Evaluating the users' emotional-perceptual experience of place and environmental preferences: Neuro-architecture approach
Yükleniyor...
Tarih
2020
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Nowadays, the importance of quality in architectural design and its impact on human perception and emotion is taken into account. Therefore, to create a pleasant environment in the design process, the relationship between humans and the environment must be defined. Moreover, according to cognitive psychology, human behavior and human-environment relationship are affected by mental processes. Determining the effect of memory on behavior and measuring the individual preference according to the quality of the environment is the cornerstone of this study. In this context, brain research has become a contemporary subject, and neurologists investigate the perception process based on the basis of physiology in an experimental approach. Yet, based on environmental psychology, in related to the emotional-perceptual experience of place and environmental preferences, there is no enough information on the basis of users' behavioral, neural and mental mechanisms. The aim of this thesis is to incorporate and include neuroscience findings into an architectural design as data. Thus, it is believed that this new approach, called Neuro-Architecture, will provide a new way for architectural design. It also emphasizes the issue of how architecture will affect us at the psychological level. According to the hypothesis for this study, Neuro-Architecture can be used as a new approach in determining the relationship among brain regions and nervous systems and the emotional experience of place, environmental behavior and place perception. So, this approach is implemented as a solution tool to specify the parameters for a more qualified design. Also, as one of the most important issues, it is a usability test to measure the individual and emotional satisfaction of a person. In this context, to investigate the physiological responses of users related to visual and environmental perception, the research has conducted the experimental and scientific methods in environmental and cognitive psychology such as the Pleasure-Arousal model and fMRI. Especially, by recording the activation of brain areas engaged in emotions, the fMRI technique provided the opportunity to objectify the users' experiences and mental imagery, measure the impact of the environment on users' psyche, and to know how the brain works when user experiencing the pleasant or unpleasant places. As a result, the criteria affecting the users' emotional-perceptual experience of place, environmental behavior, and satisfaction were determined and converted into measurable and usable data.
Günümüzde, niteliğin mimari tasarımdaki önemi, insanın algısı ve duygusu üzerindeki etkisi dikkate alınarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle, tasarım sürecinde algısal niteliği arttırmak için ve kullanıcılar açısından uygun bir ortam yaratmak için insan ve çevre arasındaki ilişki tanımlanmalıdır. Ayrıca, bilişsel psikolojiye göre, insan davranışı ile insan-çevre ilişkisinin zihinsel süreçlerden etkilendiği bilinmektedir. Belleğin davranış üzerindeki etkisini belirlemek ve bireysel tercihin çevre kalitesine göre ölçülmesi bu bilimin amacıdır. Bu bağlamda, beyin araştırmaları (zihinsel süreç araştırmaları) çağdaş bir konu haline gelmiş ve nörologlar, fizyolojinin temellerine dayanan algılama sürecini deneysel bir yaklaşımla araştırmaya başlamışlardır. Fakat, çevresel psikolojiye dayanarak, mekanın duygusal-algısal deneyimi ve çevre tercihleri ile ilgili olarak kullanıcıların davranışsal, nöral ve zihinsel mekanizmaları temelinde yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bu tezin amacı, sinirbilim bulgularını mimari tasarıma veri olarak dahil etmektir. Böylece, Nöro-Mimari adı verilen bu yeni yaklaşımın, mimari tasarım için yeni bir yol/bakış açısı sağlayacağına inanılır. Ayrıca, mimarlığın mekanın kullanıcılarını psikolojik düzeyde nasıl etkileyeceği konusuna da vurgu yapılır. Çalışmanın hipotezine göre, Nöro-Mimari, beyin bölgeleri ve sinir sistemleri arasındaki ilişkiyi, mekanın duygusal deneyimini, çevresel davranışı ve mekan algısını belirlemede yeni bir yaklaşım olarak kullanabileceğini savunmaktadır. Bir başka deyişle, bu yaklaşım, daha nitelikli bir tasarımın parametrelerini belirlemek için bir çözüm aracı olarak uygulanabilecektir. Ayrıca, en önemli konulardan biri olarak, kullanıcının mekanla ilgili bireysel ve duygusal memnuniyetini ölçmek için bir kullanılabilirlik testi olarak da kullanılabilecektir. Bu bağlamda, kullanıcıların görsel ve çevresel algılamaya ilişkin fizyolojik tepkilerini incelemek amacıyla bu çalışma, çevresel ve bilişsel psikolojideki Memnuniyet-Uyarılma Modeli ve fMRG gibi deneysel ve bilimsel yöntemleri kullanmıştır. Özellikle, fMRG tekniği ile duygular vasıtasıyla harekete geçen beyin bölgelerinin aktivasyonunu görüntüleyerek ve kaydederek, kullanıcıların deneyimlerini ve zihinsel görüntülerini somutlaştırarak, çevrenin kullanıcıların psikolojisi üzerindeki etkisini ölçer. Bu şekilde kullanıcıların beğeni durumlarına göre uygun buldukları ve tercih ettikleri mekanları deneyimlerken beyninlerinin nasıl çalıştığını bilmek için de uygun bir fırsat yaratmaktadır. Sonuç olarak, bu çalışma ile kullanıcıların duygusal-algısal mekan deneyimini, çevresel davranışını ve memnuniyetini etkileyen kriterler belirlenip ölçülebilir ve kullanılabilir verilere dönüştürülmüştür.
Günümüzde, niteliğin mimari tasarımdaki önemi, insanın algısı ve duygusu üzerindeki etkisi dikkate alınarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle, tasarım sürecinde algısal niteliği arttırmak için ve kullanıcılar açısından uygun bir ortam yaratmak için insan ve çevre arasındaki ilişki tanımlanmalıdır. Ayrıca, bilişsel psikolojiye göre, insan davranışı ile insan-çevre ilişkisinin zihinsel süreçlerden etkilendiği bilinmektedir. Belleğin davranış üzerindeki etkisini belirlemek ve bireysel tercihin çevre kalitesine göre ölçülmesi bu bilimin amacıdır. Bu bağlamda, beyin araştırmaları (zihinsel süreç araştırmaları) çağdaş bir konu haline gelmiş ve nörologlar, fizyolojinin temellerine dayanan algılama sürecini deneysel bir yaklaşımla araştırmaya başlamışlardır. Fakat, çevresel psikolojiye dayanarak, mekanın duygusal-algısal deneyimi ve çevre tercihleri ile ilgili olarak kullanıcıların davranışsal, nöral ve zihinsel mekanizmaları temelinde yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bu tezin amacı, sinirbilim bulgularını mimari tasarıma veri olarak dahil etmektir. Böylece, Nöro-Mimari adı verilen bu yeni yaklaşımın, mimari tasarım için yeni bir yol/bakış açısı sağlayacağına inanılır. Ayrıca, mimarlığın mekanın kullanıcılarını psikolojik düzeyde nasıl etkileyeceği konusuna da vurgu yapılır. Çalışmanın hipotezine göre, Nöro-Mimari, beyin bölgeleri ve sinir sistemleri arasındaki ilişkiyi, mekanın duygusal deneyimini, çevresel davranışı ve mekan algısını belirlemede yeni bir yaklaşım olarak kullanabileceğini savunmaktadır. Bir başka deyişle, bu yaklaşım, daha nitelikli bir tasarımın parametrelerini belirlemek için bir çözüm aracı olarak uygulanabilecektir. Ayrıca, en önemli konulardan biri olarak, kullanıcının mekanla ilgili bireysel ve duygusal memnuniyetini ölçmek için bir kullanılabilirlik testi olarak da kullanılabilecektir. Bu bağlamda, kullanıcıların görsel ve çevresel algılamaya ilişkin fizyolojik tepkilerini incelemek amacıyla bu çalışma, çevresel ve bilişsel psikolojideki Memnuniyet-Uyarılma Modeli ve fMRG gibi deneysel ve bilimsel yöntemleri kullanmıştır. Özellikle, fMRG tekniği ile duygular vasıtasıyla harekete geçen beyin bölgelerinin aktivasyonunu görüntüleyerek ve kaydederek, kullanıcıların deneyimlerini ve zihinsel görüntülerini somutlaştırarak, çevrenin kullanıcıların psikolojisi üzerindeki etkisini ölçer. Bu şekilde kullanıcıların beğeni durumlarına göre uygun buldukları ve tercih ettikleri mekanları deneyimlerken beyninlerinin nasıl çalıştığını bilmek için de uygun bir fırsat yaratmaktadır. Sonuç olarak, bu çalışma ile kullanıcıların duygusal-algısal mekan deneyimini, çevresel davranışını ve memnuniyetini etkileyen kriterler belirlenip ölçülebilir ve kullanılabilir verilere dönüştürülmüştür.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Cognitive psychology, emotion, Algı, bilişsel psikoloji
Kaynak
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
Künye
Khaleghimoghaddam, N. (2020). Evaluating The Users' Emotional-Perceptual Experience of Place and Environmental Preferences: Neuro-Architecture Approach. (Doktora Tezi). Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya.