Dergi Yayın Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 50
  • Öğe
    [Kitap İncelemesi] Almaz Yazberdiyev: "Türkmenistan’ın yazı yadigarlıkları ve kitap medeniyeti"
    (Selçuk Üniversitesi, 30.12.2024) Berdiyeva, Meyrem; Ismayilzada, Kamal
    The work of master writer Almaz Yazberdiyev, which focuses on the historical and cultural heritage of Turkistan geography, provides readers with a significant perspective for understanding the region’s richness and complexity. Yazberdiyev’s detailed research covers many important topics, from Zoroastrianism to the translation of the Avesta into Turkmen; this makes the work extremely valuable both historically and culturally. The topics addressed range from the Parthian Empire to the Oghuz Khagan inscriptions, allowing readers not only to access historical information but also to explore the deeper meanings behind this knowledge. Yazberdiyev’s meticulous work goes beyond the information currently available, offering us ways to better understand our past. The book’s effort to comprehend humanity’s shared heritage certainly transcends the boundaries of a typical history book. It holds great significance as a legacy to be passed down to future generations. This will not only be a journey into the depths of Central Asia but will also provide readers with the opportunity to question their own identities and cultural roots. Almaz Yazberdiyev’s work serves as a gateway to the mysterious and captivating world of Turkistan geography, with each page rich in content, offering new discoveries and deep learning opportunities.
  • Öğe
    [Kitap İncelemesi] Çin tarihi
    (Selçuk Üniversitesi, 30.12.2024) Canazlar, Ceyda
    Kürşat Yıldırım’ın 2021 yılında yayımlanan “Çin Tarihi” kitabı, Çin tarihini kronolojik bir sırayla ele alarak Türk ve Çin tarihi arasındaki ilişkilere odaklanmaktadır. 334 sayfalık kitap, Ötüken Neşriyat tarafından İstanbul'da basılmıştır. Kitap, 23 ana başlık ve 290 alt başlıktan oluşmaktadır ve Çin’in binlerce yıllık tarihini ayrıntılı bir şekilde incelemektedir. Kitabın ilk bölümleri Çin coğrafyasını ve ilk insanlarını tanıtırken, sonraki bölümler Çin’in kuruluş devletleri ve hanedanlıklarının tarihini detaylandırmaktadır. Xia, Shang, Zhou, Qin ve Han hanedanlıkları gibi önemli dönemler incelenirken, Çin’in siyasi, toplumsal ve ekonomik dönüşümlerinde Türklerin rolü vurgulanmaktadır. Yazar, özellikle Shang Hanedanlığı ve Tang Hanedanlığı dönemlerinde Türklerin etkisini belirtmektedir. Kitap, tarihsel olayları sadece anlatmakla kalmaz, aynı zamanda o dönemin toplumsal, kültürel ve siyasi yapısını da açıklar. Sonraki bölümlerde, Song, Liao, Batı Xia, Jin, Yuan, Ming ve Qing hanedanlıkları gibi çeşitli dönemler ele alınarak Çin’in değişen yüzü ve Türklerin bu süreçlerdeki rolleri anlatılmaktadır. Yazarın, Çin tarihini Türk tarihi perspektifinden ele alması, eseri belirli bir bakış açısına sahip kılmakla birlikte, Türk ve Çin tarihine ilgi duyan okuyucular için zengin bir kaynak sunmaktadır. Kitap, Çin’in tarihî, kültürel ve siyasi yapısını anlamak için derinlemesine bilgi sağlar ve okuyucuların tarihsel süreçlere dair daha geniş bir perspektif kazanmalarını hedefler.
  • Öğe
    Arap kadın yazarlar
    (Selçuk Üniversitesi, 30.12.2024) Bakadir, Ebubekr; İpek, Muhammet Selim
    Arap kadınlarının yirminci yüzyıldaki yazılarını değerlendirmek için on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısına geri dönmemiz gerekiyor. 1880’lerin sonları, Arap dünyasının çağdaş kültürel merkezi olan Mısır'da bir çalkantı dönemiydi. Bununla birlikte yeniye karşı bir açılma ve yeniyi kabul iklimi de bu çalkantılı dönemle paralel gidiyordu. Mısır, 1870’te Lübnanlı Zeynep Fevvâz (1850-1914), 1899’da Verde el-Yâzicî (1838-1924) ve 1908'de Filistinli-Lübnanlı Mey Ziyâde (1886-1941) gibi kendi vatanlarında entelektüel özgürlük bulamayan kadınların da aralarında bulunduğu Arap entelektüellerinin ilgisini çekiyordu. Bu göçmenlerin çoğu gazeteci oldu, böylece yabancılık statülerini aşabildiler ve entelektüel olarak yeni toplumlarıyla bütünleştiler. On dokuzuncu yüzyıl boyunca Avrupa ile sürekli temas, Mısır'da derin bir etkinin başlangıcı oldu. Bu yabancı kültürün değerleri ve felsefesi özümseniyor, yavaş yavaş yerli ürünlere dönüşüyordu. Roman ve kısa öykü, Avrupalı çağdaşları için olduğu gibi Mısırlılar için de gerçeğe açılan bir kapı oldu. Bu edebi türleri kullanan yazarlar, dönüşen toplumsal bağlamın gölgesinde özneler olarak yer almaya başlayabildiler.
  • Öğe
    Çincede tabu kavramı ve sosyo-kültürel bağlamı
    (Selçuk Üniversitesi, 30.12.2024) Kanar, Canan Candan
    Çin kültüründe tabular, toplumsal düzenin korunması ve sosyal normların biçimlendirilmesinde tarihsel olarak önemli bir role sahiptir. Tabuların varlığı, dilde örtmece sözlerin (euphemism) oluşumuna zemin hazırlayarak, doğrudan ifade edilmesi sakıncalı kabul edilen olguların dolaylı yoldan aktarılmasını sağlamaktadır. Yaşlılık, ölüm gibi hassas konular, metaforlar ve eğretilemeler yoluyla yumuşatılarak ifade edilirken, bu tür dilsel yapılar toplumun sosyo-kültürel özelliklerini yansıtmaktadır. Çin'deki tabular, sözel ve sözel olmayan tabular, sayılar, dilsel ifadeler ve sosyal davranışlar gibi farklı kategorilerde incelenebilmektedir. Örneğin, dört rakamı, ölüm kelimesiyle aynı ses özelliğine sahip olması nedeniyle uğursuz kabul edilirken, pirinç pilavına yemek çubuklarının dik olarak yerleştirilmesi, ölüler için adak anlamı taşıdığı gerekçesiyle tabu olarak kabul edilmektedir. Bu araştırma, Çin kültüründeki tabuların sosyo-kültürel bağlamını analiz ederek, bu tabuların dilsel yapı üzerindeki etkilerini ve kültürel iletişimdeki rolünü ortaya koymayı amaçlamaktadır.
  • Öğe
    Teogoni mitlerinden topluma: Çin kültüründe San Huang Wu Di (三皇五帝)
    (Selçuk Üniversitesi, 30.12.2024) Yılmaz, Didem; Jamel, Hamzah Abdulrahman M.
    Bu makale, Çin mitolojisinde San Huang Wu Di figürleri üzerinden teogoni mitlerini incelemektedir. Mitler, sadece evrenin ve tanrıların kökenini açıklamakla kalmaz, aynı zamanda ahlaki değerler, liderlik anlayışı ve toplumsal düzenin temellerine ışık tutar. Çalışma, bu figürlerin insansı özelliklerini, doğa olaylarıyla kurulan ilişkileri ve topluma etkilerini ele alır. San Huang, medeniyetin kurucusu olarak görülürken, Wu Di erdemli liderliği ve toplumsal düzeni temsil eder. Fu Xi, Nü Wa ve Yan Di gibi figürler, insanlara tarım, evlilik ve ritüel bilgeliği öğretmiştir. Huang Di, Yao ve Shun gibi liderler ise liyakat, adalet ve doğaya uyum gibi değerleri vurgular. Bu figürlerin hikâyeleri, Çin kültüründe ideal liderlik ve toplumsal uyumu simgeler. Makale, mitolojik yorumlama yöntemiyle bu hikâyelerin doğa-insan ilişkilerini ve toplumsal değerlerin kökenini nasıl şekillendirdiğini analiz etmektedir. Bulgular, San Huang ve Wu Di’nin, Çin halkının ahlaki ve kültürel kimliğini belirlemede büyük bir etkisi olduğunu göstermektedir. Bu figürler, toplumsal değerlerin ve liderlik anlayışının temel taşıdır.
  • Öğe
    A study on the utilization of cameras by teachers and students in online learning environments for preparatory classes
    (Selçuk Üniversitesi, 30.12.2024) Aslan, Mehmet
    The Kahramanmaraş earthquake that took place in 2023 in Turkey resulted in the deaths of thousands of people and plunged the entire nation into mourning. As a result, the country made a nationwide shift to mandatory distance education. Students across the country completed the first semester of their education face-to-face and the second semester through distance education. This study aims to investigate EFL preparatory students’ views about the status of instructors and students' cameras during online learning. The study presents findings gathered from an open-ended questionnaire administered to 53 students enrolled in a preparatory class at a state university in Turkey. According to the results, nearly half of the students believe that the instructor's camera should be on at all times during the lecture because seeing the teacher’s gestures and expressions may create a more professional and realistic classroom environment. Regarding the status of student cameras, a large percentage of students agreed that their cameras should be off due to reasons such as lack of privacy, feeling shy, distractions, and concerns about their appearance. The study concludes that a teacher’s camera should be on unless there is a serious hindrance, and students should not be forced to turn their cameras on due to potential reasons.
  • Öğe
    Cinselliği görünür ya da görünmez kılmak: Çeviri açısından Aristophanes’in Lysistrata’sı
    (Selçuk Üniversitesi, 30.12.2024) Uslu, Fatma Öznur; Yücel, Faruk
    Aristophanes’in bilinen en önemli komedyalarından Lysistrata (Kadınlar Savaşı), pek çok dile çevrilmiş ve farklı uyarlamalarıyla sahnelenmiş bir eserdir. Yoğun biçimde cinselliğe ilişkin ifade ve sözcükleri içermesiyle ünlü oyunun Türkiye’de ilk çevirisi 1966 yılında Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu; en son çevirisi ise 2021’de Emre Poyraz tarafından yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı, söz konusu iki çevirideki cinselliği yansıtan ifadeler ve sözcükleri ele alarak, çevirilerin erek dizgedeki işlev ve etkilerini irdelemektir. Bu çevirilerin seçilmesinin nedeni, iki çeviri arasında bulunan yarım asırlık farkın çeviri diline nasıl yansıdığını ortaya koymak ve çevirilerin yapıldığı tarihi koşulların rolünü tartışmaktır. Böylelikle çeviri kararlarının zaman içinde nasıl değiştiği incelenecek ve her iki dönemin çeviri yaklaşımı sorgulanacaktır. Çalışmada ayrıca edebi metinlerde cinselliğin konu edinilmesinin nedenleri sorgulanırken bu konunun iki farklı dönemde yapılan çevirilere nasıl yansıdığı, ilk kez Türkçeye çevrildiği dönemin çeviri anlayışı da göz önünde bulundurularak ortaya konulacaktır. Bu anlayışın çevirmen kararlarını nasıl etkilediği ya da biçimlendirdiği, yapılan çeviriler üzerinde gösterilmeye çalışılacaktır. Bu bağlamda, cinselliğe ilişkin ifadelerin sahne direktiflerinde ne gibi değişikliklere ve farklılıklara yol açtığı da gösterilecektir. Bu farklılıklar, geleneksel bir anlayışla salt dilsel bir çözümlemeden çok, çevirilerin yapıldığı dönemlerin ideolojik yaklaşımı ve estetik anlayışı çevirmen kararlarına dayandırılacaktır. Bunu yaparken kaynak metnin işlevi ve anlamı, tarihsel ve betimleyici bir çeviri yaklaşımıyla metin dışı etmenler vurgulanarak çeviriler yorumlanacaktır.
  • Öğe
    [Kitap İncelemesi] Kısa Çin tarihi
    (Selçuk Üniversitesi, 27.06.2024) Işık, Salih
    Gordon Kerr’in “Kısa Çin Tarihi” adlı kitabı, Çin’in yaklaşık beş bin yıllık tarihini 192 sayfada özetleyen kapsamlı bir eserdir. Şükrü Alpagut’un çevirisiyle, tarihsel olayları, kültürel ve teknolojik gelişmeleri sade ve anlaşılır bir dille anlatmaktadır. Kitap, Çin’in coğrafyasından başlayarak, hanedanlıkların yükseliş ve düşüşlerini, önemli buluşlarını ve Çin’in dünya ticaretindeki rolünü ayrıntılı bir şekilde açıklar. Yazar, barut ve pusula gibi icatlara ve İpek Yolu’nun tarihine değinirken, Çin’in felsefi ve dini akımlarının topluma etkilerini de inceler. Kerr, Çin tarihindeki önemli olayları ve figürleri ele alırken, nesnel ve eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşır. Ayrıca, her dönemin sosyal, ekonomik ve politik değişimlerini de okuyucuya sunarak, tarihsel olayları daha geniş bir çerçevede değerlendirme imkânı tanır. Kerr, tarihi anlatırken dönemin günlük yaşamından, sanattan ve bilimden de örnekler vererek, okuyucuların Çin tarihini daha derinlemesine anlamalarını sağlar. Modernleşme çabaları ve ekonomik büyüme süreçleri de kitapta detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. İnceleme, kitabın tarih ve kültür meraklıları için önemli bir kaynak olduğunu vurgularken, Kerr’in ayrıntılı ve nesnel anlatımını da özellikle belirtmektedir.
  • Öğe
    [Kitap İncelemesi] Ümmügülsüm Dohman: Rus sözlükbilimi
    (Selçuk Üniversitesi, 27.06.2024) Yüce, Harika Karavin
    Çalışmada Ümmügülsüm Dohman tarafından hazırlanan “Rus Sözlükbilimi” adlı kitap tanıtılmaktadır. Ayrıntılı bir araştırma sunan kitapta zengin bir sözlükbilim geleneğine sahip olan Rus sözlükbilimin tarihsel gelişimi, kuramsal ve uygulamalı sözlükbilim faaliyetleri incelenmektedir. Çalışmanın amacı, Rus sözlükbilimin temel kavram ve ilkelerini açıklamak, Rus sözlüklerinin hazırlanmasında etkili olan dilsel, toplumsal, tarihî, siyasî, ideolojik, kültürel faktörleri ve bunların Rusça söz varlığına nasıl yansıdığını göstermektir. Bunların yanı sıra, çalışmada Rus sözlüklerindeki Türk kökenli unsurların tespiti yapılmakta ve ilk Rusça-Türkçe sözlükbilim terimleri sözlükçesi sunulmaktadır. Rus Sözlükbiliminin gelişiminde rol oynayan önemli olay, kişi ya da kurumları ele alan bu çalışma yedi bölümden oluşmaktadır. Bu çalışma, Rusçanın farklı türdeki sözlüklerinde bulunan Türk kökenli unsurların belirtilmesi ve ilk Rusça-Türkçe sözlükbilim terimleri sözlükçesini sunması açısından yenilikçi bir çalışmadır. Çalışmanın sözlükbilim tarihi, sözlüklerin sınıflandırılması, yeni sözlük türleri ve yaklaşımları, terimleri adlandırmada karşılaşılan zorluklar gibi konulara farklı bir bakış açısı kazandıracağı öne sürülmektedir. Ayrıca çalışmanın sözlükbilim ve Türkoloji alanında çalışan araştırmacılara önemli bir kaynak olacağı ve Türkiye’de gerçekleştirilen sözlükbilim çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
  • Öğe
    The evolution of machine translation: A review study
    (Selçuk Üniversitesi, 27.06.2024) Mercan, Hanımnur; Akgün, Yaşar; Odacıoğlu, Mehmet Cem
    In the era of globalization, where an increased need for communication emerges day by day, translation is of vital importance to establish communication among various cultures. Accordingly, there is an increasing demand for translation which also means a burden on translators. With a skyrocketing amount of business and commercial-related translation tasks, the volumes of translation projects have increased to the same extent. Situated in a position where the translators are obliged to terminate the designated project in much more time-restricted schedules, new alternatives brought about by the improvement of technology have happened to be implemented into the translation field. Within this scope, machine translation (MT) and computer-assisted translation (CAT) tools, regarded as the current issues in translation studies, cushion this burden of translation on translators by making the translation process automated and easier, which reveals their significant role in shaping the future of this field. It is also worth mentioning that MT has obtained this prevalence only after many challenges. This situation has created a massive shift in translation studies. However much it affects the field of translation, machine translation still has unexplained ethical issues due to its shared data policy. Each interaction with the system is stored in its database and can be reused by any other users. Considering those, this paper scrutinizes the historical evolution of machine translation as well as its discussion from the ethical aspect.
  • Öğe
    Language, culture, and mentality: The three-dimensional axis of language studies and effective communication
    (Selçuk Üniversitesi, 27.06.2024) Fenuku, Dodzi Samson
    The field of language studies has increasingly acknowledged the integral roles of cultural competence and mentality in shaping language learning outcomes. However, an examination of the literature reveals that the influence of language, culture, and mentality on language studies and effective communication is not adequately researched. Through the sociocultural theoretical lens, interview responses, and interpretive qualitative thematic analysis, this study researched three underpinning research questions. The findings reveal that cultural scaffolding, characterized by the integration of cultural narratives and practices into language teaching, significantly enhances learning by making it relevant and engaging. On the influence of mentality on language learning, attitudes, beliefs, and the educational environment's cultural attitudes shape learners' motivation and engagement. An adaptive mentality, marked by openness and respect for cultural diversity, emerges as crucial for navigating communication barriers, especially in multicultural corporate settings. The analysis further demonstrates that effective communication in such environments requires more than linguistic competence; it demands an understanding of cultural nuances and the flexibility to adapt communication styles accordingly. Language serves as a cultural mediator, facilitating not only the exchange of information but also cultural empathy and understanding.
  • Öğe
    "Da gab es irgendwo in Jugoslawien ein großes Dorf..." – Barbara Sparings Übersetzung Der Zug im Schnee von Mato Lovraks Vlak u snijegu (1933)
    (Selçuk Üniversitesi, 27.06.2024) Karaica, Sanja Cimer; Novak, Sonja
    Der Beitrag befasst sich mit Barbara Sparings deutscher Übersetzung des jugoslawischen Kinderbuchs Vlak u snijegu (1933) von Mato Lovrak, die 1959 in der DDR beim Berliner Kinderbuchverlag unter dem Titel Der Zug im Schnee veröffentlicht wurde. Die Analyse untersucht die Modifizierungen im Zieltext im Bezug auf den Ausgangstext, bzw. analysiert die Abweichungen von und Auslassungen aus dem Ausgangstext. Gemäß den Ergebnissen dieser Analyse werden im Beitrag potentiell die Gründe für solche Vorgehensweise erklärt. Es wird dabei von der Hypothese ausgegangen, dass diese im Zieltext vorgenommenen Modifizierungen einerseits dem sozialistischen Realismus entsprechen, der als die dominante literarische Erscheinung im Kontext der 1950er Jahre in der DDR präsent war. Andererseits können die Gründe für die in der Übersetzung vorgenommenen Modifizierungen in den Verlags- und dem Außengutachten der Übersetzung gesucht werden, in denen sich die Gutachter gegenüber bestimmten Aspekten des Originaltexts kritisch äußerten. Zuletzt, die Modifizierungen, die bei der Analyse anhand dieser zwei Quellen nicht erklärt werden konnten, werden in Verbindung mit dem soziokulturellen Kontext in der DDR gebracht, der sich sowohl auf das alltägliche Leben als auch auf die Prozesse des Gutachtens bzw. Zensur in der Verlagsindustrie bezieht. Methodologisch stützt sich der Beitrag einerseits auf die Richtlinien von Thomson-Wohlgemuth (2009), die er bei der Analyse von Übersetzungen von englischsprachigen Texten identifiziert, die die Herausgeber in Gutachten eingesetzt haben, um Werke als übersetzungswürdig und wertvoll darzustellen. Andererseits werden auch die zwei der Übersetzung hinzugefügten Gutachten analysiert.
  • Öğe
    مفهوم الحريم في تمثيالت الغرب قراءة ثقافية في كتابة فاطمة المرنيسي
    (Selçuk Üniversitesi, 27.06.2024) En-Nabi, Mamdouh Farrag
    تعد الدكتور فاطمة المرنيسي (1940-2015)عالمة الاجتماع المغربية واحدة من الرائدات المنافحات عن حقوق المرأة الشرقية ضدّ ادعاءات الغرب؛ لذا كرست جلّ كتاباتها للإشادة بالمرأة ومكانتها في الإسلام، كردّ فعلٍ مباشرٍ لِمَا لحق صورةَ المرأة الشرقية بصفة عامة، من حملات التضليل والتشويه، خاصة في كتابات الاستشراق التي اهتمت بصفة خاصة بالأخبار الخاصة بالمَحظيات والجواري، وكذلك اهتمت بنظام الحريم، والحمّامات في الدولة العثمانية. وبسبب الاضطراد في هذه الصورة الذهنية، والتكريس لها. فتوقفت في كثير من كتاباتها أمام صورة المرأة المشرقية، وقدمتها في أبهى صورها كحاكمة وقاضية، ووزيرة وكافة الوظائف التي شغلتها وأجادت فيها، في محاولة لاستعادة صورة المرأة المشرقية القوية، وسعت (أيضًا) إلى تصحيح الأنساق المهيمنة عن صورتها، وفي سبيل هذا أنجزت العديدَ من الأعمال التي أبحرت فيها عبر المدونة التاريخيّة والمدونة السّرديّة. وتأتي كتاباتها جميعًا أشبه بالقراءة الثقافية لهذه الحِقَب التاريخية المهمة، ومنها تستجلي الأدوار الحقيقية التي لعبتها المرأة، والتي تؤكّد على مكانتها بعكس تمثيلات الغرب لها في كتاباتهم. في هذه الدراسة أقف عند جهود المرنيسي، عبر تتبع مفهوم الحريم في كتابات المرنيسي وتمثيلات الغرب له.
  • Öğe
    Effectiveness of the flipped method in teaching English grammar to A2 level students at IITU, Kazakhstan
    (Selçuk Üniversitesi, 27.06.2024) Kareibayeva, Aigerim; Baisbay, Nazım
    This article presents a study that examines the implementation of the flipped learning approach in enhancing grammar instruction for low pre-intermediate level students studying at the International Informational Technology University of Kazakhstan. The research involved 28 students, with 15 students in the experimental group and 13 in the control group, along with two teachers from the Department of Languages. The primary objective of the study was to investigate the impact of the flipped classroom strategy on students' performance, perceptions, and attitudes towards independently learning English grammar. To achieve this, five videos focusing on English grammar were created and shared with the students prior to the in-class sessions. During the in-class activities, an active learning approach to language teaching was employed. The study utilized pre-tests, post-tests, and semi-structured interviews to gather data and evaluate the outcomes of the flipped learning approach. The findings of the study revealed that the flipped classroom had a positive influence on students' comprehension and application of English grammar. Additionally, the students expressed favorable perceptions towards the flipped approach. The study contributes pedagogical insights into the implementation of the flipped classroom and offers recommendations for further research in this area. The results highlight the potential benefits of the flipped learning approach in enhancing grammar instruction and improving students' engagement and understanding in language learning contexts. These findings provide valuable implications for future language education practices.
  • Öğe
    [Kitap İncelemesi] Abdülhamid’in rüyası Ertuğrul
    (Selçuk Üniversitesi, 25.12.2023) Kaplan, Emine Sicim
    Japonya denilince ilk olarak akıllara yemekleri, alfabeleri, geleneksel kıyafetleri, sakuraları, festivalleri, teknolojileri, animeleri, mangaları, trenleri, çalışma saatleri, aynı zamanda halkının kibarlığı ve çalışkanlığı gelmektedir. Bu özelliklere ek olarak özgün bir coğrafi konuma da sahip olan Japonya, dünya genelinde ilgiyle takip edilmektedir. Aynı durum Türkiye için de geçerli olup, ülkemizde Japonya ve Japonlara karşı geçmişten itibaren bir sempati duyulmaktadır. Mehmet Akif Ersoy’un Safahat’ın ikinci kitabı olarak yayımladığı Süleymaniye Kürsüsü’nde, Japonya ve Japonlardan övgüyle bahsetmesi, ülkemizdeki sevgiyi kanıtlayan güzel bir örnektir. Tarihsel anlamda bakıldığında da iki ülkenin ilişkileri her zaman dostane şekilde ilerlemiştir. Her ne kadar Türkiye İkinci Dünya Savaşı’nda sembolik olarak Japonya’ya savaş ilan etse de bu durum ikili ilişkilere zarar vermemiştir. 2003 yılı Japonya’da Türkiye yılı, 2019 yılı da Türk Kültür yılı olarak ilan edilmiştir. Buna karşılık Türkiye’de de 2010 yılı Japonya yılı ilan edilmiş, ülkemizin çeşitli şehirlerinde Japonya’yı ve Japon kültürünü tanıtan birbirinden farklı etkinlikler düzenlenmiştir.
  • Öğe
    Transversal insan sonrası bilimler
    (Selçuk Üniversitesi, 25.12.2023) Braidotti, Rosi; Şenduran, Elif Derya
    Transversal Beşeri Bilimler Sonrası, insan sonracılık ve insan merkezcilik sonrasının yakınsaması içinde ortaya çıkar. Çevresel, tıbbi ve dijital insani bilimler, akademik uygulamayı ileri teknoloji ve iklim değişikliği konularına doğru yeniden yerleştirmektedir. Yeni bir materyalist teorik çerçeve, değişik çeşitlerde, Beşeri Bilimler sonrasını, bilişsel kapitalizmin kar amaçlı bilgi üretimi uygulamalarından, topluluk güdümlü, kar amaçsız küçük çaplı bilgiye dayalı deneyleri kadar, ayırt etmeye yardım edecektir.
  • Öğe
    An overview of language teacher cognition: Origin, theoretical aspects, and current research
    (Selçuk Üniversitesi, 25.12.2023) Çetin, Kenan
    This paper provides an overview of language teacher cognition which refers to the beliefs, knowledge, and thinking processes that shape the language teachers' decisions and actions in the classroom. This paper lays out the origin of language teacher cognition, its theoretical aspects, and provides a brief review of the concept. The discussion of the review reveals that contextual factors are the most common ones that affect language teachers' practices, and their degree of effect may vary in different contexts. Recent research in language teacher cognition was also reviewed in the article. Moreover, the research suggests that time constraints and the discrepancy between belief and practice are common factors that hinder language teachers' practices. As a result of the review, some suggestions were made for future studies such as concentrating on addressing contextual factors, developing effective strategies for overcoming difficulties in the classroom, examining the practices and cognition of language teachers under more flexible curricula, and examining the interaction between student and teacher cognition in language education. The paper concludes by arguing that the concept of language teacher cognition must concentrate more on creating meaningful learning environments for students, and researchers ought to find ways to make the field more productive.
  • Öğe
    Creativity and translation: Jalāl Al-Dīn Rūmī’s poems between Arabic and English
    (Selçuk Üniversitesi, 25.12.2023) Alhashmi, Rawad
    Jalal al-Din Rumi (1207–1273), a 13th-century Persian Islamic poet, is considered one of the greatest Sufi mystic poets in the history of humanity. His legacy has survived many centuries and crossed the threshold of languages through the door of translation, enabling his oeuvre to access other cultures. Rumi composed his poems predominantly in Persian (Farsi), some poems in Arabic, a few poems in Turkish, and fewer in Greek, as in his magnum opus, Divan-e Shams-e Tabrizi, (which was named after his spiritual teacher). Many of his Persian works have been translated into English and other European languages over the past few centuries, and these translations have played a paramount role in introducing Rumi and Sufism to Western audiences. Not surprisingly, Rumi loves Arabic, and he has a special place in his heart for this Semitic tongue. However, despite the importance of Arabic in Rumi’s writing, his Arabic poems are seldom translated or analyzed, unlike Persian poems, which are extensively translated and examined. Hence, the paucity of translating Arabic poems of Rumi into English and their analysis is quite curious. Only a few scholars have tried their hands at translating and examining the Arabic poems of Rumi most notably Franklin Lewis. This essay sheds light on the significance of Arabic in Rumi’s writings, and it then examines Nesreen Akhtarkhavari’s and Anthony Lee’s translation of Love Is My Savior: The Arabic Poems of Rumi (2016). It also seeks to address how the power of creativity in translation is crucial in rendering or reconciling the aesthetic characteristics of Rumi’s Arabic poetic expression into English.
  • Öğe
    Facilitating function of prefixes and suffixes in practising ınferencing strategies in translation
    (Selçuk Üniversitesi, 25.12.2023) Çakır, Abdulkadir; Yurtoğlu, Gizem Özlem
    Translation, similar to the reading act, is an in-depth process that involves linguistic, social and cultural components. This intricate process of translation can only be carried out correctly by translators who are true readers. It is essential to incorporate various exercises in translation education that allow students to identify the existing prefixes and suffixes they encounter in any text during the translation process and to make accurate inferences for unknown words in order to train strategic readers who are far from mechanical reading acts to have awareness. In fact, the act of translation, like reading, requires the translator's intuition, cultural and linguistic competence to access the true meaning of the text. In this respect, some inferring strategies such as cognate-based inferring, collocation-based inferring and particularly affix-based inferring are elucidated. Additionally, we have offered some exercises and practice activities expecting to contribute to the training of the future translators.
  • Öğe
    The role of the Arabic language in India through the scientific efforts of Indian scholars
    (Selçuk Üniversitesi, 25.12.2023) Candemir, Nureddin
    This article discusses the role of the Arabic language through the efforts of prominent Indian scholars who had played a tangible role in enriching the Islamic heritage in India by writing books in various fields in the Arabic language. From this standpoint, this article provides knowledge about the eras that Islam passed through with the most prominent scholars of these eras to this day. First of all the article presents the era of the Delhi Sultanate, which was founded as the first Muslim government in the Indian subcontinent, and the article talks about its most prominent scholars, such as Imam Razi al-Din al-Saghani, who wrote valuable books in the Arabic language in different fields such as; language, hadith, literature, and so on, and Imam Ahmed bin Omar Al-Zawi, who made valuable literary and scientific contributions to the Islamic heritage, and Jamal al-Din bin Nasir al-Din al-Hanafi, and other scholars of this era, and then the article discusses The Mongols Era, in which the Arabic language gains an important role especially in writing books because the Arabic language was the language of most of the religious books in that era. The article presents prominent scholars of this era as well, such as the Mujaddid of the second millennium, Shah Abd al-Haqq al-Muhaddith al-Dahlawi, and so on Who had great contributions to the Islamic heritage with their scientific writings in India. This article finishes by shedding light on the British colonial era and its aftermath. The article submits the scholars of this era who contributed to scientific circles with their scientific efforts, such as; Sharif Siddiq Hassan Al-Husseini Al-Qanuji and Fayd Al-Hassan Al-Saharanpuri, and Sayyed Abdul-Hay Al-Hasani and the other prominent scholars of this era.