Beyşehir Ali Akkanat Meslek Yüksekokulu Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Turizm Destinasyonu Olarak Konya Şehrinin Marka Kişiliği(Selçuk Üniversitesi, 2022 Ekim) Sakar, Alper SelçukMarka kişiliği (brand personality) kişilik özelliklerinin, markalarla özdeşleştirilmesi ile ortaya çıkan bir süreçtir. Tüketicilerin belirli bir markaya bağlılık göstermelerinde marka kişiliği önem taşımaktadır, çünkü marka kişiliği satınalma kararlarını etkilemekte ve rakipler arasından seçim yapmayı sağlamaktadır. Dolayısıyla pazarlamacılar ve işletmeler bu yaklaşımı göz önüne alarak markaların hangi kişilik özelliklerinin tüketiciler gözünde geçerlik kazandığını belirlemekte ve pazarlama iletişiminde bu özellikleri ön plana çıkarmaktadırlar. Destinasyon imajı; genel imaj, destinasyon markası, ve marka kişiliği ile ilişkilendirilebilmektedir. Bu bağlantı kişilerin hayat tarzları ve değerler sistematiğinin bir destinasyonu seçim sürecinde kilit derecede önemli olduğunu göstermektedir. Turistin destinasyon imajı hakkındaki düşüncesi ile destinasyonun marka kişiliği ne kadar çok uyuşursa o destinasyona ziyaretle sonuçlanacak bir davranış eğilimi gözükecektir. Bu çalışma marka ve pazarlama dünyasına tüketici maddelerinden daha çok seyahat destinasyonları açısından bakmaya çalışmıştır. Hem yerli hem de yabancı turistler nezdinde turistik destinasyon olarak Konya ilinin marka kişiliği boyutları Aaker’in (1997) ölçeğinde uygulanmış, farklılaşmaları araştırılmış, destinasyon imajı ile marka kişiliği ilişkilendirilmiş ve araştırma sonuçlarına dayanılarak ilin destinasyon olarak pazarlaması hakkında ipuçları elde edilmiştir.Öğe Türk Si?gorta Sektöründe I?şletme Yatırımları (1990-1997)(Selçuk Üniversitesi, 2002) Karabulut, TahsinTeknolojik gelişmeyle beraber hem bireysel ve hem de kurumsal olarak karşılaşılacak risklerin çoğalması sigortaya duyulan ihtiyacı arttırmıştır. Sözkonusu ihtiyacı gidermeye yönelik olarak faaliyet gösteren sigorta işletmeleri, sosyal ve ekonomik alanda birçok fonksiyonu yerine getirmektedir. Ülkemizde de sigorta sektörü son yıllarda büyük önem kazanmıştır. Bu çalışma sigorta işletmelerinin yatırımlarına yönelik bir inceleme sunmayı amaçlamaktadır. Çalışmada sigorta işletmelerinde yatırımların mali görünümü İncelenmekte ve yorumlanmaktadır.Öğe I?şletmelerde Kazanç Yöneti?mi? Uygulamalarının Arkaplanı(Selçuk Üniversitesi, 2005) Kurşunel, Fahri; Büyükşalvarcı, Ahmet; Alkan, Alper TungaGlobal rekabet ortamında işletmelerin ihtiyaç duydukları kaynakları düşük maliyetle sağlayabilmeleri, sağlıklı bir kurumsal yapıya sahip olmaları ile mümkündür. Sağlıklı bir kurumsal yapıya sahip olmak ise; yeterli düzeyde kâr, pay başına kazanç ve uygun bir finansal yapı ile mümkün olabilmektedir. İşletmeler sağlıklı bir görünüme sahip olduklarını finansal tablo ve raporları ile ilgililere sunmaktadırlar. Ancak şirket yöneticilerinin kendi yada kurumsal menfaatleri doğrultusunda, zaman zaman durumlarını olduğundan daha iyi göstermek için finansal raporlama sürecinde aldıkları kararlarla veya gerçekleştirdikleri işlemlerle finansal sonuçları değiştirmeye çalıştıkları görülebilmektedir. Bu süreç; bir şirketin ekonomik performansı hakkında, şirketle ilgili bazı tarafların yanıltılması ya da kamuya açıklanan kâr rakamına bağlı bazı sözleşmesel sonuçların etkilenmesi amacına yönelik kazanç yönetimi uygulaması olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, küresel rekabet ortamında kazanç yönetiminin temel amaçları ve arkaplanı sorgulanmakta ve işletmelerde çağdaş kazanç yönetimi uygulamaları tartışılmaktadır.Öğe Si?yasal Ni?teli?kli? Kamuoyu Araştırmalari ve 24 Aralık 1995 Genel Seçi?mler Örneği?(Selçuk Üniversitesi, 2003) Sezgin, Murat21 yüzyılda ticari hayattaki pazar araştırmalarının yanı sıra aynı süre içerisinde demokratik toplumlarda kamuoyu ye kamuoyu araştırmaları literatürde yer almaya başlamıştır. Özellikle ampirik metotların gelişmesi ve bunların sonuçlarının sosyal bilimler içerisinde kullanılması, kanaat ve tutum ölçüm, işlemlerinin gelişmesi kamuoyu araştırmalarının önemini bir kat daha artırmıştır.Demokrasi düsturu içinde halkın siyasal iktidara olan desteğini göstermede kamuoyu araştırmalarının yer alması, bu araştırmaları siyasal yaşamın önemli bir parçası kılmıştır. Yaşadığımız çağda kitle iletişim araçları gündemi tespit etmede, bireylerin algılamalarını şekillendirmede ve yönlendirmede önemli bir rol oynamaktadır.Kamuoyu araştırmalarının kitle iletişim araçları tarafından kullanılmaları ve halka sunulmalan artık stratejik bir seçim çalışması olarak nitelendirilmektedir Günümüzde kamuoyu araştırmaları, siyasal ve ekonomik alanda yerini alarak modernleşmeyle beraber toplumun kendisine tutulan bir ayna görevini üstlenmektedir.Bu bağlamda çalışmada 24 Aralık 1995 yılı genel seçimleri öncesi 4 aralık 1995 ve 4 ocak 1996 tarihleri. arasında basında çıkan kamuoyu araştırmaları ele alınmıştır.Çıkan sonuçlar resmi sonuçlarla kıyaslanmaya çalışılmıştır.Öğe Mali?yet Yöneti?mi?nde Çağdaş Bi?r Yaklaşım: Hedef Mali?yetleme(Selçuk Üniversitesi, 2005) Kurşunel, Fahri; Alkan, Alper Tunga; Büyükşalvarcı, AhmetGünümüz yüksek rekabet koşulları altında faaliyetlerini sürdürmeye çalışan işletmeler özellikle küreselleşmenin de etkisiyle hayatta kalabilmek için yeni ürünler piyasa sunmakta ve bunların satışlarından arzu edilen bir kar miktarı elde etmeyi hedeflemektedir. Fakat bu rekabet o kadar şiddetli olmuştur ki artık firmalar istedikleri fiyat üzerinde mallarını satamaz duruma gelmişler ve elde etmeyi düşündükleri karları kazanabilmek için üretim faaliyetlerini en ince ayrıntısına kadar planlamaya başlamışlardır. Söz konusu bu ortamda maliyet muhasebesinin önemi daha da artmış ve günümüz hızlı gelişen teknolojiye uygun yeni maliyet sistemleri ortaya çıkmıştır. Bu sistemlerden biri olan hedef maliyetleme öncelikle karı değil pazar payını düşünen Japon firmaları tarafından uygulanmaya başlanmış ve günümüz üretim hayatında bir çok firma tarafından da uygulanan bir maliyet sistemi haline gelmiştir.Öğe Bankalarda Kurumsal Yönetim-Entelektüel Sermaye İlişkisi(Selçuk Üniversitesi, 2010) Yılmaz, F. ÖzlemGünümüzde ekonomik ve sosyal alanlarda ortaya çıkan değişimler, yaşanan uluslararası finansal krizler, finansal bilgi üreticilerinin güvenilirliklerine gölge düşürmüştür. Farklı gruplara bilgi üreten muhasebe bilgilerinin uygulanmasında kamunun ve özel sektörün kurumsal yönetim politikalarının yetersiz olduğu görüşü, ülkelerin ekonomik olarak birbirlerine olan bağlılıklarının artması ve yeni rekabet şartları kurumsal yönetim kavramının önemini artırmıştır. Kurumsal yönetimle birlikte artan bilgi kullanımının, özellikle işletmelerde yol açmış olduğu değişimler, fiziksel olmayan varlıkların da yönetilmesini, ölçülmesini ve raporlanmasını zorunlu kılmıştır. Bu çalışmada bilgi çağının önemli bir silahı olarak kurumsal yönetim-entelektüel sermaye ilişkisi üzerinde durulmuş ve bu ilişki banka işletmelerinde muhasebe bakış açısı ile değerlendirilmiştir.Öğe Millî Mücadele Yıllarında Marmara Bölgesi’nde Faaliyet Gösteren Rum ve Ermeni Çeteleri(Selçuk Üniversitesi, 2011) Polat, Hasan AliMondros Mütarekesi akabinde Osmanlı toprakları üzerindeki planlarını uygulamaya koymak için harekete geçen devletlerden birisi de Yunanistan’dır. Yunanistan, Marmara’ya dönük emelini yani “Megali İdea” dediği “büyük hedef”ini gerçekleştirmek adına Rum Patrikhanesi ile işbirliği içerisinde olmuştur. Yunanistan’ın emeli; İstanbul merkezli büyük bir Yunanistan ortaya çıkarmaktır. Tabii olarak bunu gerçekleştirmek için de Osmanlı Devleti’nin ortadan kaldırılması, bunun yanında da İtilaf Devletlerinin ikna edilmesi gerekmektedir. İşte bu noktada Yunanistan, İtilaf Devletleri nezdinde propaganda çalışmaları yürütmüş, Marmara Bölgesi’nde, Rum nüfusun hâkim nüfus olduğunu iddia etmiştir. Yunanistan’ın Marmara’ya dönük faaliyetlerine İngilizler de azami ölçüde destek vermişlerdir. Yunanistan ve Rum Patrikhanesinin ortak çalışmaları ile başta İngilizler olmak üzere büyük devletlerin de yardımları neticesinde Marmara Bölgesi’nde pek çok Rum çetesi ortaya çıkarılmıştır. Mütareke döneminde Marmara Bölgesi’nde ortaya çıkan/çıkartılan Rum çetelerinden bazıları şunlardır: Todori, Bahari, Kommit, Apostol ve Apostolidis, Kirman ve Kırçaki, Paşaköylü Karaoğlan, Panayot, İstelyanus, Yeniköylü Yorgi, Pandeli, Andon, Karabıyık Dimitri, Vangel ve Vangelos, Çakır Yorgi, Anesti Kaplan (Kaptan), Kör Vasil, Milto, Hrisantos, Zafiri ve Milki (Milti) Kaptan Çetesi. Bu Rum çeteleri, Osmanlı Devleti’ndeki asayiş sorunundan istifade etmek suretiyle bölgede pek çok köyü yağmalamışlar, pek çok Müslüman Türk’ü de katletmişlerdir. Hatta Yunan askerleri içerisine katılmak suretiyle hem Osmanlı kuvvetlerine hem de Kuvâ-yı Milliye ve Düzenli Ordu’ya karşı mücadele etmişlerdir. Marmara Bölgesi’ndeki çete hareketlerinin içerisinde Ermeni çeteleri de yerlerini almışlardır. Mütareke döneminin karışık ortamında, Fener Rum Patrikhanesi ile Ermeni Patrikhanesi, “ortak düşman” olarak gördükleri Osmanlı Devleti’ne karşı birlikte hareket etmişler, her hususta birbirlerini desteklemişlerdir. Buna ilaveten Rum ve Ermeni basını da birbirlerinin toprak taleplerini haklı bulup desteklemişlerdir. Rum ve Ermeni işbirliği Milli Mücadele’nin sonuçlanmasına kadar devam etmiştir. Milli Mücadele yıllarında Ermeniler, Doğu Anadolu’da bir Ermenistan’ın kurulabilmesi için Anadolu’da Yunanistan’ın kesin başarıyı sağlaması gerektiğine inanmışlardır: Bir nevi, “Büyük Ermenistan” yolunun “Büyük Yunanistan”dan geçeceği fikri Ermeniler üzerinde hâkim olmuştur. Bu yüzdendir ki Ermeniler, Yunanistan’ın kesin başarıyı elde edebilmesi için Ermeni çeteleri oluşturmak suretiyle sürece katkı sağlamışlardır. Ermeniler tarafından ortaya çıkan/çıkartılan çetelerden bazıları şunlardır: Yuvacıklı Vahan, Donik (Antranik), Hayzakor, Onnik, Dikran ve Ardaş. Bu çeteler de aynı Rum çeteleri gibi Marmara Bölgesi’nde huzuru bozmuşlar, pek çok köyü yağmalayıp, pek çok Müslüman Türk’ü de katletmişlerdir.Öğe Örgütsel bağlılığın yenilikçi iş davranışına etkisi(2019) Tekin, İlknur Çevik; Akgemci, TahirÖrgütsel bağlılık, çalışanlar tarafından sergilenmesi istenilen bir davranış olmasından dolayı sonyıllardaki akademik çalışmalarda pek çok değişken ile ilişkisi incelenmiş bir kavramdır. Ancak yazında, örgütselbağlılık ve yenilikçi iş davranışı ilişkisini ele alan çalışmaların oldukça az olduğu görülmüştür. Bilindiği gibibütün örgütler, örgütsel bağlılığı yüksek çalışanlarla çalışmayı istemektedirler. Yenilikçi iş davranışı isegünümüz iş dünyasında örgütlerin rekabet avantajı elde etmelerinin anahtarı olarak görülmektedir. Buçalışmanın konusu, çalışanların sahip olduğu örgütsel bağlılık ile ilgili algıların, çalışanların yenilikçi işdavranışlarına etkisinin olup olmadığını araştırmaktır. Araştırma, Türkiye’de üretimi yapılan otomotivfirmalarının, çeşitli birimlerinde görev yapan beyaz yakalı çalışanlara uygulanmıştır. Araştırma sonucunda,analize uygun 406 adet anket verisi elde edilmiştir. Elde edilen verilere, SPSS ve Amos istatistik programları ilegerekli analizler yapılmıştır. Çalışma sonunda, örgütsel bağlılığın yenilikçi iş davranışı etkileyen önemli birdeğişken olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe A Long Run Equilibrium Relationship Between International Tourism, Higher Education, and Economic Growth in Northern Cyprus(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2010) Katırcıoğlu, Salih; Fethi, Sami; Kılınç, CeyhunThe relationship between internatiomal tourism and economic growth deserves further attention compared to tourism demand models over the years. This study employs the bounds test for co-integration and Granger causality tests to investigate a long-run equilibrium relationship between international tourism, higher education sector, and real income growth, and the direction of causality among themselves for the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC), which is not recognized by countries other than Turkey. Results reveal that international tourism and higher education are in long-run equilibrium relationship with real income growth. The major finding of this study is that although TRNC suffers from political non-recognition and emgargoes since 1974, real income growth is stimulated by growth in international tourism and higher education sector as found from Granger causality tests.Öğe Ofis Otomasyon Teknolojilerinin Evrimi ve Yeni İş Dünyası Üzerindeki Etkileri(2003) Göral, RamazanÖnceleri ofis sistemleri dendiğinde akla gelen eşyalar masa, sandalye, daktilo makinesi ve telefon iken fotokopi makinesinin icat edilmesi ile dokümanların çoğaltılması söz konusu olmuştur. Zamanla kişisel bilgisayarların da ofislere girmesi ve bilgisayarların ağ ortamında birbirleri ile iletişim kurması sayesinde diğer ofis ekipmanlarının da ortak kullanımı söz konusu olmuştur. Herkesin ofis içinde ortak kullandığı çeşitli büyüklüklerdeki ofis araçları yıldan yıla değişik özelliklere sahip olarak gelişmiştir. Önceleri analog olarak çalışan, bilgisayar ile bağlantı kuramayan ve ayrı birer makine olan fotokopi, yazıcı, tarayıcı ve faks makineleri ilerleyen teknoloji ile beraber gelişerek ağ ortamında çalışan ürünler haline gelmişlerdir. Bu gelişmelerin son halkası internetin ve ağ teknolojilerinin sunduğu olanaklar sayesinde bilgisayarlar birbirleri ile mekandan bağımsız iletişim kurmaya başlamışlardır, internet sayesinde artan bilginin gruplanması ve sınıflandırılması sorunu dijital bilgi yönetimi kavramını ortaya çıkarmıştır. Çünkü bilgi, geleneksel yöntemlerle çözülemez hale gelmiştir. Geniş kapsamlı teknolojiler, uygulanmaları esnasında sorunları beraberlerinde getirseler de bilgi endüstrisinin artan güvenlik ve entegrasyon ihtiyaçlarına olan duyarlılıkları, organizasyonların güvenilir ve modüler bilgi zincirleri inşa etmelerine yardımcı olmaktadır.