Sığır, Koyun ve Keçi Abortuslarında Chlamydia spp. Üzerine Patolojik ve Moleküler Araştırmalar

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2022

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu çalışmada KVKEM sorumluluk alanı içerisinde bulunan illerden (Afyonkarahisar, Aksaray, Antalya, Burdur, Isparta, Karaman, Konya ve Niğde) laboratuvara getirilen sığır, koyun ve keçi abort materyalleri üzerinde C. abortus, C. psittaci ve C. pecorum etkenlerinin patolojik ve moleküler yöntemlerle araştırılması amaçlandı. Bu amaçla toplam 150 adet abort materyali (58 sığır, 73 koyun ve 19 keçi) RT-PCR, Histopatoloji ve İmmunohistokimya yöntemleriyle incelendi. Çalışmada RT-PCR analizlerinde klamidyal DNA pozitiflik oranı %24 olarak tespit edildi. Hayvan türlerine göre (moleküler düzeyde klamidyal DNA yönünden) pozitiflik oranı ise koyunlarda %45,21, keçilerde %15,79 olarak belirlendi. Çalışmada incelenen sığır abort materyallerinde klamidyal DNA yönünden pozitif olguya rastlanmadı. Klamidyal etkenler tür bazında incelendiğinde ise olguların %22,67’sinde C. abortus, %1,33’ünde C. pecorum pozitifliği tespit edildi. Hayvan türlerinde ise; koyunlarda C. abortus pozitiflik oranı %42,47, C. pecorum pozitiflik oranı %2,74 olarak bulundu. Çalışmada ayrıca keçilerde C. abortus pozitiflik oranı %15,79 olarak belirlendi. Bu çalışmada aborte fetuslara ait akciğer, karaciğer, kalp, plasenta ve göbek kordonu örneklerinden yapılan immunohistokimyasal boyamalarda %22,67 oranında Chlamydia spp. pozitifliği görülmüş, özellikle plasenta dokusunda antijenik lokalizasyonun daha yoğun olduğu dikkat çekti. Histopatolojik incelemelerde tüm organlardaki hiperemi ve kanama dışında; akciğerde kataral ya da mukopurulent bronkopnömoni, intersitisyel pnömoni ve epitel deskuamasyonu; karaciğerde hepatositlerde hidropik dejenerasyon ve nekroz, portal aralıklarda mononükleer hücre infiltrasyonu, kalpte kalp kası hücrelerinde dejenerasyon, nekroz ve intersitisyel mononükleer hücre infiltrasyonu, plasentada yangı, ödem, nekroz ve genellikle nötrofil granülositlerin hakim olduğu akut plasentitis ile bazı kesitlerde mononükleer hücrelerin daha baskın olduğu subkronik ya da kronik plasentitis, göbek kordonu kesitlerinde ödem, nekroz ve yangısal hücre infiltrasyonu ile koyun ve keçilere ait bazı akciğer, karaciğer, kalp, plasenta ve göbek kordonu kesitlerinde intrastoplazmik bazofilik inklüzyon cisimcikleri görüldü. Sonuç olarak KVKEM sorumluluk alanındaki illerden toplanan abort materyallerinde RT-PCR ile %24 oranında klamidyal DNA tespit edilirken, klamidyal DNA’ların %94,44’ünün C. abortus, %5,56’sının ise C. pecorum olduğu belirlendi. Bununla birlikte C. psittaci yönünden pozitif materyale rastlanmadı. Hayvan türü bakımından değerlendirildiğinde klamidyal abortların özellikle koyunlarda (%45,21) ve keçilerde (%15,79) etkili olduğu, sığırlarda hiç gözlenmediği ve C. abortus yanında C. pecorum’un da bölgede dikkate alınması gereken diğer bir tür olduğu kanaatine varıldı.
In this study, the pathological and molecular effects of C. abortus, C. psittaci and C. pecorum agents on cattle, sheep and goat abortion materials brought to the laboratory from provinces within the KVKEM responsibility area (Afyonkarahisar, Aksaray, Antalya, Burdur, Isparta, Karaman, Konya and Niğde) methods were investigated. For this purpose, a total of 150 abortion materials (58 cattle, 73 sheep and 19 goats) were examined by RT-PCR, Histopathology and Immunohistochemistry methods. In the study, the chlamydial DNA positivity rate was found to be 24% in RT-PCR analyzes. According to the animal species (in terms of chlamydial DNA at the molecular level), the positivity rate was 45.21% in sheep and 15.79% in goats. In the bovine abortion materials examined in the study, no positive case was found in terms of chlamydial DNA. When chlamydial agents were examined based on species, C. abortus was found in 22.67% of the cases and C. pecorum was found in 1.33%. In animal species; C. abortus positivity rate was 42.47% and C. pecorum positivity rate was 2.74% in sheep. In the study, C. abortus positivity rate was determined as 15.79% in goats. In this study, immunohistochemical staining of lung, liver, heart, placenta and umbilical cord samples of aborted fetuses showed Chlamydia spp at a rate of 22.67% positivity was observed, especially in placental tissue, antigenic localization was more intense, it was noted. In histopathological examinations, except for hyperemia and bleeding in all organs; catarrhal or mucopurulent bronchopneumonia, interstitial pneumonia and epithelial desquamation of the lung; hydropic degeneration and necrosis in hepatocytes in the liver, mononuclear cell infiltration in portal spaces, degeneration in cardiac muscle cells in the heart, necrosis and interstitial mononuclear cell infiltration, inflammation, edema, necrosis in the placenta, and acute placentitis neutrophil granulocytes predominate, and acute placentitis neutrophil granulocytes predominate, or more mononuclear cells in some sections. Chronic placentitis and inflammatory cell infiltration in umbilical cord sections and intracytoplasmic basophilic inclusion bodies were observed in some lung, liver, heart, placenta and umbilical cord sections of sheep and goats. As a result, 24% chlamydial of DNA was detected by RT-PCR in abortion materials collected from the provinces in the KVKEM responsibility area, while 94.44% of the chlamydial DNAs were C. abortus and 5.56% were C. pecorum. However, no positive material was found for C. psittaci. When evaluated in terms of animal species, it was concluded that chlamydial abortions were especially effective in sheep (45.21%) and goats (15.79%), they were never observed in cattle, and C. pecorum is another species that should be considered in the region, in addition to C. abortus reached.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Abort, Chlamydia spp, Histopatoloji, IHC, RT-PCR

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Deniz, İ., (2022). Sığır, Koyun ve Keçi Abortuslarında Chlamydia spp. Üzerine Patolojik ve Moleküler Araştırmalar. (Doktora Tezi). Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Konya.