Eski Anadolu’da Leopar-Aslan, Boğa-Geyik Bağlamında Tanrıçanın Zoomorf Tasvirleri (MÖ 2. Binyılın Sonuna Kadar)

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2024

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

ÖZ Çeşitli hayvanları tasvir etme geleneği Paleolitik Çağ’da başlayıp çağlar boyunca devam etmiştir. Kültürel sürekliliğe işaret eden bu durum çerçevesinde birçok toplumda ya hayvanlar kutsal kabul edilmiş ya da bazı yerlerde onlara tapınılmıştır. Tapınılan hayvanlar arasında özellikle leopar, aslan, boğa ve geyik tanrıçanın zoomorf tasvirleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Tanrıçalarla ilişkili olarak betimlenen bu hayvanlar, dinsel ve mitolojik özellikleri ile dikkat çekmektedir. Neolitik Çağ’da genellikle beneklipostu ile betimlenen leopar benekleri muhtemelen doğumla ilgili bir konuya işaret etmektedir. Nitekim Boğazköy’de bulunmuşmetinlerden leoparın, Tanrıça Teteşhapi ve Güneş Tanrıçası ile yakın ilişki içinde olduğu anlaşılmaktadır. Anadolu’da genellikle koruyuculuğu simgeleyen ve sık sık tasvir edilen aslan ise Çatalhöyük’ten leopar benzeriyle başlayarak tanrıçayla özdeşleşen engüçlü hayvandır. Kedigillerin tanrıça ve kadın ile ilişkilendirilmesi süreklilik arz etmektedir. Öyle ki bu süreklilik siyah kedili cad ıgeleneğiyle günümüze kadar gelmiştir. Üreme, çoğalmayı sembolize eden boğa ve büyüsel bir amacı olduğu düşünülen geyik de Paleolitik Çağ’dan itibaren kutsal bir varlık olarak düşünülmektedir. Ayrıca Paleolitik Çağ mağaralarında ana tema olarak işlenen boynuzlu hayvan kompozisyonlarının sık sık resmedilmesi, bundan sonraki çağlarda -Neolitik, Kalkolitik, Tunç Çağı ve devamında- tarih sahnesine yerleşen bir köklü inanışın habercisidir. Dolayısıyla boğa/inek ve geyiğin mağara duvarlarında başlayan sanatsal serüveni yüzyıllar boyunca devam etmiştir.
ABSTRACT The tradition of depicting animals dates back to the Paleolithic era and has persisted through the ages. As part of this culturalcontinuity, in many societies, either animals were considered sacred or, in some places, worshipped as a sign of a culturalreverence for them. Among the animals worshipped, the leopard, the lion, the bull, and the deer are the most commonzoomorphic representations of the goddess. These animals depicted alongside goddesses draw attention to their religious andmythological characteristics. In the Neolithic Age, the spotted fur often attributed to leopards likely signifies a theme related tobirth, possibly symbolizing aspects of childbirth. The texts uncovered in Boğazköy imply that the goddesses Tetešhapi and theSun Goddess were closely associated with leopards. The bull, symbolizing reproduction and fertility, and the deer, believed tohave a magical purpose, have been considered sacred beings since the Paleolithic Age. Moreover, the frequent depiction ofcompositions featuring horned animals as the main theme in Paleolithic cave art heralds the presence of a deep-rooted beliefsystem that continued into subsequent Ages such as the Neolithic, Chalcolithic, Bronze Age, and beyond. Thus, the artisticjourney that began with the depiction of the bull/cow and deer on cave walls has continued for centuries.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Tanrıça, Leopar, Aslan, Boğa, Geyik, Tasvir, Goddess, Leopard, Lion, Bull, Deer, Depiction, Representation

Kaynak

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

53

Künye

Özgül, E., Kılıç, Y., (2024). Eski Anadolu’da leopar-aslan, boğa-geyik bağlamında tanrıçanın zoomorf tasvirleri (mö 2. binyılın sonuna kadar). Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (53), 170-185. DOI: 10.52642/susbed.1405560