiyotiklere karşı hassasiyetleri nasıldır? Çalışma egsaserbasyon döneminde bulunan 28 erkek, 8 kadın KOAH'lı olguda gerçekçekleştirildi. Egsaserbasyon kriterleri olarak dispne ve öksürükde artış ile balgamın pürülanlaşması kabul edildi. Olgu seçiminde akciğerlerin radyolojik tetkikinde paran-kim infıltrasyonu bulunmaması ve antibiyotik tedavisine başlanılmamış olmasına dikkat edildi. Olguların 18 (%50) "sinde alt solunum yollarından mikroorganizma izole edildi. İzole edilen mikroorganizmaların sıklık sırası S. pneumoniae (%61). H. influenzae (% 44), Neisseria türleri (% 38), M.catarrhalis (%22) ve S. aureus (%16) şeklinde belirlendi. 6 (%33) olguda tek patojen 12 (%67) olguda ise birden fazla patojen mevcuttu. Disk difftizyon metodu kullanarak 13 antibiyotiğe karşı bu patojenlerin hassasiyet özellikleri incelendi. S.pneumoniae izolatlarının tümü penicillin'e hassastı. İzole edilen patojen bakterilerin çoğunluğu cotrimoxazolea karşı dirençli olduğu tespit edildi.Öğe Kronik obstrüktif akciğer hastalığında teofilinin akım oran indeksi ve solunum fonksiyon testleri üzerine etkisi(1997) Demiralay, Rezan; Zamani, Adil; Bediz, Cem; Süerdem, MecitBu çalışma, kronik obstrüktif akciğer hastalığında (KOAH) tek doz intravenöz teofilinin bronkodilatör etkisini araştırmak için planlandı. Teofilinin bronkodilatör etkisini belirlemede standart solunum fonksiyon testlerinin yamsıra, akım-oran indeksi (FR 75) de incelendi. Çalışma, akut atak döneminde bulunan 42 KOAH'lı hasta üzerinde çift kör, plasebo kontrollü metodla gerçekleştirildi. 21 hastaya (yaş ortalaması 60.1 2.34) 6 mg/kg dozunda intravenöz teofılin uygulanırken, kontrol grubunu oluşturan 21 hastaya (yaş ortalaması 59.5 3.25) ise sadece serum fizyolojik enjekte edildi. İntravenöz enjeksiyonlardan önce ve 10 dakika sonrasında solunum fonksiyon testleri yaptırıldı ve akım-oran indeksleri hesaplandı. Teofılin uygulanan hastalarda FVC ve FR 75 haricindeki diğer tüm parametrelere ait bazale göre değişim oranları plaseboya göre önemli derecede yüksek bulundu. Böylece KOAFTın akut atak tedavisinde tek doz teofılin enjeksiyonunun uygulanabileceği sonucuna varıldı.Öğe Pleural Effusion Associated with a Psoas Abscess Dissecting Through the Posterior Abdominal Wall(1998) Zamani, Adil; Arıkan, Veysel; Zamani, Ayşe Gül24 yaşında erkek hasta solda plevra sıvısı nedeniyle başvurdu. Parapnömonik sıvı tanısıyla antibiyotik tedavisi başlanmıştı. Takip eden günlerde sol lumbar bölgede suhkuta.ii yumuşak doku kitlesi gelişti. Bilgisayarlı Tomografi in-celemesinde psoas absesi ve sıvı koleksiyonu görüldü. Hasla ultrason esliğindeperkütan drenaj ve antibiyotikle tedavi edil-di.Öğe Tüberküloz plörezide plevra sıvısı seruloplazmin düzeyinin tanısal değeri(1995) Özer, Faruk; Gödeneli, Berna; Gök, Mehmet; Zamani, Adil; Çağlayan, Osman; Kalak, Sadinaz; İmecik, Oktay[Abstract not Available]Öğe Unusual Radiographic Features of Primary Pulmonary Tuberculosis in Adults(2001) Zamani, Adil; Ödev, Kemal; Kalem, AbdülcelilPrimer akciğer tüberkülozunun üç atipik radyolojik görünümünün insidansını belirlemek: (1)40 yaş ve üzerindeki olgularda izole tek taraflı plevral effüzyon,(2)izole hiler adenopati,(3)normal akciğer grafisi. Tasarım: ilk defa aktif akciğer tüberkülozu (TB) tanısı konulan erişkin hastaların (18 yaş üstü) dosya kayıtlarının ve akciğer grafilerinin geriye dönük analizi. Ortam: Üniversiteye bağlı bir Göğüs Hastalıkları Kliniği. Hastalar ve yöntemler: 1995-1996 yılları arasında (12 ay) aktif akciğer tüberkülozu tanısı konulan olgular çalışma kapsamına alındı.Çalışmaya alınma ölçütleri (1) daha önce geçirilmiş TB öyküsünün olmaması ve (2)TB'nin bakteriyolojik ve/veya histopatolojik olarak doğrulanması şeklinde belirlendi.Olguların ilk başvuru akciğer grafileri iki bağımsız araştırıcı tarafından değerlendirildi. Radyolojik bulgular (1) postprimer TB için tipik görünüm,(2) primer TB için tipik görünüm ve (3) primer TB için atipik görünüm şeklinde sınıflandırıldı. Sonuçlar: Değerlendirilen 157 hastadan 110 (%70)'unda postprimer TB için tipik radyolojik görünüm,47 (%30)'sinde ise primer TB için tipik veya atipik görünüm vardı. Primer TB için atipik görünüm olguların %9.6'sında bulundu. (15/157 ); en sık saptanan radyolojik görünüm 40 yaş ve üzerindeki olgularda izole tek taraflı effüzyondu (%7). İki olguda (% 1.3)izole iki taraflı plevral effüzyon, iki olguda (%1.3) ise izole hiler adenopati vardı. Akciğer grafisi normal olan hiçbir hasta saptanmadı. Yorum: Sonuç olarak,40 yaş ve üzerindeki hastaların akciğer grafilerinde izole tek taraflı plevral effüzyon saptanması halinde ayırıcı tanıda öncelikle tüberküloz plörezi dikkate alınmalıdır.Ayrıca,akciğer grafisi normal olan tüberkülozlu olgularda ilk radyolojik tanının atlanabileceği kanısındayız.Bu nedenle, klinisyenler bu atipik radyolojik görünüm ile karşılaştıklarında dikkat olmalıdırlar.