İskemik serebrovasküler hastalıklarda hematolojik parametrelerin, akut faz reaktanlarının ve biyokimyasal parametrelerin prognostik değerleri
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
GİRİŞ ve AMAÇ: İnme, tüm dünyada engellilik ve ölümlerin ana nedeni haline gelmiştir ve dünyada ve ülkemizde giderek artış göstermektedir. İnme tedavileri ciddi mali yüke neden olmakla beraber gelişmekte olan ülkelerde çok sayıda inme hastasının hayatta kaldığı düşünüldüğünde hem ekonomik hem de tıbbi açıdan yük oluşturan bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. İskemik inme sonrası patofizyolojik değişiklikler arasında iyon dengesizliği, nöroenflamasyon ve bağışıklık hücrelerinin anormal aktivasyonu yer alır ve nöronal ölüme yol açabilir. Bu değişikliklerin bazı biyobelirteçler üzerinde etkisi de söz konusu olabilmektedir. Çalışmamızda, akut iskemik inme tanısı alan hastalarda hematolojik parametrelerin, akut faz reaktanlarının ve biyokimyasal parametrelerin prognostik değerlerini araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: 2012-2022 tarihleri arasında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Tıp servisinde akut iskemik inme tanısı alan 18 yaş ve üstü hastalarda hematolojik parametrelerin, akut faz reaktanlarının ve biyokimyasal parametrelerin prognostik değerlerine bakılmıştır. Toplam 968 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların dosya taramalarından epidemiyolojik verileri (yaş, cinsiyet), özgeçmiş özellikleri acil servise kabuldeki radyolojik görüntülemeleri (BT, MR), vital parametreleri, klinik bulguları, bazı hematolojik ve biyokimyasal laboratuvar belirteçleri uygun şekilde hazırlanmış formlara kaydedilmiştir. Çalışmamızda istatistik analizler ve veriler için SPSS 21.0 programı (IBM Inc, Chicago, IL, USA) kullanılmıştır. Nicel parametrelerin normallik özellikleri histogram analizleri, basıklık ve çarpıklık verileri ve Kolmogrov-Smirnov analizleri kullanılarak irdelenmiştir. Bulgular: Nötrofil (p<0,001), WMR (p=0,003), NLR (p<0,001), PLR (p<0,001) GKS:3-8 olan grupta en yüksek, GKS:13-15 olan grupta ise en düşük değerde olduğu görülmüştür. Lenfosit (p<0,001) değerleri ise GKS:13-15 olan grupta en yüksek, GKS:3-8 olan grupta ise en düşük değerlerde seyretmiştir ve kötü sonlanım acısından anlam taşımıştır. Parametreler prognoz gruplarına göre analiz edildiğinde Nötrofil (p<0,001), MPR (p=0,007), NLR (p<0,001), PLR'nin (p<0,001) exitus olan grupta daha yüksek seyrettiği ve ilgili parametrelerde gruplar arasında anlamlı istatistiksel farklılık olduğu görülmüştür. CRP (p=0,02), Prokalsitonin (p<0,001) exitus olan grupta daha yüksek seyretmiştir ve enfarktüs alanı ve NIHSS skoru ile pozitif yönde anlamlı korelasyon ilişkilerinin olduğu görülmüştür. Sonuç: Sonuç olarak, RDW, WBC, Nötrofil, CRP, Prokalsitonin, Fibrinojen, Üre, AST, INR, WMR, NLR ve PLR parametrelerinin enfarktüs alanı ve NIHSS ile anlamlı pozitif GKS ile anlamlı negatif korelasyon ilişkisi içerisinde olduğunu görüldü. Aynı zamanda bu parametrelerin mortalite üzerinde anlamlı etkilerinin olduğu ve bu sonuçlar daha önce yapılan çalışmalarda alınan sonuçlarla benzerlik teşkil etmiştir.
Introduction and Goal: Stroke is now the leading cause of disability and death worldwide, and both globally and in our own country, it is on the rise. Although stroke treatments cause a serious financial burden, considering that many stroke patients survive in developing countries, it continues to be a health problem that creates a burden both economically and medically. Pathophysiological changes after ischemic stroke include ion imbalance, neuroinflammation, abnormal activation of immune cells and can lead to neuronal death. Some biomarkers may also be impacted by these changes. Our study's objective was to examine the predictive significance of haematological, acute phase reactant, and biochemical markers in individuals with acute ischemic stroke. Materials and Methods: Between 2012 and 2022, the prognostic values of haematological parameters, acute phase reactants, and biochemical parameters were assessed in patients 18 years of age and older who were diagnosed with acute ischemic stroke in the Emergency Medicine Department of Selçuk University Medical Faculty Hospital. A total of 968 patients were included in the study. At the time of admission to the emergency department, epidemiological information (age, gender), background characteristics, radiographic imaging (CT, MR), vital signs, clinical findings, and some haematological and biochemical laboratory indicators were recorded on the appropriate forms. The SPSS 21.0 programme (IBM Inc., Chicago, IL, USA) was used for statistical analysis and data management in our study. Kolmogrov-Smirnov analysis, kurtosis and skewness data, and histogram analysis were used to investigate the normality features of quantitative parameters. Results: The group with GCS: 3–8 had the highest levels of neutrophils (p<0.001), WMR (p=0.003), NLR (p<0.001), and PLR (p<0.001), while the group with GCS: 13–15 had the lowest levels. Lymphocyte (p<0.001) levels were significantly higher in the GCS:13–15 group and lower in the GCS: 3–8 group, indicating a poor outcome. When the parameters were analyzed according to the prognosis groups, it was found that Neutrophil (p<0.001), MPR (p=0.007), NLR (p<0.001), PLR (p<0.001) were higher in the exitus group, and there was a statistically significant difference between the groups in the relevant parameters. The exitus group had greater levels of CRP and procalcitonin, and it was found that the infarct area and NIHSS score were positively correlated. Conclusion: RDW, WBC, Neutrophil, CRP, Procalcitonin, Fibrinogen, Urea, AST, INR, WMR, NLR, and PLR indicators were therefore found to be considerably associated with infarct area and NIHSS (positively correlated), and significantly negatively correlated with GCS. At the same time, these parameters had significant effects on mortality, and these results were similar to those obtained in previous studies.