Dergi Yayın Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 1545
  • Öğe
    Örgütsel Değişimi Başarmak Yolunda Değişime Direnmeyi Ortadan Kaldırmak İçin Örgüt Kültürünün Rolü ve Önemi: Sanayi Sektörüne Yönelik Bir Araştırma
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) İraz, Rıfat; Efeoğlu, Melek Sermin
    Piyasa koşullarının dinamizmi ve teknolojik gelişmeler örgütlerde değişimi kaçınılmaz kılmaktadır. Değişim sürecinin etkin ve iyi yönetimi, güçlü örgüt kültürünün de desteği ile muhtemel direnç kaynaklarını aşabilecektir. Bu araştırmada, örgütsel değişimi başarmak yolunda değişime direnmeyi ortadan kaldırmak için örgüt kültürünün rolü ve önemi vurgulanmıştır. Bu kapsamda çalışanların örgüt kültürü algıları ile örgütsel değişim düzeyleri arasındaki ilişkinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bursa’da sanayi sektörüne yönelik bir işletmenin 103 çalışanına ulaşılmış ve kolayda örnekleme yöntemiyle gönüllü 87 kişiye anket çalışması uygulanmış, sonuçlar SPSS 23.0 programı ile analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular kapsamında; örgüt kültürü ile örgütsel değişim arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki olduğu ve örgüt kültürü ile örgüt kültürünün alt boyutlarından destekleyici eğilimli örgütsel kültür, gelişme eğilimli örgütsel kültür ve açıklayıcı eğilimli örgütsel kültür ile örgütsel değişim ve örgütsel değişimin alt boyutlarından bilişsel örgütsel değişim, duygusal örgütsel değişim ve davranışsal örgütsel değişim arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Circular Economy: A Bibliometric Analysis of Publications in the Web of Science
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Yalçın, Özkan
    The circular economy, which is considered an alternative to the linear economy, is one of the concepts explored within the scope of the sustainable development approach. With the worsening of resource usage and environmental challenges in recent years, research on the circular economy has grown dramatically. In its most basic form, the circular economy is based on the reduction of output and waste, as well as the recovery of waste. This study aims to make a bibliometric analysis of the concept of circular economy, which is of great interest in the academic field. A quantitative approach for reviewing literature in any discipline is bibliometric analysis. In this regard, this study reviewed the literature and did a bibliometric analysis of the papers published in Web of Science between 2004 and 2022. The study examined 4182 studies titled 'circular economy' on the Web of Science. VOSviewer software was utilized in the study to conduct a systematic bibliometric analysis as well as a visual network analysis. As a result of the analysis, it has been revealed that the leading country in the circular economy is China, the institution is European Research Universities Association Leru, Journal is Sustainability and the researcher Patrizia Ghisellini.
  • Öğe
    Kadın Yöneticilerin İş Görme Davranışlarının İş Ortamına Etkileri: Antalya’da Çalışan Kadınların Katılımıyla Gerçekleştirilen Bir Araştırma
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Güllüpunar, Hasan; Şimşekler, Nazlıhan; Doğan Güllüpunar, Mutlu
    Kadınlar kariyer gelişimleri bakımından genel olarak iş yaşamında erkeklere göre daha geri planda kalmaktadırlar. Bazı meslek alanları dışında kadınların iş yaşamında yeterli düzeyde temsil edilmediği söylenebilir. Bunun bir sonucu olarak yöneticilik pozisyonları kadınlar açısından ulaşılması daha zor kariyer basamaklarıdır. Kadınlara fizyolojik özellikleri nedeniyle yüklenen sorumluluklar ya da sosyal olarak belirlenen toplumsal roller onların kariyer ilerleme sürecinde karşılaştığı en önemli zorluklar arasındadır. Dolayısıyla fizyolojik ya da sosyal olarak belirlenmiş olan roller kadın yöneticilere yönelik algıyı etkilemektedir. Bu algı kadın yöneticilerin yarattığı iş atmosferi ve yöneticilik başarısı açısından önemli bir faktördür. Bu çalışma kadın yönetici özelliklerinin iş atmosferi üzerindeki etkisini ele almaktadır. Nicel bir yöntemle gerçekleştirilen araştırmaya çalışan kadınlar katılmıştır. Araştırmaya Antalya’da kamu ve özel sektörde çalışan 221 kadın katılmıştır. Araştırmanın katılımcıları kolayda örneklem yöntemiyle belirlenmiştir. Araştırma verileri ise anket tekniği ile toplanmıştır. Araştırmada kadın yöneticilerin “ilişki yönetme davranışları” ve “iş etiği” özelliklerinin olumlu iş atmosferi üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkiye sahip olduğu; “görev yürütme davranışlarının” ise olumsuz iş atmosferi üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkiye sahip olduğu sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    An Analysis of Mass Communication in the Pandemic (In the Example of Coca Cola Ads)
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Çitil, Ebru
    The pandemic called Covid 19, which emerged in the last period of 2019, turned into a chaos that affected the whole world physically and psychologically. The pandemic period caused people's habits and communication styles to change. It has become a way of life for people to be unable to leave their homes due to restrictions. This situation has also caused a change in the way global brands reach consumers and the content of their advertising messages. In this study, two commercials prepared by the Coca Cola brand during the period when the effects of the pandemic were felt intensely and the effects of the pandemic were relatively alleviated were analyzed by semiotic analysis method. In this research, it is aimed to reveal how and for what purpose an international brand gives messages on a global scale in its advertisements, which intercultural codes it brings to the fore, to reveal the messages behind the visible messages and which elements in mass communication and for what purpose they are effective on people. The findings of the analysis carried out in the context of signifier-signified, denotation-connotation in the research overlap with the theoretical foundations of semiotics.
  • Öğe
    Çevresel Etkili Tahviller: Genel Bir Bakış
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Ela, Mehmet; Coşkun, Selim
    Çevresel konularda yaşanan son dönemdeki gelişmeler devletlerin dikkatinin çevresel problemlere ve çeşitli çözümlere yönelmesine neden olmuştur. Bunun sonucunda birçok devlet ve uluslararası kuruluş çevresel sorunların yol açtığı olumsuzluklar karşısında çeşitli önlemler almıştır. Çevresel koruma önlemleri konusunda giderek artan ihtiyaç, daha fazla finansman kaynağını gerektirmiştir. Bu durumun sonucunda yenilikçi çözümler ortaya atılmaya başlanmış ve bu yenilikçi çözümlerden biri olan çevresel etkili tahvil ile özel yatırımcıların çevresel konuların çözümüne yönelik yatırım yapması sağlanmıştır. Çevresel etkili tahvil, “performansa dayalı ödeme” yapısı ve tüm taraflarına sağladığı faydalar ile öne çıkmasına karşın henüz sadece ABD’de uygulanmıştır. Yarattığı birçok avantaj yanında birtakım dezavantajlara sahip olan çevresel etkili tahviller hala dar bir uygulama alanına sahip olup atık su ve kanalizasyon problemlerinin aşılması ve ormanların dayanıklılığının arttırılması amacıyla uygulanmıştır. Bu çalışmada çevresel etkili tahviller hakkında bilgi verilmiş, özellikleri ve ihraç süreci açıklanmış, tahvilin bileşenleri, örnekleri ve avantajları konuları incelenmiş ve potansiyeline ulaşmasının önündeki engeller belirlenmiştir. Son olarak çevresel etkili tahvilin Türkiye için uygulanabilirliğine değinilmiş ve dünyada uygulanma potansiyeline ulaşması yönünde çeşitli çözüm önerileri sunulmuştur.
  • Öğe
    Metaverse Nedir? Literatür Art Alanı Bağlamında Yeni Bir Tanım Önerisi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Batu, Mikail; Kocaömer, Celal
    2000 yılından itibaren yeni iletişim teknolojilerinin hızlı bir şekilde gelişmesi ile Metaverse dünyasına yönelik bir evrilmenin meydana geldiği bilinmektedir. Bu dünya, Türkiye’de özellikle son yıllarda farklı çevreler tarafından yoğun bir şekilde dile getirilmekte, tanımlanırken sosyal bilimlerdeki birçok kavram gibi farklı yönleri vurgulanmakta; ancak genel kabul gören bir tanımdan söz etmek mümkün olmamaktadır. Bu doğrultuda bu çalışmada ulusal ve uluslararası çalışmalarda Metaverse’ün hangi kavramlarla tanımlandığını ve bu tanımlarda hangi kavramların daha çok vurgulandığını belirlemek amaçlanmıştır. Metaverse’ün ne olduğu, Metaverse ile ilgili üzerinde en çok durulan kavramların neler olduğu ve hangi temaların oluşturulabileceği soruları sorulmuştur. Amaç ve sorular doğrultusunda Metaverse’ü açıklayan 89 tanım Maxqda 2020 programında içerik analizi yapılarak incelenmiştir. İncelemede kapsam, içerik, teknik yapı ve sosyal alan olmak üzere dört tema belirlenmiştir. Bu temalar çerçevesinde 22 kategori ve 401 kod oluşturulmuştur. İnceleme sonunda dünya, sanal, Metaverse, gerçeklik, etkileşim, dijital, fiziksel, 3D, insan, kullanıcı kavramlarının yoğunluğa sahip oldukları görülmüş ve kapsayıcı yeni bir tanımlama yapılmıştır.
  • Öğe
    İletişim Fakültesi Öğrencilerinin İletişim Becerilerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Akar, Fatma; Akar, Hüsamettin
    Çevresindeki insanlarla etkili iletişim kurabilen kişiler hem sosyal hayatlarında hem eğitim hayatlarında hem de mesleki yaşantılarında daha başarılı olmaktadırlar. Bu çalışmada İletişim Fakültesi öğrencilerinin iletişim becerilerinin cinsiyet, bölüm, sınıf ve genel not ortalaması değişkenleri açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma nicel genel tarama modellerinden kesitsel bir araştırmadır. Araştırmanın evrenini Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğrenim gören öğrenciler oluştururken; örneklemini ise bu evrenden basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilen 440 öğrenci oluşturmaktadır. Katılımcılardan elde edilen verilerin analizi sonucunda İletişim İlkeleri ve Temel Beceriler ile cinsiyet arasında (t= 3,88; p< ,001) ve yine Etkin Dinleme ve Sözel Olmayan İletişim Becerisi ile cinsiyet arasında (t= 4,10; p< ,001) anlamlı bir farklılaşma olduğu tespit edilmiştir. Diğer taraftan bölüm ve bulunulan sınıfın katılımcıların iletişim becerileri üzerinde anlamlı bir farklılaşmaya yol açmadığı görülmüştür.
  • Öğe
    Determining The Climate Change Anxiety Levels of University Students
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Usta, Galip
    The Paris Agreement goes into great detail on the topic of climate change, which has been called out as one of the major issues affecting the planet. In this study, it is aimed to determine the climate change anxiety levels of university students who are expected to have a high awareness of climate change and have the potential to contribute positively to social governance, and to present solutions to minimize the negative consequences of climate change in line with the results obtained. In the study; 96% of the participants were between the ages of 18-23, between age and anxiety score (r=0.080; p=0.041), between age and helplessness score (r=0.087; p=0.026), and between age and climate change anxiety scale total score. It was determined that there was a statistically significant positive and very weak relationship between the two (r=0.086; p=0.029). A statistically significant difference was found between the median scores of anxiety and helplessness scores according to gender and 59.9% of the participants were women (p<0.001). Considering the significance level of the relationship between climate change anxiety levels and age, it can be thought that young people's anxiety about this issue may be a motivating factor in combating the negative consequences of climate change and ensuring social cohesion.
  • Öğe
    The Effects of Risk Management Practices on Financial Performance: An Empirical Analysis on Islamic Banks
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Akten Çürük, Suna; Şen Küçük, Gülşah; Işık, Mine; Parlakkaya, Raif
    Risk is an inevitable reality for financial institutions, and once it is known, the main activity to be done is an effective risk management.The purpose of this study is to empirically analyze the effects of risk management practices on financial performance in Islamic banks. This study examines the effect of risk management practices on the financial performances of three Islamic banks operating in Türkiye through regression analysis. The data set of the study consists of a panel data containing 180 observations in total. Return on equity and return on assets, which are used as indicators of banks' financial performance, are dependent variables of the model. The financial ratios used to represent risk management are the independent variables of the model. The findings reveal that leverage ratio and asset utilization ratio have statistically significant effects on the performance of Islamic banks. The results of the study support the findings and arguments in the established body of previous literature. The findings obtained within the scope of this study could be used as guidance for the banks in their financial risk management practices and they will shed light on the future studies.
  • Öğe
    Sosyalist Arnavutluk Döneminde Sanatın Siyasal İşlevleri
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Zeneli, Ledjo
    1945-1992 yıllarını kapsayan Sosyalist Arnavutluk dönemi üzerinde bir çok araştırma yapılmıştır. Bu dönemde sanatla ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında genelde sanatın kurumsallaşması ve devlet tarafından nasıl algılandığı üzerinde durulmuştur. Sanatsal bir alan olan şarkıların rejimi meşrulaştırma işlevine ilişkin araştırmalar ise bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu çalışmada öncelikle sanat ve siyaset ilişkisine sosyolojik bir değerlendirme yapılarak başlanmıştır. Sonra o dönemde yapılan on bir tane şarkı üzerinde nitel araştırma yöntemi kapsamında içerik analizi uygulanmış olup bu işlevin niteliği ve boyutları tespit edilmiştir. Bulgulara göre siyasal iktidarın meşrulaştırılması, siyasal liderin karizmasının meşrulaştırılması ve dış politikada alınan kararların meşrulaştırılması olarak ortaya çıkan üç işlevin incelenen şarkılarda yoğun olarak bulunduğu ortaya konulmuştur. Ayrıca bulgular ışığında bakıldığında resmi ideolojinin savunduğu “sanat toplum için” anlayışı çok spekülatif olması nedeniyle reddedilmiş ve bunun yerinde “sanat parti için” anlayışın daha gerçekçi olduğu öne sürülmüştür. Sonuç kısmında ise çalışmanın özgün özellikleri ileri sürülerek buna benzer konularda yapılabilecek diğer araştırmalara katkısı tartışılmıştır. En son bölümde ise ingilizce dilinde geniş özet bölümü verilmiştir.
  • Öğe
    Ötekileştirilen Şehir: Weber’de Batı ve Doğu Şehirleri Ayrımı
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Erdoğan, Umut; Poyraz, Tuğça
    Şehirleşmenin tarihi Avrupa-merkezci biçimde yazılırken Batı ve Doğu şehirleri birbirinden tamamen ayrıştırılmakta, bu ayrıştırılma hiyerarşik bir ilişki zeminine yerleştirilmektedir. Batı şehrinin dezavantajlı, geri kalmış, irrasyonel, geleneksel ötekisi olarak inşa edilen Doğu şehri imajı, Avrupa’nın ilerlemeci ve gelişmiş, modern şehrinin yaratılabilmesi için ihtiyaç duyulan ötekiye çevrilmektedir. Bu bağlamda, düalist düşüncenin egemen olduğu Batı metafiziği, Batı-Doğu ayrımının şehirleşme olgusuna da yansıyarak Avrupa-merkezci bir tarihyazımını beslemektedir. Aydınlanmacı bir düşünür olan Weber de, dönemin düşünsel sınırları içinde gerçekleştirdiği analizlerinde şehirleşme olgusunu Avrupa-merkezci biçimde analiz etmiştir. Bu çalışmada da, Weber’in “Ekonomi ve Toplum” adlı eserindeki şehirleşme analizlerinin yapısökümcü bir okuması gerçekleştirilmiş, Batı-Doğu karşıtlığının şehirleşme olgusu bağlamında kurulduğu Avrupa-merkezci düşünsel çerçeve açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Postyapısalcı bir yaklaşımla hareket edilen çalışmada, Derrida’nın yapısöküm stratejisi yol gösterici olmuştur. Gerçekleştirilen yapısöküm neticesinde ötekileştirilen Doğu’nun inşasındaki kavramsal karşıtlıklar ortaya konmuş, Weber’in taraflı analizlerinin eleştirel bir okuması gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonucunda Weber’de Batı-Doğu karşıtlığının modern-geleneksel, rasyonel-irrasyonel, gelişmiş-geri kalmış, aktif-pasif kavramsal karşıtlıkları üzerinde kurulduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Beyşehir Gölü’nün Doğu Kesiminde Doğal Ortam Koşulları ve Arazi Kullanımına Etkisi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Aydın, Gülhan; Bozyiğit, Recep
    Bu çalışma, Beyşehir Gölü’nün doğusunda doğal ortam koşullarını ve bunların arazi kullanımındaki etkilerini ortaya koymayı hedeflemektedir. Mevcut arazi kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan sorunlar arasında; tarımsal potansiyelin verimli kullanılamaması, orman alanlarının tahrip edilerek tarım alanlarına dönüştürülmesi, yüksek eğim ve yanlış arazi kullanımı nedeniyle şiddetli erozyon, mahallelerin atık suları ile akarsuların kirletilmesi, gölet sayısının artması ve yerleşmelerin tarım alanlarına kurulması yer almaktadır. Beyşehir Gölü’nün doğu kesimindeki kıyı ovası ve plato sahalarında tarım alanları geniş sahalar kaplamaktadır. %52’lik orana sahip tarım alanlarının (839 km2); %29’u (461 km2) kuru tarım, %12’si (196 km2) karışık tarım ve %11’i (182 km2) ise sulu tarım alanı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Dağlık kesimlerde ise çalı ve otsu bitkiler (%26) ve ormanlık sahalar (%9) önemli yer tutar. Araştırma sahasındaki arazi kullanımında tespit edilen en büyük değişim kıyı ovası üzerindeki sulu tarım arazilerindeki artıştır. Sulu tarım alanlarındaki artışın olumlu ve olumsuz sonuçları ortaya çıkmıştır. Olumlu sonuçları arasında ürün deseni ve miktarındaki artış; olumsuz sonuçları arasında ise Beyşehir Gölü sularının fiziksel ve kimyasal özelliklerindeki değişimlerdir. Sonuç olarak, göl çevresinde arazi kullanımı ile ilgili problemlerin çözümü ancak sahanın doğal potansiyeline uygun, sürdürülebilir planlamalarla sağlanabilir.
  • Öğe
    Kamuyu Bilgilendirme Modeli Bağlamında Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı’nın (IFCN) Betimsel Bir Analizi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Taşan, Resul; Arklan, Ümit
    Kamuoyunun doğru ve güvenilir bilgiler etrafında oluşabilmesi, bilgi ekosisteminin hem olmazsa olmaz bir gereksinimi hem de önemli sorun alanlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlıklı bir kamuoyu için öncelikle doğru ve şeffaf bir bilgilendirmeye; bunun gerçekleşebilmesi için de bireysel, toplumsal ve organizasyonel düzeyde bir çabaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda Kamuyu Bilgilendirme Modeli, toplumun doğru ve şeffaf şekilde bilgilendirilmesini önceleyen ilk yaklaşımlardan biridir. Günümüzde ise doğrulama platformlarının bir üst kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdüren ve bünyesinde 100’den fazla ülkeden 150’nin üzerinde organizasyonu barındırarak küresel anlamda dijital bilgi ekosisteminin doğruluk ve güvenilirliği için çalışan Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı’nın (IFCN) benimsemiş olduğu temel ilke ve uygulamalar, ilgili modelin doğrultusunda bir görünüm arz etmektedir. Bu noktadan hareketle çalışmanın amacı, Kamuyu Bilgilendirme Modeli bağlamında IFCN’nin çalışma prensiplerinin ve uygulamalarının sağlıklı bir kamuoyu oluşabilmesi adına sahip olduğu potansiyeli ve sunduğu perspektifi ortaya koymaktır. Çalışmada betimsel bir analiz yapılmış olup ortaya çıkan bulgular ilişkisel ve karşılaştırmalı olarak yorumlanmıştır. IFCN’nin bahsi geçen model bağlamında, kamuoyunun doğru ve şeffaf bir şekilde bilgilendirilmesi adına önemli bir misyon üstlendiği sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Nato ve Şangay İşbirliği Örgütü’nün Terörle Mücadele Stratejilerinin Karşılaştırmalı Analizi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Doğan, Fazlı; Güler, Ayşegül
    Bu çalışmada NATO ve Şangay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) terörle mücadele stratejilerini ve üyeleri arasındaki güven sorunu karşılaştırmalı olarak tartışılmaktadır. Hem NATO hem de ŞİÖ bölgesel örgütler olarak güvenlik arayışının bir ürünü olarak kurulmuştur. Ancak iki örgüt de güvenlik sorununa farklı yaklaşmaktadır. NATO için klasik tehditler öne çıkarken ŞİÖ için geleneksel olmayan tehditler önceliklidir. Aynı şekilde NATO bir yıkıcı düşman olan SSCB’ye karşı bir askeri ittifak olarak ortaya çıkmışken ŞİÖ ise üyelerinin üç şeytan olarak tanımladıkları terörizm, ayrılıkçılık ve aşırılıkçılığa karşı kurulmuştur. Her iki örgütünde gündemleri kurulduğu günden beri gelişip dönüşmektedir. NATO’nun, bu gelişimde, önceliklerini fazla değiştirmediği için terörle mücadele gündemini ikincil bir konu olarak gördüğü söylenebilir. ŞİÖ’nün ise önceliği zaten üç şeytanla mücadele olarak belirlendiği için terörle mücadelede işbirliği düzeyinin kurulduğu günden beri gelişip derinleştiği ileri sürülebilir. Bu çalışma iki örgütün terörle mücadelesini ele alırken büyük oranda betimleyici bir metot kullanmaktadır. Bu yönüyle betimleyici karşılaştırma da elde edilen verilerin bir yorumu olarak sunulmaktadır. NATO ve ŞİÖ’nün belli bir gündem üzerinden karşılaştırmalı analizinin konuya ilişkin Türkçe literatüre bir katkı sunması umulmaktadır.
  • Öğe
    Ötekileştirilmiş Beden ya da Engelliler: Sosyolojik Bir Değerlendirme
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Pangaliyeva, Zhanargul; Güngörmez Akosman, Bengül
    Bu çalışma, günümüzde ve bütün dünyada önemli konulardan biri olan engellilik meselesini ele alan teorik bir çalışmadır. Çalışmada engellilere yönelik tutumlar ve görüşler sosyolojik açıdan incelenir. Bu bağlamda bedenin ötekileştirilmesi ve yeniden inşa edilmesi üzerine konuşulan sosyal teorisyenlerin düşünceleri ele alınmıştır. Teorik kavramlarla ilgili literatür taraması yapılarak gerçekleştirilen bu çalışma, engellilere yönelik olumsuz tutumların her zaman olduğunu öne sürmüş ve bu durumu yönetim, üretim ve tüketim konuları ile ilgili değerlendirmiştir. Engelli, bedeninde belli bozuklukların olmasıyla ve bu bozukluklar sebebiyle toplumsal hayatta arka plana itilen birey olarak tanımlanmaktadır. Engellilik, her zaman insan bedeniyle ilişkili olarak yorumlandığından beden, yönetim ve üretim gibi konularla beraber, insanlığın bütün yaşam süreci boyunca tartışılan konuya dönüşmüştür. Ayrıca tarihe baktığımızda engelli kimseler hep ötekileştirilen, dışlanan, izole edilen, ölüme terk edilen bireyler olarak görünmektedir. Günümüzde ise engelli bireyler yasal olarak toplumun diğer üyeleriyle eşit haklara sahip olsa bile, engellilere yönelik olumsuz tutumlardan dolayı günlük yaşamda zorluklar çekmektedir. “Engelliler, hiçbir şey yapamayan, başkalarına bağımlı insanlar” gibi olumsuz görüşler nedeniyle engelli bireyler topluma aktif olarak katılamamakta ve yoksullukta yaşayan dezavantajlı grup içerisinde yer almaktadır. Engellilerin bu durumda yaşamasının sebebi de hasta bedenin ötekileştirilmesidir. Makalenin amacı da engelliliği bedenin ötekileştirilmesine dair tartışılan düşünceler üzerinden açıklamaktır.
  • Öğe
    Depremi Yaşayan Çocuklara Okunan Metaforik Hikâyenin Etkisinin Resim Temaları ile İncelenmesi: 6-10 Yaş Örneklemi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Alptekin, Ayşe; Sarıkaya, Ayşegül
    Bu çalışma depremi yaşayan 6-10 yaş arası çocuklara okunan metaforik hikayenin, çocukların yaptıkları resimlerin temaları ile incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden Durum Çalışması tekniğinde tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 20 Şubat Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinden sonra, Konya iline gelerek, yurtlara yerleştirilen ve yurtlar içinde açılan okullara devam eden temel eğitim düzeyindeki çocuklar oluşturmaktadır. Verilerin toplanması için serbest resim çizim tekniği kullanılmıştır. Ön test verileri olarak toplanan bu resimlerin ardından çocuklara, Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen çocuklar için yazılmış olan metaforik hikaye okunmuştur. Bir gün sonra çocuklardan tekrar resim yapmaları istenmiştir. Hikâye sonrası istenen resimler son test verileri olarak kullanılmıştır. Çocuklardan alınan resimlerin içeriği iki uzman araştırmacı tarafından incelenmiş ve resim içerisindeki tüm temalar not edilmiştir. NVivo 14 paket programı kullanılarak temalar, ortak özelliklerine göre kodlara ayrılmış ve 29 kod elde edilmiş ve aynı program ile karşılaştırmalar yapılmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre çocukların resim temaları incelendiğinde, metaforik hikayenin tüm yaş gruplarında(6-10 yaş) olumlu değişimlere yol açtığı görülmüştür.
  • Öğe
    Halkla İlişkiler ve Stratejik Sessizlik: Kurumsal Niyetler Üzerine Nitel Bir Analiz
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Akçay, Ebru
    Bir halkla ilişkiler stratejisi olarak sessizlik, halkla ilişkilerin görmezden geldiği konuların başında gelmektedir. Kriz iletişiminde kurumların ve markaların sessizlik stratejilerinden ziyade ne söylediklerine odaklanması, bu suskunluğun en açık örneği konumundadır. Ne var ki, mükemmel halkla ilişkilerin şeffaflık ve dürüstlük gibi normatif değerlerinin karşıtı olarak konumlandıran sessizlik, halkla ilişkiler pratiğinin temelinde yer almaktadır. Kamuların beklentileri olduğu halde sessizliğin kasıtlı ve bilinçli olarak tercih edilmesi anlamına gelen “stratejik sessizlik” kavramı; toplumsal, çevresel ve politik sorunların yaşandığı toplumsal infial dönemlerinde daha kritik hale gelmektedir. Afet dönemlerinde sessiz kalan markalara yönelik kamuoyu baskısı, markaların ve kurumların sessizliklerini bozmalarına yol açmaktadır. Çalışma, 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremin ilk üç günü sessiz kalan dokuz markanın, kamuoyu tepkilerinin ardından sessizliklerini nasıl açıkladıklarını ve sessizliklerini ne şekilde çerçevelediklerini araştırmayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, çalışmada söz konusu dokuz markanın Twitter’da 9 Şubat 2023 tarihinde yaptıkları kamuoyu açıklamaları bir halkla ilişkiler faaliyeti olarak ele alınmış ve açıklamaların tematik analizi gerçekleştirilmiştir. Tematik analizde, sessizliğin işlevleri olarak tanımlanan “bağlantı”, “etkileme”, “ifşa”, “yargılama” ve “harekete geçme” işlevleri analiz kategorileri olarak kullanılmıştır. Analiz sonucunda; sessizliklerini duyarsızlık ve duygusuzluk ile ilişkilendiren kamu kategorilerinin tepkilerine karşılık, markaların sessizliklerini etik değerlerle ilişkilendirdikleri yani sessizliklerini “törensel sessizlik” olarak işaretledikleri ortaya konmuştur.
  • Öğe
    Türkiye'nin İlk Kadın Diplomatı Adile Ayda ve Türk Diplomasisi
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Özcan, Arif Behiç
    Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında, siyasal hayata ilişkin birçok dönüşüm yaşanmıştır. Bu süreçte Türk diplomasisi de kapılarını kadınlara açmıştır. Adile Ayda 1932’de Dışişleri Bakanlığı’na meslek memuru olarak atandığında Türkiye’nin ilk kadın diplomatı unvanına sahip olmuştur. Ancak Adile Ayda’nın diplomatik kariyeri inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. Kendi ifadesiyle “kadın olması nedeniyle karşılaştığı bazı engeller nedeniyle” diplomasi dünyasından bir süre uzak kalan Adile Ayda, 1958’de tekrar diplomatlık mesleğine dönmüştür. Bu çalışmanın amacı, Türk diplomasi tarihinin önemli bir figürü olan Adile Ayda’nın diplomatik kariyerini inişli çıkışlı hale getiren nedenleri araştırmaktır. Karşılaştığı sorunları kadın olmasıyla ilişkilendiren Adile Ayda, bu sorunları açık bir şekilde dile getirmemiştir. Bu araştırmanın ulaştığı sonuçlara göre kendisinin diplomasi dünyasından uzun süre uzak kalışı onunkısa süren ilk evliliğiyle ve İsmet İnönü’nün eşi Mevhibe Hanım’ın bu evlilikteki rolüyle ilişkilendirilebilir. Diplomatlığa dönüşü ise, babası Sadri Maksudi Arsal’ın siyaset alanındaki bağlantılarıyla açıklanabilir.
  • Öğe
    Küreselleşmenin Uluslararası İlişkilerde Yarattığı Süreklilik ve Değişim Tartışması
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Kan, Kürşat
    Teknolojinin gelişimiyle küresel olarak toplulukların birbirleriyle benzeşmeye başladığı görülmüştür. Bu benzeşmelerin bir sonucu olarak ortak duygular, ortak ürünler, ortak ilişkiler artış göstermiştir. Bu gelişmelerin sonucunda küreselleşme 1980’lerin başından beri literatürde tartışılan kavramlardan biri haline gelmiştir. Bu bağlamda devletlerin de zamanla birbirleriyle olan ilişkilerinde kullandıkları yöntemler değişime ve gelişime uğramıştır. Uluslararası İlişkiler ulus devlet temelinde işlese de küreselleşmenin milliyetçi duygularını hem törpülediği hem de köpürttüğü yadsınamaz bir gerçek haline gelmiştir. Küreselleşme sonucunda Uluslararası İlişkilerde değişimin mi yoksa sürekliliğin mi öncelenmesi gerektiği tartışmaları karşımıza çıkmaktadır. Aktörler, ilişkilerini düzenlerken uyguladıkları yöntemlerdeki değişimlere, çoğu zaman tedbirli bir tutum takınmışlardır. Dolayısıyla “Devlette süreklilik esastır” anlayışı uluslararası ilişkilerde geçerliliğini ne kadar koruyabilir başka bir tartışma konusudur. Gücü elinde bulunduran mekanizmalar sürekliliği mi değişimi mi istemektedir, yoksa her ikisi de farklı metotlarla da olsa birlikte kullanılabilir mi? Gibi sorulara bilim insanları cevap bulmaya çalışmaktadır. Uluslararası İlişkilerin kavramlarından biri olan diplomasi de küreselleşmenin etkisiyle değişime uğramıştır. Konferanslar, ikili görüşmeler teknolojiden faydalanılarak görüntülü haberleşme uygulamaları üzerinden daha sık ve yoğun yapılmaya başlanmıştır. Zaman ve mekân kavramının giderek ortadan kalktığı, mesafelerin kısaldığı, hemen her türlü bilgiye hızlıca ulaşılabildiği günümüzde bu avantajlar küreselleşmenin sınırsız bir dünya sunduğunu iddialarını gündeme getirmiştir. Bu çalışmada da tüm bu gelişmelerin sonucu olarak uluslararası ilişkilerde değişimin minör mü olacağı yoksa küreselleşmenin uluslararası ilişkilerde majör değişiklilere yol açıp açmayacağı incelenmiştir. Başka bir ifadeyle uluslararası ilişkilerde sürekliliğin mi yoksa değişimin mi kalıcı olacağı tartışılmıştır.
  • Öğe
    Nefret Söylemi Mecrası Olarak Sosyal Medya: Ekşi Sözlük’te “Bizim Çocuklar” Örneği
    (Selçuk Üniversitesi, 2023 Ağustos) Gümüş, Samet
    Nefret söylemi kavramı ile günlük hayatta sıklıkla karşılaşılmakta ve bu durum sıradanlaşmış bir hal almaktadır. İnternet dünyasındaki gelişmeler ve yeni medyanın kullanıcılara sağladığı imkanlar neticesinde günlük hayatta yer edinen nefret söylemi çevrimiçi dolaşıma sokulmakta, yeniden üretilmekte ve niceliği artarak yayılmaktadır. Türkiye’deki internet siteleri içerisinde en çok ziyaret edilen ve en popüler sosyal medya platformları arasında bulunan Ekşi Sözlük’te her gün yüz binlerce entry (içerik) girilmekte ve yaklaşık iki milyon sayfa görüntülenmektedir. Entry sayısının fazlalığı, denetim mekanizmasının olmaması ve kullanıcıların anonim kimlikli olması Ekşi Sözlük’te nefret söylemi içeren paylaşımların yer almasına neden olmaktadır. Bu çalışmada Ekşi Sözlük’teki Türkiye A Milli Erkek Futbol Takımı’nı tanımlayan “Bizim Çocuklar” başlığında bulunan entrylerdeki nefret söylemi içerikleri belirlenmekte ve kategorilendirme yapılmaktadır. Veri analiz programı Nvivo12 kullanılarak entryler ve nefret söylemi unsurları sayısal içerik analizi yöntemiyle incelenmektedir. Araştırma sonucunda Ekşi Sözlük’teki “Bizim Çocuklar” başlığında yer alan entrylerdeki nefret söylemi içeren unsurların EURO 2020 Futbol Şampiyonası’nda Türkiye A Milli Erkek Futbol Takımı’nın oynadığı maçlarda aldığı yenilgilere bağlı olarak arttığı gözlemlenmektedir.