Imageries and similes of celestial objects according to the Divan-ı Kebir: The seven heavens and the planets
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2024
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Selçuk Üniversitesi, Mevlana Araştırmaları Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
This thesis delves into Mawlana's Divan-e Shams, a collection of his poetic compositions that are a spiritual reflection of his inner thoughts and brimming with matters related to the inner world. Initially, it examines astronomical terminologies and their tools, followed by an exploration of their literary use, including the metaphors of happiness and misfortune associated with the seven planets existing in the celestial spheres. It delves into their historical significance and the perceived influence each of these celestial bodies had in ancient times, intertwined with Mawlana's perspective on the connections between each dome of the seven heavens and the stars, alongside examples from Divan-e Shams, analyzed and scrutinized. Mawlana artfully expresses these terminologies and themes metaphorically, establishing a noteworthy link between these celestial entities and humanity's paths toward liberation from worldly darkness.
Mevlâna 13. yüzyılda Afganistan'ın Belh şehrinde dünyaya gelmiş, küçük yaşlarda ailesiyle birlikte Anadolu'ya göç edip burada yetişerek fikirleri ve eserleriyle etkisini çağlar boyunca sürdürmüş bir âlim, sufi ve şairdir. İslam düşüncesi ve edebiyatı tarihindeki en önemli ve şöhretli isimlerden biri olan bu mutasavvıfın Mesnevî-i Şerîf adlı manzum eseri sayısız araştırma ve incelemeye konu olmuşken, gazelleri ile rubailerini içeren ve Dîvân-ı Kebîr yahut Dîvân-ı Şems adıyla bilinen diğer çok önemli eseri hakkındaki ilmî çalışmalar sayıca aynı seviyede değildir. Eserin zengin muhtevası içinde dikkati çeken ve üzerinde etraflıca durulmamış konulardan biri de yedi kat gök ve onda hâkim olan yıldızlarla ilgili kullanımların mahiyetidir. Mevlâna, yedi felekten bahsettiği mısralarında onları çoğu zaman insanın ruh cephesiyle ve manevi yolculuğuyla ilişkili bir bağlamda kullanır. Bu sebeple Mevlâna'nın Dîvân-ı Kebîr'indeki yedi gök ya da yedi yıldız temasını, bu yıldızların ilm-i hey'et düsturlarına göre insan üzerinde ne tür etkileri olduğu bahsinin ötesinde, insanın manevi varlığıyla ilgili temsilî değerleri ve mecazi incelikleri bakımından ele almak oldukça önemlidir. Böylece Mevlâna'nın insanla ilgili düşüncelerine dair birçok özgün ayrıntının keşfedilmesi mümkün olacaktır. Bu çalışma, konu hakkındaki bazı genel bilgileri içeren giriş bölümüyle birlikte, Farsça yazan şairlerin mısralarında yedi gök ve yıldızlar konusunun nasıl ele alındığı üzerinde durulan birinci bölüm ve konunun Dîvân-ı Kebîr ekseninde tahliline ayrılan ikinci bölüm olmak üzere toplam üç bölümden oluşmaktadır. Sonuç olarak Mevlâna Celâleddin-i Rûmî söz konusu gök tabakaları ve yıldızlar aracılığıyla insanın iç dünyası ile dış dünyası arasındaki farkları açıklar ve içinde bulunduğu maddî/mecazi dünyadan nasıl kurtulabileceğini gösterir. O bazen madde dünyasında hapsolup kalan insana hitap ederek ona gerçek değerini hatırlatır ve çeşitli uyarılarda bulunur. Tüm bunların özünde insanın gerçek kurtuluşunun ve huzurunun, bu dünyayı ve kendi maddi varlığını terk etmekle mümkün olabileceğini vurgular.
Mevlâna 13. yüzyılda Afganistan'ın Belh şehrinde dünyaya gelmiş, küçük yaşlarda ailesiyle birlikte Anadolu'ya göç edip burada yetişerek fikirleri ve eserleriyle etkisini çağlar boyunca sürdürmüş bir âlim, sufi ve şairdir. İslam düşüncesi ve edebiyatı tarihindeki en önemli ve şöhretli isimlerden biri olan bu mutasavvıfın Mesnevî-i Şerîf adlı manzum eseri sayısız araştırma ve incelemeye konu olmuşken, gazelleri ile rubailerini içeren ve Dîvân-ı Kebîr yahut Dîvân-ı Şems adıyla bilinen diğer çok önemli eseri hakkındaki ilmî çalışmalar sayıca aynı seviyede değildir. Eserin zengin muhtevası içinde dikkati çeken ve üzerinde etraflıca durulmamış konulardan biri de yedi kat gök ve onda hâkim olan yıldızlarla ilgili kullanımların mahiyetidir. Mevlâna, yedi felekten bahsettiği mısralarında onları çoğu zaman insanın ruh cephesiyle ve manevi yolculuğuyla ilişkili bir bağlamda kullanır. Bu sebeple Mevlâna'nın Dîvân-ı Kebîr'indeki yedi gök ya da yedi yıldız temasını, bu yıldızların ilm-i hey'et düsturlarına göre insan üzerinde ne tür etkileri olduğu bahsinin ötesinde, insanın manevi varlığıyla ilgili temsilî değerleri ve mecazi incelikleri bakımından ele almak oldukça önemlidir. Böylece Mevlâna'nın insanla ilgili düşüncelerine dair birçok özgün ayrıntının keşfedilmesi mümkün olacaktır. Bu çalışma, konu hakkındaki bazı genel bilgileri içeren giriş bölümüyle birlikte, Farsça yazan şairlerin mısralarında yedi gök ve yıldızlar konusunun nasıl ele alındığı üzerinde durulan birinci bölüm ve konunun Dîvân-ı Kebîr ekseninde tahliline ayrılan ikinci bölüm olmak üzere toplam üç bölümden oluşmaktadır. Sonuç olarak Mevlâna Celâleddin-i Rûmî söz konusu gök tabakaları ve yıldızlar aracılığıyla insanın iç dünyası ile dış dünyası arasındaki farkları açıklar ve içinde bulunduğu maddî/mecazi dünyadan nasıl kurtulabileceğini gösterir. O bazen madde dünyasında hapsolup kalan insana hitap ederek ona gerçek değerini hatırlatır ve çeşitli uyarılarda bulunur. Tüm bunların özünde insanın gerçek kurtuluşunun ve huzurunun, bu dünyayı ve kendi maddi varlığını terk etmekle mümkün olabileceğini vurgular.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Mawlana, Divan-e Shams, Astronomical Terminologies, Seven Celestial Spheres, Mevlâna, Dîvân-ı Kebîr, Gök Terimleri, Yedi Gezegen
Kaynak
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
Künye
Esmaeili, D. (2024). Imageries and similes of celestial objects according to the Divan-ı Kebir: The seven heavens and the planets. (Yüksek Lisans Tezi). Selçuk Üniversitesi, Mevlana Araştırmaları Enstitüsü, Konya.