Genel anestezi altında diş tedavisi olan çocuklarda dil ödeminin taşınabilir ultrasonografi ile değerlendirilmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2021

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Selçuk Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Genel anestezi altında çocuklarda ağız içinde çalışmak, hava yolu gereçlerinin varlığı ve çalışma alanının küçüklüğü nedeniyle güçleşmektedir. Çocuklarda oral boşluğa göre dil büyüktür. Diş hekimlerinin yapacakları işlemler esnasında dili mutlaka ekarte edip kendilerine görüş alanı sağlamaları gerekmektedir. Küçük çalışma alanı olduğu için herhangi bir ekartör kullanmaktansa diş hekimleri çocuk hastalarda dental ayna ile dili ekarte ederek kendilerine görüş ve çalışma alanı sağlarlar. İşlem süresince bu bası nedeniyle dilde ödem gelişebilir. Bu ödem görüş alanını daraltarak diş hekiminin çalışmasının zorlaşmasına ve obstrüksiyona yol açarak postoperatif hava yolu komplikasyonlarına neden olabilir. Bu konuda yayınlanmış çalışmalarda araştırmacılar ağız içi cerrahi girişimlerde dilde oluşabilecek ödemi ultrasonografi ile değerlendirmişlerdir. Ultrasonografi tekniği ile erken dönemde dilde ödem oluşup oluşmadığı tespit edilmesi hastayı gelişebilecek postoperatif komplikasyonlardan koruyacaktır. Bu prospektif gözlemsel çalışmaya etik kurul izni ve hasta ebeveyni yazılı onamı alındıktan sonra Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Genel Anestezi Kliniği'nde günübirlik anestezi ile tedavileri yapılacak olan çocuk hastalardan en küçüğü 4 en büyüğü 14 yaşında, ASA I-II, 40 hasta dahil edildi. Dil kökü alanının ultrasonografi ile değerlendirilmesi hastalar supin pozisyonda iken gerçekleştirildi. Anestezi öncesi (t0), indüksiyon sonrası (t1), endotrakeal entübasyon sonrası (t2), ve dental işlemler sonrası (t3) olmak üzere 4 farklı zamanda submental yaklaşımla dilin sınırlarının monitörde görüntülenmesi sağlandıktan sonra, taşınabilir ultrason cihazına ait ölçüm programı ile alan ölçümü yapıldı. Toplanan verilerin istatistiksel değerlendirmesi için SPSS 20.0 programı ve sürekli değişkenlerin normal dağılımının değerlendirilmesi için Kolmogorov-Smirnow testi kullanıldı. Sonuç olarak T3, T2 ve T1 ölçüm değerlerinin T0 ölçüm değeriyle olan farkları farklı anestezi sürelerine göre değerlendirildiğinde anlamlı fark bulunmaz iken T3-T2 ölçüm farklarının dental işlem sürelerine göre karşılaştırıldığı durumda 40-63 dk grubu ile 87-110 dk grubu arasında anlamlı fark bulunmuştur. Dental işlem süresinin dil kökü çapı boyutunun değişiminde etkili olduğu tespit edildi. USG ile non-invaziv, eş zamanlı ölçümler yapılabilir ve oluşabilecek hava yolu komplikasyonları açısından klinisyene prediktif bilgiler sunabilir. İleriki zamanlarda bu konuda daha geniş popülasyonlu ve uzun işlem süreli çalışmalar yapılarak literatüre katkı sağlanmalıdır.

Working in the mouth in children under general anesthesia becomes difficult due to the presence of airway equipment and the small working area. In children, the tongue is larger than the oral cavity. Dentists should definitely rule out the tongue and provide a field of view during the procedures they will do. Since it has a small working area, dentists provide vision and working space for pediatric patients by excluding the tongue with a dental mirror, rather than using any retractor. During the procedure, edema may develop in the tongue due to this pressure. This edema may narrow the field of view, make it difficult for the dentist to work, and cause obstruction, resulting in postoperative airway complications. In studies published on this subject, researchers have evaluated the edema that may occur in the tongue during intraoral surgical procedures with ultrasonography. Determining whether edema occurs in the tongue in the early period with the ultrasonography technique will protect the patient from possible postoperative complications. In this prospective observational study, 40 patients, ASA I-II, the youngest 4, the oldest 14 years old, who will be treated with outpatient anesthesia in Selcuk University Faculty of Dentistry General Anesthesia Clinic, after obtaining the permission of the ethics committee and the written consent of the patient's parents, were included. Evaluation of the tongue root area by ultrasonography was performed while the patients were in the supine position. After ensuring that the borders of the tongue are displayed on the monitor with a submental approach at 4 different times, pre anesthesia (t0), post-induction (t1), post-endotracheal intubation (t2) and after dental procedures (t3), area measurement was performed with the measurement program of the portable ultrasound device. . SPSS 20.0 program was used for the statistical evaluation of the collected data and Kolmogorov Smirnow test was used for the evaluation of the normal distribution of continuous variables. As a result, when the differences of T3, T2 and T1 measurement values with T0 measurement values were evaluated according to different anesthesia times, there was no significant difference. It was determined that the duration of the dental procedure was effective in the change of the diameter of the tongue root. Non invasive, simultaneous measurements can be made with USG and can provide predictive information to the clinician in terms of possible airway complications. In the future, studies with a larger population and long process duration should be conducted on this subject and contribute to the literature.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Dil Kökü, Taşınabilir Ultrasonografi, Tonguse Base, Portable Ultrasonography, Dil Ödemi, Tongue Edema, General Anesthesia, Genel Anestezi

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Çayır Önel, B. (2021). Genel anestezi altında diş tedavisi olan çocuklarda dil ödeminin taşınabilir ultrasonografi ile değerlendirilmesi. (Uzmanlık Tezi). Selçuk Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Konya.