Deneysel künt toraks travması modelinde serum H-FABP, IMA ve troponin-ı düzeylerinin kardiyak kontüzyonu saptamadaki değeri

Amaç: Bu çalışmada amacımız tavşanlarda hafif, orta ve ağır şiddette künt toraks travması oluşturarak kalpte oluşan hasarı belirlemek üzere serum H-FABP, IMA ve Troponin-I düzeylerini ölçmek ve bu belirteçlerin tanısal değerini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Deneysel desendeki araştırmamızda denekler kontrol, düşük enerjili travma, orta enerjili travma ve yüksek enerjili travma grupları olmak üzere 4 gruba ayrıldı (sırasıyla n=6, n=7, n=7, n=7). Müdahale gruplarındaki deneklere anestezi amacıyla 40 mg/kg KetaminHCl (Ketalar) ve 10 mg/kg XylasinHCl uygulandı. Müdahale amacıyla bilateral künt toraks travması modeli modifiye edilerek kullanıldı. Tüm deneklerden 0. saat, 12. saat ve 24. saatlerde Troponin-I, H-FABP ve IMA ölçümü yapmak için dorsal kulak arterinden kan alındı. Denekler deneyin sonunda anestezi dozunun 2 katı sedasyon ile sakrifiye edilerek deneklerden kalp dokusu örneği alındı. Bulgular: H-FABP: Tüm gruplarda 12. saat ölçümleri 0. saate göre yükseldi ve 24. saatte bir miktar düştü. 12. saatte en yüksek değer düşük enerji grubuna aitti. Kontrol grubu 0. saatte en yüksek düzeye ve 12. saatte de düşük enerji grubu ile birlikte en yüksek düzeye sahipti. Troponin-I: Kontrol ve düşük enerji gruplarının 12. saat ölçümleri 0. saate göre yüksekti ve 24. saat ölçümleri 12. saate göre düşüktü. Orta enerji grubu görece plato çizdi ve yüksek enerji grubu da azalan bir seyir gösterdi. Kontrol grubu diğer gruplara göre 0. ve 12. saatlerde en yüksek düzeylere sahipti. IMA: Orta ve yüksek enerji gruplarında azalan bir seyir vardı. Ayrıca kontrol grubunun 12. saat ölçümünde artış meydana geldi ve bu grup diğer gruplara kıyasla en yüksek düzeylere sahipti. Sonuç: Çalışmamıza göre tavşanlarda serum H-FABP, IMA ve Troponin-I düzeylerinin travma şiddeti açısından tanısal değeri tespit edilememiştir. Daha büyük çalışma popülasyonları ile çalışılması ve tavşanların metabolik ve fizyolojik özelliklerindeki farklılıklar dolayısıyla insanlarda gözlemsel çalışmalar yapılması önerilmektedir.

Objective: The current study aims to measure serum levels of H-FABP, IMA, and Troponin-I in rabbits with mild, moderate, and severe blunt thoracic trauma and to investigate the diagnostic value of these markers. Methods: In this experimental study, subjects were divided into four groups: control, low-energy trauma, medium-energy trauma, and high-energy trauma (n=6, n=7, n=7, n=7 respectively). For anesthesia, subjects in the intervention groups were given 40 mg/kg KetamineHCl (Ketalar) and 10 mg/kg XylasinHCl. The intervention model for bilateral blunt thoracic trauma was modified and applied. All subjects had blood drawn from the dorsal ear artery at 0, 12, and 24 hours to measure Troponin-I, H-FABP, and IMA. At the end of experiment, the subjects were sacrificed with twice the dose of anesthesia and heart tissue samples were obtained. Results: In all groups, H-FABP measurements increased at the 12th hour compared to the 0 hour and decreased slightly at the 24th hour. At the 12th hour, the highest value belonged to the low energy group. The highest level for the control group occurred at 0 hours, while the highest level for the low energy group occurred at 12 hours. Troponin-I: The 12th hour measurements of the control and low energy groups were higher than the 0th hour measurements and lower than the 12th hour measurements. The medium energy group reached a relative plateau, while the high energy group demonstrated a declining trend. The levels in the control group were the highest at 0 and 12 hours compared to the other groups. There was a decreasing trend in the medium and high energy groups, according to the IMA. The 12 hour measurement of the control group also increased, and this group had the highest levels compared to the other groups. Conclusion: In terms of the severity of trauma, the diagnostic value of serum H-FABP, IMA, and Troponin-I levels in rabbits could not be determined by our research. Larger study populations and differences in the metabolic and physiological characteristics of rabbits recommend observational studies in humans.